Başçı: 2015 enflasyon hedefi yüzde 5

T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, B&uuml;t&uuml;nc&uuml;l bir yaklaşımla, enflasyon odaklı bir &ccedil;alışma sonucunda enflasyonunun &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl y&uuml;zde 5 e olduk&ccedil;a yakın bir seviyede ger&ccedil;ekleşmesi m&uuml;mk&uuml;n. &Ouml;zellikle emtia fiyatlarındaki, petrol fiyatlarındaki son gelişmeler sonucunda dedi. Baş&ccedil;ı, 2015 Yılında Para ve Kur Politikası konulu basın toplantısında, Merkez Bankası Kanunu gereğince temel ama&ccedil;larının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu s&ouml;yledi. Bu doğrultuda Orta Vadeli Program hazırlık &ccedil;alışmaları sırasında h&uuml;k&uuml;metle varılan mutabakatla uyumlu olarak 2017 yılı enflasyon hedefinin y&uuml;zde 5 olarak belirlendiğini belirten Baş&ccedil;ı, şunları kaydetti: Bug&uuml;n bulunduğumuz durum itibarıyla mevcut şartlar bizim en son &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl i&ccedil;in verdiğimiz 6,2 lik enflasyon tahmininin dahi altında bir ger&ccedil;ekleşme olabileceğine işaret ediyor. Yalnız bunun i&ccedil;in bir &ccedil;aba g&ouml;stermek gerekecek. bu &ccedil;abayı Merkez Bankası zaten hali hazırda g&ouml;steriyor. Buna ilave olarak da finansal istikrar komitemizin dış denge ile ilgili g&ouml;sterdiği &ccedil;aba, gerekse d&uuml;n Başbakanlık Genelgesi ile oluşturulan Gıda ve Tarımsal &Uuml;r&uuml;n Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin g&ouml;stereceği &ccedil;aba &ccedil;ok faydalı olacak. Bu şekilde b&uuml;t&uuml;nc&uuml;l bir yaklaşımla, enflasyon odaklı bir &ccedil;alışma sonucunda enflasyonunun &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl y&uuml;zde 5 e olduk&ccedil;a yakın bir seviyede ger&ccedil;ekleşmesi m&uuml;mk&uuml;n. &Ouml;zellikle emtia fiyatlarındaki, petrol fiyatlarındaki son gelişmeler sonucunda. 2015 yılında dış dengede belirgin bir iyileşme olmasını bekliyoruz Enflasyonun 2015 yılı boyunca kademeli bir d&uuml;ş&uuml;ş sergilemesinin ama&ccedil;landığını ifade eden Baş&ccedil;ı, enflasyonun 2015 yılı sonunda 6,2 olması beklendiğini ancak raporun yayımlanmasından sonra &ouml;zellikle petrol ve emtia fiyatlarında kayda değer bir d&uuml;ş&uuml;ş ger&ccedil;ekleştiğini vurguladı. Buradan enflasyonu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; bir fakt&ouml;r geleceğinin tahmin edildiğini belirten Baş&ccedil;ı, 10 doların yaklaşık 0,4-0,5 puan gibi enflasyonu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; y&ouml;nde katkı yaptığını hesaplayabiliyoruz. Dolayısıyla 10 doların &ccedil;ok &ouml;tesinde bir d&uuml;ş&uuml;ş oldu. Oradan d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; y&ouml;nde bir etki gelecek. Bu &ccedil;ok &ouml;nemli bir fırsattır. Bunu kullanıp enflasyonu y&uuml;zde 5 e d&uuml;ş&uuml;rmek i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;stermemiz gerekiyor. Gerek Merkez Bankası olarak gerek ilgili diğer kurumlar olarak bir &ccedil;aba gerekiyor değerlendirmesinde bulundu. Fiyat istikrarını dolaylı olarak dış dengenin etkilediğini, b&uuml;y&uuml;k bir cari a&ccedil;ığın kur istikrarını etkileyerek fiyat istikrarını etkilemesinin s&ouml;z konusu olabileceğine işaret eden Baş&ccedil;ı, benzer şekilde kur istikrarının etkilenmesi halinde enflasyon beklentileri istikrarının da bozulabildiğini ve fiyat istikrarının etkilenebildiğini anlattı. Bu nedenle T&uuml;rkiye de 2010 sonundan itibaren g&ouml;sterilen &ccedil;aba ve alınan tedbirlerle dış dengedeki s&uuml;rekli ve kademeli iyileşmenin sevindirici olduğunu dile getiren Baş&ccedil;ı, Onunla ilgili olarak kasım ayında bir ara verecek, bir fasıla olacak. Altın ithalatı kasım ayında y&uuml;ksek g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Altın hari&ccedil; de halen fena g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor. Bir ara verecek ondan sonra aralık ayından itibaren d&uuml;zelmeye devam etmesini ve 2015 yılında dış dengede belirgin bir iyileşme olmasını bekliyoruz ki Orta Vadeli Program &ouml;ng&ouml;r&uuml;lerinin daha olumlu y&ouml;nde ger&ccedil;ekleşmesi m&uuml;mk&uuml;n diye konuştu Baş&ccedil;ı, dış denge ile ilgili g&ouml;sterilen &ccedil;aba ve alınan tedbirlerin sonu&ccedil; verdiğini belirterek, bu konuda &ccedil;ok olumlu gelişmeler olmaya devam edeceğini s&ouml;yledi. Piyasadan toplanan en son veriler, enflasyonun yıl sonunda y&uuml;zde 8,9 un altında ger&ccedil;ekleşme ihtimali olduğuna işaret ediyor Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, En son arkadaşlarımızın piyasadan topladığı veriler, ilk intibaları, enflasyonun yıl sonunda y&uuml;zde 8,9 un altında ger&ccedil;ekleşme ihtimali olduğuna işaret ediyor dedi. Baş&ccedil;ı, 2015 Yılında Para ve Kur Politikası konulu basın toplantısında, dış denge bağlamında bug&uuml;n a&ccedil;ıklanan Gayri Safi Yurti&ccedil;i Hasıla (GSYH) verilerine arz-talep dengesi a&ccedil;ısından bakıldığında bu alanda enflasyona herhangi bir &ouml;nemli baskının gelmeyeceğinin teyit edildiğini s&ouml;yledi. Emtia fiyatlarında istikrar olmamasına karşın d&uuml;ş&uuml;ş y&ouml;n&uuml;nde keskin hareketler bulunduğunu belirten Baş&ccedil;ı, Bu da enflasyonu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; y&ouml;nde bir etki yapacak. Bunun kalıcı olup olmayacağını 2015 yılı boyunca izleyeceğiz. Olursa bu, T&uuml;rkiye i&ccedil;in &ouml;nemli bir fayda sağlayacak &ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye net emtia ve enerji ithalat&ccedil;ısı bir &uuml;lke diye konuştu. D&uuml;nyada d&uuml;ş&uuml;k faiz ortamının da T&uuml;rkiye i&ccedil;in bir avantaj olduğunu kaydeden Baş&ccedil;ı, d&uuml;ş&uuml;k faiz ortamında basiretli bor&ccedil;lanma konusunda &ccedil;aba g&ouml;sterilmesi gerektiğini ifade etti. Bor&ccedil;lanmanın &uuml;retime, ihracata ve yatırıma y&ouml;nelik olmasına d&ouml;n&uuml;k &ccedil;abanın sonu&ccedil; vermeye başladığını belirten Baş&ccedil;ı, Bu, biraz daha devam ederse T&uuml;rkiye nin dengeli b&uuml;y&uuml;me konusunda &ouml;nemli avantajlardan birisi de d&uuml;nyadaki d&uuml;ş&uuml;k faiz ortamı olabilecektir değerlendirmesinde bulundu. T&uuml;rkiye a&ccedil;ısından zorlukların neler olabileceğine ilişkin de g&ouml;r&uuml;şlerini paylaşan Baş&ccedil;ı, 2013 yılının son derece g&uuml;zel bir ortamda başladığını, buna karşın mayıs ayından itibaren Amerikan Merkez Bankasının (Fed) politika değişikliği sinyalinin ardından ciddi bir oynaklık yaşandığını, bu durumun T&uuml;rkiye gibi cari a&ccedil;ık veren &uuml;lkeleri daha fazla etkilediğini ifade etti. Baş&ccedil;ı, bu zorluğu iyi y&ouml;netmek gerektiğini, miktar boyutunda bunun nasıl bir etki yapacağı konusunda b&uuml;y&uuml;k bir endişe oluştuğunu dile getirdi. Kasım ayında miktar boyutunda sıkılaşma tamamlandığında T&uuml;rkiye gibi &uuml;lkelere o kadar b&uuml;y&uuml;k bir zarar vermediğinin anlaşıldığına dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, Demek ki korkulan olmadı. Sadece enflasyonun &uuml;zerinde bir miktar tortu bıraktı. Enflasyonun bu yıl y&uuml;zde 5 in olduk&ccedil;a &uuml;zerinde ger&ccedil;ekleşmesini bekliyoruz. Y&uuml;zde 8,9 yıl sonu &ouml;ng&ouml;r&uuml;m&uuml;z. Fakat en son arkadaşlarımızın piyasadan topladığı veriler, ilk intibaları, bu 8,9 un da altında yıl sonu enflasyonu ger&ccedil;ekleşme ihtimali olduğuna işaret ediyor. Yine de temkinli olmak lazım. Daha vakit var diye konuştu. Para politikasını gevşetmeyeceğiz Anılan oranların y&uuml;zde 5 in olduk&ccedil;a &uuml;zerinde olduğuna işaret eden Baş&ccedil;ı, enflasyonun y&uuml;zde 5 e kadar d&uuml;şeceği konusunda vatandaşların ikna edilmesi gerektiğini dile getirdi. Gelecek yılın ilk 4 ayında enflasyonda kuvvetli bir d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;n m&uuml;mk&uuml;n olduğunu anlatan Baş&ccedil;ı, Fakat bu b&ouml;yle diye biz bir anda para politikasını gevşetmeyeceğiz dedi. Bu konudaki &ccedil;abayı &ccedil;ekirdek enflasyon konusunda g&ouml;stereceklerini kaydeden Baş&ccedil;ı, bu veride trendin y&uuml;zde 5-6 arasına geldiğini, bunun 5 in altına indirmeleri gerektiğini s&ouml;yledi. Basiretli bor&ccedil;lanma konusunda &ccedil;alışmalarımızı tamamladık D&uuml;nyada normal bir para politikası uygulanmasını arzu ettiklerini belirten Baş&ccedil;ı, k&uuml;resel b&uuml;y&uuml;medeki yavaşlığın bunu s&uuml;rekli geciktirdiğini ifade etti. Parasal sıkılaştırma ve normalleşmenin erken olabileceği gibi ge&ccedil; de olabileceğine işaret eden Baş&ccedil;ı, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Ge&ccedil; olursa ne yapacağız? Onu da d&uuml;ş&uuml;nmemiz lazım. D&uuml;ş&uuml;k faiz ortamı olağan&uuml;st&uuml; d&uuml;ş&uuml;k olmaya devam ederse ve bir t&uuml;rl&uuml; normalleşme sağlanamazsa o zaman basiretli bor&ccedil;lanma nasıl sağlanabilir? Onunla ilgili &ccedil;alışmalarımızı tamamladık. Bununla ilgili kurulan bazı değerlendirmeler ilgili birimlerimiz tarafından sunuldu. Finansal İstikrar Komitesine bilgi sunacağız. Şu y&ouml;nde hareket edersek T&uuml;rkiye nin artık hi&ccedil; eleştirilecek yanı kalmayacak. Finansal istikrar a&ccedil;ısından an zayıf olduğumuz alan rezervlerin kısa vadeli bor&ccedil;ları karşılama oranıdır. Orada da artık 2015 yılında &ccedil;ok ciddi bir iyileşme sağlayabiliriz. Şu politikayı uygularsak, şu &ccedil;abayı g&ouml;sterirsek şeklinde bir karar verilecek. O karardan sonra da bankalarımız rahat bir şekilde uzun vadeli bor&ccedil;lanacaklar. Dış bor&ccedil;lanma yerine mevduatı ve i&ccedil; kaynakları teşvik edecekler. Onunla ilgili zaten adım attık. Dolayısıyla orada T&uuml;rkiye nin kayda değer bir eleştiri noktası kalmamış olacak. Tarım alanındaki gelişmeler T&uuml;rkiye a&ccedil;ısından zorluklardan birinin tarım ve gıda fiyatları olduğunu belirten Baş&ccedil;ı, 2014 yılının kuraklık, don ve yağışlardaki &ouml;ng&ouml;r&uuml;lemez hareketler nedeniyle tarım a&ccedil;ısından k&ouml;t&uuml; ge&ccedil;tiğini dile getirdi. GSYH verilerine bakıldığında tarım hasılasının 3. &ccedil;eyrekte eksi y&uuml;zde 5 e yakın daraldığını ifade eden Baş&ccedil;ı, bunun tabiat koşullarının getirdiği bir sonu&ccedil; olduğunu kaydetti. Buna karşın 3. &ccedil;eyrekte tarımın y&uuml;zde 14 gibi y&uuml;ksek bir ağırlığının olduğunu anlatan Baş&ccedil;ı, Dolayısıyla ikisini &ccedil;arptığınız zaman GSYH de beklenenden d&uuml;ş&uuml;k gelmesinin fakt&ouml;rlerinden en &ouml;nemlisi tarım hasılasındaki d&uuml;ş&uuml;ş dedi. Bunun sadece b&uuml;y&uuml;meyi aşağı y&ouml;nl&uuml; etkilemediğine, aynı zamanda enflasyonu yukarı y&ouml;nl&uuml; etkilediğine dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, gıda fiyatlarındaki artış oranını y&uuml;zde 14 ler civarında olduğunu s&ouml;yledi. Normalde bu durumun ge&ccedil;ici olmasının beklendiğini kaydeden Baş&ccedil;ı, ge&ccedil;ici olmaması durumunda bu konuda &ccedil;aba g&ouml;stermeleri gerekeceğini belirtti. H&uuml;k&uuml;met problemin farkındayız mesajı verdi Bu konuda Resmi Gazete de d&uuml;n yayımlanan Başbakanlık Genelgesini iyi bir haber olarak nitelendiren Baş&ccedil;ı, h&uuml;k&uuml;metin problemin farkındayız ve &ccedil;&ouml;zmek i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;stermeye başlıyoruz mesajını verdiğini ifade etti. Bu kapsamda Gıda ve Tarımsal &Uuml;r&uuml;n Piyasalarını İzleme ve Değerlendirme Komitesinin kurulmasının uygun g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlatan Baş&ccedil;ı, bu gelişmenin yapısal bir soruna yapısal bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m getirmek a&ccedil;ısından &ouml;nemli olduğunu vurguladı. Baş&ccedil;ı, Eğer, 2015 yılında, hava şartları yine k&ouml;t&uuml; gitmeye devam ederse komite gereken tedbirleri gereken zamanda alacaktır diye konuştu. İhracatta &ccedil;ok hafif bir artış var. Kasımda biraz zayıf ama aralık ayında tekrar artıya d&ouml;nebilir belki sıfıra yakın olacak. İthalat ise ekside olabilir T&uuml;rkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, &Ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler yatırımlarda son &ccedil;eyrekte değilse bile 2015 yılının birinci &ccedil;eyreğinde bir miktar artış, artı y&ouml;nde katkı olabileceğine işaret ediyor. T&uuml;ketim talebinin nispeten daha ılımlı seyredeceğini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yoruz. Dengeli b&uuml;y&uuml;me 2015 te ger&ccedil;ekleşebilecek bu sayede dedi. Baş&ccedil;ı, 2015 yılında Para ve Kur Politikası konulu basın toplantısında, k&uuml;resel finans krizi sonrasında gelişmiş &uuml;lke merkez bankaları faizlerini sıfıra yakın seviyelere indirdiklerini ve halen oralarda devam ettiğini, uzun vadeli faiz oranlarının da yakın tarihteki en d&uuml;ş&uuml;k seviyelere gerilediğini anımsattı. Farklı &uuml;lkelere y&ouml;nelik faiz oranlarını dile getiren Baş&ccedil;ı, bunun yansımasının T&uuml;rkiye de hem nominal hem reel faizlerin tarihindeki en d&uuml;ş&uuml;k seviyelerde olduğunu s&ouml;yledi. Reel faizin denge değeri olarak &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k olmasının b&uuml;t&ccedil;e disiplini ve şubat ayında &ouml;zel sekt&ouml;re y&ouml;nelik alınan tedbirlerle basiretli bor&ccedil;lanmayı teşvik etmesiyle ger&ccedil;ekleştiğini belirten Baş&ccedil;ı, şunları kaydetti: K&uuml;resel ortam b&ouml;yle olmasaydı da 2006 daki gibi olsaydı mesela bu m&uuml;mk&uuml;n olmazdı, o zaman bu olamazdı. Şu anda mevcut d&uuml;nyadaki d&uuml;ş&uuml;k faiz ortamı sayesinde artı basiretli bor&ccedil;lanma sayesinde bu olabiliyor. Bu T&uuml;rkiye i&ccedil;in olumlu bir d&ouml;ng&uuml;ye d&ouml;n&uuml;şebiliyor. D&uuml;ş&uuml;k faiz ortamında basiretli bor&ccedil;lanma, dengeli b&uuml;y&uuml;me, gelir dağılımı ve istihdam i&ccedil;in faydalı olacak. T&uuml;rkiye net bor&ccedil;lu &uuml;lke olduğu i&ccedil;in, daha ziyade d&uuml;ş&uuml;k gelirli gruplar bor&ccedil;lu olduğu i&ccedil;in d&uuml;ş&uuml;k faiz gelir dağılımına da olumlu etki yapıyor. Bunların daha fazla bor&ccedil;lanmasında artık dikkatli olması lazım. D&uuml;ş&uuml;k gelir ortamındaki vatandaşlarımızın da aşırı bor&ccedil;lanmadan ka&ccedil;ınması gerekir. Makro ihtiyati &ouml;nlemlerden en &ouml;nemlisi gelire nispetle kredi kartı borcunun &ccedil;ok fazla olmaması. Bu bir d&uuml;zenlemedir. Buna benzer d&uuml;zenlemeler de faydalı olabilir. İhracat odaklı bir b&uuml;y&uuml;me giderek daha fazla g&uuml;&ccedil; kazanacak T&uuml;rkiye nin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir kredi b&uuml;y&uuml;mesi hızının y&uuml;zde 15 civarında olmasının s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir olduğunu, bu oranın makro ekonomik hedefler ve Orta Vadeli Program ile uyumlu olduğunu ifade eden Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye de şubat ayından itibaren ticari kredilerin b&uuml;y&uuml;me hızının t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının &uuml;zerinde kalmaya devam ettiğini s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye de şu anda y&uuml;zde 15 in &uuml;zerinde bir ticari kredi b&uuml;y&uuml;me hızı, y&uuml;zde 15 in altında bir t&uuml;ketici kredisi b&uuml;y&uuml;me hızının bulunduğunu belirterek, ş&ouml;yle dedi: Demek ki bankalarımız, finans sistemimiz artık t&uuml;ketimin finansmanından, &uuml;retimin finansmanına, ithalatın finansmanından ihracatın finansmanına doğru kompozisyona kaydırıyorlar ki bu dengeli b&uuml;y&uuml;me a&ccedil;ısından elzem bir durumdur. Ge&ccedil;iş d&ouml;neminde bir miktar bunun i&ccedil; taleple ilgili yavaşlatıcı etkisi evet oldu ikinci ve &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ccedil;eyrekte ama bunun ge&ccedil;ici olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz. Dengeli b&uuml;y&uuml;me başladığında bunun meyvelerini toplayacağız. &Ouml;zellikle ihracat odaklı bir b&uuml;y&uuml;me giderek daha fazla g&uuml;&ccedil; kazanacaktır, diye 2015 yılında tahmin ediyoruz. T&uuml;ketim talebi nispeten daha ılımlı seyredecek Yatırımlarda bir kıpırdanma işareti olduğunu ifade eden Erdem Baş&ccedil;ı, &Ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler yatırımlarda son &ccedil;eyrekte değilse bile 2015 yılının birinci &ccedil;eyreğinde bir miktar artış, artı y&ouml;nde katkı olabileceğine işaret ediyor. T&uuml;ketim talebinin nispeten daha ılımlı seyredeceğini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yoruz. Dengeli b&uuml;y&uuml;me 2015 te ger&ccedil;ekleşebilecek bu sayede dedi. Uzun vadeli bor&ccedil;lanmanın daha basiretli olduğuna ve basiretli davranmanın geleceği hesaba katarak davranmayı gerektirdiğine dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye deki bankaların kısa vadeli faizler &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k olduğu i&ccedil;in bunlarla bor&ccedil;landıklarını, &ccedil;ok ufak bir pirim daha &ouml;deyerek 5 veya 10 yıl vadeli bor&ccedil;lanabilecekleri halde bunu yapmadıklarını s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Ama oradaki maliyet farkını dikkate alarak bunu tercih etmiyorlar. Sorun olmaz, nasıl olsa Merkez Bankası da arkamızda, ciddi bir rezerv var, kur ne olursa Merkez Bankası da &ouml;der şeklinde kısa vadeli bor&ccedil;lanmayı tercih ediyorlar. Biz de diyoruz ki Biz kamuyuz ve sizin bu davranışınızın toplam &uuml;zerinde olumsuz etkisi var, aşırı kısa bor&ccedil;lanmanız T&uuml;rkiye nin risk pirimini yukarı &ccedil;ekiyor. Onun i&ccedil;in bir miktar maliyetleri eşitlemeye &ccedil;alışacağız. Bir miktar kısa vadeli zorunlu karşılıklı yukarı y&ouml;nde ayarlayıp, en uzun vadelileri değiştirmeyip bu şekilde uzun vadeli bor&ccedil;lanmaya biz sevk edeceğiz . Tercih edeceksiniz, uzun vadeli bor&ccedil;lanmak benim i&ccedil;in daha iyiymiş diyeceksiniz. Yapabilirler. Bankalarımız son derece sağlam şu anda. Dolayısıyla bunu rahatlıkla yurt dışından bulabilirler. Tek unsur maliyet. O maliyet farkını da biraz azaltacağız. Onunla ilgili teknik &ccedil;alışmalar hazır. D&ouml;viz likiditesi y&ouml;n&uuml;ne de baktık. Oradan bir miktar &ccedil;ekiliyor ama rezervasyonlarından bir miktar serbest bırakacağız. İhtiya&ccedil; duyulan d&ouml;vizleri bankalarımızın rahat bir şekilde bulmalarına imkan sağlayacağız. Bu şekilde planlama yapılmış durumda. Detayları daha sonra a&ccedil;ıklayacağız. Acil d&ouml;viz ihtiyacı olan banka d&ouml;viz repo piyasasından bor&ccedil;lanabilecek Başkan Baş&ccedil;ı, reel sekt&ouml;rde uzun vadeli bor&ccedil;lanma yapıldığını belirterek, bankalar i&ccedil;in zorunlu karşılıklarla ilgili bir adım atılabileceğini, bunun sadece bankaların bankalardan bor&ccedil;lanmaları olarak tanımlanan, &ccedil;ekirdek olmayan y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kler i&ccedil;in ge&ccedil;erli olabileceğini bildirdi. T&uuml;rkiye deki kısa vadeli borcun &ouml;nemli kısmının bankalardan kaynaklandığını, diğer sekt&ouml;rlerin daha az olduğunu ifade eden Baş&ccedil;ı, Dolayısıyla bankalara alınan tedbir hızlı bir şekilde kısa vadeli dış bor&ccedil; stokunu aşağıya &ccedil;ekebilir &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl diye konuştu. Bor&ccedil;lanmada en istikrarlı kaynağın mevduat olduğunu anlatan Baş&ccedil;ı, mevduatı daha &ccedil;ok artıran bankaların zorunlu karşılıkları a&ccedil;ısından daha avantajlı &ccedil;ıkacaklarını bildirdi. S&uuml;rekliliği sağlamak i&ccedil;in rezerv opsiyonları ile d&ouml;viz repo piyasasını birlikte d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;klerini kaydeden Baş&ccedil;ı, teknik bir d&uuml;zenlemeyle acil d&ouml;viz ihtiyacı olanların, d&ouml;viz repo piyasasından bor&ccedil;lanabileceğini, bunu daha sonra rezerv opsiyonundan &ouml;deyebileceğini, bunun s&uuml;rekliliği sağlayacağını s&ouml;yledi. D&ouml;viz alım satımlarıyla rezerv biriktirme hızlarını ayarladıklarını anlatan Baş&ccedil;ı, tedirginliği almak i&ccedil;in bunu yaptıklarını dile getirdi. Baş&ccedil;ı, ihracat reeskont kredilerinin hem d&ouml;viz rezervlerine hem ihracata &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de katkı sağladığına işaret etti. Baş&ccedil;ı, Bununla ilgili limiti y&uuml;zde 25 mertebesinde artırdık. En son 10-15 milyar dolarlık bir limit sağladık ihracat&ccedil;ılarımıza. Buradan da d&ouml;viz rezervlerimize 2015 yılında &ouml;nemli bir katkı gelmesini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yoruz. Bu yıl gelen katkıdan daha fazla bir katkı gelmesini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yoruz; ihracat reeskont kredileri yoluyla rezervlerimiz artacak dedi. (Merkez Bankası her zaman bizi kollar) dedirtmek de istemiyoruz Baş&ccedil;ı, Amerikan Merkez Bankasının d&ouml;viz repo piyasasına y&ouml;nelik olası tedbirlerine ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: (2016 da eğer Amerikan Merkez Bankası sıkılaşma yaparsa bizde 1 puan bunu artırırız) diye &ouml;ng&ouml;r&uuml;yoruz. (Eğer biraz daha sıkılaşma yaparsa 9 a kadar &ccedil;ıkarabiliriz 2017 yılında, hazırız) diyoruz. Bunu ayarlamış oluyoruz şimdiden. Avroda ise herhangi bir sıkılaşma &ouml;ng&ouml;rm&uuml;yoruz. Bunlarda politika aracıdır. Dolayısıyla baktık bir tedirginlik var, bunları ge&ccedil;ici olarak tekrar aşağı &ccedil;ekebiliriz. Ama bankaları da &ccedil;ok rahatlatmak istemiyoruz. Yani nasıl olsa Merkez Bankası her zaman bizi kollar dedirtmek de istemiyoruz. O y&uuml;zden bunun s&ouml;z&uuml;n&uuml; vermiyoruz. Ama olağan&uuml;st&uuml; bir durum olursa her zaman kullanabileceğimiz bir ara&ccedil;. Ge&ccedil;ici olarak bu dahada aşağıya &ccedil;ekilebilir. Rezerv yeterliliği g&ouml;stergelerinin en fazla takip edilen verilerden olduğunu vurgulayan Baş&ccedil;ı, kredi derecelendirme kuruluşlarının en dikkat ettiği g&ouml;stergenin rezervlerin kısa vadeli dış bor&ccedil;ları karşılama oranı olduğunu s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye nin d&ouml;viz rezervlerinin ithalatı karşılama oranının iyileşmeye devam ettiğine dikkati &ccedil;ekerek, s&ouml;z konusu durumun rezervlerdeki oranlı artışın ve ithalattaki d&uuml;ş&uuml;şten kaynaklandığını ifade etti. Oyun planımız Baş&ccedil;ı, ithalat ve ihracatta yaşanan gelişmelere ilişkin de şunları kaydetti: İhracatta &ccedil;ok hafif bir artış var. Kasımda biraz zayıf ama aralık ayında tekrar artıya d&ouml;nebilir belki, sıfıra yakın olacak. İthalat ise ekside olabilir. Rezerv yeterlilik g&ouml;stergesinde ise 100 &uuml;zerinde ise rahatsınız tamamsınız diyorlar. Burada T&uuml;rkiye 100 &uuml;n olduk&ccedil;a &uuml;zerinde, 115 in dahi şu anda &uuml;zerinde dolayısıyla bu anlamda yeterli. Rezervlerin kısa vadeli dış bor&ccedil;ları karşılama oranında ise kalan vadeye g&ouml;re bakıldığında şu anda y&uuml;zde 90 lar civarında. En &ccedil;ok eleştiri aldığımız husus da bu. Bu oran y&uuml;zde 100 &uuml;n &uuml;zerinde olmalı. Halbuki burada biz yurt dışı şubeleri &ccedil;ıkarırsak y&uuml;zde 100 &uuml;n biraz &uuml;zerine &ccedil;ıkıyoruz. Bu, dış bor&ccedil; vadelerinin uzamasıyla &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de iyileşebilecektir. İki şey olacak toplam dış bor&ccedil;lanma ihtiyacı azalacak cari a&ccedil;ık azaldığı i&ccedil;in ve uzun vadeli bor&ccedil;lanma artacağı i&ccedil;in kısa vadeli dış bor&ccedil;lar azalacak. 2015 yılında oyun planımız bu finansal istikrar a&ccedil;ısından. Bunu yapabilirsek d&ouml;viz rezervlerinde de ılımlı, tedirgin etmeyecek bir şekilde bir artış g&ouml;sterebilirsek bu rasyoyu &ccedil;ok rahat bir şekilde dahada yukarılara &ccedil;ekebiliriz. Baş&ccedil;ı, T&uuml;rkiye nin 2015 yılında G-20 D&ouml;nem Başkanlığında dengeli b&uuml;y&uuml;meyi g&ouml;sterebileceği bir yıl olmasını temenni ederek, Yapısal reformlarla b&uuml;y&uuml;yebilen ve dengeli b&uuml;y&uuml;yebilen, d&uuml;ş&uuml;k faiz ortamında bir T&uuml;rkiye &ouml;rneği 2015 D&ouml;nem Başkanlığında son derece &ouml;nemli bir başarı olacaktır. Bunun i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;stermemiz gerekiyor dedi.

Başçı: 2015 enflasyon hedefi yüzde 5

TCMB Başkanı Başçı 2015 yılı enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak belirlendiğini söyledi

Öne Çıkanlar