Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus uçağının Türk hava sahasını ihlalini, "İngilizce ve Rusça olarak tüm ikazlara rağmen gerçekleşen bu ihlali, Rusya'nın bölgedeki krizi tırmandırma çabasının bir sonucu olarak görüyoruz. Rusya, Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik bu ihlallerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu tür sorumsuz adımların ne Rusya Federasyonu'na ne NATO-Rusya ilişkilerine ne de bölgesel ve küresel barışa hiçbir faydası yoktur, tam tersine ciddi zararı vardır" şeklinde değerlendirdi.

Erdoğan, Şili'ye hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

Rus uçağının Türk hava sahasını ihlaline ilişkin soru üzerine Erdoğan, dün öğle saatlerinde hava kuvvetlerine ait olduğu tespit edilen bir savaş uçağının Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğini bildirerek, "İngilizce ve Rusça olarak tüm ikazlara rağmen gerçekleşen bu ihlali, Rusya'nın bölgedeki krizi tırmandırma çabasının bir sonucu olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ihlal edilen hava sahası aynı zamanda NATO hava sahası olduğu için konunun NATO'nun da takibinde olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Zaten bizden önce NATO bu tespiti yapmış bulunuyor. Rusya, Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik bu ihlallerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu tür sorumsuz adımların ne Rusya Federasyonu'na ne NATO-Rusya ilişkilerine ne de bölgesel ve küresel barışa hiçbir faydası yoktur, tam tersine ciddi zararı vardır. Bütün bu hususlar dün akşam Dışişleri Bakanlığımıza davet edilen Rusya Büyükelçisi'ne açıkça anlatılmış, yaşanan olaylar şiddetle protesto edilmiştir. Bu arada da ben Dışişleri Müsteşarımıza, 'Rusya tarafıyla görüşün, Sayın Putin ile bizzat görüşmek isterim' demişimdir. O andan bu ana kadar henüz, kendisine ilettiklerini, fakat oradan bir dönüş olmadığını bizim büyükelçiliğimiz buraya bildirmiştir."

Rusya'nın bugünlerde yeni örneklerine şahit olunan Suriye'nin sınırına yakın bölgelerindeki sivil hedeflere yönelik saldırılarının endişeye yol açtığını ifade eden Erdoğan, "Rusya'nın bölgedeki operasyonlarının terörle mücadele ile hiçbir ilgisinin olmadığı, tamamen Suriye rejimini ayakta tutma çabasına dönüştüğü açıktır. DAEŞ'le yakından uzaktan bu saldırıların bir alakası yoktur. DAEŞ mevzilerine yönelik herhangi bir adım burada söz konusu değildir, tamamıyla oradaki özellikle Lazkiye'nin kuzeyindeki bölgeler ve bunun yanında da özellikle Suriye Türkmenlerinin yaşadığı bölgelere yönelik bu tür bombalamalar söz konusudur" diye konuştu.

Erdoğan, uluslararası toplumu, söz konusu insan hakları ihlalleri karşısında daha duyarlı olmaya davet ederek, "Bugün Suriye'de herkesin gözü önünde yaşanan bu zulümlere göz yumanların yarın ortaya çıkacak sonuçlardan şikayet etme hakları da olmayacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu ana kadar bölgede Bayırbucak Türkmenlerine ait birçok köyün vurulduğunu ve vurulmaya devam ettiğini dile getirerek, "3 bin kişi şu anda bizim tarafımıza geçiyor. Şu anda bunun planlamaları yapıldı, yerleşimleri de bir taraftan sağlanıyor. Bununla ilgili olarak her türlü tedbirimizi aldık. Özellikle şu anda Başbakan Yardımcımız Yalçın Akdoğan, AFAD'la birlikte yapılan çalışmalarla gelen bütün soydaşlarımızı, mültecileri de yine bu kamplarda ağırlamanın hazırlığı içerisindeyiz" diye konuştu.

- "Rusya'nın PKK terör örgütüyle görüşme yapmak suretiyle sicili bu noktada da kirli hale gelmiştir"

Cenevre görüşmelerini değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Her şeyden önce Türkiye'nin tavrı, bir defa bir terör örgütüyle biz masaya oturup da kalkıp bir barış görüşmesini yapamayız. PYD bir terör örgütüdür. Biz, bunu defaatle taraflara söyledik. Biz, bir terör örgütüyle neyi konuşacağız? Kalkıp da terör örgütüyle eğer biz bunu konuşacaksak o zaman bu teklifi getirenler DAEŞ'le de masaya otursunlar. Acaba DAEŞ'le masaya oturabilirler mi? Buna normal bakılabilir mi? Bakılamaz. O nasıl normal değilse, aynı şekilde böyle bir terör örgütüyle de bizim masaya oturmamız asla mümkün değildir. Efendim 'PYD, DAEŞ'e karşı mücadele veriyormuş veya savaşıyormuş'... Bunlar bizi ikna etmez. Aynı şekilde Nusra da DAEŞ'e karşı ciddi bir mücadelenin içerisindedir. E Nusra'yı kabul etmiyorsun. Terör örgütlerinin iyisi olmaz, terör örgütlerinin hepsi kötüdür. Dolayısıyla kimse kimseyi aldatmasın. Bunu tekrar ediyorum. Rusya'nın buradaki yaklaşım tarzı da doğru değildir, dürüst değildir. Zaten Rusya'nın PKK terör örgütüyle görüşme yapmak suretiyle sicili bu noktada da kirli hale gelmiştir. Bunun arkasından da çok açık, net bir şekilde onlara gerekli desteğin verileceği bilgisi, haberi, bunlar da tarafımıza ulaşmıştır, bunu da açıkça söyleyeyim."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şili, Peru ve Ekvador ziyaretinin, Türkiye'nin uzun yıllar ihmal ettiği, her alanda çok ciddi potansiyelinin olduğu bölgeyle ilişkilerin geliştirilmesine atfedilen önemin göstergesi olduğunu belirterek, "Ziyaretimiz sırasında bu ülkelerle özellikle ikili ticaretimizi artırmaya yönelik adımları ele almayı planlıyoruz. Bu bağlamda serbest ticaret anlaşması imzalamış olduğumuz Şili ile ekonomik iş birliğimizi daha ileri boyutlara taşımak istiyoruz. Anlaşma müzakerelerimizin devam ettiği Ekvador ve Peru ile ise süreci hızlandırarak bir an önce anlaşmaları imzaya hazır hale getirmeyi inşallah kararlaştırdık" dedi.
Erdoğan, Şili'ye hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Şili, Peru ve Ekvador'u kapsayan ziyaretinin hafta sonunu bulacak bir seyahat olduğunu aktaran Erdoğan, ziyarette Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile iş adamlarının kendisine eşlik edeceğini söyledi.

Geçen yıl şubat ayında 20 yıllık bir aranın ardından Kolombiya, Küba ve Meksika'ya ziyaretler gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, "Bu ziyaretlerimizden yaklaşık bir sene sonra, bölgeye ikinci bir ziyarette bulunuyoruz. Bu ziyaretler ülkemizin maalesef uzun yıllar ihmal ettiği her alanda çok ciddi potansiyelimizin olduğu bölgeyle ilişkilerimizin geliştirilmesine atfettiğimiz önemin bir göstergesidir. Ziyaretimize, Latin Amerika'da genç Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülke olan Şili ile başlayacağız. Daha önce bir Şili ziyaretim olmuştu fakat Mavi Marmara olayı sebebiyle Şili'deki ziyaretimi yarıda bırakarak oradan geri dönmüştüm" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin Şili'yle ilişkilerin tarih bir dönemde, diplomatik ilişkiler tesisinin 90. yıl dönümüne tekabül ettiğini anlatarak, Cumhurbaşkanı düzeyinde Şili'ye 21 yıl sonra gerçekleştirilmiş ilk ziyaret olacağını kaydetti.

Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ve 2012'de Türkiye'ye gelen Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera'nın attığı adımları daha üst seviyeye taşıyacaklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"2010 yılında, az önce de ifade ettiğim gibi o zamanın Cumhurbaşkanı, şu anda Cumhurbaşkanı değil... Bir iş adamı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bizler o zaman yarım kalan ziyaretimizi şimdi tamamlamış olacağız. İkinci olarak gerçekleştireceğimiz Peru ziyaretimiz ise ikili ilişkilerimiz bağlamında bir ilki teşkil ediyor. Bu bakımdan çok çok önemli. 2010 yılında büyükelçilik açtığımız Peru, bölgenin önemli bir ülkesi olmasının yanında Pasifik İttifakı'nın önemli bir üyesidir. Son olarak 2012'de büyükelçiliğimizin faaliyete geçtiği Ekvador'a Türkiye'den ilk ziyareti yapacak olmaktan da memnuniyet duyuyorum. Malumunuz Ekvator Devlet Başkanı Correa, 2012'de ülkemizi ziyaret etmiş, bu ziyaret devlet başkanı seviyesinde bir ilki teşkil etmişti. Bu ziyaret sırasında iki ülke arasında birçok anlaşma imzalanmıştı. İnşallah bu ziyaretimizde bu ivmeyi bir üst safhaya çıkarmış olacağız."

- "Her 3 ülkede de düzenlenecek iş forumlarına katılacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyaret edeceği ülkelerde, ülkelerarası ilişkilerin çeşitli yönlerini ele alarak, bundan sonraki süreçte ne gibi adımlar atılacağının paylaşılacağını dile getirdi.

Karşılıklı ilişkileri daha ileriye taşıyacak olan çeşitli anlaşmaların imzalanacağına değinen Erdoğan, "Ayrıca her 3 ülkede de düzenlenecek iş forumlarına katılacağız. Ziyaretimiz sırasında bu ülkelerle özellikle ikili ticaretimizi artırmaya yönelik adımları ele almayı planlıyoruz. Bu bağlamda serbest ticaret anlaşması imzalamış olduğumuz Şili ile ekonomik iş birliğimizi daha ileri boyutlara taşımak istiyoruz. Anlaşma müzakerelerimizin devam ettiği Ekvador ve Peru ile ise süreci hızlandırarak bir an önce anlaşmaları imzaya hazır hale getirmeyi inşallah kararlaştırdık" diye konuştu.

Erdoğan, 2006'da başlatılan Latin Amerika ve Karayipler'e açılım politikasının geldiği nokta itibarıyla olgunluğa eriştiğini belirterek, bölge genelinde 2009'da 6 olan dış temsilcilik sayısının 14'e çıktığını kaydetti.

TİKA'nın Meksika koordinasyon ofisinin geçen yıl açıldığını hatırlatan Erdoğan, çok yakında Kolombiya'daki ofisin açılış sürecinin de tamamlanacağını bildirdi. Erdoğan, "İnşallah kısa süre içinde bu ofisin de faaliyete geçeceğine inanıyorum" dedi.

Erdoğan, Türkiye Bursları ile bölge ülkelerinde 250 civarında öğrenciye çeşitli üniversitelerde lisans, yüksek lisans ve doktora imkanı sunulduğunu dile getirerek, bölgede Türkiye'ye yönelik ilginin giderek artığını, ilk kez Şili'de gösterime giren Türk dizilerinin hem bu ülkede hem de diğer bazı bölge ülkelerinde son derece popüler olduğunu söyledi.

Müteahhitlik firmaları ile savunma sanayi şirketlerinin bölgede önemli açılımları olduğunu belirten Erdoğan, "Amacımız, bölgede köklü ortaklarımızla iş birliğimizi daha da geliştirirken, ilişkilerimizin güçlü potansiyele sahip olduğu tüm devletlerle temaslarımız artırmaktır. Bu bağlamda Latin Amerika ve Karayipler bölgesi ile ziyaretlerimiz önümüzdeki dönemde de devam edecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika ziyareti dönüşünde Senegal'e de uğrayacağını ve Devlet Başkanı Macky Sall'i ile Dakar Havalimanı'nda bir araya geleceğini, görüşmede ikili iş birliğinin ve Afrika kıtasıyla olan ilişkilerin tüm yönleriyle ele alınacağını anlattı.

AA