X
HABERLER

TCMB: İç ve dış talep ayrışması istikrarı tehdit ediyor

Merkez Bankası iç ve dış talebin büyüme hızlarının ayrışması ve kısa vadeli sermaye girişlerinin finansal istikrardaki riskleri yükselttiğini söyledi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, ekonomide toplam talep koşulları bakımından aşırı ısınma gözlenmemesine rağmen, iç ve dış talebin büyüme hızlarının ayrışması ve kısa vadeli sermaye girişlerinin finansal istikrara yönelik kaygıları ön plana çıkardığını duyurdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından hazırlanan ve yılda iki kez yayımlanan Finansal İstikrar Raporu'nun ilki bankanın internet sayfasında açıklandı.

Rapora göre, küresel kriz sonrası özellikle gelişmiş ülkelerde iktisadi faaliyeti iyileştirmeye yönelik alınan tedbirler gelişmiş ülkelerin bütçe açıklarında önemli ölçüde bir bozulmaya yol açtı.

Ülkeler arasındaki faiz oranı ve uzun dönemli büyüme potansiyeli farklarına bağlı olarak, son dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik hızlanan sermaye akımları neticesinde ivmelenen iç talep, bu ülkelerde aşırı borçlanma riskini artırdı. Sermaye hareketlerinde yaşanabilecek ani değişim riskini de göz önünde bulunduran ülke otoriteleri, makro finansal riskleri azaltıcı politika bileşimlerini uygulamayı sürdürüyorlar.

Belirlenen politika çerçevesi, aşırı borçlanmanın yaratacağı kırılganlıkları önleme çabasının yanında ülke ekonomilerinde orta ve uzun vadeli sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilecek döngüsellik karşıtı bir amacı da taşıyor. Kriz sonrasında alınan operasyonel tedbirlerin yanı sıra gerek gelişmiş gerek gelişmekte olan ülkelerin finansal istikrara yönelik kurumsal yapılanmalarında da önemli değişiklikler yaptıkları gözleniyor.

''TEMERRÜT RİSKİ BULAŞICI''

Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin büyüme ve enflasyon göstergelerindeki gelişmelere bağlı olarak çıkış stratejilerini kademeli olarak uygulamaya koymaları bekleniyor.

Bu durumun, küresel büyüme oranlarını sınırlı ölçüde, uluslararası sermaye hareketlerini ise yatırım kararları açısından yol açacağı oynaklık ölçüsünde etkilemesi bekleniyor. Ayrıca, bazı AB ülkelerinde artan temerrüt riski, özellikle bu ülke borçlanma kağıtlarını portföylerinde bulunduran ülkelerde bulaşma riskini artırıyor.

Öte yandan, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki gelişmelerin enerji fiyatları kanalıyla küresel ekonomi üzerindeki etkileri dikkatle takip edilmesi gerekiyor.

Gelişmekte olan ülkeler arasında iktisadi temelleri göreli olarak sağlam olan Türkiye ekonomisindeki hızlı toparlanma, diğer birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi aşırı borçlanma endişelerini de gündeme getirdi.

Öte yandan, kapasite kullanım oranının düşük seviyelerini koruması ve üretim hacminin dış talepteki zayıf seyir nedeniyle potansiyelin altında seyretmesi, enflasyon üzerindeki baskıları sınırlıyor.

Ekonomide toplam talep koşulları bakımından aşırı ısınma gözlenmemesine rağmen, iç ve dış talebin büyüme hızlarının ayrışması ve kısa vadeli sermaye girişleri finansal istikrara yönelik kaygıları ön plana çıkarıyor.

Bu bağlamda Türkiye ekonomisine özgü koşulları dikkate alan TCMB, finansal istikrara ilişkin endişelerin giderilmesi açısından kredilerle cari açıktaki artışın sınırlandırılması ve kısa vadeli sermaye girişlerinin azaltılması amacıyla düşük düzeyde bir politika faizi, geniş bir faiz koridoru ve yüksek zorunlu karşılık oranlarından oluşan bir para politikası bileşimi uyguluyor.

Bankanın bu yeni politika bileşiminin etkileri görülmeye başlandı. Alınan önlemler sonrasında kredi artış hızındaki ivmelenme durdu, mevduatın ortalama vadesi uzamaya başladı.

Yeni politika bileşiminin krediler üzerindeki sıkılaştırıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde daha belirgin hale gelmesi bekleniyor.

Bu tedbirlerin etkinliğini artırmak ve böylece ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığını güçlendirmek için hem kamu hem de özel kesim için aşırı borçlanma yoluna gitmemek, tüm borçlanmalarda uzun vadeyi, olabildiğince Türk lirası cinsinden borçlanmayı tercih etmek ve riskleri doğru yönetmek büyük önem arz ediyor.

''SORUNLU KREDİ ORANLARI GERİLEDİ''

Rapora göre, bankacılık sektörüne ilişkin göstergeler sistemin finansal sağlamlığına işaret ediyor. Kredi koşullarındaki iyileşme, faiz oranlarının düşük seviyesi, düşen işsizlik oranı ve kredi kullanıcılarının artan borç ödeme kapasitesi sonucunda sorunlu kredi oranları geriledi.

Bankacılık sektöründe mevduat temel fon kaynağı olma özelliğini muhafaza ediyor, bunun yanı sıra sektör yurt dışından temin ettiği fonları artırıyor ve tahvil ve bono ihracı yoluyla da ilave kaynak sağlıyor.

Ülke ekonomisinin toparlanma eğilimine girmesiyle artan kredi arzı sonucu banka portföylerinde kredilerin payının yükselme eğilimini sürdürmesi, likidite oranlarında da etkisini gösteriyor. Menkul kıymet portföyünde azalış ve repo ile yurt dışı bankalara borçlardaki artış nedeniyle 2010 yılı başından itibaren likidite oranları düşüş eğilimine girmekle birlikte, yasal oranların üzerinde seyrediyor.

Bankaların yurt dışından sağladıkları fonların artması, pasif vadesinin uzamasına katkıda bulunuyor.

''ETKİN RİSK YÖNETİMİ MUHAFAZA EDİLMELİ''

Diğer taraftan, bankaların kısa vadeli para takası işlemleriyle yaptıkları borçlanmalarda vade uyumuna özen göstermeleri, hızlı kredi genişlemesinin söz konusu olduğu mevcut konjonktürde etkin risk yönetimini muhafaza etmeleri önem arz ediyor.

Kredi kalitesindeki iyileşmeye rağmen, artan rekabet sonucunda karlılık oranları bir miktar gerilemekle birlikte yüksek düzeylerde seyretmeye devam ediyor.

Bankacılık sektörünün karlılığının, yapılan fiyat ayarlamaları sayesinde yılın kalan bölümünde piyasanın öngördüğü kadar düşük olmayacağı düşünülüyor.

Öte yandan, sermaye yeterlilik oranı, kredilerin artışına bağlı olarak gerilemekle birlikte, asgari ve hedef rasyoların üzerindeki yüksek seviyesini koruyor.

HABERİN DEVAMI

İlginizi Çekebilir

ABD tüketici güveninde 2021’den beri en büyük artış 20 Aralık 2023 Çarşamba, 18:59:49 Hazine alacakları Kasım sonu itibarıyla 27,2 milyar lira oldu 20 Aralık 2023 Çarşamba, 18:11:47 ABD'de mortgage faizleri geriledi 20 Aralık 2023 Çarşamba, 17:57:54 Merkezi yönetim brüt borç stoku 6,5 trilyon lira 20 Aralık 2023 Çarşamba, 17:48:19 ABD'nin cari açığı 2 yılın en düşük seviyesinde 20 Aralık 2023 Çarşamba, 17:28:31 BETAM: Konutta reel fiyatlar 5 aydır düşüşte 20 Aralık 2023 Çarşamba, 17:40:40