Erdoğan: 115 terörist etkisiz hale getirildi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Temmuz dan bu yana Şemdinli &ccedil;evresinde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len operasyonlarda 115 ter&ouml;ristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Operasyonların sivillerin yaşamadığı b&ouml;lgelerde b&uuml;y&uuml;k bir titizlikle y&uuml;r&uuml;t&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne dikkati &ccedil;eken Erdoğan, bazı medya kuruluşlarının ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n propagandasına destek olduğunu vurguladı.Başbakan Erdoğan, ATV ve A Haber kanallarının ortak yayınladığı G&uuml;ndem &Ouml;zel programına konuk oldu.Canlı yayında g&uuml;ndemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, ter&ouml;rle ilgili olarak a&ccedil;ıklamalar yaptı. S&ouml;zlerine, Hakkari de şehit olan 6 sı asker, 2 si korucu olmak &uuml;zere 8 g&uuml;venlik g&ouml;revlisine Allah tan rahmet, ailelerine de başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, b&ouml;l&uuml;c&uuml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n komşu &uuml;lkeler arasında destek aldığı gibi bazı Batı &uuml;lkelerinden de destek aldığını vurguladı. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n son d&ouml;nemde medya desteği aldığını kaydeden Erdoğan, Bir kısım medya onlara halen bu desteği vermeye devam ediyor. Yurt i&ccedil;i ve Yurt dışında da var ve bu desteği vermeye devam ediyorlar. Zaten ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n en &ccedil;ok aradığı şey propagandasını yaptırabilmektir dedi. Daha &ouml;nce medya y&ouml;neticileriyle ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n propagandasına karşı g&ouml;r&uuml;şmeler yaptıklarını ancak bu g&ouml;r&uuml;şmelerden olumlu sonu&ccedil;lar &ccedil;ıkmadığını s&ouml;yleyen Erdoğan, Bir defa insanımızın moral değerlerini alt&uuml;st ettikleri gibi psikolojik &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; sağlamada da ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne belli destekleri vermiş oluyorlar. Bunları g&ouml;rmemezlikten gelemeyiz. Bunları gayet iyi g&ouml;r&uuml;yoruz. Tabii bunların değerlendirmesini de kendi aramızda ona g&ouml;re yapıyoruz diye konuştu.- Eski otoritelerini kaybettikleri i&ccedil;in -AK Parti iktidarının ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne medya desteği veren &ccedil;evreleri rahatsız ettiğini kaydeden Erdoğan, &Ccedil;&uuml;nk&uuml; alışageldikleri bir s&uuml;re&ccedil; vardı. Bu anlayış, bu &uuml;lkeyi siyaset değil, bu &uuml;lkeyi biz y&ouml;netiriz havası vardı. Bunun i&ccedil;in de sermaye de vardı. Bunu da a&ccedil;ık s&ouml;yl&uuml;yorum ve gerek sermaye gerekse bu bir kısım medya tabii o eski otoritelerini kaybettikleri i&ccedil;in, bunu sağlayamadıkları i&ccedil;in, bunu başaramadıkları i&ccedil;in, acaba AK Parti iktidarını biz nasıl zayıf d&uuml;ş&uuml;rebiliriz bunun gayreti i&ccedil;indeler. Tabii AK Parti nin, şahsım ve arkadaşlarımın bu noktada asla taviz vermemiz m&uuml;mk&uuml;n değil dedi.CHP nin, K&uuml;rt sorununu &ccedil;&ouml;zeriz s&ouml;ylemini eleştirerek, Ana muhalefet partisinin veya onun liderinin bug&uuml;ne kadar &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerisi olarak getirdiği bir şey var mı? diyen Erdoğan, &Ouml;nerin varsa s&ouml;yle. Bu iktidar bu &ouml;neriyi yerine getirmiyorsa ondan sonra &ccedil;ık milletin huzurunda hesabını sor ama b&ouml;yle bir &ouml;neri yok dedi. CHP Lideri Kılı&ccedil;daroğlu na 3 er kişilik ortak komisyon kurma teklifine de halen cevap gelmediğini hatırlatan Erdoğan, ama bazı medya kuruluşlarının ana muhalefet adım atıyor gibi yayın yaptığını kaydetti.-Zana ya tetik cevabı-Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana nın kendisine yaptığı ziyarette, tetiklerden parmaklar &ccedil;ekilsin ifadesini kullandığını a&ccedil;ıklayan Başbakan Erdoğan, kendisinin de ona Sizin bu ifadenizi kabullenmemiz m&uuml;mk&uuml;n değil. Tetiklerden elin &ccedil;ekilmesi &ccedil;&ouml;z&uuml;m değil. Silahların bırakılması &ccedil;&ouml;z&uuml;md&uuml;r. Silahı ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; bırakacak. G&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;leri silah bırakamaz. Silah, g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerinin tabii doğal enstr&uuml;manıdır. Zaten g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerini silahını taşıyarak g&uuml;venliği teşkil ediyor dediğini anlattı. -Belediyeleri başkaları y&ouml;netiyor-İsim vermeden BDP yi eleştiren Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Halen PKK b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;d&uuml;r a&ccedil;ıklamasını yapamıyorlar. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; oradan besleniyorlar, yapabilirler mi? Yaptıkları anda akıbetlerini biliyorlar, sonlarının ne olacağını biliyorlar. Benim K&uuml;rt kardeşimi de istismar ediyorlar. Benim K&uuml;rt kardeşimin ter&ouml;rle bir alakası yok ki bug&uuml;n &uuml;lkemizde ter&ouml;rizm var. Bunun b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; i&ccedil;inde yapılanması var. Bir de bunun maalesef uzantıları var bir&ccedil;ok yerlerde. Bug&uuml;n belediyelerin bir &ccedil;oğunda g&ouml;r&uuml;nen belediye başkanları, belediyeyi y&ouml;netmiyor. Bunların tayin ettiği, g&ouml;nderdiği kişiler belediyeyi y&ouml;netiyor ve tabii bunların da sicilleri malum. -115 ter&ouml;rist etkisiz hale getirildi-Şemdinli de, 23 Temmuz itibarıyla operasyon s&uuml;recinin başladığını kaydeden Erdoğan, Bu son s&uuml;re&ccedil;te de yine ifade ettiğimiz medya Şemdinli de adeta bir psikolojik harekatı başlattı. &Ccedil;ok &ccedil;irkin bir harekattı ve bu Silahlı Kuvvetlerimizde gerekse Genelkurmay Başkanımı gerekse diğer arkadaşlarımızı moral noktasında ister istemez etkiliyor. Bizi etkiliyor ama orada karada, havada s&uuml;rekli bir m&uuml;cadele s&uuml;rd&uuml;ren g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerimiz var ve artık polisle i&ccedil; i&ccedil;e m&uuml;şterek bu m&uuml;cadeleyi y&uuml;r&uuml;t&uuml;yorlar. Bug&uuml;ne kadar olmayan bir şeydi bu. Bu da bizim iftihar vesilemizdir diye konuştu.Şemdinli ve &ccedil;evresinde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len operasyon neticesinde 23 Temmuz dan bu yana etkisiz hale getirilen ter&ouml;rist sayısına ilişkin rakamlar veren Erdoğan, Şu ana kadar b&uuml;t&uuml;n istihbarat bilgileri olarak s&ouml;yl&uuml;yorum. Şemdinli olayında 23 &uuml;nden itibaren bizim 2 şehidimiz var fakat 115 ter&ouml;rist etkisiz hale getirildi dedi.- Kimin medyası diye soruyorum - Daha fazla askerin şehit olduğu ancak gizlendiği y&ouml;n&uuml;ndeki iddiaları yalanlayan Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Bunların hepsi yalan. Malum onların kendilerine ait &ouml;zel medyaları var ya oralardan, internet sitelerinden, tivitlerden falan buralardan yapılmış işler. İşte o dediğim bir kısım medya bunu haber yapmak suretiyle işte şu kadar asker şehit oldu gizleniyor. Şu kadar helikopter d&uuml;şt&uuml;, gizleniyor falan. Silahlı Kuvvetler, şehit olan erini gizler mi veyahut da şu kadar d&uuml;şen helikopterini gizler mi? Ama burada karşı taraf bir psikolojik harekat yapıyor ve bu psikolojik harekata da ne yazık ki bu medya alet oluyor. Kimin medyası diye ben soruyorum bu soruyu. Hani ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n yayın organları var bunu biliyoruz ama bir de onlarla ilişkisi olmadığını s&ouml;ylediği halde bilerek veya bilmeyerek maalesef onların tezgahına veya onların ocağına odun taşıyanlar var. Bunları nereye kadar kabulleneceğiz. İsmen mi bunları ifşa edeceğiz. Bunları okuyanlar, benim vatandaşımın aklıselim ile değerlendirmek suretiyle gereken tavrı takınması lazım. Aynı zamanda televizyon ekranlarında izliyoruz, bunlara gereken tavrı koymamız lazım. Şu anda benim s&ouml;ylediğim sizlere teknik takiplerde elde ettikleri. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; aşırı derecede havadan insansız hava ara&ccedil;larının tespitleriyle helikopterlerimiz, u&ccedil;aklarımız b&uuml;t&uuml;n o b&ouml;lgeleri ve hassasiyetle yani sivilin yaşamadığı b&ouml;lgelerde bu operasyonlar bu s&uuml;re i&ccedil;inde yapılmıştır, yapılmaktadır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imi tartışmalarıyla ilgili olarak, Asla Cumhurbaşkanımız la ilgili bizim aramızdaki hukuku kimsenin bozmaya yetkisi yoktur, haddi de yoktur ve buradan kimseye de ekmek &ccedil;ıkmaz dedi.Erdoğan, ATV ve A Haber kanallarının ortak yayınladığı G&uuml;ndem &Ouml;zel programında Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin soruyu yanıtladı. Bu konuyla ilgili samimi duygusunu s&ouml;ylediğini ifade eden Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imlerine hen&uuml;z 2 yılı aşkın bir zaman bulunduğunu belirterek, Tabii T&uuml;rkiye olarak bizim de şu anda &ccedil;ok işimiz var. Bakın biz 2014 hedeflerini belirliyoruz ama bir diğer taraftan 2015, 2023, bunları da belirliyoruz. Tabii g&uuml;ndeme bu olayın bu şekilde d&uuml;şmesi bizi &uuml;zm&uuml;şt&uuml;r. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bizim sayın Cumhurbaşkanımız la aramızdaki mesafeyi kimsenin a&ccedil;maya ne yetkisi, ne hakkı, ne de c&uuml;reti olamaz dedi. Abdullah Bey in basın danışmanının a&ccedil;ıklamalarını mı kastediyorsunuz? şeklindeki soruya karşılık Erdoğan, şunları kaydetti: Tabii o da, bazı k&ouml;şe yazarlarının yazdıkları da... Oradan başlayan bir s&uuml;re&ccedil;. Aslında bu s&uuml;re&ccedil; tabii ta işin şeyi, Meclis teki d&uuml;zenlemeye dayanıyor. O d&uuml;zenlemenin daha sonra CHP tarafından Anayasa Mahkemesi ne g&ouml;t&uuml;r&uuml;lmesi, Anayasa Mahkemesi nin verdiği karar ve bu karar &uuml;zerinde malum milletvekili bakan arkadaşlarımın yaptığı bazı yorumlar oldu Anayasa Mahkemesi kararı &uuml;zerinde ki bu bir hukuku tespittir, hukuki bir yaklaşımdır, yorumdur, bu var ama daha sonra bu tekrar işte basın m&uuml;şaviri arkadaşın, ki b&ouml;yle bir şeye onun girmesi bir defa yani ne hakkınadır, ne haddinedir. En azından bir memurdur, b&ouml;yle bir şeye o giremez. Kaldı ki biz Cumhurbaşkanımız la aramızdaki şeyi biz kendi aramızda hallederiz zaten. Yani Cumhurbaşkanlığı se&ccedil;iminden bu yana olsun, &ouml;nceki d&ouml;nemlerde olsun, kendileri Başbakan ken ben milletvekili se&ccedil;ildikten sonra bana g&ouml;revin devredilmesi olsun, kendilerinin Cumhurbaşkanlığı na geliş s&uuml;re&ccedil;leri olsun, bunlar T&uuml;rkiye demokrasisinde g&ouml;r&uuml;lmemiş şeylerdir.Biz bu iki kardeşlik hukukunun &ouml;tesindeki fiili durumları, hukuki durumları birlikte yaşadık zaten, ispat ettik. Kimse kalkıp bizden yeniden bunun ispatını filan beklemesin. Ha şimdi bu 2 yıllık s&uuml;re&ccedil;te de biz yatıp kalkıp bununla uğraşacak değiliz. Bizim şimdi yatıp kalkıp yapacağımız tek şey var; 2012 yi nasıl daha başarılı ge&ccedil;ireceğiz, 2013 &uuml; daha başarılı nasıl ge&ccedil;ireceğiz, 2014 se&ccedil;imlerine nasıl gireceğiz. Yerel se&ccedil;imlerle ilgili olarak aynı yıl i&ccedil;erisinde iki se&ccedil;imin sıkıntılı olabileceğini s&ouml;ylediklerini anımsatan Erdoğan, Eğer muhalefetle arkadaşlarım g&ouml;r&uuml;şecekler, muhalefet de kabul ederse Eyl&uuml;l, Ekim, Kasım, buralara yerel se&ccedil;imi alabiliriz, ama bunun m&uuml;şterek kararını birlikte vermek suretiyle alabiliriz dedik. Şimdi sayın Bah&ccedil;eli nin yaptığı bir a&ccedil;ıklamayı duydum. Mesela Sayın Bah&ccedil;eli, Meclis a&ccedil;ıldıktan sonra g&ouml;r&uuml;şmek suretiyle bunları, yani kendileri Kasım, (6 ay &ouml;nceye &ccedil;ekilmesi) oraya &ccedil;ekilmesi konusunu, b&ouml;yle bir olumlu yaklaşım g&ouml;rd&uuml;k. Bu konu oturulur, konuşulur, hakikaten mutabakatımız da olması halinde olmaması i&ccedil;in hi&ccedil; bir sebep yok. Sadece daha sağlıklı bir se&ccedil;im yılı yaşayalım diye b&ouml;yle bir teklif g&uuml;ndeme gelmiştir. Olayın aslı budur ve asla Cumhurbaşkanımız la ilgili bizim aramızdaki hukuku kimsenin bozmaya yetkisi yoktur, haddi de de yoktur ve buradan kimseye de ekmek &ccedil;ıkmaz, yani boşu boşuna uğraşmasınlar diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ un tutuklu yargılanmasına ilişkin, İlker Paşamız la alakalı olarak ben yapılan benzetmeleri ve yakıştırmaları asla doğru bulmuyorum. Yani bir &ouml;rg&uuml;t elemanıymış, bir &ouml;rg&uuml;t&uuml;n mensubuymuş gibi bu t&uuml;r yaklaşımları kesinlikle &ccedil;ok &ccedil;ok &ccedil;irkin buluyorum dedi.Başbakan Erdoğan, ATV ve A Haber kanallarının ortak yayınladığı G&uuml;ndem &Ouml;zel programında, canlı yayında, g&uuml;ndemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ un tutuklu yargılanmasına ilişkin, şunları ifade etti: İlker paşamızla alakalı olarak ben yapılan benzetmeleri ve yakıştırmaları asla doğru bulmuyorum. Yani bir &ouml;rg&uuml;t elemanıymış, bir &ouml;rg&uuml;t&uuml;n mensubuymuş gibi bu t&uuml;r yaklaşımları kesinlikle &ccedil;ok &ccedil;ok &ccedil;irkin buluyorum. T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri nde Genelkurmay Başkanlığı makamına gelmiş bir insan i&ccedil;in bu t&uuml;r bir yakıştırmanın, bu t&uuml;r bir benzetmenin doğru olmadığını ve insaf dışı olduğunu kesinlikle d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Daha &ouml;nce de s&ouml;yledim tutuklu yargılanmasını dahi yargıda olmasına rağmen s&ouml;yl&uuml;yorum doğru bulmuyorum, tutuksuz yargılanmasından yana olduğumu da daha başta s&ouml;yledim. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye deki gelişmelere ilişkin, Her ge&ccedil;en g&uuml;n Esed in sonu daha da yaklaşıyor diye inanıyorum dediErdoğan, A Haber ve ATV nin ortak canlı yayını G&uuml;ndem &Ouml;zel programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.Başbakan Erdoğan, H&uuml;k&uuml;metinize y&ouml;nelik eleştirilerden bir tanesi de Suriye nin kuzeyinin ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; yahut yandaşlarının etki alanına girmesinden sonra hem Irak hem Suriye nin kuzeyi T&uuml;rkiye ye artık d&uuml;şman bir b&ouml;lge oldu, h&uuml;k&uuml;met bunu &ouml;ng&ouml;remedi diye. B&ouml;yle bir şey s&ouml;z konusu mu sorunu yanıtlarken, Kuzey Irak yerel y&ouml;netimi, T&uuml;rkiye ye d&uuml;şman olduysa peki bizim bu kadar ticari ilişkilerimiz, siyasi ilişkilerimiz Kuzey Irak Yerel Y&ouml;netimi ile niye bu kadar fazla? diye sordu.T&uuml;rkiye nin şu anda b&ouml;lgede en yoğun dış ticaret hacminin Kuzey Irak Yerel Y&ouml;netimi ile sahip olduğunu belirten Erdoğan, &Ccedil;ok ciddi rakamlardadır. Buradan olaya yatırımlar olduğu gibi, alt yapı-&uuml;st yapı noktasında &ccedil;alışmaları orada T&uuml;rk firmaları ağırlıklı bir şekilde y&uuml;r&uuml;t&uuml;yorlar. Siyasi noktada ise bizim onlarla olan g&ouml;r&uuml;şmelerde arkadaşlarımız anında g&ouml;r&uuml;şmeleri yaparlar. &Ccedil;ağırırlar, onlar gelirler buraya, g&ouml;r&uuml;şmeler yapılır, vesaire. Enerji noktasında m&uuml;şterek olarak olarak atılan adımlar &ccedil;ok &ccedil;ok &ouml;nemli diye konuştu. Zaten Maliki yi de bu rahatsız ediyor herhalde denilmesi &uuml;zerine de Erdoğan, Bu onu ciddi manada rahatsız ediyor ifadesini kullandı. Erdoğan, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Anayasa ya g&ouml;re merkezi y&ouml;netimin bu noktada tabii kontrol&uuml;nde olması lazım. Kuzey Irak Yerel Y&ouml;netimi de diyor ki Hayır ben şu anda anayasaya uygun olarak işlerimi yapıyorum diyor. O anayasaya uygun olarak işlerimi yapıyorum dediğine g&ouml;re, bizim de ona saygı duymamız gerekir. Sen kalkar da Kuzey Irak Yerel Y&ouml;netimi ne petrol &uuml;r&uuml;nlerini vermezsen, o da başının &ccedil;aresine bakacaktır. Kim bana petrol &uuml;r&uuml;nlerini verir bu b&ouml;lgede? T&uuml;rkiye verir . T&uuml;rkiye olarak biz de diyoruz ki, biz sana petrol &uuml;r&uuml;nlerini veririz kardeşim diyoruz. Benzin mi? Benzin. Mazot mu? Mazot. Jet yakıtı mı? Jet yakıtı, veririz diyoruz. Ve yapılan da bu. Bunu yapıyoruz ve yapacağız.Gelelim, Suriye ye. Suriye noktasında, &ouml;zellikle kuzeyde mevcut gelişmeler noktasında s&ouml;yl&uuml;yorum, buradaki s&ouml;ylenen şeyler sadece hayali bazı haritalardır. Bu hayali haritalara bizim g&ouml;z yummamız m&uuml;mk&uuml;n değil. Burada ne var şu anda? Bir tarafta malum Haseki, Kamışlı o b&ouml;lgedeki tablo var, &ouml;b&uuml;r tarafta Afrin deki bir tablo var. Ama ortada bakıyorsunuz Halep le ş&ouml;yle sınıra kadar olan b&ouml;lgede Araplar var, T&uuml;rkmenler var. Burada da b&ouml;yle bir durum var. Şimdi muhalif g&uuml;&ccedil;ler ne diyor? Biz burada asla b&ouml;yle bir yapılanmaya m&uuml;saade etmeyiz. Gerekirse onlarla da m&uuml;cadeleye başlarız diyor. Burada şimdi neyi ilan ediyorsun? Bunu ilan ettik diyorsun. B&ouml;yle bir şey s&ouml;z konusu değil. Tabii burada Esed aslında buraları oralara bırakarak terk etmiş gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ama Kamışlı ve Haseki de şu anda Esed in ordusu, askeri var. Oradan tamamen sıyrılmış, &ccedil;ıkmış değil. O bakımdan &ouml;yle &ccedil;ok rahat kararı verilmiş veya verilecek bir şey değil. Başbakan Erdoğan, Bunda Suriye muhalefetinin de sorumluluğu yok mu? Suriye Ulusal Konseyi nde PYD dışı K&uuml;rt unsurlar en azından temsil edilebilirdi denilmesi &uuml;zerine de var ifadesini kullanarak, Suriye Ulusal Konseyi nin başında bir K&uuml;rt &uuml;n olması, bu &ccedil;ok &ouml;nemli bir karar. Bu kararı, bu Ulusal Konsey verebilmişse ve bir K&uuml;rt arkadaşlarını, kardeşlerini getirip de bu konseyin başına koyabilmişlerse bu &ccedil;ok ciddi bir &ouml;zveridir dedi. - Artık finali oynuyorlar -Erdoğan, Şu anda Esed in artık son zamanlarına gelindiğini s&ouml;yleyebilir miyiz sorusu &uuml;zerine ise şunları s&ouml;yledi: Şu andaki g&ouml;r&uuml;nt&uuml; o. Biliyorsunuz, İstanbul T&uuml;rkiye i&ccedil;in ne ise Halep Suriye i&ccedil;in odur. Ankara T&uuml;rkiye i&ccedil;in ne ise Şam Suriye i&ccedil;in odur. Yani biri siyasi merkez, birisi ticari merkezdir. Bu ticari merkezde Halep de şu anda aldığımız haberlere g&ouml;re Esed y&ouml;netimi bir yığma gayreti i&ccedil;erisinde. Fakat muhalif g&uuml;&ccedil;ler &ouml;zellikle kırsaldan kuşatma noktasında &ccedil;ok başarılılar. &Ccedil;ok ciddi bir b&ouml;l&uuml;m&uuml; onların kontrol&uuml;, onların hakimiyeti altında. Zannediyorum ki artık finali oynuyorlar. Durum bu. Her ge&ccedil;en g&uuml;n Esed in sonu daha da yaklaşıyor diye inanıyorum. Final ifadesini kullandığı hatırlatılarak, birka&ccedil; hafta, birka&ccedil; ay mı? denilmesi &uuml;zerine ise Erdoğan, Tabii g&uuml;n vermek falan m&uuml;mk&uuml;n değil. Mesela Birleşmiş Milletler de şu anda genel kurulda 133 &uuml;lkenin Esed in aleyhine vermiş olduğu karar ve 30 k&uuml;sur &uuml;lkenin &ccedil;ekimser kalması ki bunların i&ccedil;inde malum Rusya da &ccedil;ekimser kaldı, bunlar &ouml;nemli gelişmeler karşılığını verdi. - Medyanın, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n propagandasını yapmaksızın h&uuml;k&uuml;metle beraber hareket etmesi lazım -Başbakan Erdoğan, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; PKK nın arkasında, belli bir oranda da olsa b&ouml;lge halkından gelen bir destek olduğunun g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; ifade edilerek, bu desteğin nasıl kesilebileceğinin sorulması &uuml;zerine, bunun birlik ve beraberlik i&ccedil;inde engellenebileceğini s&ouml;yledi. Bazı şeyleri yalnızca h&uuml;k&uuml;metten beklemenin doğru olmadığını belirten Erdoğan, Şu anda b&uuml;t&uuml;n samimiyetimle s&ouml;yl&uuml;yorum G&uuml;neydoğu da PKK nın korkusu, &uuml;rk&uuml;nt&uuml;s&uuml; onların uzantısı olan partiye oy vermeye itmektedir. Bu &uuml;rkme, bu korkma olmadığı anda bu oylar &ccedil;ok ciddi manada eksilir. O zaman bu sayıları, bu rakamları asla g&ouml;remezsiniz dedi. Ramazan boyunca &ccedil;ok sayıda h&uuml;k&uuml;met &uuml;yesinin bunun yanında, partisinin milletvekillerinin, kadın kolları &uuml;yelerinin Doğu ve G&uuml;neydoğu Anadolu yu gezdiğini, vatandaşla temas halinde olduğunu aktaran Erdoğan, yoksul vatandaşlara yardımda bulunulduğunu, T&uuml;rkiye genelinde ise 350 bin koli yardımın evlere dağıtıldığını anlattı. B&ouml;lge halkı ile kurulan yakın iletişimin bundan sonra da artarak devam ettirileceğini belirten Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu iletişimin &ccedil;ok daha geniş kapsamlı olarak y&uuml;r&uuml;mesi lazım. Arkadaşlarıma dedim, Hakkari yi de programlayın diye. Oraya da gidilecek. Teşkilatımız aynı şekilde orada dolaşacak. Dolaşmayacak diye bir şey yoktur. İşte bu iletişimde medyanın, yazılı ve g&ouml;rsel, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n propagandasını yapmaksızın burada h&uuml;k&uuml;metle beraber hareket etmesi lazım. yol g&ouml;stermesi gerekiyorsa yol g&ouml;stersin. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; onun da d&uuml;ş&uuml;nen insanları var, kalemş&ouml;rleri var. D&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorlar. Ama neyi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorlar? Veya kiminle yer alıyorlar? TRT-Şeş i biz niye kurduk? Bunun i&ccedil;in kurduk. Ama sadece TRT-Şeş yetmiyor. Aynı şekilde &uuml;niversitelerde enstit&uuml;ler kurduk. Ni&ccedil;in? K&uuml;rt&ccedil;e i&ccedil;in. Mesela asimilasyon diyorlar. Yalan s&ouml;yl&uuml;yorlar. Ne asimilasyonu? Ama buna karşın medya bize destek vermiyor. Kimse kalkıp diyemez siz hala ret politikalarını y&uuml;r&uuml;t&uuml;yorsunuz, inkar politikalarını, asimilasyon politikalarını y&uuml;r&uuml;t&uuml;yorsunuz diyemez. Bunlar bizim iktidarımızda bitmiştir. - Bizim Allah tan başka, halkımızdan başka kimseye borcumuz yok Başbakan Erdoğan, Ergenekon Davaları Fırat ın &ouml;tesine ge&ccedil;ecek mi şeklindeki soruyu yanıtlarken de bundan 10 yıl &ouml;nce kimsenin Ergenekon, Balyoz gibi davaların g&uuml;ndeme geleceğini, 12 Eyl&uuml;l &uuml;n, 28 Şubat ın soruşturulacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmediğini ifade etti. Şu anda bunların hepsinin yapıldığına dikkati &ccedil;eken Erdoğan, Fırat ın i&ccedil;inde de dışında da ne varsa bunlar zaten yargı s&uuml;reci i&ccedil;inde hepsi meydana &ccedil;ıkıyor dedi. Erdoğan, iktidarları d&ouml;neminde artık faili me&ccedil;hul cinayetler de olmadığını belirterek, &ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;t&uuml;n g&uuml;&ccedil;leriyle bu t&uuml;r olayların &uuml;zerlerine gittiklerini kaydetti. Kim, ne biliyorsa bunu aktarması gerektiğini belirten Erdoğan, y&uuml;r&uuml;tme olarak, kendi yetkileri i&ccedil;erisinde ve bu bilgiler ışığında her şeyin &uuml;zerine gideceklerini ve karanlıkta bir nokta bırakmayacaklarını s&ouml;yledi. Erdoğan, Bizim Allah tan başka, halkımızdan başka kimseye borcumuz yok dedi. -Obama nın fotoğrafı-ABD Başkanı Barack Obama nın kendisiyle telefon g&ouml;r&uuml;şmesi yaparken &ccedil;ekilen fotoğrafıyla ilgili yorumların hatırlatılıp değerlendirmesinin sorulması &uuml;zerine de Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: Ben tabii Sayın Obama nın o konuşmamız esnasında hangi pozisyonda olduğun, neyle, nasıl konuştuğunu bilemem. Ben o fotoğrafın ne denli doğru olduğunu da bilemem. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; benim karşımda gerek Oval Ofis te gerek diğer zamanlarda g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m Sayın Obama gayet saygılı ve bu saygısını bizden hi&ccedil;bir zaman eksik etmemiş olan bir dostumdur, bir arkadaşımdır. Bu noktada ben o medyadaki yorumlara, o komik bazı yapılan şeylere falan da pek iltifat etmiyorum. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ben baş başa tanıdığım Obama yı konuşuyorum. O Obama da benim karşımda ciddidir, duruşuyla saygılıdır, saygındır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, &ouml;zellikle Beşşar Esed in desteklediği PKK unsurlarının Suriye den T&uuml;rkiye ye sızma gayreti i&ccedil;inde olduğunu belirterek, Tabii ki Baas ı T&uuml;rkiye de destekleyen birinci derecede parti hangi parti? CHP. Şu anda Beşşar ın yanında yer alan parti hangi parti? CHP. Ama şu anda &uuml;lkemize b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n Suriye de de yapılanmasına destek veren yine Beşşar Esed ve oradan sızmalar oluyor diye konuştu.Başbakan Erdoğan, ATV ve A Haber kanallarının ortak yayınladığı G&uuml;ndem &Ouml;zel programına konuk oldu.Ter&ouml;rle m&uuml;cadele konusunda h&uuml;k&uuml;metin yanında olduklarını belirten MHP ye ş&uuml;kranlarını bildiren Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: MHP ye &ouml;zellikle ş&uuml;kranlarımı bildirmek istiyorum. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ccedil;ok a&ccedil;ık, net ter&ouml;rle m&uuml;cadele konusunda h&uuml;k&uuml;metin yanında olduğuna dair bu konudaki tavrını a&ccedil;ıkladı birka&ccedil; g&uuml;n &ouml;nce sayın Genel Başkan. Biz bunu bekliyoruz. Burada bizim yok Silah bırakmak , yok Parlamentoda &ouml;zel oturum yapalım ... Bunları &ccedil;ok yaptık. Artık icraat zamanı. Biz şu anda t&uuml;m g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerimizle, sonuna kadar bu m&uuml;cadeleyi s&uuml;rd&uuml;receğiz ta ki silahı bırakacaklar, o ana kadar. Silahı bırakmadıktan sonra bizim durmamız m&uuml;mk&uuml;n değil. B&uuml;t&uuml;n askerimizle, polisimizle bu &ccedil;alışmanın s&uuml;rekli i&ccedil;indeyiz. Şahsım, ilgili bakan arkadaşlarım s&uuml;rekli birlikteler, g&ouml;r&uuml;şme halindeler, kararları alıyoruz, adımlarını atıyoruz. T&uuml;m bunları da yaparken, şunu da s&ouml;yleyeyim, attığımız adımları bir defa insan hakkı, hukuk a&ccedil;ısından taviz vermeden, demokrasiden taviz vermeden bu adımları da y&uuml;r&uuml;t&uuml;yoruz. Eğer b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; uzantısı olanlar demokrasiye inanıyorlarsa m&uuml;cadelelerini sandıkta versinler. Sandıkta oy kullanacak olanları, &ouml;n&uuml;m&uuml;zde se&ccedil;im filan yok b&ouml;yle bir zamanda konuşuyoruz, eğer kendilerine inanıyorlarsa, kendilerine g&uuml;veniyorlarsa ki, ben aklıselim sahibi olarak onların i&ccedil;inde Ahmet T&uuml;rk &uuml; g&ouml;r&uuml;yorum. Bakın o bile şu anda dağıtmış durumda. Onun da dağıtmasının altında veya arkasında bazı hikmetler var. Kim bilir ne tehditler alıyordur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Ahmet T&uuml;rk gibi birisinin bu ifadeyi kullanması, &ccedil;ok yanlış. En azından bir olgunluğu var diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rd&uuml;m ama maalesef bunlarda olgunluk diye bir şey kalmamış. Bu tehditler karşısında onlar kalkıyor AK Parti ye oy verenin vatan haini olduğunu ilan ediyor. Bu &uuml;lkede 21,5 milyon insan AK Parti ye oy veriyor. Sana oy veren ka&ccedil; kişi var? Benim şu anda K&uuml;rt kardeşlerim G&uuml;neydoğu Anadolu B&ouml;lgesi nde, Doğu Anadolu B&ouml;lgesi nde AK Parti yi birinci parti yapmış. Demek ki AK Parti onun derdine derman olmuş, laf &uuml;retmiyor iş &uuml;retiyor. Şu ana kadar onların yanına giden AK Parti. Eğitimiyle, sağlıyla, ulaşımıyla, tarımıyla her şeyiyle. Ama bunlar ne yaptı? Hi&ccedil;. B&uuml;t&uuml;n imkanları onlara hizmet olarak değil, tam aksine onları nasıl ter&ouml;re kanalize ederiz. Şu dağlara &ccedil;ıkanlar kimler? O &ccedil;ocuklar nasıl aldatılmış. 13,14, 15 yaşındaki &ccedil;ocuklar oralara nasıl taşınmış. - İnsanlıktan nasipsiz bir zihniyetin temsilcileri -Şemdinli deki olaylarla ilgili de ellerinde telsiz konuşmalarının olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: &Ccedil;ok ilgin&ccedil;. Yaralı olanları &ouml;ld&uuml;r&uuml;n diyor. Onları taşımayın diyor. Bunlar kendi insanını, kendi &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n i&ccedil;inde olanları bile rahatlıkla &ouml;ld&uuml;rebilecek, vurabilecek kadar insanlıktan nasipsiz olan bir zihniyetin temsilcileri. Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n Hakkari deki saldırısının Şemdinli deki başarısızlığını telafi i&ccedil;in bir girişim olduğu y&ouml;n&uuml;nde iddialar olduğu belirtilerek, Şemdinli de durum artık kontrol altında mıdır? denilmesi &uuml;zerine Erdoğan, Şunu &ccedil;ok a&ccedil;ık, net s&ouml;yleyebilirim bizim kontrol&uuml;m&uuml;z dışında olan bir yer yok. G&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerimiz istediği anda, istediği yere, istediği m&uuml;dahaleyi yapmak suretiyle gidip oralardaki operasyonlarını ger&ccedil;ekleştiriyor diye konuştu.Bu t&uuml;r s&ouml;ylemlerin psikolojik harekatın neticesi olarak nitelendiren Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Dışardan bakan bu gazeteleri okuyarak ne yapıyor? Acaba Şemdinli de devlet yok mu, otorite acaba tamamıyla kaybedilmiş durumda mı? B&ouml;yle bir yaklaşımı ortadan kaldırmak i&ccedil;in s&ouml;yl&uuml;yorum, bakın Şemdinli ye, Y&uuml;ksekova ya, &Ccedil;ukurca ya, merkeze benim parti teşkilatım bile s&uuml;rekli oralarda. Partimi s&ouml;yl&uuml;yorum, bize yapılan tehdidin haddi hesabı yok. Ka&ccedil;ırıyorlar. Kimi ka&ccedil;ırıyorlar? İşte AK Parti nin il&ccedil;e başkanını, il başkanını ka&ccedil;ırıyorlar. Nereleri bombalıyorlar? AK Parti nin teşkilatlarını bombalıyorlar. Niye başka yerler değil de burası? &Ccedil;&uuml;nk&uuml; karşılarında tek dik duran, bu m&uuml;cadeleyi veren parti, onların Buradan gideceksiniz dediği halde gitmeyen ve orada o m&uuml;cadeleyi s&uuml;rd&uuml;ren AK Parti ve sonuna kadar da s&uuml;rd&uuml;receğiz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu &uuml;lkede hi&ccedil;bir zaman, bu &uuml;lkenin toprağını, bu &uuml;lkenin insanını ter&ouml;re, bu vatan hainlerine, bu vatanın d&uuml;şmanlarına, bu &uuml;lkenin insanlarına d&uuml;şman olanlara bırakamayız. Bu m&uuml;cadeleyi demokrasi i&ccedil;inde vermeye varlarsa buyursunlar demokrasi i&ccedil;inde bu m&uuml;cadeleyi en g&uuml;zel şekliyle verelim. Ama demokrasi dışı bir yolla bunu vereceklerse bunlar orada da g&uuml;venlik g&uuml;&ccedil;lerimizi her zaman karşılarında bulacaklardır. - Ben Dışişleri Bakanımı kuzey Irak a boşuna g&ouml;ndermedim -Bir gazetecinin Şemdinli de yaşanan ter&ouml;r olaylarının bir yandan Suriye y&ouml;netimi &uuml;zerindeki baskıları hafifletmek bir yandan da Suriye nin kuzeyindeki oluşumların &uuml;zerindeki dikkatleri dağıtmak i&ccedil;in yapıldığı y&ouml;n&uuml;nde iddialar olduğunu belirterek değerlendirmesini sorması &uuml;zerine Başbakan Erdoğan, Bizim asıl sıkıntı alanlarımızdan bir tanesi Irak, Kandil o b&ouml;lgeden &uuml;lkemize s&uuml;rekli n&uuml;fuz etme gayretleri vardı, bu unsurlar vardı. Bunlara karşı silahlı kuvvetlerimizin &ccedil;ok ciddi sınırdaki m&uuml;cadeleleri oldu diye konuştu. Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Son olaylarda yine 200 kadar b&ouml;yle sızma gayreti i&ccedil;inde olanlar oldu, tespit edildi, anında m&uuml;dahalesi yapıldı. Yine Amanoslar da son d&ouml;nemlerde yine bir m&uuml;cadele var. Bu m&uuml;cadelede de yine bu defa, ismini a&ccedil;ık veriyorum, Suriye tarafından &ouml;zellikle Beşşar Esed in şu anda desteklediği PKK unsurları oradan &uuml;lkemize sızma gayreti i&ccedil;erisinde. Tabii ki Baas ı T&uuml;rkiye de destekleyen birinci derecede parti hangi parti? CHP. Şu anda Beşşar ın yanında yer alan parti hangi parti? CHP. Ama şu anda &uuml;lkemize b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n Suriye de de yapılanmasına destek veren yine Beşşar Esed ve oradan sızmalar oluyor. Daha &ouml;nce Beşşar bu noktada onlardan kopma m&uuml;cadelesi i&ccedil;indeydi, bizlerle iyi niyetli şeyleri olduğu d&ouml;nemlerde. Ama bizden koptuktan sonra nereyle nasıl paslaştığı ortaya &ccedil;ıktı. Bizim, b&uuml;t&uuml;n bunları bilerek attığımız adımlar var. Ben Dışişleri Bakanımı kuzey Irak a boşuna g&ouml;ndermedim. Orada gidip atması gereken adımlar ve oranın yerel y&ouml;netimiyle de paylaşması gerekenleri kendisine s&ouml;yledik. Dedik ki, Bunları kararlı bir şekilde onlara ifade edeceksin. Bu iş eğer bir tehdit unsuru olarak devam edecek olursa bizim aramızdaki b&uuml;t&uuml;n dostluk, şu bu filan hepsi ortadan kalkar. Ama eğer biz dostluk i&ccedil;inde bunu bir kardeşlik anlayışı i&ccedil;inde s&uuml;rd&uuml;receksek burada da sizler artık bu ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne burada yaşama hakkı vermemeniz lazım. Bize d&uuml;şen bir şey varsa biz bunu yaparız. - Bana, Benim g&uuml;c&uuml;m yetmiyor diyen Maliki nin kendisidir -Irak Başbakanı Nuri el-Maliki nin T&uuml;rkiye nin sınır ihlalinden bahsettiğinin hatta nota verdiğinin hatırlatılması &uuml;zerine Erdoğan, Biz onun hemen ertesinde yine gittik Kandil e operasyonumuzu yaptık. Operasyon yapılması gereken yere yine yaptık, yaparız asla duramayız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; oradan bize tehdit devam ettiği s&uuml;rece biz orada gider operasyonumuzu yapar d&ouml;neriz. Bunu bilmesi lazım. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; daha &ouml;nce biz bunu kendisiyle &ccedil;ok a&ccedil;ık, net konuştuk. Bana, Benim g&uuml;c&uuml;m yetmiyor diyen Maliki nin kendisidir. Bundan dolayı da Bizim size s&ouml;yleyecek hi&ccedil;bir şeyimiz yoktur diyen kendisidir diye konuştu. Amanoslar daki sızmayı da &ouml;nlemek i&ccedil;in Suriye ye de aynı model uygulanabilir mi? sorusuna da Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi: Uygulanmayacağı ne malum? B&uuml;t&uuml;n mesele bunların tabii timing i&ccedil;erisindeki anıdır. O an geldiğinde, mesela bizim şu anda diyelim ki sınırda &uuml;&ccedil; tane tugayımız tatbikatlarını s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor. Sizler de takip ettiniz. Bunlar nedir? Her an istim &uuml;zerinde olan bir T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri var. Bunu yapmak durumundayız, b&ouml;yle olmak durumundayız. Bizim orada S&uuml;leyman Şah T&uuml;rbesi var. S&uuml;leyman Şah T&uuml;rbesi &ccedil;evresiyle birlikte bizim topraklarımızdır. Orada yapılacak her hangi bir yanlış harekete bizim sabırlı olmamız m&uuml;mk&uuml;n değil. O &ccedil;&uuml;nk&uuml; bizim topraklarımıza bir saldırıdır, aynı zamanda NATO topraklarına bir saldırıdır. Herkes zaten kendi g&ouml;revini bilmektedir, gereğini de yapacaktır, yapmaktadır. - İran ın yaklaşım tarzını kabullenmek m&uuml;mk&uuml;n değil -Dışişleri Bakanı Davutoğlu nun Kerk&uuml;k ziyaretinin Bağdat h&uuml;k&uuml;metinden tepki aldığı belirtilerek, Bu Kuzey Irak y&ouml;netimi ile Bağdat y&ouml;netimi arasında &ccedil;ok ciddi sorunların varlığına mı işaret sorusuna Erdoğan, Son d&ouml;nemde &ouml;zellikle Kuzey Irak ile Bağdat arasında ger&ccedil;ekten bir sıkıntı var yanıtını verdi. Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Bunu sayın Barzani nin bize uğradığında, İstanbul da yaptığımız g&ouml;r&uuml;şmede kendisiyle paylaştık. Kendileri tabii rahatsızlıklarını ortaya koydular. Hatta Suriye Ulusal Konseyi olsun, yeni yapılanma &ccedil;alışmalarıyla ilgili olsun t&uuml;m oradaki K&uuml;rt gruplar olsun, Arap, T&uuml;rkmen, Şii b&uuml;t&uuml;n bu grupları davet etmek suretiyle onlarla toplanacağını bana ifade etmişti. Toplanmak suretiyle de Maliki ye karşı bir oluşum başlatmak. O s&uuml;re&ccedil; başladı fakat o s&uuml;re&ccedil; şimdilik beklenen hedefe ulaşamadı. Bazı sebepleri, nedenleri var. Birka&ccedil; g&uuml;n &ouml;nce Irakiye Koalisyonu lideri Iyad Allavi yi kabul ettiğini de hatırlatan Başbakan Erdoğan, kendisiyle bir&ccedil;ok konuyu konuştuklarını, Allavi nin de bazı şeyleri anlattığını bildirdi. Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: S&uuml;re&ccedil; bitmiş değil. Bu s&uuml;re&ccedil; bu şekilde devam edecek dediler. Gerek sayın Barzani nin gerek Irakiye nin gerek Mukteda es-Sadr ın hatta hatta El-Hekim in bu konudaki hassasiyetleri devam ediyor. Yani şu anda Maliki bug&uuml;ne kadar hareket ettiği kadar rahat hareket edemeyecek diyorlar. Tabii bunların yanında şu anda bulunan g&uuml;&ccedil;te malum, İran dan b&ouml;yle bir g&uuml;c&uuml; aldığını hepsi s&ouml;yl&uuml;yor. Burada tabii biz, hatta bug&uuml;n Ahmet Bey İran Dışişleri Bakanı ile de bazı konuları g&ouml;r&uuml;şt&uuml;. İran ın yaklaşım tarzını kabullenmek m&uuml;mk&uuml;n değil. Bunu biz de kendilerine en &uuml;st d&uuml;zeyde s&ouml;yledik. Dedik ki, Bakın b&ouml;lgede huzursuzluğun sebebi oluyor bu iş. Biz aynı değerleri paylaşmamız gereken &uuml;lkeler olduğumuz halde b&ouml;yle bir sıkıntının i&ccedil;inde olmamız sadece ter&ouml;re, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne g&uuml;&ccedil; katıyor. Bizi kendi aramızda birbirimize ş&uuml;pheyle bakmaya itiyor. Biz birbirimize g&uuml;venle bakmamız lazım niye ş&uuml;pheyle bakalım. Biz de aynı şeyleri paylaşıyoruz, doğru s&ouml;yl&uuml;yorsunuz, b&ouml;yle yapmamız lazım, beraber &ccedil;alışalım, beraber arkadaşlar &ccedil;alışsınlar demelerine rağmen atılan olumlu bir adım yok. Fakat biz ısrarcıyız. Yine aynı şekilde devam edeceğiz. Sayın Barzani ile aynı şekilde buna devam edeceğiz ama Kerk&uuml;k e Ahmet Bey in gidişinden rahatsız olmaları aslında şuradan kaynaklanıyor. Ni&ccedil;in Irak ın en tepe noktasıyla T&uuml;rkiye nin en tepe noktası g&ouml;r&uuml;şemiyor. Aslında bu ona y&ouml;nelik aslında bir markaj siyasetidir. Şimdi İran dan Irak a gelen siyasiler nereye gideceklerinin adresini sana veriyor mu? Vermiyor. Dolaysıyla elinde kırmızı diplomatik pasaportu olan bir bakan, senin orada yerel y&ouml;netimin var. Hem onu ziyaret ederken oradan da 40 kilometre &ouml;tesinde Kerk&uuml;k e gider. Onun orada soydaşları var, soydaşlarımız var. Gidip onları da orada ziyaret eder. Bu ziyaretler neticesinde ne yapıyor? Bizim maslahatg&uuml;zarımızı, &ccedil;&uuml;nk&uuml; b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;inin Ahmet Bey ile T&uuml;rkiye ye gelmesi gerekiyordu, &ccedil;ağırmak suretiyle g&uuml;ya nota veriyor. Ne oldu sonra? Sen o notayı verirsen T&uuml;rkiye de senin b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;ini &ccedil;ağırmak suretiyle ona gerekli notayı verir. Bir taraftan bizimle m&uuml;nasebetleri olumlu istikamette geliştirmek istiyor, &ouml;b&uuml;r taraftan bir siyaset acemisi olarak benim maslahatg&uuml;zarıma nota veriyor. Sıkıntı burada. Başbakan Erdoğan, Bakan Davutoğlu nun kuzey Irak ve Kerk&uuml;k ziyaretinde verimli adımlar atıldığı y&ouml;n&uuml;ndeki inancını belirterek, Ahmet Bey in de verdiği bilgiler, rapor ışığında s&ouml;yl&uuml;yorum. İnanıyorum ki biz bu b&uuml;t&uuml;nleşmeyi de kuzey Irak ta ve Suriye ye doğru şu anda planlanan &ouml;zellikle PKK nın PYD ile yapmak istediği oyunu bir defa asla kabullenemeyiz, buna asla m&uuml;saade edemeyiz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 27 Nisan akşamı bir bildiri yayınlandı. Medya hep muhtıra diye nitelemiştir. Ben hi&ccedil;bir zaman muhtıra diye kabul etmedim. Niye kabul etmedim? Ertesi sabah biz zaten o bildirinin gereği ne ise onun cevabını verdik. Eğer muhtıra diye niteliyorlarsa, o muhtıranın &uuml;st&uuml;ne daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; muhtırayı biz verdik dedi.Başbakan Erdoğan, ATV ve A Haber kanallarının ortak yayınladığı G&uuml;ndem &Ouml;zel programına konuk oldu.Canlı yayında g&uuml;ndemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, yeni anayasa, başkanlık ve yarı başkanlık sistemine ilişkin, uzlaşma komisyonuna katılan 4 siyasi partinin hangi konular &uuml;zerinde, nereye kadar uzlaşabileceklerinin g&ouml;r&uuml;leceğini ifade ederek, 4 partinin 4 &uuml;n&uuml;n de anlaşmasının asıl hedef olduğunu, ancak anlaşılmadığı zaman bu işin bitmeyeceğini dile getirdi.Yeni anayasayı parlamentodan ge&ccedil;irebilecek partilerin azami m&uuml;ştereği sağlamasının, yeni anayasanın sağlanması i&ccedil;in bir vesile olduğunu belirten Erdoğan, parti y&ouml;netimlerinin buna bu şekilde bakmaları gerektiğini ifade etti.Erdoğan, konuşmasında ş&ouml;yle devam etti: Ben şunu &ouml;zellikle &uuml;lkenin g&uuml;ndeminde tuttum, şu anda da g&uuml;ndeminde tutarım; &uuml;lkem demokrasiyi enine boyuna tartışmalıdır. Bundan kimsenin gocunmaması gerekir. Bug&uuml;n, başkanlık sistemi demokrasi dışı bir sistem değildir. Niye? Parlamentosuyla, &uuml;stelik de &ccedil;ift parlamentosuyla... Bir tarafta bir bakıyorsunuz millet vekillerinden oluşan bir kongresi var, &ouml;b&uuml;r tarafta ise senatosu var. T&uuml;rkiye de de b&ouml;yle bir modelin olabileceğini kaydeden Erdoğan, bunun nihai kararını milletin vereceğini s&ouml;yledi.Başbakan Erdoğan, koalisyon h&uuml;k&uuml;metlerinin olduğu Batı nın şu anda &ccedil;&ouml;k&uuml;ş sıkıntıları yaşadığını ifade ederek, T&uuml;rkiye nin son 10 yılda istikrarı koalisyon h&uuml;k&uuml;metleri olmadığı i&ccedil;in yaşadığını da belirtti. 10 senenin aslında iki sır kelimesi vardır. Bir; istikrardır, iki; g&uuml;vendir. İstikrarı yakaladık, g&uuml;ven verdik diyen Erdoğan, başkanlık sistemi olmazsa, yarı başkanlık sisteminin de var olduğunu, yarı başkanlık sisteminin de &uuml;lkelerin koalisyonlara s&uuml;r&uuml;klenmesini engellediğini anlattı.Erdoğan, bu konuların ne zaman belli olacağına ilişkin de, bunun, kendisinin nihai olarak, tek başına vereceği kararlar olmadığını da kaydederek, Partimin de tek başına vereceği bir karar değil. Benim partimin şu anda oy sayısı parlamentoda buna yeterli olsa, partimin i&ccedil;erisinde bunu tartıştırırım, ondan sonra da parlamentoda bunu ge&ccedil;iririz. O ayrı bir konu. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; anayasa değişikliği gerektiren bir konu dedi. Şu anda bir anayasa değişikliği yapıldığı bu d&ouml;nemde bunun &uuml;zerinde durulacağını da belirten Erdoğan, başkanlık sistemi i&ccedil;in Bu bir despot anlayıştır denildiğini s&ouml;yledi. Şu anda Amerika da despot anlayış mı var? diyen Erdoğan, ABD Başkanı nın bir &ccedil;ok konuyu kongreden ge&ccedil;iremediğini de ifade etti.Erdoğan, partili cumhurbaşkanı olsun dediğini de ifade ederek, Hi&ccedil;bir cumhurbaşkanının partisi yoktur diyebilir misiniz? Partiden gelmedi diye biz rahmetli &Ouml;zal a, partisi yok diyebilir miyiz? Veya Demirel e diyebilir miydik? Hepsi de bal gibi yıllarca, on yıllarca başkanlığını yaptığı partilerin ilkeleri istikametinde icrada bulunmuşlardır. Partili olarak geldiğiniz zaman, partisi cumhurbaşkanının arkasında durduğu zaman, o cumhurbaşkanı &ccedil;ok daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; olacaktır, &uuml;lkenin dışarıdaki itibarı &ccedil;ok daha farklı olacaktır diye konuştu.Yarı başkanlık sisteminde başbakanın var olduğunu ama yine nihai kararın cumhurbaşkanında bulunduğunu kaydeden Erdoğan, Bunları tartışalım ve bunlardan korkmayalım dediğini de s&ouml;yledi.Erdoğan, &Ccedil;ekinecek bir şey yok. &Ouml;yle krallık, padişahlık... Bunların hi&ccedil;birisi ne krallığa benziyor, ne padişahlığa benziyor. Hi&ccedil; onlarla alakası yok dedi.-3 kere &uuml;st &uuml;ste se&ccedil;ilmeme sınırı-Başbakan Erdoğan, AK Parti de 3 kere &uuml;st &uuml;ste se&ccedil;ilememe sınırına ilişkin de, parti i&ccedil;inde s&uuml;rekli tazelenme i&ccedil;in bunu getirdiklerini anımsatarak, Orada bir eksik vardı, ki bu kongrede giderilecek, o da şudur; 3 d&ouml;nem arka arkaya milletvekilliği yapan, bir d&ouml;nem ara verip ondan sonra tekrar aday olabilir. Aynı şey genel başkanlıkta da &ouml;yle. 3 d&ouml;nem genel başkanlık yapan veya 5 d&ouml;nem genel başkanlık yapan, ondan sonra ara verip tekrar genel başkan olabilir. Kararı kim verecek. Delegasyon verecek şeklinde konuştu.Partisinin geleceğine ilişkin de Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: Biz fanilerle ge&ccedil;iş d&ouml;nemlerinde hareket ederiz. Ancak bu t&uuml;r siyasi hareketleri fanilerden &ccedil;ok, ilkelerin kalıcı kılması &ccedil;ok daha &ouml;nemlidir. Eğer siz ilkelere sadık kalırsanız, o faniler de o ilkelerle hareket ederlerse o zaman başarıyı kolay kolay kaybetmezsiniz. Hepimiz faniyiz. Tayyip Erdoğan &ouml;lecek, her an &ouml;lebilir. Tayyip Erdoğan ın 3-4 dediğimiz zaman faraza 12 yıl sağ kalacağına dair bir garanti var mı? Yok. Her an &ouml;lebilir. Ama AK Parti, her an benim genel başkanım &ouml;lebilir, &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; anda bu işi kim yapabilir? , b&ouml;yle bir soruyu sorma sıkıntısına bile d&uuml;şmemeli. Niye? &Ccedil;&uuml;nk&uuml; biz bir ilke koyduk. Bu parti benlerin partisi olmayacak, bu parti bizlerin partisi olacak. İlkelerimiz neyi amirse, bu ilkelerimiz istikametinde hareket edeceğiz. K&ouml;şke &ccedil;ıkarsanız partinizde ikinci adam i&ccedil;in bir tartışma olacak mı? sorusuna y&ouml;nelik de Erdoğan, Hi&ccedil;bir sıkıntı olmaz dedi. Sizden sonra t&uuml;z&uuml;ğ&uuml; değiştirirlerse şeklindeki anımsatma &uuml;zerine de Erdoğan, Ondan sonraki sorumluluk onlarındır, vebal onlarındır ve bunun hesabını ilk se&ccedil;imde &ouml;derler. Eğer biz y&uuml;zde 50 ye kadar gelebildiysek, samimi, ilkeli davranışımızdan dolayı geldik diye konuştu.Erdoğan, ilklerin partisi olduklarını da belirterek, Ben dediğin zaman millet der ki, ben yok, biz... Milletin &uuml;st&uuml;nde değilsiniz. Tokatı atar dedi.-İstanbul İl Emniyet M&uuml;d&uuml;r Yardımcılığına atanan Emniyet M&uuml;d&uuml;r&uuml; Sedat Selim Ay-Başbakan Erdoğan, İstanbul İl Emniyet M&uuml;d&uuml;r Yardımcılığı g&ouml;revine atanan Emniyet M&uuml;d&uuml;r&uuml; Sedat Selim Ay a ilişkin de, bu kişinin davalarda su&ccedil;lu bulunmadığını, mahkumiyetinin de olmadığını belirtti.Erdoğan, Ka&ccedil; yıl ge&ccedil;miş? 14 yıl ge&ccedil;miş ve 14 yıl i&ccedil;inde bu yazıları yazmayanlar, bu arkadaşımızla ilgili, işkence yapmıştır, şunu yapmıştır, bunu yapmıştır diye yazmayanlar, hele hele Diyarbakır gibi ter&ouml;r&uuml;n kol gezdiği bir ilde g&ouml;rev yaparken bu t&uuml;r yazıları yazmayanlar, İstanbul a gelince neden rahatsız oldular, sormak lazım dedi.Sedat Selim Ay ın dosyasına bakıldığını da ifade eden Erdoğan, Biz, bazı medya grupları bunları yazacak diye polisimizi, ter&ouml;rle m&uuml;cadele etmiş bir arkadaşımızı onlara yedirtmeyiz dedi. Ger&ccedil;ekten işkenceci olduğuna inanırsanız orada tutmaya devam eder misiniz? sorusu &uuml;zerine de Erdoğan, Orada değil meslekte tutmayız dedi.Erdoğan, konuyla ilgili ismi ge&ccedil;en kişinin ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n bir mensubu olduğunu ve pişmanlıktan istifade ettiğini, ardından işkence ile ortaya &ccedil;ıktığını anlattı.Yerel se&ccedil;imlerde baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; kadın aday olup olmayacağının sorulması &uuml;zerine de Erdoğan, Buralara durup dururken gelmedik. Her şeyin yasal d&uuml;zenlemesini yapıp adımları atma kararlılığımız var dedi.Uzman erbaşların &ouml;zl&uuml;k hakları ve sosyal haklarında bir iyileştirme yapılıp yapılmayacağına y&ouml;nelik de Erdoğan, bu konuda adımlar atıldığını ve &ccedil;alışmaların da devam ettiğini s&ouml;yledi.-Hilmi &Ouml;zk&ouml;k &uuml;n tanıklığı- Hilmi &Ouml;zk&ouml;k &uuml;n, tanıklığında, d&ouml;nemin kuvvet komutanlarından birini muhtıradan bahsetmekle itham ettiğinin anımsatılması ve size de gelmiş miydi? şeklindeki soru &uuml;zerine de Erdoğan, iktidara geldikleri andan itibaren bunların hep konuşulduğunu ifade etti.Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Yani biz eğer bu t&uuml;r şeylere fazla kulak assaydık, &uuml;rkseydik bunlardan, o zaman zaten buralara gelemezdik. Biz bu noktada Silahlı Kuvvetlerimizle olsun, diğer kesimlerle olan irtibatlarımızda, bizim bu &uuml;lkede bir hizmet aşkımız var. Bu hizmet aşkımızı da gereği neyse o şekilde s&uuml;rd&uuml;r&uuml;r&uuml;z. 27 Nisan akşamı bir bildiri yayınlandı. Medya hep, muhtıra diye nitelemiştir. Ben hi&ccedil;bir zaman muhtıra diye kabul etmedim. Niye kabul etmedim? Ertesi sabah biz zaten o bildirinin gereği ne ise onun cevabını verdik. Eğer muhtıra diye niteliyorlarsa, o muhtıranın &uuml;st&uuml;ne daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; muhtırayı biz verdik. Yani bir sivil iktidar nasıl bu noktada davranması gerekirse, bug&uuml;ne kadar hi&ccedil;bir sivil iktidarın g&ouml;stermediğini biz g&ouml;sterdik. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, bu millet kimi iktidara getirmişse o g&uuml;&ccedil;l&uuml;d&uuml;r ve b&uuml;t&uuml;n bu &uuml;lkenin, bu devletin kurumları oraya uymak zorundadır.Ordumuz i&ccedil;in s&ouml;ylenen nedir? Ordumuz Atat&uuml;rk&ccedil;&uuml; d&uuml;r. &Ouml;yle misiniz? &Ouml;yleyseniz, o zaman Gazi nin şu ifadesini bir tarafa atamazsınız; Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir . En zor anda bile Gazi o Meclis i &ccedil;alıştırmış mı? O Meclis in kararı ile hareket etmiş mi? Etmiş. Burada da Gazi Mustafa Kemal Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiş. &Ouml;yleyse, Ey ordu sen de buraya tabi olacaksın demiş. -Dolmabah&ccedil;e g&ouml;r&uuml;şmesi-Kendileriyle ilgili Dolmabah&ccedil;e de ne konuşuldu? denildiğini de ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: Ben Genelkurmay Başkanım la her şeyi konuşurum. Genelkurmay Başkanı mla her yerde konuşurum. Başbakanlık ta konuşurum, giderim Genelkurmay da konuşurum, İstanbul a gelmişim Dolmabah&ccedil;e de konuşurum. Ama ben kendisiyle, o 27 Nisan ardından bir g&ouml;r&uuml;şmeydi, o zaman b&ouml;yle bir g&ouml;r&uuml;şmeyi burada yaptığımızda kendisine ben şunu s&ouml;yledim. Bakın dedim, Bu aramızdaki g&ouml;r&uuml;şme sizde kaldığı s&uuml;rece bilesin ki benimki de benimle mezara gider . Ama sizden bir şey &ccedil;ıkarsa &ccedil;ıktığı anda ben de s&ouml;ylenmesi gerekeni s&ouml;ylerim. Mezara kadar gidecek olanın ne olduğunun sorulması &uuml;zerine de Erdoğan, İki insanın kendi arasında mahremi olmaz mı? Hele hele bir Başbakan la Genelkurmay Başkanı nın mahremi olmaz mı? diye konuştu.Birilerinin, Genelkurmay Başkanı nın eşi ile ilgili şeyler konuşulduğunu s&ouml;ylediğini de anımsatan Erdoğan, Ayıptır ya dedi. Devlet işlerinde mahrem olur mu? sorusu &uuml;zerine de Erdoğan, Olmaz olur mu? dedi. Orada bir pazarlık olup olmadığının konuşulduğunun ifade edilmesi &uuml;zerine de Erdoğan, Neyin pazarlığı olacak? Ben Başbakanım, B&uuml;y&uuml;kanıt da Genelkurmay Başkanı. Neyin pazarlığını yapacağız? diye konuştu.Erdoğan, son 10 yılda Genelkurmay Başkanları ile &ccedil;alışmaların iyi bir eksende y&uuml;r&uuml;t&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şu anda 5 milyar dolar bor&ccedil; vermek &uuml;zere IMF ile g&ouml;r&uuml;şmeleri s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yoruz dedi.Erdoğan, ATV ve A Haber kanallarının ortak yayınladığı G&uuml;ndem &Ouml;zel programında soruları yanıtladı.Hatay da AK Parti Milletvekili nin oğlunun polislerle tartışması konusuna ilişkin olarak Erdoğan, bu konunun iki boyutunun bulunduğunu ifade ederek, şunları s&ouml;yledi: O il&ccedil;ede benim Gen&ccedil;lik Kolları Başkanım ın oradaki kantinde &ccedil;alışması bir yanlıştır. &Ccedil;alışmaması gerekirdi. İki; tabii Milletvekili oğlunun oraya gitmesi ve orada da bir tartaklanma olayının olması... Maalesef o da s&ouml;z konusu. Burada tabii polislerin, karşısına bu şekilde &ccedil;ıkarılması yanlış bir olay. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; polislerle eğer b&ouml;yle bir tespit gerekecekse, şikayet&ccedil;inin onları g&ouml;rmesi ama onların şeyi g&ouml;rmemesi gerekir. Tabii burada &ccedil;ok ilgin&ccedil; bir d&uuml;zenleme de yapılıyor. Bu tezgahın i&ccedil;erisinde maalesef bir CHP milletvekili de var ve i&ccedil;eriden de ona servisi yapanlar var. Burada durumu oradaki emniyet m&uuml;d&uuml;r&uuml; arkadaşlarımız maalesef iyi y&ouml;netememiştir. O tablo &uuml;z&uuml;nt&uuml; verici bir tablodur ve konuyla ilgili gerek İ&ccedil;işleri Bakanım a gerek Adalet Bakanım a gerekli talimatları da verdim. Şu anda belki de bitmiştir. Oradaki b&uuml;t&uuml;n &ccedil;alışmalar yapıldı, yapılıyor, gerekli kararı arkadaşlarımız verecek. Haksız yere tutuklu olduğunu d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml; kişiler olup olmadığının sorulması &uuml;zerine ise Erdoğan, şu an i&ccedil;eride olan insanların hepsinin haklı yere cezaevinde olduğunun s&ouml;ylenemeyeceğini dile getirdi.Yanlış bilgiye, belgeye g&ouml;re ya da yanlış h&uuml;k&uuml;mden cezaevinde bulunanlar olduğunu s&ouml;yleyen Erdoğan, kendisinin de cezaevine girdiğini hatırlatarak, Bunu yaşadık. Bizzat yaşadığım i&ccedil;in de biliyorum. Dolayısıyla buna karşı da tabii ki bizim de bir m&uuml;cadele vermemiz lazım. Onun i&ccedil;in yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı noktasındaki iddianın altında hep s&ouml;ylediğimiz zaten buydu. Ve sonra, işte şahsımla alakalı bu kararı verenlerin hangi siyasi m&uuml;cadelenin i&ccedil;inde yer aldığını da g&ouml;rd&uuml;k. diye konuştu.Başbakan Erdoğan, Herkes haklı şekilde i&ccedil;eride olmayabilir dediğiniz zaman Y&uuml;ksek Askeri Şura kararlarında da haksızlık yapılmış olabileceğine dair bir endişeniz olduğunu mu anlamak lazım? şeklindeki soruya karşılık da, &Ouml;zellikle Silahlı Kuvvetlerimizle ilgili olarak şunu s&ouml;yleyebilirim, Silahlı Kuvvetler mensuplarının tutuklu değil, tutuksuz yargılanması olabilirdi ve olması da gerekir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ben kolay kolay bir Silahlı Kuvvetler mensubunun bu &uuml;lkeden ka&ccedil;acağına ihtimal vermiyorum cevabını verdi.-D&uuml;nyadaki ekonomik kriz-Avrupa daki, d&uuml;nyadaki krizin T&uuml;rkiye yi etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin olarak da Erdoğan, ekonomide batının bir &ccedil;&ouml;k&uuml;ş&uuml; yaşadığını, komşu Yunanistan ın, her taraftan destekler gelmesine rağmen belini doğrultamadığını, &ouml;b&uuml;r tarafta İtalya nın aynı şekilde olduğunu, T&uuml;rkiye nin ise b&ouml;yle bir sıkıntının i&ccedil;inde bulunmadığını s&ouml;yledi.Erdoğan, 27,5 milyar dolar d&ouml;viz rezervi vardı T&uuml;rkiye nin, iktidarda MHP-DSP-ANAP &uuml;&ccedil;l&uuml; koalisyon... Ve bizim şu anda Merkez Bankası d&ouml;viz rezervimiz 99 milyar dolara ulaştı. Nereden nerelere geldik. Ben akradaşlarıma s&ouml;ylediğimde biraz abartılı buluyorlardı, kendilerine dedim ki biz bunu yıl sonu 100 milyar dolara &ccedil;ıkarmamız lazım d&ouml;viz rezervimizi. Ama g&ouml;r&uuml;yorum ki Allah ın izni ile biz 100 milyar doları aşacağız diye konuştu.G&ouml;reve geldiklerinde T&uuml;rkiye nin IMF ye borcu 23,5 milyar dolar iken şu anda 1,7 milyar dolara d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;ne dikkati &ccedil;eken Erdoğan, Bu arada da IMF nin sıkıntısı var, &uuml;lkelerden şu anda bor&ccedil; istiyor ortaklarından falan, biz de şu anda 5 milyar dolar bor&ccedil; vermek &uuml;zere IMF ile g&ouml;r&uuml;şmeleri s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yoruz. Ama bizim zaten 2013 &uuml;n Nisan ında IMF ile olan bor&ccedil; ilişkisini bitiriyoruz. Verdiğimiz 5 milyar dolar da adeta Merkez Bankası nın dışarıdaki, uluslararası yerlerdeki tahvili gibidir. İstediğin anda o 5 milyarı &ccedil;ekip alabileceksin. Biz şu anda IMF ye bunu verir hale geldik. Bu g&uuml;nleri g&ouml;rd&uuml;k dedi. G&ouml;reve geldiklerinde devletin bor&ccedil;lanma faizi y&uuml;zde 63 iken şu anda y&uuml;zde 8 olduğuna işaret eden Erdoğan, y&uuml;zde 30 olan enflasyonun şu anda y&uuml;zde 8 e d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydetti.Erdoğan, Batan 3 tane banka vardı o zaman. Ziraat Bankası &ouml;yleydi. Halk Bankası aynı durumdaydı, Vakıfbank aynı durumdaydı. Ama şimdi bu bankalar Avrupa nın en saygın bankaları haline geldi. İlk 3, ilk 5, ilk 10, buralarda gezen bankalar haline geldi. Bizden bu bankaların satışını isteyenler var, b&ouml;yle bir noktaya geldik. Ekonomide b&ouml;yle bir sı&ccedil;ramayı yaşıyoruz. Bizim şu anda tek şeyimiz cari a&ccedil;ık olayı var. Cari a&ccedil;ıkta da b&uuml;y&uuml;me filan istikrarlı olunca, o da bizim i&ccedil;in bir tehdit oluşturmuyor. Onun i&ccedil;in bizim b&uuml;y&uuml;meye sıkı sıkı tutunmamız ve yatırımlardan da tabii taviz vermememiz gerekiyor. Yatırımlarda biz aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz şeklinde konuştu.- Alevi yim diyenlerden daha Alevi yim -Alevilerle ilgili d&uuml;ş&uuml;ncelerinin sorulması &uuml;zerine de Erdoğan, yapılan toplantılardan sonra bir neticeye vardıklarını ifade ederek Şimdi ben size bazı &ouml;rnekler vererek konuşacağım, sayın Kılı&ccedil;daroğlu Alevi. Sayın Kılı&ccedil;daroğlu Alevi olduğu i&ccedil;in Alevi topluluk Sayın Kılı&ccedil;daroğlu nu destekliyor. Haklıdır, destekleyebilir. Ama g&ouml;n&uuml;l arzu eder ki hizmet politikası prim yapsın dedi.Kendilerinin hizmet g&ouml;t&uuml;r&uuml;rken ayırım yapmadıklarının da altını &ccedil;izen Erdoğan, kendisini alevilik d&uuml;şmanı gibi g&ouml;sterenler olduğunu s&ouml;yledi.Erdoğan, Aleviliği Hazreti Ali yi sevenler olarak biliyorum. Şimdi Hazreti Ali yi sevmekse diyorum ben, bug&uuml;nk&uuml; Alevi yim diyenlere baktığım zaman hepsinden daha Aleviyim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hi&ccedil; birisi Hazreti Ali nin yaşadığı gibi yaşamıyor. Ama ben onun gibi yaşamaya &ccedil;alışıyorum. Ama onlarda &ouml;yle bir yaşam tarzı yok diye konuştu.İstanbul B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı iken Karacaahmet Mezarlığı ndan bir haber geldiğini ve Karacaahmet Mezarlığı nı s&ouml;k&uuml;yorlar dendiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: Atladım gittim. İnanır mısınız, tarihi mezar taşlarında 106 aklımda kaldığı kadarıyla mezar başlık taşını s&ouml;km&uuml;şler, onları kenara dizmişler ve o zaman orada bu faaliyeti y&uuml;r&uuml;ten derneğin başkanı aynı zamanda İTO nun &uuml;yesi. Ve o g&uuml;n&uuml;n Ticaret Odası Başkanı ile irtibat kurdum veya o beni aradı, &ouml;yle bir şeyimiz oldu. Dedim, bak burada b&ouml;yle bir şey yapılıyor. Burası bir tarihi bir mezarlık ve tarihi mezarlıkta bu taşlar s&ouml;k&uuml;l&uuml;yor. Yazıktır, g&uuml;nahtır dedim. Ben kendilerine &Uuml;sk&uuml;dar da 46 yerde farklı yer g&ouml;steriyorum. Hangisini beğenirlerse biz cemevini oraya yapalım. Haftiyatını vesairesini de ben yapayım diyorum. Ama orada bu cevemini kuralım ne olur şu mezarlığa dokunulmasın. Daha sonra biz &uuml;&ccedil;l&uuml; bir araya geldik Ticaret Odası Başkanı, Dernek Başkanı. Ne dedi biliyor musunuz? siz beni oraya g&ouml;mersiniz ama bunu yapamazsınız . Nasıl b&ouml;yle bir şey s&ouml;ylersin? Ruhsat muhsat veremem, b&ouml;yle bir şey yok, başladığın anda da yıkarım dedim. Bunlar ka&ccedil;ak inşaata başladılar. Tabii ben de dozeri g&ouml;nderdim, dozeri vurdum. O zaman İstanbul Valisi Hayri Kozak&ccedil;ıoğlu duruma m&uuml;dahele ettiler ve o yıkımı durdurdular. Allah tan ki biz resimleri vesaireleri &ccedil;ektirmiştik yıkım &ccedil;alışmalarıyla ilgili. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; daha sonra o cemevi bir ucube olarak yapıldı orada. Şimdi hala olan cemevi ruhsatı filan yoktur, hala ka&ccedil;aktır. Gidin bakın orada bir ucube olarak Karacaahmet T&uuml;rbesi nin yanında durur. Ve hakkımda benim orayı yıkmadım diye dava a&ccedil;ıldı. Biz resimleri mesimleri her şeyi ibraz ettik de ben beraat ettim. Aleviliğin kendi i&ccedil;inde parampar&ccedil;a olduğunu g&ouml;rd&uuml;klerini s&ouml;yleyen Erdoğan, Aleviler M&uuml;sl&uuml;man dır diyen var, Aleviler M&uuml;sl&uuml;man değildir diyen var. Aynı zamanda bir de bunların i&ccedil;inde ateist olan var. Şimdi eğer biz M&uuml;sl&uuml;man sak, bir Alevi olarak M&uuml;sl&uuml;man ın ibadethanesinin tek olması lazım. Cemevine karşı olduğumu s&ouml;ylemiyorum. İbadethanesinin tek olması gerektiğini s&ouml;yl&uuml;yorum. Aksi takdirde bu ayrımcılık olur, b&ouml;l&uuml;c&uuml;l&uuml;k olur. Mesela T&uuml;rkmen alevileri camiye gelirler, ama şu anda bu g&uuml;ndemde bağıran &ccedil;ağıran tipler varya bunların camiyle mamiyle zaten alakası yok. Cemeviyle de alakası olduğunu zannetmiyorum. O da ayrı konu diye konuştu.Belediye başkanlarının da cemevlerine hep olumlu yaklaşımları olduğunu belirten Erdoğan, Ama eğer, Alevilik bir dindir deniliyorsa, o zaman &ccedil;ıksınlar bunu m&uuml;şterek olarak a&ccedil;ıklasınlar, biz de bunu bilelim. Ama bunu diyemiyorlar diye konuştu.Cemevinin bir ibadethane değil k&uuml;lt&uuml;rel etkinliklerin yapıldığı bir merkez olduğunu, olayı b&ouml;yle değerlendirmek gerektiğini ifade eden Erdoğan, &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ibadethane bizde tektir, mescittir, camidir, burada ibadetimizi yaparız ama cemevinde de Aleviler olarak gideriz k&uuml;lt&uuml;rel etkinliklerimizi yaparız. Ne gerekiyorsa yaparız. Bu konuda da bizim en ufak olumsuz yaklaşımımız s&ouml;z konusu değildir. Hazreti Ali yi sevmek noktasında hareketse ben &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir Aleviyim dedi.-Ter&ouml;rle M&uuml;cadele-Ter&ouml;rle m&uuml;cadele konusunda da Erdoğan, Bu m&uuml;cadele de kararlı bir şekilde sonuna kadar, bu silahlar bırakılmadığı s&uuml;rece devam edecektir. G&ouml;nl&uuml;m&uuml;z&uuml; yaralayan yanı şehitlerimizdir. Bu bizi &uuml;z&uuml;yor. O annelerin g&ouml;zyaşı bizi &uuml;z&uuml;yor ama burada &ouml;nce siyaset kendi arasında işbirliği yapmak durumundadır. Tabii bizimle işbirliği yapmayanlar malum zaten. Uzantı olarak g&ouml;r&uuml;yoruz. Medya da bu konuda &uuml;zerine d&uuml;şen g&ouml;revi yapmalı. Bunların l&uuml;zumsuz yere propagandalarını yapmak suretiyle bunları meşrulaştırma gayreti i&ccedil;ine girmemeli. Bunlara propaganda zemini hazırlamamalıdır diye konuştu.Erdoğan, kendilerine bir araya gelinse, g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lse denildiğini de dile getirerek, Neyle neyi g&ouml;r&uuml;şeceksin? Ter&ouml;ristle kalkıp da bu &uuml;lkenin siyaset&ccedil;isi g&ouml;r&uuml;ş&uuml;r m&uuml;? Ben istihbarat başkanımı İmralı ya g&ouml;ndermişim, Oslo ya g&ouml;ndermişim, bunları daha &ouml;nce anlattım. Niye? Onun g&ouml;revi o da onun i&ccedil;in. D&uuml;nyada her &uuml;lkenin istihbarat&ccedil;ısı, istihbarat &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n elemanları bu işleri yapar. Sadece ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle değil, onun dışındaki su&ccedil; işleyenlerle de bunu yaparlar. Biz bunu yaptık, benim m&uuml;steşarıma yapılanı g&ouml;rd&uuml;n&uuml;z dedi.-Olimpiyatlar-Başbakan Erdoğan, olimpiyatlarda T&uuml;rk ekibinin hen&uuml;z madalya alamamasına ilişkin de, kendisinin de bu konu &uuml;zerinde d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.Erdoğan, olimpiyatlara toplamda 181 kişi ile gidilmesinin bir başarı olduğunu da ifade ederek, ikinci adım madalyalar olduğunu ifade etti.Bu akşam hem voleybol, hem basketbol takımlarının m&uuml;sabakalarının olduğunu anımsatan Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: İnşallah onlarla, takım halinde hi&ccedil; olmazsa madalya alabilirse, o bizim i&ccedil;in &ccedil;ok &ccedil;ok anlamlı olacak. Ama şimdi bir taraftan g&uuml;reşler başlıyor. Halterde diyebilirim ki bir yıkıma uğradık. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; halterde beklentilerimiz vardı. Ama g&uuml;reşte, tekvandoda, boksta alabileceğimiz madalyalarla belki bu &uuml;z&uuml;nt&uuml;m&uuml;z&uuml; gidermiş oluruz diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bu alanda, yeni atılacak adımlara da işaret eden Erdoğan, artık bir &ccedil;ok branşın ilkokullara kadar indirileceğini ve ilkokullar arası, ortaokullar ve &uuml;niversiteler arası m&uuml;sabakaları artıracaklarını belirtti.Erdoğan, G&ouml;r&uuml;nen şey şu; &ccedil;alışmak, &ccedil;alışmak, &ccedil;alışmak. Altyapı yatırımı. Bunları yapacağız dedi.-Arakan M&uuml;sl&uuml;manları-Arakan M&uuml;sl&uuml;manları nın uğradığı zulme de işaret eden Erdoğan, oraya ilişkin bir &ccedil;alışma i&ccedil;inde bulunduklarını, Diyanet İşleri Başkanlığı, Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarının da &ccedil;alışmalarının var olduğunu anlattı.Erdoğan, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki &ccedil;arşamba g&uuml;n&uuml; eşi ve kızının da aralarında bulunduğu bir heyetin Arakan a ziyarette bulunacağını ifade ederek, bu yardımları kendilerine ulaştırmanın gayreti i&ccedil;inde olduklarını s&ouml;yledi.Ramazan sonrasında da bazı kampanyaların s&uuml;receğini dile getiren Erdoğan, bazılarının kendilerini sadece M&uuml;sl&uuml;manlara yardım ettiğini sandığını, Budistlerin bulunduğu Sri Lanka da da konutlar yaptıklarını anımsattı.

Erdoğan: 115 terörist etkisiz hale getirildi

Başbakan Erdoğan, "Şemdinli olayında 23'ünden itibaren bizim 2 şehidimiz var fakat 115 terörist etkisiz hale getirildi" dedi

Öne Çıkanlar