Ekonomide aşırı ısınma
Son zamanlarda ekonominin aşırı ısınıp ısınmadığı konusu tekrar gündeme geldi. Tabii ki “aşırı ısınma”yı tanımlama şeklinize göre bu soruya vereceğiniz cevap değişecektir. Çekirdek enflasyondaki üç aylık trende, cari açığa, istihdam rakamlarına, kredi tarafındaki gelişmelere veya otomobil satışlarına baktığımızda bizim gördüğümüz, ister adına “aşırı ısınma” deyin veya başka bir isim verin, ekonomi çoğu gözlemcinin ve TCMB’nin öngördüğü seyirden hızlı gidiyor.
Dünyadaki konjonktüre baktığımızda gelişen ülke merkez bankaları daha klasik araçlarla (faiz arttırarak) enflasyon baskılarına tepki veriyorlar. TCMB de bizce piyasaların öngördüğünden daha erken faiz artışına başlarsa faizleri çok fazla arttırmadan zaman kazanıp munzam karşılıkları beklenti yonetiminde daha etkili kullanabilir diye düşünüyoruz. TCMB’nin haftaya yapacağı toplantıda yeni veriler ışığında faizleri 25’er baz puan arttırmasını bekliyoruz. Tabii son zamanlardaki para politikasındaki “deneme-yanılma” sinyalleri tahmini zorlaştırıyor ve hata marjini artıyor.
Ama Türkiye’nin gerek bono, gerek döviz ve borsa piyasalarındaki gelişmekte olan piyasalara göre gösterdiği zayıf performans Türk varlıklarında bir atak veya seküler bir kaçışa işaret etmekte.
Grafik 1: Avrupa’daki gelişmekte olan ülkelerde enflasyon