Demirtaş: PKK silahları susturmalı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ateşkes konusunda tek taraflı &ccedil;ağrı yapmadığını belirterek, Anında PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten &ccedil;ekmelidir. Buna karşılık h&uuml;k&uuml;met de operasyonları durdurduğunu, &ouml;l&uuml;mlere yer vermeyecek bir yaklaşımla diyaloğa &ouml;n a&ccedil;tığını ifade etmelidir dedi. Demirtaş, il başkanları toplantısı i&ccedil;in geldiği HDP Genel Merkezi girişinde gazetecilerin sorularını cevapladı, g&uuml;ndeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş, Parti Meclisi Toplantısı na ilişkin bir soru &uuml;zerine, B&uuml;t&uuml;n gelişmeleri değerlendirilip, s&ouml;z konusu &ccedil;atışmaların, savaşın &ouml;n&uuml;ne nasıl ge&ccedil;ebiliriz, nasıl durdurabiliriz ve neler yapabiliriz? &Uuml;lkemizde barışı, huzuru tekrar nasıl sağlayabiliriz? Yaşanan b&uuml;t&uuml;n sorunların &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; i&ccedil;in parti olarak &uuml;zerimize d&uuml;şen neler var, bunları nasıl yerine getirebiliriz? Teşkilatlarımızla t&uuml;m kurum ve yapılarımızla bunları masaya yatırıyoruz diye konuştu. Merkez y&ouml;netimi, teşkilatlar, Meclis grubu ve sivil toplum &ouml;rg&uuml;tleriyle yapılan tartışmaları değerlendirmelerinin neticesinde bir planlama &ccedil;ıkacağını dile getiren Demirtaş, her g&uuml;n, her saat &uuml;lkenin bir yerinden acı haber geldiğini anımsattı. Bir gazetecinin bu sabah da şehit haberinin geldiği ni hatırlatması &uuml;zerine Demirtaş, Evet, maalesef her g&uuml;n evlatlarımızı yitiriyoruz, her g&uuml;n bu &uuml;lkenin anneleri ağlıyor. Analar ağlamasın diye yola &ccedil;ıkılmış s&uuml;re&ccedil;te, bug&uuml;n iktidar uğruna her g&uuml;n anaların ağlatıldığı bir s&uuml;reci yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Bu &uuml;lkeye, bunları yaşatmaya kimsenin hakkı yok ifadelerini kullandı. HDP nin şiddete, silaha karşı durumu ve tutumunun net olduğunu belirten Demirtaş, bunları asla kabul edilemez g&ouml;rd&uuml;klerini ve asla doğru bulmadıklarını vurguladı. Bir an &ouml;nce bu &ccedil;atışmaların durması ve yeniden diyalog ve m&uuml;zakere s&uuml;reciyle sorunların kalıcı bir şekilde birbirini aldatmaya, kandırmaya değil, iktidar hırsına dayalı değil, samimi bir şekilde &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; i&ccedil;in gayret sarf ediyoruz diyen Demirtaş, ş&ouml;yle devam etti: Zannediyorum b&uuml;t&uuml;n toplumda bu konuda ciddi bir duyarlılık var. Benim herkesten ricam şudur. Şu g&uuml;nlerde ısrarla AKP yanlısı &ccedil;evreler toplumu kutuplaştırmaya &ccedil;alışıyorlar. Toplumda şiddet yanlısı olanlar bir de AKP gibi barış sevdalısı olanlar varmış gibi. Hayır. T&uuml;rkiye toplumunun tamamı barış istiyor. Saray ve &ccedil;evresi, onu iktidarda tutmak isteyenler dışında bu &uuml;lkede &ccedil;atışma, savaş isteyen yok. O nedenle hi&ccedil; kimse birbirine karşı asla d&uuml;şmanlık, kin besleyecek duygularla yaklaşmamalıdır. Bug&uuml;nler ge&ccedil;ecek. Elbette b&uuml;t&uuml;n bu zorlu zahmetli, sıkıntılı g&uuml;nleri atlatacağı ve &uuml;lkemizde barışı hakim kılacağız. O nedenle asla kimse kimseye kinle &ouml;fkeyle yaklaşma konusunda tahriklere kapılmamalıdır ve bizler hep birlikte barış sesimizi y&uuml;kseltirsek inanıyorum ki b&uuml;t&uuml;n bunların &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;eceğiz. Toplantılarımızı da bu &ccedil;er&ccedil;evede ger&ccedil;ekleştiriyoruz. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerine y&ouml;nelik d&uuml;zenlenen operasyonlarda, bir k&ouml;yde sivillerin &ouml;ld&uuml;ğ&uuml;ne ilişkin iddiaların sorulması &uuml;zerine Demirtaş, bug&uuml;n akşam Merkez Y&uuml;r&uuml;tme Kurulu nun toplanacağını, d&uuml;n de PM de, bu katliamın yaşandığı yere bir heyetin g&ouml;nderilmesi konusunda &ouml;neri yapıldığını anlattı. Sivillerin yaşamını yitirdiği iddia edilen k&ouml;ye ve b&ouml;lgedeki duruma ilişkin somut bir raporla d&ouml;nme amacıyla bir heyetin g&ouml;nderileceğini aktaran Demirtaş, Dışişleri Bakanlığı da biliyorsunuz olayı doğrulayan bir a&ccedil;ıklama yaptı. Araştırılacağını belirtiyor ama sivillerin &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; aşikar. Dışişleri Bakanlığı da bunun farkında. Dolayısıyla bu sivil katliamların da sorumlularının hem ulusal hem uluslararası d&uuml;zeyde yargı &ouml;n&uuml;ne &ccedil;ıkması i&ccedil;in biz de elimizden geleni yapacağız değerlendirmesinde bulundu. Partimizin kapatılma ihtimali y&uuml;zde sıfırdır Bir basın mensubunun, Parti kapatmalarına ilişkin bir a&ccedil;ıklamanız oldu. Burhan Kuzu nun ofisinde &ccedil;alışmaların başlatıldığını s&ouml;ylediniz. Bu konjonkt&uuml;rde HDP nin kapatılma ihtimali var mı sizce? sorusuna karşılık Demirtaş, ş&ouml;yle konuştu: Ben partimiz kapatılacak demedim. Bunun &ccedil;alışmasını yapıyorlar dedim. Partimizin kapatılma ihtimali y&uuml;zde sıfırdır. Ama&ccedil;ları şu. Bir dava a&ccedil;tırabilirsek diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorlar. En azından HDP yi hazine yardımından muaf tutacak bir ceza &ccedil;ıkarabiliriz oradan. Ama&ccedil; bu. Yoksa parti kapatılmayacağını kendileri de biliyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; partimiz kapatılmayla ilgili en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir su&ccedil;lamayla, ithamla karşı karşıya kalamaz. Yok b&ouml;yle bir şey. Varsa hakkında soruşturma a&ccedil;ılacak parti, AKP dir. Roboski yi yapan onlardır, Gezi yi yapan onlardır, 134 &ccedil;ocuğu sokakta g&ouml;sterilerde katlettiren ve gurur duyan onlardır. Her g&uuml;n yurtdışına yasadışı silah g&ouml;nderen onlardır, IŞİD ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml; besleyen onlardır. Varsa hakkında soruşturma a&ccedil;ılması gereken bir parti, AKP den başkası değildir. Yoksa ben partimiz kapatılacak vesaire o anlamda bir şey ifade etmedim. Birileri heveslenmiş durumda soruşturma a&ccedil;tırmaya &ccedil;alışıyor. Demirtaş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde partimizle ilgili başlatılmış resmi bir soruşturma da yoktur, bunu da &ouml;ğrendik. Yargıtay ın b&ouml;yle bir resmi soruşturması hen&uuml;z yok. Ama anladık ki AKP &ccedil;evreleri soruşturmayı başlatmış, kendi &ouml;zel b&uuml;rolarında. Bunu bir resmi soruşturmaya d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek i&ccedil;in de baskı yapıyorlar ifadesini kullandı. Bir başka gazetecinin, Burhan Kuzu nun da Ne b&uuml;rom oldu ge&ccedil;mişte, ne de şimdi var şeklinde karşı a&ccedil;ıklaması oldu. Bir yandan da partinin kapatılması değil ama sorumluların cezalandırılması y&ouml;n&uuml;nde bir ifadesi var şeklindeki soru &uuml;zerinde de Demirtaş, Muhatap almayım en iyisi, m&uuml;saade ederseniz karşılığını verdi. PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten &ccedil;ekmelidir Operasyonların durdurulması &ccedil;ağrınızla ilgili yaptığınız a&ccedil;ıklamalar iktidar cephesinde samimiyetsiz bulunuyor. İlk &ouml;nce operasyonlar değil, şehit haberleri gelmeye başladı. Siz Kandil le de g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z&uuml; s&ouml;ylemiştiniz. Şehit haberleri neden hala gelmeye devam ediyor. Kandil den size ne yanıt geldi? sorusuna Demirtaş, şu yanıtı verdi: G&ouml;r&uuml;şemedik. T&uuml;rkiye de biliyorsunuz bir m&uuml;zakere yasası var. Bu yasa &ccedil;er&ccedil;evesinde taraflarla g&ouml;r&uuml;şme yapan kişilerin bu konuda yasal g&uuml;vencesi var. Biz bug&uuml;ne kadar yaptığımız b&uuml;t&uuml;n g&ouml;r&uuml;şmeleri bu yasa &ccedil;er&ccedil;evesinde yaptık. Yeniden yaparız, yine yaparız ama bu koşullarda. Kandil de sivil insanların k&ouml;ylerinin bombalandığı bir koşullarda oraya heyetimizi nasıl g&ouml;ndereceğiz? Bu ciddi bir handikap. Ben &ccedil;ağrıyı tek taraflı falan yapmıyorum. Anında PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten &ccedil;ekmelidir. Buna karşılık h&uuml;k&uuml;met de operasyonları durdurduğunu, &ouml;l&uuml;mlere yer vermeyecek bir yaklaşımla diyaloğa &ouml;n a&ccedil;tığını ifade etmelidir. Şunun altını &ccedil;izerek ifade ediyorum. &Ccedil;arpıtacak birileri... Ben, Devlet silah bıraksın falan demiyorum. Devlet, silah bırakır mı? Silahsız devlet olmaz. Devlet kendini koruyacak, bir şey demiyoruz. Ama elini tetikten &ccedil;ekmek başka bir şeydir. Karşılıklı ateşkes durumundan, birbirine ateş etmeme durumundan s&ouml;z ediyorum. Bu &ccedil;ağrı, aynı zamanda ve acil olarak PKK yadır. Tabii ki &ouml;l&uuml;mler geldiği her g&uuml;n siyaseten konuşmak, &ccedil;&ouml;z&uuml;m aramak, giderek zorlaşır. Siyasetin alanını daraltan şey, silahtır, şiddettir. H&uuml;k&uuml;metin de buna bir şekilde hizmet eden bu politikalardan vazge&ccedil;mesi lazım. Bir yandan biz silahları susturmaya, durdurmaya &ccedil;alışıyoruz. HDP olarak, sivil toplum &ouml;rg&uuml;tleriyle, barışseverlerle birlikte... Bir yandan h&uuml;k&uuml;met, partimizi kapatmak, dokunulmazlıkları kaldırmakla bir şekilde baskı altına almak istiyor. Siz demokratik siyaset kanallarını tıkamaya &ccedil;alışmak yerine, tam tersine demokratik siyaseti b&uuml;y&uuml;tecek, itibar kazandıracak bir yol izlemelisiniz ki şiddeti hep birlikte bertaraf edebilelim. &Ouml;len insanların hepsi, bizim evladımız Operasyonlar devam ediyor, her g&uuml;n şehit haberleri geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan operasyonların devam edeceğini s&ouml;yl&uuml;yorlar. Ne zaman kırılma olur, ne zaman biter sizce bu saldırılar PKK tarafından? sorusu &uuml;zerine de Demirtaş, b&uuml;t&uuml;n T&uuml;rkiye toplumunun sesini y&uuml;kseltmesi durumunda herkesin cevap vermek zorunda kalacağını s&ouml;yledi. Demirtaş, herkesin barış istediğini y&uuml;ksek sesle haykırması gerektiğini belirtti. Kendisinin neredeyse her g&uuml;n &ccedil;ağrı yaptığını dile getiren Demirtaş, şunları s&ouml;yledi: Sayın Başbakan da her g&uuml;n iki veya &uuml;&ccedil; defa konuşuyor ve her seferinde Bitirene kadar biz devam edeceğiz diyor. Bu mudur yani barış anlayışı? &Ccedil;ıkıp diyecek ki Bize silah sıkmayana biz de silah sıkmayacağız. Bu kadar net. Hepsi silahlarını teslim edecek, hepsi &uuml;lkeyi terk edecek ama son ter&ouml;rist kalıncaya kadar bilmem Kandil i d&uuml;md&uuml;z edinceye kadar... bu s&ouml;ylemler &ccedil;ok eski de kaldı artık. T&uuml;rkiye nin bundan kurtulması lazım. &Ouml;len insanların hepsi, bizim evladımız. Bu &uuml;lkede cenazesini omuzlarımızda taşıdığımız her tabutun y&uuml;k&uuml;, en başta siyasi iktidarın sorumluluğunda, omuzlarında bir y&uuml;kt&uuml;r. Biz kendi payımıza d&uuml;şen y&uuml;k&uuml; g&ouml;r&uuml;yor, gereğini yapmaya &ccedil;alışıyoruz. Ama bu şekilde yani T&uuml;rkiye yi hem savaşa s&uuml;r&uuml;kleyip hem de sorumluluğunu HDP ye atarak bir ucuz sandık, se&ccedil;im hesabı yaparlarsa, T&uuml;rkiye toplumu buna sessiz kalmayacaktır. Herkes farkındaki barış bu &uuml;lkede kazanacak ama bug&uuml;n kazansak barışı, yarın yitirme ihtimali olan evlatlarımızı kurtarmış olacağız, bu iş bu kadar nettir. Şehit haberleri gelirken, HDP Milletvekili Sırrı S&uuml;reyya &Ouml;nder in kızının d&uuml;ğ&uuml;n&uuml;nde eğlenildiği y&ouml;n&uuml;nde sosyal medyada eleştirilerin olduğunun hatırlatılması &uuml;zerine Demirtaş, şunları kaydetti: Sırrı Bey in tek evladı var. Uzun s&uuml;redir bu mevzulardan dolayı ertelediği bir nikahtı. Biz de oraya eğlenmeye gitmedik. Nikah şahitliği yapmaya gittik. Şahitliğimizi yaptık. Allah mesut bahtiyar etsin. Şehit haberleri gelirken, cenazeler kalkarken orada eğlendiğimize dair tek bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml; g&ouml;stersinler biz de &ouml;z&uuml;r dileyelim. Hayat devam ediyor. &Ouml;l&uuml;mler de var, doğumlar da var, d&uuml;ğ&uuml;nler de var. Bu cenazeler gelirken paraları koyacak yer bulamayanlara sorsanız bu soruları daha iyi olur. HDP PM sonu&ccedil; bildirgesi HDP Parti Meclisi (PM) bildirgesinde, barış ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m m&uuml;cadelesinin s&uuml;rmesi vurgusu yapıldı. HDP nin d&uuml;n ger&ccedil;ekleştirilen PM toplantısının ardından a&ccedil;ıklanan bildirgede, T&uuml;rkiye toplumunun, sanki tek parti iktidarının başbakanıymış gibi hareket eden bir AK Parti Genel Başkanıyla karşı karşıya olduğu savunuldu. Bildirgede, ge&ccedil;ici stat&uuml;deki başbakanın aldığı kararlarla attığı adımlarla toplumu derinden sarsan, acı kayıplara yol a&ccedil;an bir &ccedil;atışma ve şiddet dalgasını her ge&ccedil;en g&uuml;n tırmandırdığı ileri s&uuml;r&uuml;ld&uuml;. Her g&uuml;n toplumu infiale s&uuml;r&uuml;kleyecek konuşmalar yapan Başbakan ve yardımcılarının, 31 gen&ccedil; insanı Suru&ccedil; ta katledenler, HDP ye y&ouml;nelik Adana, Mersin ve Diyarbakır bombalamalarını ger&ccedil;ekleştirenler hakkında konuşmamaları ise son derece manidardır denilen bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: Kutuplaşma ve gerginlik, toplum i&ccedil;i d&uuml;şmanlık ve karşıtlık yaratma politikasını seven bu anlayış, yargıyı, medyayı ve diğer alanları da kontrol altına alarak ve başlatılan &ccedil;atışmanın bir par&ccedil;ası haline getirerek, T&uuml;rkiye yi hızla g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir fırtınanın i&ccedil;ine s&uuml;r&uuml;kl&uuml;yor. T&uuml;rkiye nin bir&ccedil;ok ilinde HDP lilere y&ouml;nelik yaygın g&ouml;zaltı ve tutuklama operasyonlarıyla; Ağrı, Şırnak, İstanbul, Cizre gibi yerlerdeki yargısız infazlarla; &ccedil;eşitli kentlerde gen&ccedil;lere y&ouml;nelik işkence uygulamalarıyla; IŞİD barbarlarına karşı m&uuml;cadelede yaralanan Rojavalılara y&ouml;nelik g&ouml;zaltılarla; Lice, Hazro, Kulp, Silvan, Mardin, Dersim ve Şırnak taki orman yangınlarıyla; Ankara da sendika baskınıyla; cemevinde cenazesini uğurlamak isteyenlere zul&uuml;m uygulamasıyla baskı politikalarını derinleştiriyor. Eş Genel Başkanlarımız hakkında soruşturmalar başlatmak, HDP ye kapatma davası a&ccedil;mak ve vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırma tehditlerini savurmak da bu uygulamaların par&ccedil;alarıdır. Havalanan her savaş u&ccedil;ağı... IŞİD barbarlarına karşı m&uuml;cadelede yaşamını yitirmiş olan gen&ccedil;lerin cenazelerini, hi&ccedil;bir inan&ccedil;ta yeri olmayan bir tarzda ve başbakanın talimatıyla g&uuml;nlerdir sınırda bekleten ve ailelerine teslim etmeyen, cenazelere adeta işkence yapmayı normal g&ouml;ren bir anlayışla karşı karşıya bulunuyoruz değerlendirmesinin yapıldığı bildirgede, Başbakan Davutoğlu nun huzur ve demokrasi operasyonu adını verdiği bombalamalar esnasında Kandil b&ouml;lgesindeki Zergele k&ouml;y&uuml;nde, aralarında &ccedil;ocukların da bulunduğu, biri hamile 10 sivilin &ouml;lmesine ve 15 kişinin yaralanmasına yol a&ccedil;ılmıştır. Havalanan her savaş u&ccedil;ağı sadece Irak K&uuml;rdistanı na ve oradaki insanlara zarar vermiyor, aynı zamanda T&uuml;rkiye ekonomisine ve yoksul emek&ccedil;i halka da ağır y&uuml;kler bindiriyor ifadeleri kullanıldı. Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin kurduğu, MHP nin de koltuk değnekliği yaptığı planın herkes tarafından g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; belirtilen a&ccedil;ıklamada, 7 Haziran se&ccedil;iminin intikamını HDP den almak ve kendilerine yine tek parti iktidarının yolunu a&ccedil;mak i&ccedil;in bu &ccedil;atışmalı ortamı başlatan zihniyetin demokratik olmadığı iddia edildi. HDP yi etkisizleştirme ve barajın altına itme operasyonu Hedef HDP yi itibarsızlaştırmak, toplumsal meşruiyetini tartışmalı duruma getirmek, 80 vekilimizin temsil ettiği halk iradesini rencide etmektir. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, HDP yi etkisizleştirme ve barajın altına itme operasyonu asla başarıya ulaşmayacaktır g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml;n savunulduğu a&ccedil;ıklamada, ş&ouml;yle denildi: AKP ve Erdoğan, başlattıkları savaşı, se&ccedil;imi kazanmak i&ccedil;in kullanıyor. Ancak bu tutum Erdoğan a ve AKP ye kaybettirecektir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu, T&uuml;rkiye toplumunun değil, saray cuntasının savaşıdır. Hi&ccedil;bir cumhurbaşkanı veya başbakanın bu halkın &ccedil;ocuklarını kendi siyasi ikbali i&ccedil;in feda etmesi kabul edilemez. Vicdani ret hakkı, bu dayatmacı politikalar karşısında da savunulması gereken bir haktır. Bu uygulamalarla &Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci nin bizzat devleti ve &uuml;lkeyi y&ouml;netenler tarafından fiilen durdurulduğu iddia edilen bildirgede, şu ifadeler yer aldı: Kaosu daha da derinleştirecek bu &ccedil;atışmacı siyasette ısrar yanlıştır. &Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci nin askıda tutulduğu her bir g&uuml;n&uuml;n halklarımıza maliyeti &ccedil;ok ağırdır. Bir kez daha &uuml;lkeyi y&ouml;netenleri sorumluluğa &ccedil;ağırıyoruz. Bir an &ouml;nce &ccedil;atışmaları ve can kayıplarını sonlandıracak &ccedil;&ouml;z&uuml;m politikaları devreye girmelidir. G&ouml;rev, bu &ccedil;atışmaları ve &ouml;l&uuml;mleri durduracak adımların bir an &ouml;nce, karşılıklı ve acilen atılmasıdır. HDP, bug&uuml;ne kadar &ccedil;atışma politikaları karşısında &uuml;zerine d&uuml;şenleri yapmıştır, bug&uuml;nden sonra da yapacaktır. Bizler, &ccedil;atışmaların durdurulması i&ccedil;in &ccedil;abalarımızı yoğun bir bi&ccedil;imde s&uuml;rd&uuml;receğiz. Biliyoruz ki yapılması gereken, &ccedil;atışma politikalarını bir kenara bırakıp, barış&ccedil;ıl &ccedil;&ouml;z&uuml;m yollarını yeniden devreye koymaktır. Barışı kazanma m&uuml;cadelesi bug&uuml;n&uuml;n vazge&ccedil;ilmez işidir. T&uuml;m kurumlarımıza ve bileşenlerimize, T&uuml;rkiye nin t&uuml;m demokrasi ve emek g&uuml;&ccedil;lerine, vicdan sahibi ve demokrat insanlarına, inan&ccedil;lı t&uuml;m kesimlere, asker ailelerine &ccedil;ağrı yapıyoruz. Silahlar derhal susmalı, taraflar &ccedil;atışmasızlığı sağlamalı, İmralı da sayın &Ouml;calan a karşı s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len tecrit sona erdirilerek diyalog ve m&uuml;zakerelerle &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retilmeli hedefi ortak m&uuml;cadele zeminimiz olmalıdır. Barış etkinlikleri, toplantıları, mitingleri ile sivil demokratik m&uuml;cadeleyi y&uuml;kseltelim. Silahların sesi karşısında demokratik siyasetin sesini y&uuml;kseltelim. &Ccedil;&ouml;z&uuml;m S&uuml;reci Uluslararası insan hakları &ouml;rg&uuml;tlerine ve savaş karşıtı t&uuml;m sivil toplum kuruluşlarına da &ccedil;ağrı yapılan a&ccedil;ıklamada, şunlar kaydedildi: Uluslararası bir sorunu uluslararası destek ve dayanışmayla &ccedil;&ouml;zmek i&ccedil;in adımlarınızı yoğunlaştırın. Ge&ccedil;ici AKP h&uuml;k&uuml;meti, IŞİD e karşı m&uuml;cadele adı altında, ger&ccedil;ekte Rojava ya karşı d&uuml;şmanca bir politika izliyor. Rojava da, IŞİD &ccedil;etelerinin barbarca saldırılarının yenilgiye uğratılması ve b&ouml;lge halklarının kantonlarda kendi kendilerini y&ouml;netmeleri, AKP iktidarının saldırgan politikalarının temel nedenlerindendir. Halbuki bug&uuml;n Ortadoğu nun en g&uuml;venli b&ouml;lgelerinden birisi Rojava kantonlarıdır. O coğrafyada yaşayan halklar d&uuml;şmanımız değil, dostumuzdur, barışın &ouml;nemli bir par&ccedil;asıdır. Parti Meclisimiz, yapılan değerlendirmeler ve &ccedil;ıkarılan planlamalar doğrultusunda, MYK başta olmak &uuml;zere t&uuml;m &ouml;rg&uuml;tlerimizin barış ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m m&uuml;cadelesini s&uuml;rd&uuml;rmesi g&ouml;revini bir kez daha vurgulamıştır. Sarayın savaş hamlesine karşı topyekun barış direnişi yapılacaktır. Merkezi d&uuml;zeyde yapılan barış m&uuml;cadelesi hamlelerinin izd&uuml;ş&uuml;mleri b&uuml;t&uuml;n yerel &ouml;rg&uuml;tlerimizde de ger&ccedil;ekleştirilecektir. &Ouml;te yandan ne zaman yapılırsa yapılsın, HDP t&uuml;m yerel &ouml;rg&uuml;tleri, bileşenleri ve kurumları ile birlikte yeni genel se&ccedil;imlere hazırdır ve bu y&ouml;ndeki &ccedil;alışmalarına hız verecektir. Biz biliyoruz ki, bu savaşın yeneni ve yenileni olmaz. M&uuml;zakere masasında, Dolmabah&ccedil;e mutabakatı zemininde, demokratik siyaseti geliştirmek ve &ccedil;atışmasızlığı tahkim etmek b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşıyor. Bu doğrultuda ger&ccedil;ekleştirilecek her adım son derece kıymetlidir. HDP, &ccedil;atışmalı ortamı sonlandıracak, can kayıplarını &ouml;nleyecek, barış&ccedil;ıl politikaları ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; &uuml;retecek kararlılıktadır ve bunu ger&ccedil;ekleştirecektir. AA

Demirtaş: PKK silahları susturmalı

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten çekmelidir. Buna karşılık hükümet de operasyonları durdurduğunu, ölümlere yer vermeyecek bir yaklaşımla diyaloğa ön açtığını ifade etmelidir"

Öne Çıkanlar