Erdoğan: Sınırımızda dün hareketlenme oldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye deki olaylara ilişkin T&uuml;rkiye nin yapması gerekenin &ouml;nemli olduğunu belirterek, Bir sınır ihlalinin olması halinde T&uuml;rkiye ne yapmalıdır? Başka &uuml;lkeler uluslararası siyasette, uluslararası hukukta ne yaptıysalar tabii ki T&uuml;rkiye de sonunda onu yapacaktır. Bu bize uluslararası hukukun da tanıdığı bir haktır dedi.Erdoğan, Pekin de kaldığı otelde basın mensupları ile bir araya geldi. G&uuml;ndeme ilişkin a&ccedil;ıklamalarda bulunan Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.Bir gazetecinin Suriye konusunda T&uuml;rkiye sanki bir yerlere zorlanıyor gibi kaygı var. B&ouml;yle bir kaygı taşıyor musunuz en son sınır ihlali ile birlikte? sorusu &uuml;zerine Başbakan Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: Bunu taşınıyor şeklinde mi değerlendirelim yoksa sınırımızda olan bu olay sebebiyle bize d&uuml;şen insani bir g&ouml;revin yerine getirilmesi olarak mı d&uuml;ş&uuml;nelim. Bazen &ouml;yle şeyler olur ki bu hesapta yoktur, planda yoktur ama bu sizin başınıza kalabilir, bunu elinizde bulabilirsiniz. Suriye de, bu olayı ben b&ouml;yle g&ouml;rmek istiyorum. Birinci şekliyle g&ouml;rmek istemiyorum. T&uuml;rkiye olarak da bizim bu noktada velev ki birincisi, velev ki ikincisi olsa dahi bizim ne yapmamız gerekir bu &ccedil;ok &ouml;nemli. Yani bir sınır ihlalinin olması halinde T&uuml;rkiye ne yapmalıdır? Başka &uuml;lkeler uluslararası siyasette, uluslararası hukukta ne yaptıysalar tabii ki T&uuml;rkiye de sonunda onu yapacaktır. Bu bize uluslararası hukukun da tanıdığı bir haktır. Ama bakın biz şu ana kadar yaklaşık 25 bin insanı ge&ccedil;ici bir sığınmacı olarak kabul ettik, ediyoruz. Bu rakam nereye kadar gider? 100 bin mi olur, daha fazla mı olur? Biz bu kapıları kapayamayız. &Ccedil;eşitli uluslararası televizyon kanallarında bu insanların nasıl ka&ccedil;tığını g&ouml;r&uuml;yorsunuz. Herhalde bu insanlar keyfinden ka&ccedil;mıyor. Burada keyfilik yok, bunlar &ouml;l&uuml;mden ka&ccedil;ıyorlar. Siz bu insanlara kapılarınızı kapayamazsınız. Kapadığınız zaman o insanları gayri insani olarak adeta tost edersiniz. B&ouml;yle bir şey de olmaz. Suriye den ka&ccedil;anların kabul edildiğini belirten Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Bu ka&ccedil;an insanları bile arkadan vuruyorlar. Burada &ccedil;ocuk, kadın b&ouml;yle bir şeye de bakmıyorlar, acımasızca vuruyorlar. İşte sayın Annan a s&ouml;z verdi, s&ouml;z verdiğinden bu yana yine her g&uuml;n 60, 70, 80, 100 kişi &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmeye devam ediyor. B&ouml;yle bir durum var. Bir de tabii &ccedil;ok a&ccedil;ık, net bir sınır ihlali artık oluşmuştur, bu da ortadadır. Bu sınır ihlaline y&ouml;nelik olarak da bizler de son değerlendirmeleri yapacağız, gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanımız yoğun bir şekilde &ccedil;evre &uuml;lkelerle diplomasimiz de devam ediyor ondan sonra da atılması gereken adımları tabii ki atacağız. - Bu insanların feryadını duymamazlıktan gelemeyiz -Bir gazetecinin uluslararası hukukun tanıdığı b&uuml;t&uuml;n hakların kullanacağını s&ouml;ylediğini belirterek, Bu tampon b&ouml;lgenin hayata ge&ccedil;irilmesi anlamına mı geliyor? demesi &uuml;zerine Başbakan Erdoğan, bu konuda şudur, budur diye kesin bir şey s&ouml;yleyemeyeceğini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti: Masaya yatıracağız. En isabetli olanı neyse, ş&uuml;phesiz ki en uygun olanı neyse oradan farklı olanına gitme gibi bir adımımız olacaktır. Farklıdan kastım da d&uuml;ş&uuml;nmek istemediğimizdir. Oraya gitmektir. Ama bizi buna zorlarsa Suriye rejimi zorlar. Zorlamaması i&ccedil;in de atılması gereken adımı orası atması gerekir. Biz şimdi Rusya ya gerekeni s&ouml;yl&uuml;yoruz, diyoruz ki; B&ouml;yle b&ouml;yle...Şartları g&ouml;r&uuml;yorsunuz. Şu anda 25 bin insan benim &uuml;lkeme sığındı. Bunların bize şu andaki maliyeti 150 milyon doları buldu, şu ana kadar. Attığımız adımları da durdurmuyoruz. D&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz ki bu iş 100 bine doğru giderse. Onlar geldikten sonra ben orada konteyner kent kurayım olmaz. Gelmeden tedbirleri alacaksınız oradaki b&uuml;t&uuml;n &ouml;n hazırlıkları yapacaksınız ki bunlar geldiği zaman başlarını koyabilecekleri bir yer olsun. Kampların i&ccedil;inde bile T&uuml;rkiye bizi niye kurtarmıyorsunuz diye bir feryat edenler de var. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye ye &ouml;yle bakanlar var. Bir kurtarıcı g&ouml;z&uuml;yle bakıyorlar. Bu insanların feryadını biz duymamazlıktan gelemeyiz. Bizim ne medeniyetimizde bu var, ne k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;zde bu var. Sahiplenmek durumundayız. Bazılarının buradaki insanları ter&ouml;rist olarak nitelendirdiğini, b&ouml;yle bir yaklaşımda olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, Bu insanları gidip g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z zaman bunun saf, samimi Suriye halkı olduğunu g&ouml;r&uuml;yorsun zaten. &Ccedil;ocuk, kadın bunlar. Hala orada oyuncakları ile oynayanlar var. Bunlardan ter&ouml;rist olur mu? Bunlara ter&ouml;rist nazarıyla bakacak kadar siyasette maalesef belli bir mahrumiyeti yaşayanlar var. Onlara diyoruz ki, Gidin oraları gezin, dolaşın diye konuştu. Kendisinin de orayı g&ouml;receğini belirten Erdoğan, G&ouml;rd&uuml;kten sonra oradaki vatandaşın, halkın b&uuml;t&uuml;n arzularını, taleplerini tekrar kendilerinden bizzat dinlemeyi.. Benim ertelenmiş bir ziyaretimdi bunu da yerinde yapacağız dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM G&uuml;venlik Konseyi nde artık eski desteği Suriye nin bulacağı kanaatinde değilim dedi.Erdoğan, Pekin de kaldığı otelde basın mensupları ile biraraya geldi. G&uuml;ndeme ilişkin a&ccedil;ıklamalarda bulunan Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.Bir gazetecinin, Suriye de yaşananlara ilişkin sorusu &uuml;zerine Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nu belki &Ccedil;in den G-8 toplantısına gidebileceğini ya da telekonferans y&ouml;ntemiyle bir g&ouml;r&uuml;şme yapabileceğini bildirdi.Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: B&uuml;t&uuml;n mesele, bunların hi&ccedil;biri inanın Suriye de ne olduğunun hala farkında değiller, &ccedil;oğu. Bunlar sadece orada kuru bir, ellerinde t&uuml;fekle filan insanların &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmesi, işte karşısında ter&ouml;ristler onlarla m&uuml;cadele eden bir y&ouml;netim, hala g&ouml;renler, &ouml;yle zannedenler var veya bize bu ifadeyi kullananlar var. G&ouml;r&uuml;şt&uuml;klerimizden aldığımız ifadeleri ben kullanıyorum. Bu maalesef, muhatap olduklarımız bize bunları s&ouml;yledikleri i&ccedil;in ben bunları s&ouml;yl&uuml;yorum. Bunu İran da da dinledik, Rusya da da aynı şeyleri dinledik. Biz anlattıktan, neden sonra Haklısınız filan...O zaman g&ouml;r&uuml;şelim, birlikte &ccedil;alışalım . Bu noktaya geliyorlar. Temenni ederiz ki bu safhadan sonra olay b&ouml;yle y&uuml;r&uuml;mez. G-8 ile ilgili &ccedil;alışmada, artık bu işin su g&ouml;t&uuml;r&uuml;r bir yanı kalmıyor. Yani BM G&uuml;venlik Konseyi yeni bir burada paketi bence devreye sokmalı diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;r&uuml;m. Bunun i&ccedil;in de gerekli g&ouml;r&uuml;şmeler yapılacak. BM nasıl bir adım atması gerekiyorsa buna g&ouml;re de kendilerinden bu adımı atmasını talep edeceğiz. Suriye nin Dostları Toplantısı nın İstanbul da yapıldığını hatırlatan Erdoğan, bu toplantıya 83 &uuml;lke ve kuruluşun katıldığını belirtti. Erdoğan, Bunlarla atılan adım, bunların belki BM ye m&uuml;şterek bir m&uuml;racaatı da s&ouml;z konusu olabilir. Bunların da &ccedil;alışmasını yapmak suretiyle BM nin bu işe m&uuml;dahalesini isteyeceğiz, &ccedil;&uuml;nk&uuml; burada asli g&ouml;rev birinci derecede onun diye konuştu. İslam Konferansı &Ouml;rg&uuml;t&uuml; n&uuml; konuyla ilgili yeteri kadar aktif bulup bulmadığının sorulması &uuml;zerine Erdoğan, BM, Arap ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı nın bu &ccedil;alışmanın i&ccedil;inde olduğunu ifade etti. Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: Suriye nin Dostları Grubu ağırlıklı bunların oluşturduğu bir gruptur. Şu ana kadar yaptıkları &ccedil;alışma &ccedil;ok &ccedil;ok sadra şifa g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yorsa dahi ama bu işin hassasiyeti i&ccedil;indeler. Fakat şu anda havanın daha da gerilmesi inanıyorum onların da bu işe daha farklı yaklaşımını getirecektir. Belli bir hassasiyeti onlar da şu anda g&ouml;zetiyorlar, kovalıyorlar. Bizler de benim de Suudi Arabistan ziyaretim olacak. Cuma g&uuml;n&uuml; inşallah orada olacağız. Orada bazı g&ouml;r&uuml;şmelerimiz olacak. Bu ziyaretlerde de zaten bunlar bizim ana g&uuml;ndemimizi oluşturuyor. Temennimiz odur ki inşallah buralardan daha olumlu bir neticeler &ccedil;ıkarırız. İslam İşbirliği Teşkilatı nın konuyla ilgili &ccedil;alışmalarına y&ouml;nelik soru &uuml;zerine Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı nın yaptığı bazı &ccedil;alışmaların olduğunu s&ouml;yledi.Erdoğan, şu a&ccedil;ıklamalarda bulundu: İstanbul daki &ccedil;alışma olsun, &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; etabında mesela bir Fransa toplantısı olacak. Bu ay i&ccedil;inde de o &ccedil;alışma var. Bu &ccedil;alışmalar devam ediyor, ama bizim i&ccedil;in illa bu &ccedil;alışmaları da beklemek şart değil. Şu anda Ulusal Ge&ccedil;iş Konseyi biliyorsunuz İstanbul da oluştu. İstanbul da &ccedil;alışmalarını devam ettiriyor. Bunu katılan &uuml;lkelerin zaten hepsi kabul etti. Bir yerde temsil yetkisi almış oldu. Onlar bu &ccedil;alışmayı takip edecekler, kovalayacaklar biz de elimizden gelen desteği kendilerine sunacağız. - Bir yerden &ccedil;ekse &ouml;b&uuml;r yere tankını, topunu g&ouml;t&uuml;ren bir zihniyet -Başka bir gazetecinin, Suriye konusunun kilitlenmesinin sebepleri arasında BM deki veto ile İran ve Rusya nın desteğinin olduğunu belirterek Bu konuda T&uuml;rkiye yalnızlaşıyor değerlendirmeleri var. Bu konuda neler s&ouml;yleyeceksiniz? demesi &uuml;zerine Erdoğan, T&uuml;rkiye yalnızlaşıyor denilmesinin yanlış olacağını vurguladı. Erdoğan, D&uuml;nya sadece bu &uuml;&ccedil; &uuml;lkeden ibaret değil. &Ccedil;in Halk Cumhuriyeti nin bakışı ilk andaki gibi değil, &ccedil;ok değişti. Rusya Federasyonu da aynı şekilde bakmıyor. Başta &ccedil;ok daha farklı bu işe bakıyordu, ama şimdi aynı şekilde bakmıyor dedi.Rusya ile g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; hatırlatan Erdoğan, Başta farklı yaklaşırken sonradan O zaman birlikte &ccedil;alışalım... Ama bu yaklaşım Sayın Putin in de yaklaşımıdır Sayın Medvedev in de yaklaşımıdır. Beraber &ccedil;alışalım bunu s&ouml;yl&uuml;yorlar diye konuştu. Fakat BM G&uuml;venlik Konseyi nde artık eski desteği Suriye nin bulacağı kanaatinde değilim diyen Başbakan Erdoğan, &Ccedil;in Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı ile de g&ouml;r&uuml;şeceğini, onların konuyla ilgili g&ouml;r&uuml;şlerinin farklı bir noktaya gelmiş olması y&ouml;n&uuml;ndeki temennisini de bildirdi. Rusya ile g&ouml;r&uuml;şmelerinin de olacağını dile getiren Erdoğan, Benim inancım şudur ki: Hak yerini bulacaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; burada &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir zulm&uuml;n olduğu a&ccedil;ık net ortada. Zul&uuml;mle sonuna kadar abad olunmaz bir yerde hak yerini bulacak dedi.Bir gazetecinin, Diplomatik baskı sonu&ccedil; vermezse, Esed y&ouml;netimi de kalırsa sıcak bir m&uuml;dahale ihtimali g&ouml;r&uuml;yor musunuz? sorusu &uuml;zerine Erdoğan, Niye şeytanın avukatlığına soyunuyorsun? dedi. Olabilecek tarafların s&ouml;ylenmesini olaylara tersten yaklaşılması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Bu konuyla ilgili BM nin b&ouml;yle bir kararı almasının neticeleri ge&ccedil;mişte g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Dolayısıyla oradan bakarak değerlendirirsek daha isabetli olur diye konuştu.Yaşananların ardından uluslararası kamuoyunda BM-Arap Birliği &ouml;zel temsilcisi Kofi Annan ın yaklaşımına bittiği y&ouml;n&uuml;nde g&ouml;r&uuml;şlerin olduğu belirtilerek değerlendirmesinin sorulması &uuml;zerine Erdoğan, Annan ın yaklaşım tarzına y&ouml;nelik başından itibaren inşallah dediklerini ancak bunun tutmadığını s&ouml;yledi. Tutmayacağını g&ouml;rd&uuml;klerini de belirten Erdoğan, Sayın Annan a bunu s&ouml;ylediğimiz halde, Annan &ccedil;ok umutluydu. Tutmadığı da ortaya &ccedil;ıktı. Bundan sonraki s&uuml;rece y&ouml;nelik bug&uuml;n yine pek bir şey olacağına ihtimal vermiyorum. Bir yerden &ccedil;ekse &ouml;b&uuml;r yere tankını, topunu g&ouml;t&uuml;ren bir zihniyet, bir anlayış bu dedi.-Yerel se&ccedil;imlerin &ouml;ne alınacağı iddiaları-Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin İran, 5 1 n&uuml;kleer m&uuml;zakerelerin İstanbul da yapılması konusunda mutabık kalındığını a&ccedil;ıkladı. Bu konuda daha &ouml;nce bir s&ouml;yleminiz olmuştu bunu nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna şu yanıtı verdi: Bu zat &ccedil;ıkıp bunu konuştuğu anda Dışişleri Bakanımız, İran Dışişleri Bakanı ile konuştuğunda O kişisel d&uuml;ş&uuml;ncesidir İran ın d&uuml;ş&uuml;ncesi değildir diye bir yaklaşımda bulundular. Bizim belki İstanbul daki değerlendirmemiz &uuml;zerine bunu yapmış olabilirler veya o a&ccedil;ıklamamız onları &ccedil;ok rahatsız etmiş olabilir. Biraz da bu bizim kendi kişisel karakterimizin de gereğidir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; doğru neyse bu doğruyu s&ouml;ylemek zorundayız. Orada da s&ouml;ylediğimiz bizim budur. İstanbul da b&ouml;yle bir toplantının yapılması aslında kendilerine bir&ccedil;ok şeyi kazandırabilirdi. Ama kalkıp da o zatın b&ouml;yle bir a&ccedil;ıklamayı yapmış olması veya başkalarının b&ouml;yle a&ccedil;ıklamalar yapmış olması sonunda bir yanlışın doğrultularak teslimi durumuna geldi. İstanbul da kalkıp bu toplantıyı yaparsak bu İstanbul a bir itibar kazandırmaz, sadece tarihe bir kayıt d&uuml;ş&uuml;l&uuml;r yani İstanbul anlaşması veya İstanbul s&ouml;zleşmesi diye, budur olay. Ama herhalde bunun farkında değildi o zat b&ouml;yle bir a&ccedil;ıklama yaptı. Bu yola &ccedil;ıkarken onlardan b&ouml;yle bir arzu, b&ouml;yle bir talep geldiği i&ccedil;in, daha a&ccedil;ık s&ouml;yleyeyim dini lider İstanbul da bunun olmasını istediğini bize teyit etti. Karşı taraf zaten Ahmet Bey e onlar da bunu teyit etmişlerdi. Bunu teyit ettikleri i&ccedil;in de mesele bitmiştir diye biz olaya baktık. Ondan sonra b&ouml;yle bir durum olunca bu bizim ilkeli olma anlayışımıza ters geliyor bunu da tabii s&ouml;ylemek durumundayız. Olayın aslı budur. Bir gazetecinin yerel se&ccedil;imlerin tarihinin &ouml;ne &ccedil;ekileceğine y&ouml;nelik haberlerin yer aldığını belirterek g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml; sorması &uuml;zerine Başbakan Erdoğan, bu t&uuml;r spek&uuml;lasyonlara kulak asılmaması gerektiğini kaydetti.Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: Orada da biz ilkeliyiz. Fevkalade, olağan&uuml;st&uuml; bir hal olmadıktan sonra yani 5 yılı 4 yıla &ccedil;ekmek gibi, o olayda yaşadığımız, o aslında Cumhurbaşkanlığı se&ccedil;imini halka g&ouml;t&uuml;rmeye y&ouml;nelik o zamanki bir sanal parti sebebiyleydi, ama orada biz oyuna geldik onu da a&ccedil;ık&ccedil;a s&ouml;yleyeyim. Bundan dolayı 5 yılı 4 yıla &ccedil;ekmek gibi bir şey oldu. Onu da s&ouml;yleyeyim ben şimdi &ccedil;ok pişmanım keşke 5 yıl 5 yıl olarak kalmış olsaydı. 4 yıl dediğiniz zaten s&uuml;ratle akıp gidiyor. Bunun da &uuml;&ccedil; yılı hizmettir, bir yılı se&ccedil;imdir. Bu da olmuyor. Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi nin İstanbul a geliş sebebine ilişkin bir soruya da Erdoğan, Haşimi nin bir rahatsızlığı sebebiyle tedavi olmak i&ccedil;in İstanbul a geldiğini s&ouml;yledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bug&uuml;n Suriye y&ouml;netimine verilen son g&uuml;n olduğunu anımsatarak, Bizim derdimiz, 9-10 kilometre sınırı olan ve Suriye halkı ile &ccedil;ok &ccedil;ok i&ccedil;li dışlı olan bir T&uuml;rkiye nin burada &ouml;l&uuml;m&uuml;n durmasıdır, kanın durmasıdır, akan kanın durmasıdır derdimiz bu. Bizim bağcıyla işimiz yok ama bunu baştan beri tabii Suriye rejimine anlatamadık, anlamak istemediler. B&ouml;yle bir durum s&ouml;z konusu. Temenni ederiz ki bu konuda s&uuml;ratle bir neticeye varırız dedi. Erdoğan, Pekin de kaldığı otelde basın mensupları ile bir araya geldi. G&uuml;ndeme ilişkin a&ccedil;ıklamalarda bulunan Erdoğan, toplantıya Amasya da mayın patlamasında şehit olan g&uuml;venlik g&ouml;revlisi ile vefat eden senarist ve oyuncu Meral Okay a Allah tan rahmet dileyerek, yakınlarına başsağlığı temennisinde bulundu. Erdoğan, Amasya daki saldırıda yaralanan askerler i&ccedil;in de şifa dileklerini iletti.Urum&ccedil;i ziyareti hakkında bilgi veren Erdoğan, buradaki temaslarında ağırlıklı olarak enerji, yenilenebilir enerjiye y&ouml;nelik r&uuml;zgar santrallerini incelediklerini belirtti. Oradaki tesisin T&uuml;rkiye de ve daha ileri teknolojiyle kurulabilmesi konusunda bazı g&ouml;r&uuml;şmeler yapıldığını s&ouml;yleyen Erdoğan, Enerji Bakanı Taner Yıldız ın da 17 ayrı enerji firması yetkilisiyle de g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; bildirdi. Erdoğan, bu g&ouml;r&uuml;şmelerin yatırıma d&ouml;n&uuml;k boyutlarını T&uuml;rkiye de g&ouml;rmeyi istediğini dile getirdi.Urum&ccedil;i deki organize sanayi b&ouml;lgelerine T&uuml;rk yatırımcının gelmesi noktasında davetlerin olduğunu anlatan Erdoğan, bu noktada kendilerinin de T&uuml;rk yatırımcıları teşvik ettiklerini ve edeceklerini bildirdi. Erdoğan, işbirliklerinin iki &uuml;lke arasında bir &ccedil;ekim alanı meydana getirebileceğini belirtti.Başbakan Erdoğan, Urum&ccedil;i de Uygur T&uuml;rkleri ni kısmen g&ouml;rebildiklerini, &ouml;zellikle pazar yerindeki durumu manidar ve anlamlı olarak nitelendirdi. Erdoğan, O, bir k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir sembol de olsa iz bırakacak, olumlu olumsuz yanları ile bizim i&ccedil;in pazar yeri ziyareti oldu. Temennim o ki daha g&uuml;zel g&uuml;nler kendileri i&ccedil;in daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; yarınlar oluşmuş olur dedi. Buradaki ziyaretlerinin ardından Pekin e ge&ccedil;tiklerini ve &Ccedil;in Halk Cumhuriyeti Başbakanı Vın Ciabao ile heyetler arası g&ouml;r&uuml;şt&uuml;klerini ifade eden Erdoğan, 1,5 saati aşan bu g&ouml;r&uuml;şmelerde &Ccedil;in ile T&uuml;rkiye arasındaki siyasi, askeri ve ekonomik konuların değerlendirildiğini bildirdi. Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Gerek Sayın Başbakan ın T&uuml;rkiye ye yaklaşımı ki aramızda ticaret hacmi 24 milyar dolar ancak a&ccedil;ığa gelince aramızdaki a&ccedil;ık &ccedil;ok &ccedil;ok fazla onların lehine. Bizim buraya ihracatımız 4 milyar dolar gibi bir rakam. Bu tabii hakikaten o rakamın yanında &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k kalıyor. Bizim de bunu bir defa s&uuml;ratle &ccedil;&ouml;zmemiz gerekiyor. Onlar da bu dengeleme noktasında ellerinden geleni yapacaklarını s&ouml;yl&uuml;yorlar. Bu alanda atmamız gereken bazı adımlar var. Şu ana kadar &Ccedil;in Halk Cumhuriyeti girişimcilerinin T&uuml;rkiye deki yatırımları 150 milyon dolar civarında, bizim ise buradaki yatırımlar 100 milyon dolar civarında. Kıyasladığınızda T&uuml;rkiye nin buradaki yatırımlarının daha fazla olduğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor ancak şu anda yeni yeni bazı adımlar da atılıyor, bazı g&ouml;r&uuml;şmeler var. &Ouml;rneğin y&uuml;ksek hızlı trende Eskişehir-İstanbul etabını &Ccedil;in Halk Cumhuriyeti ile T&uuml;rk ortağı m&uuml;şterek yapıyorlar ve &ccedil;alışma gayet iyi noktada. Ankara-Sivas aynı şekilde devam ediyor. Bu &ccedil;alışmaları g&uuml;zel gelişmeler olarak niteleyen Erdoğan, demiryolu taşımacılığında, y&uuml;ksek hızlı trende ve benzeri konularda &Ccedil;inli yatırımcıların işin i&ccedil;inde olmayı arzu ettiklerini belirtti. Erdoğan, G&ouml;rebildiğim kadarıyla y&uuml;ksek hızlı tren ve enerji gibi konularda burada ortak bulma, m&uuml;şterek adım atmak gibi bir gayretin i&ccedil;erisindeler diye konuştu. Erdoğan, savunma sanayinde de &Ccedil;in ile atılan adımlar olduğunu belirterek, &ouml;zellikle uydu ve uzay konularında &Ccedil;in de incelemelerde bulunacaklarını s&ouml;yledi. Başbakan Erdoğan, bug&uuml;nk&uuml; temasları hakkında da bilgi verdi. -Suriye sınırındaki hareketlilik-Erdoğan, T&uuml;rkiye ve Suriye sınırında hareketlenmenin de olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: Sınırımızda &ouml;zellikle tabii d&uuml;n ciddi bir hareketlenme s&ouml;z konusu oldu. Bu hareketlenme neticesinde yaralı olarak getirilip &uuml;lkemizde &ouml;len iki Suriyeli kardeşimiz s&ouml;z konusu ve 15 kadar yaralı, bunlardan 6 sı ağır yaralı durumunda. Bu arada da bu &uuml;lkemiz tarafına yapılan atışlarda bir bayan vatandaşımızın yaralı olduğu durumunun ağır olmadığı ama yaralandığı... Bunlar sınır ihlali konusunu g&uuml;ndeme getiriyor ve bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanı, daimi &uuml;yelerin dışişleri bakanlarıyla İngiltere, Fransa ile bug&uuml;n g&ouml;r&uuml;ş&uuml;lecek Rusya, ABD ve BM ile g&ouml;r&uuml;şmeler yapıldı. Hepsi haklılığımızı teyit ediyorlar konuyla ilgili, s&uuml;ratle şu anda &ccedil;alışmalarını ifade ediyorlar. G-8 olarak toplanacağız, orada da bu konuyu g&uuml;ndeme alalım diyorlar. Kofi Annan ı da bug&uuml;n Beşir Atalay Bey i kabul edecekler. Kamplara gidip kendileri ziyaret etmek suretiyle, o da tabii bizim ısrarımızla olan bir durum, ısrar neticesinde buraları ziyaret etmeyi kabul ettiler. Gerek Hatay tarafını, gerekse Kilis tarafını gidip g&ouml;recekler. Bu ziyaretle temenni ederiz ki olaya bakış daha farklı olur. Başbakan Erdoğan, bug&uuml;n Suriye y&ouml;netimine verilen son g&uuml;n olduğunu anımsatarak, Y&ouml;netim, rejim bug&uuml;n Sayın Annan a vermiş olduğu s&ouml;z&uuml; tutacak mı tutmayacak mı bunlar &ccedil;ıkacak meydana. Direniş&ccedil;iler de 12 sinde onlar silahlarını sustursun diye yaklaşımlar var. Fakat bu konuda bizden destek istiyorlar. Rejim &ouml;nce bir tavrını ortaya koysun, bunu bir g&ouml;relim biz de tabii ki elimizden geleni yapalım. Bizim derdimiz, 9-10 kilometre sınırı olan ve Suriye halkı ile &ccedil;ok &ccedil;ok i&ccedil;li dışlı olan bir T&uuml;rkiye nin, burada &ouml;l&uuml;m&uuml;n durmasıdır, kanın durmasıdır, akan kanın durmasıdır derdimiz bu. Bizim bağcıyla işimiz yok ama bunu baştan beri tabii Suriye rejimine anlatamadık, anlamak istemediler. B&ouml;yle bir durum s&ouml;z konusu. Temenni ederiz ki bu konuda s&uuml;ratle bir neticeye varırız diye konuştu.

Erdoğan: Sınırımızda dün hareketlenme oldu

Başbakan Erdoğan, "Sınırımızda özellikle tabii dün ciddi bir hareketlenme söz konusu oldu" dedi

Öne Çıkanlar