2 trilyon liralık yatırım teşvikine rağmen bölgesel eşitsizlik arttı
-
Yatırımlara verilen teşviklere rağmen, Türkiye'nin en zengin ve yoksul bölgeleri arasındaki gelir farkı makası açılmaya devam etti. Türkiye'nin bölgesel gelir verilerini değerlendiren Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Filiztekin Türkiye'de topyekûn bir kalkınma politikasının olmamasının bu tabloyu yaratan temel unsur olduğuna dikkat çekti.
İDİL ERTÜRK
Türkiye’de 2009-2021 arasında 2 trilyon liralık yatırım teşviki verilirken, söz konusu teşviklere rağmen bölgelerin gelir makasının açıldığı izlendi.
2010’da Türkiye'nin en zengin bölgesindeki kişi başı milli gelir, en yoksul bölgenin 3,6 katı iken, 2021’de bu oran 4,6 katına çıktı.
Aynı zamanda, bu yıllarda düşük gelirli bölgelerin kendi içinde artması beklenen yıllık gelirinde de kayda değer bir pozitif etki görülmedi.
Türkiye, istatistiki birim sınıflamasında 26 bölgeye ayrılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2021 yılında kişi başına GSYH’si en yüksek bölge 15 bin 666 dolar ile İstanbul olurken, en düşük bölge 3 bin 414 dolar ile Şanlıurfa ve Diyarbakır oldu. Ülke genelinde ortalama GSYH ise 2002’de 9 bin 592 dolardı.
Bu veriler en yüksek GSYH’ye sahip bölgelerin yatırımın en fazla tercih edildiği bölgeler olduğuna işaret ediyor.
2021 verilerine bakıldığında; GSYH'ya hem en yüksek katkı sağlayan hem de toplamdan en büyük pay alan bölge İstanbul, geçtiğimiz yıl toplam GSYH'den yüzde 30,4 pay aldı. Bunun yanında, 11,4’lük yıllık büyümeye en fazla katkı veren il 3,96 puan ile İstanbul oldu.