Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

İstanbul'un Orta Doğu ve Avrupa'nın "tahkim merkezi" olması amacıyla faaliyetlerine başlayan İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), iş dünyasındaki uyuşmazlıkların kısa sürede çözülmesini hedefliyor.

İstanbul Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'nda kurulması belirtilen ve geçirilen süreçler sonrası 1 Ocak 2015'te kanunu yürürlüğe giren İstanbul Tahkim Merkezi, Kasım 2015'te faaliyete geçti. Merkezle ilgili bilgilendirme basın toplantısı Four Seasons Otel'de düzenlendi.

Toplantıda konuşan ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, özel dava hukuk hükümlerine tabi özerk bir kurum olarak organizasyonunu tamamlayan merkezin Türkiye'de ve yurt dışındaki ticari aktörler arasındaki uyuşmazlıklara alternatif çözüm mercii olarak çalışmalarına başladığını söyledi.

Tahkim için ilk adımın, İstanbul'u finans merkezi haline getirme projesi kapsamında atıldığını dile getiren Akıncı, ISTAC Kanun Tasarısı'nın TBMM'ye sunulması, TBMM'de kabulü, onaylanması ve yürürlüğe girmesi süreçlerinden bahsetti.

Akıncı, Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Afrika arasındaki ticarette önemli bir merkez haline gelen Türkiye'nin "Tahkim Merkezi" ile bu konumunu güçlendirmeyi hedeflediğini kaydederek, Türkiye'nin köprü konumunda olduğu bu coğrafyada, ISTAC'ın bölgesel ve küresel ticarete önemli bir tahkim seçeneği sunduğunu söyledi.

Merkezin iş dünyasında şirketler ve kurumlar arasındaki uyuşmazlıklarda, yerli ve yabancı tüm taraflara hizmet vermeyi amaçladığını anlatan Akıncı, alt yapının başta Milletlerarası Ticaret Odası (ICC), Amerika Tahkim Kurumu (AAA) ve Londra Uluslararası Tahkim Merkezi (LCIA) olmak üzere önde gelen tahkim kurumları incelenerek hazırlandığını aktardı.

Kamu, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri temsil ediliyor

Akıncı, merkezin kurumsal temelini kamu, iş dünyası ve mesleki sivil toplum örgütlerinin temsil edildiği "genel kurulun" oluşturduğunu söyledi.

Başkan Akıncı, "Genel kurulda Adalet Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Yüksek Öğretim Kurumu, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği, Borsa İstanbul, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu ve işçi sendikası Türk-İş olmak üzere 14 kurum ve 25 temsilci bulunuyor" diye konuştu.

Tahkimin taraflar arasındaki uyuşmazlıkların devlet mahkemeleri yerine hakem adı verilen uzmanlar tarafından çözümlenmesi anlamına geldiğini dile getiren Akıncı, tarafların devlet mahkemeleri veya tahkim davasından önce, aralarındaki uyuşmazlıkları dostane yoldan çözümleyebilmek için ISTAC'dan ara buluculuk hizmeti alabildiğini aktardı.

Hızlı, adil ve ucuz çözüm

 Ticari uyuşmazlıkların çözümünde tarafların temel beklentilerinin başında hızlı çözüm geldiğini vurgulayan Akıncı, "Pahalı olmadan, uzman tarafından, doğru ve adil çözümlenmesi isteniyor. İstanbul Tahkim Merkezi kuralları bütün bu temel beklentilere karşılık verecek şekilde hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Akıncı, merkezin iş dünyasına çok önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"ISTAC, milletlerarası alanda üstleneceği işlevler itibarıyla Türkiye açısından çok önemli bir rol ve algı oluşturmaya aday. İş dünyasında herhangi bir uyuşmazlık ortaya çıkınca doğal çözümü mahkemelerdir. Tahkim, bu uyuşmazlıkların mahkeme yerine hakem denilen özel ve uzman kişiler tarafından çözülmesidir. Tahkimin özelliği hakemler bir kez karar verdiklerinde bu karar tıpkı mahkemeler gibi icra edilebilir yani bağlayıcıdır. Tahkime giden vatandaşın kararı kabul etmeyip başka yere gitmesi mümkün değildir. Dünyanın herhangi bir yerinde verilen bir tahkim kararı çok küçük istisnalar dışında her yerde uygulanır. ISTAC kanunla kurulmuştur ve Türkiye'nin tahkim markası olmuştur."

Akıncı, uyuşmazlıkların çözümünde coğrafi olarak İstanbul'un şart olmadığını, Kayseri, Gaziantep veya Almanya'da da çözümlenebileceğini bildirdi. ISTAC'ın yargı üzerindeki dosya yükünü de azaltabileceğini ifade eden Akıncı, Ticaret Mahkemelerine yazılan en basit dilekçede uyuşmazlığın 4-5 yılda çözüldüğünü anlattı.

Akıncı, Yargıtay'daki dava yükünün ve dosya fazlalığının onların kabahati olmadığını belirterek, yargı mensuplarının gerçekten fedakarca çalışmasına rağmen yüksek sayıdaki başvuru nedeniyle çözümlerin geciktiğini söyledi.

"İlk başvuruda yol haritası, 3 ayda çözüm"

İstanbul Tahkim Merkezi'nin Türkiye'ye iki tane çok önemli kavram getirdiğini aktaran Akıncı şunları kaydetti:

"Seri tahkim kavramını getiriyor. Seri tahkimde dava hakemlere gönderildikten sonra uyuşmazlık nihai olarak 3 ayda sonuçlanmaktadır. Hakeme geldikten 3 ay sonra uygulayacağınız bir hüküm ortaya çıkacaktır. Gayrimenkullerin aynına ilişkin davalar dışında bütün sorunlara bakabiliyoruz. Her türlü ticari uyuşmazlıklar bizim alanımıza giriyor. İkinci kavram 'usulü zaman' yani yol haritası. Uyuşmazlıkla ilgili dosya hakeme gittiği anda bir zaman çizelgesi hazırlanacak. Kim dilekçeyi ne zaman verecek, duruşma ne zaman olacak, karar ne zaman çıkacak bunların hepsinin tarihi belirlenecek."

Akıncı, tahkimde temyizin söz konusu olmadığını belirterek, "Uyuşmazlığın esasından temyize götürülmesi diye bir şey yok. Kanun burada iptal davası şansı sunuyor. Çok ciddi yanlışlar olmadığı sürece hakemin verdiği karar esas alınır. ISTAC'dan aldığınız bir kararı dünyanın her yerinde icra etmek mümkün" dedi.

Tahkimde hakemlerin hukukçu olmasının mecburi olmadığını dile getiren Akıncı, son derece teknik ve konusunda uzman kişilerin kendi alanlarındaki davalara atanabildiğini söyledi.

 "Uluslararası divan üyelerimiz futbolun Messi'si, Ronaldo'su"

Akıncı, atanacak hakemleri ISTAC'ın divanının belirlediğini kaydederek, İstanbul Tahkim Merkezi'nin milletlerarası divanında dünyanın en saygın en bilinen hakemlerinin görev yaptığınız bildirdi.

Uluslararası etkinliklerde bazen kendilerine "Verilen kararların objektif olduğunu nereden bileceğiz" şeklinde sorular geldiğinden bahseden Akıncı, "Bunun üzerine divanımızdaki isimleri zikrediyorum ve sorular bıçak gibi kesiliyor. Divanımızdaki hakemler bütün dünyanın bildiği hakemler. Futbolda Ronaldo, Messi neyse bizim divanımızdaki üyelerimizde alanlarında o kadar ünlü" diye konuştu.

Akıncı, uyuşmazlıklarda birey, şirket ve kamu kurumu olarak başvurulabildiğini kaydederek başvuru ücretlerinin mahkemelere göre bazen 10'da bire varan oranlarda ucuzlayabildiğini kaydetti.

4 dilde hizmet

Şu anda Orta Doğu'da, Dubai ve Kahire'nin tahkim merkezi olma niyetinin olduğunu ancak İstanbul'a göre şanslarının çok düşük kaldığını ifade eden Akıncı, Türkiye ve İstanbul'un coğrafi konumunun sunduğu avantajların bulunmaz bir nimet olduğunu vurguladı.

Akıncı, "Şu anda Levent'teki TOBB Plaza'da hizmete başladık. Duruşma salonlarımız var. Türkçe, Almanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere 4 dilde hizmet veriyoruz" dedi.

"İlk başvurumuzu Orta Doğu'dan aldık"

Tahkime başvurmak için sözleşmelerde "İstanbul Tahkim Merkezi" ibaresinin yer alması veya sonradan eklenmesi gerektiğine işaret eden Akıncı, ilk davalarını Orta Doğu'dan aldıklarını, uyuşmazlığın bir bir tarafının Türk olduğunu bildirdi.

Akıncı, kamudan kendilerine büyük bir ilgi olduğunun altını çizerek, "Bu ay içerisinde Başbakanımızla bir görüşme yapacağız. Kamu hizmet ve mal alımlarında İstanbul Tahkim Merkezi'nin ön plana çıkarılması görüşmemizin ana maddesi olacak" diye konuştu.

Şu anda bütün büyük şirketleri ziyaret ettiklerini, çok iyi karşılandıklarını dile getiren Akıncı, sözleşmelere uyuşmazlıklarda ISTAC'ın çözeceğine dair maddelerin koyulmaya başlandığını aktardı.

Akıncı, "Biz özel şirketleri ziyaret ediyoruz ama ismimizi duyan kamu kurumları bizi arayarak sözleşmelerine ISTAC'ı koyacaklarını söylüyorlar. Öncelikli hedefimiz farkındalık oluşturmak ve tahmin ettiğimizden çok daha hızlı bir şekilde ilerliyoruz" dedi.

Başkan Akıncı, Üçüncü Havalimanı için yapılan sözleşmede ISTAC ibaresinin yer aldığını da sözlerine ekledi.