Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, Türkiye'nin enerji açığını gidermek için önce Cezayir'de ardından Katar'da temaslarda bulunduğu sırada Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Dr. Mohammed Bin Saleh Al-Sada'dan ''Fiyat ve şartlarda anlaşırsak spot doğalgaz satışı yapabiliriz. Türkiye'de LNG terminali kurmak için bir Türk şirketiyle görüşüyoruz'' açıklaması geldi.

Peki "LNG yani sıvı doğalgaz tam olarak nedir? Doğalgazdan farkları nelerdir? Artıları eksileri nelerdir? Enerji sektörü açısından neleri değiştirebilir? Vatandaşın cebini nasıl etkiler?" sorularını BloombergHT.com Editörü Süheyla Yılmaz sordu, Enerji Uzmanı ve Naturgaz Genel Müdürü Ali Arif Aktürk cevapladı.

Arif Aktürk; LNG yani sıvılaştırılmış doğalgazın boru gazından bir farkı olmadığını belirterek "LNG, doğalgazın kaynaktan pazara ulaştırılmasında yüksek basınçlı iletim hatları yerine -164 derecenin altına soğutularak sıvılaştırılması, sıvı fazda özel krijenik yani izoloasyonu yapılmış tankerlerle taşınması ve hedef pazarda yine deniz suyu ya da gaz yakarak ısıtılıp mevcut iletim sistemine verilmesidi." diye özetliyor.

-Doğalgaz ve petrolün tedarik ve pazarı birbirine bağımlı, LNG değil

Doğalgaz veya petrol üretim sahasında kuyunun karakeristiğine göre mümkün olduğunca kesintisiz üretilmesi gerektiğini vurgulayan Aktürk, "Bir üretim kuyusunun zorunlu olmadıkça dur-kalk yapması kuyunun hidrolik yapısına zarar verir. Bu nedenle üretilen doğalgazın eğer kaynak ülkeye boru hatları ile naklediliyorsa doğalgaz sevkiyatının mümkün olduğunca mevsimsel etkisi, tüketim farklılığı olmadan tüketilmesi gerekmektedir. Ancak LNG ile yapılan taşımacılıkta doğalgaz üretim sahasından deniz kıyısına taşındıktan sonra sıvılaştırılarak dolum yapılmak üzere tanklara depolanır. Bu tanklardan da LNG tankerlerine yüklenir. LNG tedarikinde kaynakla pazarın fiziki yönden birbirine bağlı kalmasına gerek yoktur." açıklamasında bulundu.

-Üretici birden fazla pazara yönelebilir

Aktürk, LNG üreticisinin birden fazla pazara LNG tedariği yapabileceğini belirterek "Aynı şekilde LNG tankerleri boşaltım yaptığı pazar ülkesindei LNG gazlaştırma terminallerinde de tanklar bulunur. LNG tankeri ivedilikle boşaltımı yapıp LNG gazlaştırma terminalinden ayrılır. Gerek tedarik esnekliği nedeniyle daha esnek program yapma imkanı gerekse hem sıvılaştırma, hem gazlaştırma terminalinde bulunant tankların belli sürey kadar depolama imkanının bulunması LNG tedarikinin daha esnek olmasını sağlar. Türkiye gibi yaz ile kış arasında mevsimsel farklılıkların bulunması doğalgaz tüketimininde mevsimsel olarak değişmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle LNG tedariki Türkiye gibi ülkelerde daha esnek tedarik imkanı sağlar." dedi.

-Terminal varsa kaynağa ihtiyaç yok

Her şeyin ötesinde LNG gazlaştırma terminali ve kapasitenin bulunması halinde doğalgazda herhangi bir kaynağa bağlı kalınmayacağını belirten Aktürk, "Boru hattında üretim noktası ile tüketim noktası birbirine fiziken bağlı olması gerekirken LNG'de bu yoktur. Hem üretici açısından tek bir tüketici ülke riskini almak yerine farklı ülkelere gaz satma imkanı vardır. Tüketici açısından da farklı noktalardan gaz alma imkanı vardır" açıklamasında bulundu.

-İspanya ile birlikte başladık, onların gerisinde kaldık

Eskiden LNG prosesi gereği gerek sıvılaştırma, gerek tanker gerekse de gazlaştırma tesislerinde oldukça pahalı yatırımlar gerektirirken gelişen teknolojiner sonucu son 10 yılda yatırım ve iletim maliyetlerinde ciddi düşüşler yaşandı." diyen Aktürk, "Bugün için uzun dönemli LNG fiyatları boru gazı fiyatları ile rekabetçi olmuş hatta boru gazı fiyatlarının altına inmiş dürümdadır. Dolayısıyla Türkiye gibi üç tarafı denizle çevrili bir ülkenin şu anda 2 tane olan LNG gazlaştırma terminallerinden asgari 4 tane daha inşa etmiş olması gerekirdi. İspanya ile beraber başladığımız doğalgaz macerasında bugün İspanya’nın 7 tane LNG gazlaştırma terminali mevcut. Bunun yanında 3 farklı noktadan da boru hattı ile gaz ithalatı yapıyor." hatırlatmasında bulundu.

-Bir tesis ortalama 700 milyon dolara mal oluyor

Türkiye’nin şu anda birisi BOTAŞ diğeri özel sektöre ait olmak üzere 2 tane LNG tesisi olduğu bilgisini veren Aktürk, "BOTAŞ’ın terminalinde 3 tane 85.000 m3 hacimli tank, özel sektörün terminalinde ise 2 tane 140.000 m3 lük tank bulunur. Bu iki tesiste BOTAŞ iletim sisteminin birer giriş noktasıdır.  BOTAŞ’ın tesisi 21-22 milyon m3/gün, özel sektörün tesisi ise 16 milyon m37gün civarındaki bir doğalgazı gazlaştırarak BOTAŞ’ın iletim sistemine verebilecek kapasitededir. İki tesisin de yıllık kapasitesi hemen hemen aynıdır. Bugün böylesi bir tesisin yatırım maliyeti yapılacağı yerdeki arazi bedelleri ile değişmekle birlikte arazi hariç 700 milyon ABD doları mertebesinde bir paraya mal olmaktadır." dedi.

-İnşada 600 - 750, işletmede 60 - 70 istihdam

Aktürk, bir LNG tesisinin yaratacağı istihdamı ise iki bölüme ayırmak gerektiğini belirterek "İlki yatırım ve inşaa dönemidir. İkincisi ise işletme dönemidir. İnşaa döneminde harfiyat, iskele, alt yapı inşaatı üst yapı tesisleirnin kurulması gibi işlerle 600-750 kişinin istihdamına ihtiyaç duyulurken, işletme döneminde 60-70 kişi ile işletilebilmektedir. Ancak LNG tesisinden gaz girişi sonucu ülkede yaratılacak katma değerin büyüklüğü doğrudan ülkeye yapılan doğal gaz ithalatı ile orantılıdır." dedi.


-Türkiye en cazip doğalgaz pazarlarından biri

Katar'ın dünyanın en büyük LNG tedarikçisi olduğunu söyleyen Aktürk, "Türkiye de doğalgaz pazarı olarak dünyadaki en cazip pazarlardan birisi. Sadece Katar değil başka LNG üreticileri için de cazip bir pazar. LNG terminalleri EPDK’nın düzenlemesine tabi tesislerdir. Gerek tarifesi gerekse üçüncü tarafların erişimi EPDK tarafından düzenlenmekte. EPDK’nın Türkiye’nin çok ihtiyacı olan bu tür yatırımların önünü açmak için uzun vadeli ve öngörülebilir, yatırımcısını memnun eden tarifeler belirlemeli ve bunun ötesinde en azından yatırım dönemi boyunca üçüncü tarafların erişimi muafiyetlerinin verilmesi teşvik açısından önemlidir." hatırlatmasında bulundu.

 

-Türkiye’nin elektrik enerjisi talebi daima gayrisafi büyüme hızının üzerinde seyrediyor

"Türkiye’de yenilenebilir kaynakların ülke ekonomisine kazandırılmasına ilişkin siyasi irade çok büyük çaba sarfetmektedir. Ancak Türkiye’nin elektrik enerjisi talebi her zaman gayrisafi büyüme hızının üzerinde seyretmektedir." diyen Aktürk, "2023 yılında Türkiye’nin elektrik tüketimi 500 milyar kwh üzerinde olacaktır. Bu elektrik talebini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan sağlamanın imkanı yoktur. Bu talep paralelinde doğalgaza olan talepte hızlı bir şekilde artacaktır. Şu anda EPDK’dan lisans almış ve TEİAŞ, BOTAŞ ile bağlantı anlaşması yapmış ve yapmak üzere olan doğalgaz santrallerinin toplam kurulu gücü 10.513 MW civarındadır. Bu kurulu güç 2015 sonuna kadar peyderpey devreye girecektir. Bunun doğalgaz karşılığı 13 milyar m3 /yıl’dır. Sanayi vekonutlardan gelen talebin de eklerseniz 20 milyar m3 civarında ilave tüketim önümüzdeki 5-6 yıl zarfında piyasa tarafından talep edilecektir. Biz bu miktarı mevcut güzergahlardan karşılama imkanımız yoktur.  Mutlaka yeni giriş noktalarına ve LNG terminallerine ihtiyacımız vardır. Dolayısıyla LNG Türkiye’nin artan enerji talebi için çok büyük önem arzedecek ve arzetmelidir." yorumunda bulundu.

-"Hub olmazsa hapı yutarız"

Aktürk, doğalgazın gerek üretim benzerlikleri gerek tüketilen pazarda ikame edebilme imkanları gerekse de maliyetler açısından 1958'den beri petrol ürünlerine endeksli satıldığı bilgisini verirken serbestleşen pazarlarda gazın gazla tedariğinin sağlanmasının, gaz tedariğinin çeşitlendirilmesi ve likit pazaryerlerinin kurulması ile mümkün olacağını söylüyor.

"Yıllardan beri söylediğim bir söz var. 'Hub olmazsak hapı yutarız.' Bizim çalışan likit bir doğalgaz pazarını ivedilikle tesis etmemiz gerekiyor" diyen Aktrük, "Bugün Türkiye’ye sevkiyatı yapılan spot LNG, Türkiye’den binlerce kilometre uzaktaki İngiltere piyasasına göre satılıyor. 'Ne ilgisi var!' demeyin. İngiltere kendi piyasasında likiditeyi sağlamıştır. Uzun dönemde de LNG dünya doğalgaz ticaretinde çok önemli bir yere sahip olacak. Uzun dönemde genelde tüm dünyada LNG’nin petrole endeksi zamanla ortadan kalkacak." yorumunda bulundu.

-Doğalgaz ile elektrik üretmek nükleere göre yeni santrallerde rekabetçi olmaktan çıkacak

Doğalgaz fiyatlarının ABD pazarı hariç halen petrol ile doğru orantılı olduğunu söyleyen Aktürk, "Artan petrol fiyatları LNG fiyatlarını da doğrudan etkilemektedir. Petrol fiyatlarının ortalamada 125 doların üzerine çıkması durumunda doğalgaz fiyatları da 525 dolar/1000m3 aşmaktadır. Tabi bu fiyatların üzerindeki petrol ve doğalgaza karşı nükleer rekabetçi fiyatlara kavuşuyor. Özellikle dünyada elektrikli arabaların yaygınlaşması petrole olan talebi de azaltacağını unutmamak gerekir. Elektrikli arabalar yaygınlaştıkça petrole olan talep düşecektir. Doğalgaz ile elektrik üretmek nükleere göre yeni santrallerde rekabetçi olmaktan çıkacaktır." açıklamasında bulundu.