2020'de finansal piyasalar için en büyük riskler
Deutsche Bank Başekonomisti 2020 yılında küresel piyasalar üzerinde ağırlığı olması öngörülen riskleri listeledi. Listede Brexit belirsizliği, artan servet eşitsizliği ve Trump'ın azli gibi konular 2020'de piyasalar için risk niteliği olan konular arasında değerlendiriliyor
Deutsche Bank'ın Başekonomisti Torsten Slok'un gelecek sene ekonomi piyasalar için öngörülen en büyük 20 riski listeledi.
Listenin ilk onunda "refah seviyesinde artarak devam eden eşitsizlik" temelli endişeler yer alırken, banka ticaret savaşı belirsizliğinin şirket harcamalarında da temel etken olacağını belirtti.
2020 yılında küresel piyasalar üzerinde ağırlığı olması beklenen riskler
-Servet , gelir ve sağlık eşitsizliğinde sürekli artış.
-Birinci aşama ticaret anlaşmasının imzalanmaması ve birinci aşamadan sonra ne olacağı konusundaki belirsizlik.
- Ticaret savaşı belirsizliğinin, kurumsal harcama kararları üzerinde ağırlık oluşturması.
-Çin, Avrupa ve Japonya'da devam eden yavaş büyümenin ABD dolarının değer kazanımını tetiklenmesi.
-ABD Başkanı Trump'ın azil soruşturması ve olası hükümet kapanması
-ABD seçimlerine yönelik belirsizlikler, vergi uygulamaları, düzenlemeler ve kurumsal sermaye masrafları
-Antitröst, mahremiyet ve teknik düzenleme.
-Yabancı yatırımcının, başkanlık seçiminin ardından ABD tahviline yönelik iştahını kaybetmesi.
-Modern Para Teorisi tarzı mali genişlemenin ABD ve/veya AB'de büyümeyi önemli ölçüde artırması
-ABD hükümetinin borç seviyesinin uzun vadede önemli olmaya başlaması
-Kısa vadeli hazine bonosundaki talep ve arz arasındaki uyumsuzluk ve bir başka repo faiz oranının yükselmesi.
-Fed'in seçim yılında faiz oranlarını düşürmek konusundaki isteksizliği
-Şirket kazançlarındaki azalmanın, geri alımlar için daha az dolar anlamına gelmesi
-Negatif getirili tahvil havuzunun büyümesi
-Küçülen küresel otomobil endüstrisinin, küresel pazarlar ve ekonomi için risk teşkil etmesi.
-Avustralya, Kanada ve İsveç'te ev fiyatlarının düşmesi.
-Brexit belirsizliğinin devam etmesi
Listenin ilk on maddesinde seçim döngüsünün merkezinde yer alan, "refah seviyesinde devam eden eşitsizlik" temeli endişeleri bulunuyor. ABD'nin demokrat başkan adayları Elizabeth Warren ve Bernie Sanders da servet açığını kapatmak için ek vergi çağrısında bulundular.
Deutsche Bank'ın Başekonomisti Torsten Slok CNBC'ye yaptığı açıklamada, " Ticaret savaşı ve azil gibi konular daha kısa vadeli ve bu yıl bitmeden bile çözülebilir, fakat, artan servet adaletsizliği çok daha uzun vadeli bir sorun." dedi.
Ticaret Belirsizliği
ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimi iki tarafın kısmi ticaret anlaşması üzerine çalışmasıyla yatışmış olsa da, piyasalar hala ticaret savaşı endişesiyle yüz yüze kalıyor. ABD Başkanı Donald ABD Başkanı Trump, ABD'nin iki ülke arasındaki tarifelerin geri çekilmesi konusunda fikir birliğine varmadığını söyleyerek çözüme yönelik umutları azalttı.
Trump yönetimi 500 milyar dolardan daha fazla Çin ürününe tarife uygularken, Pekin 110 milyar dolarlık ABD ürününe ek vergi getirdi. Çin kısmi ticaret anlaşmasının bir parçası olarak tarifelerin geri çekilmesini talep ediyor.
CNBC