Resesyon olasılığına davranışsal ekonomi nasıl bakıyor?
-
2021 yılında yükselmeye başlayan enflasyon ve 2022'de henüz sona ermeyen salgın ile beraber küresel büyüme dinamikleri üzerinde etkili olan savaş olguları ekseninde davranışsal iktisat alanında neler öne çıkıyor?
ÇAĞLAR KUZLUKOĞLU/BLOOMBERG HT ARAŞTIRMA
Geçen Ağustos ayı sonunda, davranışsal ekonomi alanındaki çalışmalarıyla 2017'de Nobel İktisadi Bilimler Ödülü almış olan Richard Thaler, ABD ekonomisinde durgunluğu andıran bir şey görmediğini ve ekonominin güçlü göründüğünü dile getirmişti.
Nobel ödüllü ekonomist, ABD'nin iki çeyrektir ekonomik daralma kaydetmiş olmasına karşın bunu bir durgunluk olarak tanımlamayı “komik" bulduğunu ifade etmişti. Thaler ayrıca enflasyonun geçici olup olmadığı konusunda da; “kalıcı olduğunu savunan takım kazanıyor gibi görünüyor, ancak bence biraz erken zafer ilan etmiş olabilirler, savaş ve salgın gündemleri hafifletilirse fiyatların düştüğünü görebiliriz” görüşünü de öne sürdü.
Bloomberg küresel ağırlıklandırılmış enflasyon endeksi, salgın yılı olan 2020 sonunda yüzde 2’ler seviyesinde iken yüzde 10 sınırına kadar yükselmiş durumda. Uluslararası kurumlar da hem küresel hem de ülkeler bazında büyüme beklentilerini ardı ardına aşağı yönde revize ediyorlar.
Peki, 2021 yılında yükselmeye başlayan enflasyon ve 2022’de henüz sona ermeyen salgın ile beraber küresel büyüme dinamikleri üzerinde etkili olan savaş olguları ekseninde davranışsal iktisat alanında neler öne çıkıyor?