Küçük: Ucuzlayan ithalat yerli üreticiyi zorluyor

İSTANBUL (A.A) - 27.10.2010 - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Tanıl K&uuml;&ccedil;&uuml;k, T&uuml;rkiye ekonomisinde bir yanda sıcak para girişi ile ayakta kalan, diğer tarafta yine sıcak para girişiyle &ccedil;&ouml;ken dinamikler bulunduğunu kaydetti.K&uuml;&ccedil;&uuml;k, İSO ekim ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 2010 yılında sanayi &uuml;retimi, b&uuml;y&uuml;me ve b&uuml;t&ccedil;e performansının olumlu seyrettiğini ve bunun T&uuml;rkiye ekonomisine y&ouml;nelik beklentileri hem i&ccedil;eride hem de dışarıda y&uuml;kselttiğini belirtti.&Ouml;te yandan d&uuml;nya ekonomisinin sıradışı bir konjonkt&uuml;rde bulunduğunu ifade eden K&uuml;&ccedil;&uuml;k, Kur savaşlarından s&ouml;z edilen koşullarda, dikkatli olunmadığı takdirde, iyi gidiş, bir &ccedil;eşit tuzağa d&ouml;n&uuml;şme potansiyeli taşımakta diye konuştu.Bu d&ouml;nemde sıcak para fonlarının, hala olduk&ccedil;a y&uuml;ksek faiz oranlarına sahip T&uuml;rkiye gibi &uuml;lkelere aktığını, bununla birlikte liranın, dolar karşısından 1,5 den 1,4 seviyelerine gerilediğini kaydeden K&uuml;&ccedil;&uuml;k, kurlarla birlikte sanayicinin de ihracatta rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml;n gerilediğini vurguladı. K&uuml;&ccedil;&uuml;k, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: İthalat ucuzladı. Ucuzlayan ithalat, yerli &uuml;reticimizin, &uuml;retim ve istihdam kapasitesini zorlamaya başladı. Esasen bu olanlar yeni değil, daha &ouml;nceden bildiğimiz bir hikaye, g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bir film. T&uuml;rkiye ekonomisinde 2001 sonrası d&ouml;neme, &ouml;zellikle 2004-2005 yıllarından itibaren d&uuml;ş&uuml;k kur, d&uuml;ş&uuml;k rekabet g&uuml;c&uuml;, hızla artan ithalat, y&uuml;ksek işsizlik, reel sekt&ouml;rde yurt dışından y&uuml;ksek oranlı bor&ccedil;lanma, y&uuml;ksek dış ticaret a&ccedil;ığı ve y&uuml;ksek cari a&ccedil;ık damgasını vurmuştu. O yıllarda d&uuml;ş&uuml;k kurun &uuml;retim, ihracat, istihdam ve makro ekonomik dengeler &uuml;zerinde yarattığı tahribatı, sanayiciler olarak ısrarla dile getirmeye &ccedil;alıştık ama ya sesimizi yeterince y&uuml;kseltemedik ya da sesimize kulak verilmedi. 2009 aralık ayında başlayan canlanma ile birlikte ekonomideki yapısal hastalıkların da n&uuml;ksetmeye başladığını s&ouml;yleyen K&uuml;&ccedil;&uuml;k, 2010 yılının ocak-eyl&uuml;l d&ouml;neminde dolar bazında ihracatın y&uuml;zde 12, ithalatın ise y&uuml;zde 30 arttığını, toplam ihracatın 82 milyar dolar, enerji dahil ara malı ithalatının ise 94,1 milyar dolar olduğunu belirtti. K&uuml;&ccedil;&uuml;k, ihracatın, &uuml;retim yapmak i&ccedil;in ithal edilen ara malı bedelini karşılamadığının altını &ccedil;izdi.Tanıl K&uuml;&ccedil;&uuml;k, T&uuml;rkiye ekonomisine baktığımız zaman, bir yanda sıcak para girişi ile ayakta kalan, diğer tarafta sıcak para girişi ile adeta &ccedil;&ouml;ken dinamikleri g&ouml;r&uuml;yoruz diyerek, Merkez Bankası &ouml;nlemlerinin liradaki değerlenmenin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;emediğini ifade etti.- CARİ A&Ccedil;IK, EKONOMİ İ&Ccedil;İN &Ccedil;OK &Ouml;NEMLİ BİR RİSKTİR -Sıcak para girişine ve y&uuml;ksek cari a&ccedil;ığa bağımlı bir b&uuml;y&uuml;me yapısının s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir olmadığının altını &ccedil;izen K&uuml;&ccedil;&uuml;k, Finanse edildiği s&uuml;rece cari a&ccedil;ığın sorun olmadığı g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml;, ge&ccedil;mişte sık sık duyduk. Yapılan &ouml;zelleştirmeler ve y&uuml;ksek doğrudan yatırım girişi sayesinde hakikaten de cari a&ccedil;ıkla ilgili bir sorun yaşamadık, muhtemelen yakın d&ouml;nemde de yaşamayacağız ama şunu biliyoruz ki, y&uuml;ksek cari a&ccedil;ık, ekonomi i&ccedil;in &ouml;nemli, hem de &ccedil;ok &ouml;nemli bir risktir diye konuştu.&Ccedil;&ouml;z&uuml;m olarak rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml; destekleyecek, makro ve mikro reformları s&uuml;ratle ger&ccedil;ekleştirmek gerektiğini s&ouml;yleyen K&uuml;&ccedil;&uuml;k, sanayinin temel sorunlardan birinin kaynak yetersizliği olduğunu, enerji, işg&uuml;c&uuml; ve finansman maliyetleri, rekabet edilen &uuml;lkelerle eşit d&uuml;zeylere &ccedil;ekildiği takdirde girdi maliyetlerinin azalacağını ve bunun da sanayiye bir miktar nefes aldıracağını kaydetti.Mikro d&uuml;zenlemelerdeki beklentilerine de değinen K&uuml;&ccedil;&uuml;k, elektrik faturalarındaki TRT payının ve yatırım malı ithalatında KKDF nin tamamen kaldırılması, istihdam &uuml;zerindeki y&uuml;klerin azaltılması taleplerini sıraladı.K&uuml;&ccedil;&uuml;k, birikmiş vergi ve prim bor&ccedil;ların i&ccedil;in getirilen af konusunda da, zamanında &ouml;demelerini yapan işletmelere eş zamanlı olarak bazı kolaylıklar ve destekler sağlanması gerektiğini s&ouml;yledi. K&uuml;&ccedil;&uuml;k, primlerin &ouml;denebilir seviyelere indirilmesinin &ouml;nemine de işaret etti.- EKSİKLERE DİKKAT &Ccedil;EKMEMİZ, OLUMSUZLUKLARI &Ouml;NE &Ccedil;IKARMAK DEĞİL -Kurlardaki aşağı gidişi &ouml;nlemek &uuml;zere para ve maliye politikası ara&ccedil;ları ile alınabilecek &ouml;nlemlere ilişkin &ouml;nerilerin tartışılabileceğini ancak bunlarla birlikte makro ve mikro reformlarda kalıcı d&uuml;zenlemelere gidilmesinin, rekabet g&uuml;c&uuml; a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşıdığını vurgulayan K&uuml;&ccedil;&uuml;k, şirketlerin rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml;n artırılması ve işsizlik sorununun hafiflemesinin, kaynak ve tasarruf yaratma kapasitesini olumlu etkileyeceğini kaydetti.K&uuml;&ccedil;&uuml;k, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyayı etkileyen k&uuml;resel kriz sonrasında, T&uuml;rkiye ekonomisi, hızlı bir toparlanma s&uuml;recine girmiştir. Bunları, elbette g&ouml;r&uuml;yor, kabul ediyoruz. Bu konuda, zaman zaman bazı yanlış anlaşılmalar da olabiliyor. Şunun altını &ccedil;izmek isterim ki, eksikliklere dikkat &ccedil;ekme gayretimiz, olumsuzlukları &ouml;ne &ccedil;ıkarmak olarak algılanmamalıdır. Bizler kendi &uuml;zerimize d&uuml;şenleri yerine getirmenin gayreti i&ccedil;indeyiz ama devletin yapması gerekenleri de, devletten talep etmeye devam edeceğiz, eksikleri elbette ve doğal olarak dile getireceğiz. Se&ccedil;imlerin 4-5 ay &ouml;ncesinden itibaren g&uuml;ndemin tamamen siyaset ve se&ccedil;im odaklı hale geleceğini s&ouml;yleyen K&uuml;&ccedil;&uuml;k, sanayinin acilen ihtiya&ccedil; duyduğu reformların ger&ccedil;ekleştirilmesi i&ccedil;in kısa bir s&uuml;re bulunduğunu ve bu s&uuml;renin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.- SANAYİNİN SORUNLARINA ANA MUHALEFETTEN &Ouml;ZEL HASSASİYET BEKLİYORUZ -K&uuml;&ccedil;&uuml;k, CHP Genel Başkanı Kemal Kılı&ccedil;daroğlu na hitaben, Rekabet g&uuml;c&uuml; ile ilgili sorunlarımıza &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retilmesinde, se&ccedil;imlere kadar olan s&uuml;renin, bu anlamda iyi değerlendirilmesinde ve &ouml;zellikle de sanayimizin temel meselelerinin g&uuml;ndemde kalmasında, kanaatimizce ana muhalefet olarak sizlere de &ouml;nemli g&ouml;rev ve sorumluluk d&uuml;şmektedir diye konuştu.Sanayinin, GSYİH daki payının 1998 de y&uuml;zde 28,3 iken, 2010 un ilk 6 ayında y&uuml;zde 19,8 e gerilediğine dikkati &ccedil;eken K&uuml;&ccedil;&uuml;k, Sanayimizin hem daha g&uuml;ndelik sorunlarına, hem de ekonomimizin b&uuml;t&uuml;n&uuml;n&uuml; yakından ilgilendiren yapısal sorunlarına karşı, ana muhalefet olarak sizden &ouml;zel bir hassasiyet bekliyoruz dedi.

Küçük: Ucuzlayan ithalat yerli üreticiyi zorluyor

İSO Başkanı Küçük, ucuzlayan ithalatın, yerli üreticimizin, üretim ve istihdam kapasitesini zorlamaya başladığını söyledi

Öne Çıkanlar