TVF/Sönmez: Kamudaki sigorta şirketlerinin birleşmesiyle sektörün pazar payı büyüyecek

TVF, sigortacılık ve bireysel emeklilik sekt&ouml;r&uuml;ndeki reformların uygulanması amacıyla kamu bankalarının kontrol&uuml;nde bulunan sigorta şirketlerinin birleştirilmesi projesinin detaylarını, İstanbul da d&uuml;zenlenen toplantıda a&ccedil;ıkladı. TVF Y&ouml;netimi AŞ Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; Zafer S&ouml;nmez, toplantıda yaptığı konuşmada, Hazine ve Maliye Bakanlığı nca Yeni Ekonomi Programı (YEP) &ccedil;er&ccedil;evesinde, T&uuml;rkiye ekonomisinin tasarruf bazının ve bankacılık dışı finansal sekt&ouml;r&uuml;n geliştirilmesi amacıyla sigortacılık sekt&ouml;r&uuml;nde reformların planlandığını s&ouml;yledi. Birleştirilme projesinin bu reformlar kapsamında ele alındığını aktaran S&ouml;nmez, sigortacılık sekt&ouml;r&uuml;ne ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: GSYH b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde d&uuml;nyada 19. sırada yer alan T&uuml;rkiye, prim &uuml;retiminde ise 39. &uuml;lke konumunda. Yani 2 kat daha iyi olmamız gerekirken bu noktada daha gerideyiz. Ayrıca, d&uuml;nyada 2018 yılında kişi başına d&uuml;şen yıllık ortalama sigorta prim &uuml;retimi gelişmiş pazarlarda 3 bin 737 dolarken, bizde ise 127 dolar d&uuml;zeyinde. Kişi başına d&uuml;şen yıllık doğrudan prim &uuml;retimi oranında ise T&uuml;rkiye, 2018 yılı itibarıyla 88 &uuml;lke i&ccedil;inde 65 inci sıradadır. Toplam prim &uuml;retiminde T&uuml;rkiye de hayat grubunun payı yıllar itibarıyla ortalama y&uuml;zde 13 seviyesindedir. Bu oran, d&uuml;nya genelinde ise y&uuml;zde 54 t&uuml;r. Bu bilgiler ışığında T&uuml;rkiye nin, sigorta sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n yapılanması konusunda adımlar atması gerekliliği nettir. Birleştirme projesi tamamlandığında sekt&ouml;r&uuml;n pazar payı b&uuml;y&uuml;yecek Zafer S&ouml;nmez, T&uuml;rkiye finansal sekt&ouml;r&uuml;nde banka merkezli dominant bir yapı olduğuna işaret ederek, Banka dışı finansal sekt&ouml;r ise &ccedil;ok aşağıda bir noktada. Bankaların dominant ve b&uuml;y&uuml;k olması k&ouml;t&uuml; bir şey değil ama banka dışı finansal sekt&ouml;rlerin bu kadar k&uuml;&ccedil;&uuml;k olması problem teşkil ediyor. dedi. Sigortacılık, leasing, faktoring gibi bankacılık dışı finansal sekt&ouml;rlerin T&uuml;rkiye de &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k hacimde kaldığını belirten S&ouml;nmez, şunları kaydetti: Bu sekt&ouml;rlerin k&uuml;&ccedil;&uuml;k kalmasının ilk sebebi, bu işlemleri daha &ccedil;ok banka &uuml;zerinden y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z i&ccedil;in bankaların iştirakleri olmaları... D&uuml;nyaya baktığımızda ise bunların hepsi bağımsız bir kuruluş yapısında, hatta bazı şirketlerin bilan&ccedil;oları bankalardan dahi b&uuml;y&uuml;k. Bizde, banka dışı finansal kurumların k&uuml;&ccedil;&uuml;k olmasından dolayı yatırım stratejileri daha &ccedil;ok para piyasaları &uuml;zerinden ger&ccedil;ekleşiyor. Bunun tersine &ccedil;evrilmesi gerekiyor. T&uuml;rkiye de tasarruf bazı d&uuml;ş&uuml;k kaldığı s&uuml;rece ekonomi şoklara a&ccedil;ık bir durumda oluyor. Tasarruf bazı, aslında belirli bir şekilde g&uuml;vence sağlıyor. Finansal kurumlarda ise bu g&uuml;vence &ouml;l&ccedil;ek ekonomisini yaratmakla m&uuml;mk&uuml;n oluyor. &Ouml;l&ccedil;ek ekonomisi, herhangi bir şekilde diğer oyunculara bir tehdit değil, tam tersi b&uuml;t&uuml;n pastayı b&uuml;y&uuml;tme &uuml;zerine bir &ccedil;abadır. TVF nin temel kuruluş sebeplerinden birinin kamudaki şirketlerin daha da verimli hale getirilmesi olduğunu vurgulayan S&ouml;nmez, sigorta reformunun da T&uuml;rkiye nin stratejik ajandasına d&ouml;n&uuml;k adımlardan biri olduğunu s&ouml;yledi. S&ouml;nmez, T&uuml;rkiye de nakit bazlı tasarrufun azlığına dikkati &ccedil;ekerek, altın, gayrimenkul gibi tasarruflar yerine nakit bazlı tasarrufu artırarak piyasalara derinlik kazandırılması gerektiğine işaret etti. S&ouml;nmez, Y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z birleştirme projesi tamamlandığında, sigortacılık sekt&ouml;r&uuml; daha derin ve geniş bir yapıya d&ouml;n&uuml;ş&uuml;rken, fiyat hareketliliği de daha stabil olacak. Sekt&ouml;r&uuml;n pazar payı b&uuml;y&uuml;yecek, &uuml;r&uuml;n gamı artacak ve t&uuml;m sekt&ouml;re dinamizm gelecek. TVF olarak stratejimiz, sigortacılık sekt&ouml;r&uuml;n&uuml; b&uuml;y&uuml;tme ve derinleştirme &uuml;zerine kurulu. diye konuştu. 2020 yılının ilk &ccedil;eyreğinde birleşmeyi tamamlamayı planlıyoruz TVF Y&ouml;netimi AŞ Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; S&ouml;nmez, proje sonunda Ziraat Bankası, Halkbank ve VakıfBank ın kontrol&uuml;nde bulunan sigorta şirketlerinin birleşmesiyle kurulacak yeni şirketin, bu bankaların 3700 şubesi aracılığıyla m&uuml;şterilere ulaşacağını, bu yapıyla birlikte dağıtım kanalları ve rekabetin artacağını vurguladı. TVF olarak kamu bilinciyle, adil, şeffaf ve hesap verebilirlik anlayışıyla hareket ettiklerini belirten S&ouml;nmez, ş&ouml;yle konuştu: Birleşme s&uuml;recinde şirketleri devralmıyoruz, adil piyasa değeri &uuml;zerinden satın alma s&uuml;re&ccedil;lerini ger&ccedil;ekleştiriyoruz. Bu noktada azınlık paylarını da dikkate alıyoruz. Proje kapsamında T&uuml;rkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ, KPMG Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali M&uuml;şavirlik AŞ ve Esin Avukatlık Ortaklığı, kamuya danışmanlık hizmeti vermektedir. Bu s&uuml;re&ccedil;te şirketlerin değerlerinin doğru tespit edilmesinin yanında SPK ve uluslararası denetleme ve değerleme standartlarına uygun olmasını &ouml;nemsiyoruz. 2020 yılının ilk &ccedil;eyreğinde birleşmeyi tamamlamayı planlıyoruz. Birleşmenin ardından Varlık Fonu nun altında bir sigorta holdingi ve holdingin altında da hayat emeklilik ve elementer şirket olacak. Ayrıca, yapıda ortak hizmetlerin paylaşıldığı bir alan da olacak. &Ccedil;alışanlarımız i&ccedil;in endişe edecek bir durum yok Birleşmedeki proje lideri ve T&uuml;rkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli de kamu bankalarının kontrol&uuml;nde bulunan sigorta ve hayat/ emeklilik şirketlerinin faaliyetlerini tek bir &ccedil;atı altında toplayarak, &ouml;l&ccedil;ek ekonomisinden faydalanıp verimlilik ve etkinliği de arttırmayı hedeflediklerini s&ouml;yledi. Benli, devamla şunları kaydetti: Birleşen 3 şirkete baktığımızda, birbirini tamamladıklarını g&ouml;r&uuml;yoruz. Ziraat Sigorta, Halk Sigorta ve G&uuml;neş Sigorta ayrı ayrı KOBİ, tarım ve ticari segmentlerinde &ouml;nc&uuml; durumda. Bu birleşimden oluşacak yapı, mevcut durumun &ccedil;ok daha &ouml;tesinde bir potansiyel oluşturuyor. Birleşmenin ardından reel sekt&ouml;r&uuml;n ihtiya&ccedil;larından kefalet sigortası, alacak sigortası, bina tamamlama sigortası gibi yeni &uuml;r&uuml;nler, daha hızlı ve kolay sunulabilecek. Oluşacak g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir kamu şirketi, bu yeni &uuml;r&uuml;nlerde &ouml;nc&uuml; olabilecek. Birleşmeyle elementer tarafta oluşacak yapının, sigortacılık pazarında y&uuml;zde 12 nin &uuml;zerinde bir oran ile lider konuma y&uuml;kseleceğini vurgulayan Benli, 3 şirketteki mevcut &ccedil;alışanları d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zde, kamu konsolidesinin 1023 &ccedil;alışanı olacak. Sekt&ouml;r&uuml;n &uuml;st sıralarında yer alan diğer şirketlerin &ccedil;alışan sayılarına baktığınızda birleşmeden dolayı &ccedil;alışanlar a&ccedil;ısından endişe edilecek bir durum olmadığı anlaşılacaktır. Şu anda lider olan şirketin &ccedil;alışan sayısı 1600, ikincisinin ise 1260 civarındadır. Dolayısıyla birleşmeye konu t&uuml;m şirketlerdeki &ccedil;alışanlarımız i&ccedil;in endişe edecek bir durum yok. Bu rakamlara g&ouml;re, bizim yeni ekiplere ihtiyacımız olacak. şeklinde konuştu.

TVF/Sönmez: Kamudaki sigorta şirketlerinin birleşmesiyle sektörün pazar payı büyüyecek

Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetimi AŞ Genel Müdürü Zafer Sönmez, "Proje tamamlandığında, sigortacılık sektörü daha derin ve geniş bir yapıya dönüşürken sektörün pazar payı büyüyecek, ürün gamı artacak ve sektöre dinamizm gelecek" dedi

Öne Çıkanlar