X

Piyasaların gücü

Piyasalar geçtiğimiz hafta nihayet Papandreu ve Barlusconi'yi koltuklarından ettiler. Her ikisi de güçlü bir itkiyle piyasalar tarafından istifaya zorlanmışlardı.
Yerlerine ise, yine piyasaların istediği teknokratların getirilmesine başlandı.
Demokratik sistemde, yönetime gelen ve halkın çoğunluğunu temsil eden bu kişilerin piyasaların baskıları sonucu görevlerini bırakmalarını, değişen dünya koşullarının bir yansıması olarak görmek gerekiyor kanısındayım.
Küreselleşmenin hızına demokrasilerin ayak uyduramamaları ve yönetenlerin halka yaranmak için ekonomik disiplinden vazgeçmeleri kendi sonlarını da beraberinde getiriyor.
Demokratik rejimlerin hâlâ klasik anlayışla ve seçmenleri tatmin etme yaklaşımıyla sürdürülmek istenmesi sorunlar doğuruyor.
Halkın refahının artırılması ve yaşam standardının yükseltilmesiyle ilgileniliyor. Bunun nasıl ve hangi yöntemlerle yapılacağıyla pek meşgul olunmuyor. Önemli olan halkın isteklerinin gerçekleşmesi.
Kaynakları bu istekleri karşılamaya yetmeyen ülkelerin tek seçeneği kalıyor. Borçlanmak. Kısa dönemde borçlanarak yaratılan refah ve seçmeni tatmin duyguları, orta ve uzun dönemde hem kendilerine hem de halka hayli pahalıya mal oluyor.
Buna karşın küreselleşmenin derinleşmesinde öncülük eden ve parayı da elinde tutan finans piyasaları açacakları krediler ya da yenileyecekleri borçlar için iki noktayı olmazsa olmaz koşul olarak ileri sürüyorlar. Birincisi kredibilitesi yüksek kişilerin bu ülkeleri yönetiyor olması, ikincisi ise verdikleri paraların geri alınmasının sağlanması.

HABERİN DEVAMI

Yazarın Diğer Yazıları

Kriz, Güney Kıbrıs'ın bankacılık sistemini sarsıyor 22 Mayıs 2012 Salı, 09:45:50 S&P, IMF ile örtüşüyor 04 Mayıs 2012 Cuma, 09:36:22 Avrupa'ya yeni büyüme modeli 03 Mayıs 2012 Perşembe, 09:51:25 Dış ticaret açığı yumuşak inişe işaret ediyor 01 Mayıs 2012 Salı, 10:56:14 Kemer sıkma ve büyüme 30 Nisan 2012 Pazartesi, 10:34:08