Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2B kapsamında 30 Ekim 2012 tarihi itibariyle 6 aylık başvuru süresi sona erecek olan 450 bin kullanıcıdan bugüne kadar yaklaşık 300 bininin başvurularını yaptığını bildirdi.

Şimşek, Maliye Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, 2B çalışmalarında gelinen nokta ve bundan sonraki sürece ilişkin durum değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Şimşek, 2B konusunda başvuru süresinin 30 Ekim 2012 tarihinde sona ereceğini belirterek, bu kanunla amaçlarının vatandaşla devlet arasında uzun yıllardır süren hukuki itilafların çözümlenmesi, çarpık kentleşme sorununun giderilmesi olduğunu söyledi.

Bu konuda 54 ilde çalışmaların halen devam ettiğini, 2B kapsamında güncellenen ve kadastro çalışmaları tamamlanan 460 bin adet taşınmazın bakanlığa teslim edildiğini ifade eden Bakan Şimşek, diğer taşınmazların çalışmalarının da devam ettiğini anlattı.

Bu çerçevede 460 bin taşınmaz üzerinde yaklaşık 560 bin vatandaşın kullanıcı konumunda olduğuna dikkati çeken Bakan Şimşek, şöyle konuştu:

''Bunlar arasında 6 aylık başvuru süresi olanlar var, 8 aylık başvuru süresi olanlar var. 30 Ekim 2012 tarihi itibariyle 6 aylık başvuru süresi sona erecek olan 450 bin kullanıcıdan bugüne kadar yaklaşık 300 bini başvurularını yapmıştır. Başvuru yapanların oranı yüzde 67'dir. Buna göre kalan 150 bin vatandaşımızın haklarını kaybetmemeleri için bir an önce başvuru yapmaları gerekmektedir.''

Başvuruların yüzde 85'inin 14 ilde yoğunlaştığını belirten Şimşek, bu illerin İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir, Ankara, Kocaeli, Balıkesir, Sakarya, Adana, Mersin, Bursa, Samsun, Afyonkarahisar ve Zonguldak olduğunu kaydetti.

Şimşek, özellikle kırsal kesimlerde ve göç veren illerde verimliliğin düşük olması ve kullanıcıların taşınmazları terk etmeleri nedenleriyle diğer yerlere göre başvuruların düşük olduğunun tespit edildiğini kaydetti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2B arazileriyle ilgili başvuru süresinin bitmesine 18 gün kaldığını hatırlatarak, ''Belirtilen bu sürede başvurulmaması halinde vatandaşlarımız doğrudan satın alma haklarını yitirecekler. Kullanımdan dolayı da bedel ödemek zorunda kalacaklar'' dedi.

Şimşek, Maliye Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, 2B çalışmalarında gelinen nokta ve bundan sonraki sürece ilişkin durum değerlendirmesinde bulundu.

Bazılarının, bu basın toplantısı ve diğer çabalarını, ''Maliye, bütçe açığını kapatmak için toplantıları yapıyor, vatandaşın talep etmesini sağlamak için...'' olarak değerlendirdiğini anlatan Şimşek, böyle bir konunun gündemde olmadığını, bu seneki bütçede 2B'den bir kuruş dahi öngörülmediğini bildirdi.

Maliye Bakanlığı'nın yılda 10-12 bin taşınmazın satışını yaptığını ifade eden Şimşek, fakat şu anda karşı karşıya oldukları taşınmazların sayısını dikkate aldıklarında önümüzdeki dönemde 35 yıla bedel iş yapmaları gerektiğini vurguladı. Şimşek, ''Yani Maliye Bakanlığı'nın sonuçlandırması gereken taşınmaz sayısının yaklaşık 35 yıllık satış adedine denk geldiğinin altını çizmek istiyorum. Bu nedenle biz iyi bir sistematikle sorunsuz bir şekilde bu süreci tamamlamak istediğimiz için bu konuda basın toplantısı yapıyoruz'' diye konuştu.

-Taşınmazların rayiç bedellerinin belirlenmesi-

Şimşek, 2B uygulama sürecinde vatandaşları en çok ilgilendiren konunun, taşınmazların rayiç bedellerinin tespit edilmesi olduğunu ifade ederek, bu konuda kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini duyduklarını söyledi.

Örneğin, bazı yerlerde vatandaşa, ''Siz başvurmayın, siz başvurmazsanız Maliye bir bedel belirlemiş, bir fiyat belirlemiş, talep olmadığı için onu indirir'' denildiğini anlatan Şimşek, bunun yanlış olduğunu ifade etti.

Bu tür yanlış bilgilendirmelerin, vatandaşın menfaatine olmadığı gibi, hakların da kaybedilmesine yol açabileceğini belirten Şimşek, şöyle konuştu:

''Maliye olarak biz bir rayiç bedel belirliyoruz. Fakat talep gelmedi diye bu rayiç bedeller değişmeyecek. Rayiç bedeller, belli bir sistematik içerisinde belirleniyor. Genel olarak 2B kapsamında yapılan rayiç bedel belirleme çalışmaları sonucunda bütün bu taşınmazların rayiç bedeli yaklaşık 27 milyar liradır. Kanunda satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'i olarak belirlediğinden toplam satış bedeli 19 milyar lira olacaktır. Ancak, peşin satışlarda ilave yüzde 20 indirim yapılacak olması, bedelsiz iade edilecek taşınmazların olması, bazı taşınmazların kullanıcısının bulunmaması nedeniyle satışa konu edilmeyecek olması, proje alanında kalması nedeniyle ilgili idareye emlak vergi değerinden devredilecek taşınmazların bulunması gibi hususlar dikkate alındığında aslında bütün bu satışlardan beklenen bedel, 9 milyar 800 milyon liradır. Belirtilen rakamlar dikkate alındığında hükümetimizin, Maliye Bakanlığımızın konuya gelir elde etme amaçlı yaklaşmadığı zaten anlaşılacaktır.''

-''Amacımız hukuki sorunu çözmek''-

Bakan Şimşek, amaçlarının vatandaşla devlet arasındaki hukuki sorunu çözmek olduğunu belirtti.

Belirlenen rayiç bedellerin tutarlılık ve doğruluk yönünden kontrollerinin titizlikle devam ettiğini ifade eden Şimşek, ''Kanun gereği idarece belirlenen bedeli, itiraz ve dava edemeyecekleri dikkate alınarak vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için gerekli hassasiyet gösterilmekte olup, kaygı duymalarını gerektirecek bir durum olmadığını belirtmek istiyorum'' dedi.

Bakan Şimşek, kontrol çalışmalarında taşınmazların mahallinde parsel bazında fiili tespitleri, imar durumları, altyapı yatırımlarından yararlanıp yararlanmadığı, jeolojik yapısı, eğimi, toprağın verimi, tarımsal faaliyetten elde edilen yıllık gelir, konumu ve emsal satışlarının dikkate alındığını söyledi.

Sadece Maliye Bakanlığı'nın kontrolörlerinin değerlendirme yapmadığını, ziraat, ticaret, emlak ve sanayi odaları ile tarım birlikleri, muhtar ve mahalli bilirkişilerin görüşlerinin alınmasına özellikle dikkat edildiğini anlatan Şimşek, ''Yani Maliye Bakanlığı uzmanları sahaya gidip bunun bedeli budur demiyoruz. Bütün ilgili kesimlerden gerekli verileri topluyoruz'' diye konuştu.

Şimşek, başvuru sürecinin başlamasıyla birlikte kamuoyunun bilgilendirilesine yönelik yoğun çalışmalar yapmalarına rağmen başvuru bedelinin emaneten alındığının bilinmediğinin anlaşıldığını vurguladı. ''Alınan başvuru bedeli tamamen emanet bir paradır'' diyen Şimşek, bunun başvuru ücreti olmadığını, eğer satış gerçekleşirse bu paranın satış bedelinden düşürüleceğini hatırlattı. Bakan Şimşek, bu paranın satış gerçekleşmezse hak sahibine iade edileceğini yineledi.

-Başvuru süresinin bitmesine 18 gün kaldı-

Şimşek, başvuru süresinin bitmesine 18 gün kaldığını, bu süre içinde bedel ödenmeden de başvuruların yapılabileceğini ifade ederek, hak sahiplerinin, çeşitli nedenlerle başvuruda bulunmamaları halinde devlet nezdinde hakkını kaybedeceğini söyledi. Şimşek, ''Halbuki başvuru bedeli bile ödemeden bir dilekçe ile başvurursa hem devlet nezdinde hakkını teyit ediyor hem de sonradan almazsa zaten bir hak kaybıyla, bir sorunla karşılaşmamış oluyor. Mutlaka ve mutlaka hak sahibi vatandaşlarımız başvuruda bulunsunlar. Başvuruda bulunmazlarsa o zaman bütün haklarından feragat etmiş oluyorlar'' diye konuştu.

Satış bedelinin 3 veya 4 yılda faizsiz olarak taksitle ödeme imkanının getirildiğine de vurgu yapan Şimşek, bunun yanı sıra kredi kullanarak daha uzun vadede ödenebilmesine yönelik de düzenleme yapıldığını, bu konuda vatandaşların ve bankaların bilgilendirildiğini anlattı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca Antalya, Bursa, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Muğla, Sakarya ve Samsun'da bazı 2B alanlarının proje alanı olarak onaylandığını belirten Şimşek, bu alanlarda kentsel dönüşüm uygulaması amacıyla 2B taşınmazlarının devir işlemlerinin de devam ettiğini kaydetti.

Şimşek, 2B sorununun çözülmesi sonucunda en önemli kazanımlardan birisinin çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi olacağını vurguladı.

Taşınmazı kentsel dönüşüm alanı içinde bulunan vatandaşların da süresi içinde defterdarlıklar veya mal müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini anlatan Şimşek, şöyle devam etti:

''Yani proje alanı belirlendi diye vatandaşların başvurmamaları yine yanlıştır. Mutlaka başvursunlar. Çünkü proje alanında kalan taşınmazlar başvuru yapıldıktan sonra kişilerin hakları da belirtilmek suretiyle ilgili kurumlara devredilecektir. Hak sahipleri, proje uygulayan idareden yapılan imar planı sonrasında yerini doğrudan satın alabileceği gibi kentsel dönüşüm uygulanması halinde taşınmazın sahibi olarak paylarını alabileceklerdir.''

-''Vatandaşın ayağına kadar gidiyoruz''-

Başvuru işlemlerinde kolaylık sağlamak amacıyla köylere kadar gidilerek, başvuruların mahallinde alındığını ifade eden Şimşek, ''Yani biz vatandaşımızın ayağına kadar gidiyoruz, gideceğiz. Yeter ki bu sorunu çözelim'' dedi.

Şimşek, başvuru yapan kullanıcılardan istenen belgelerin ve satış bedeli ödeme alternatiflerinin idare tarafından bildirileceğini belirterek, ''Yani önce vatandaşımız dilekçeyle başvuracak, daha sonra biz bu başvuranlara satış bedeli ödeme alternatiflerini de içeren hangi belgeleri bize vermeleri gerektiğine dair biz yazı göndereceğiz'' diye konuştu.

Başvuruda bulunan hak sahiplerine her türlü kolaylığın yapılacağını, bürokrasinin kolaylaştırılacağını, vatandaşların tapu senetlerini de herhangi bir masraf ödemeden istedikleri tapu müdürlüklerinden alabileceklerini kaydeden Şimşek, ''Başvuru süresinin bitimine sadece 18 gün kaldı, belirtilen bu sürede başvurulmaması halinde vatandaşlarımız doğrudan satın alma haklarını yitirecekler. Kullanımdan dolayı da bedel ödemek zorunda kalacaklar'' uyarısında bulundu.

Şimşek, özellikle kırsal kesimde 20-30 yıl bu arazileri kullanan vatandaşların bulunduğunu kaydederek, ''Bizim hiçbir şekilde bunları başkalarına satmak gibi bir niyetimiz de yok. Amacımız vatandaşımızın kullanımında olan bu alanların esas itibariyle kendilerine verilmesini sağlamaktır. Ama bunda 75 milyonun hakkı olduğu için bunu bedelsiz yapamayız'' dedi.

Vatandaşların söylentilere itibar etmemelerini isteyen Şimşek, konuyla ilgili en iyi bilginin defterdarlıklardan, mal müdürlüklerinden veya ''www.milliemlak.gov.tr'' adresinden alınabileceğini bildirdi.