AB-Türkiye ilişkilerinde 2 hassas nokta
Avrupa Birliği, Lider Zirvesi bildirisinde, Türkiye ile Gümrük Birliği'ni güncellemeye hazır olduğu belirtirken Doğu Akdeniz konusunda Türkiye'yi uyardı
Avrupa Birliği Liderler Zirvesi bildirisinde, AB'nin Türkiye ile kademeli, orantılı ve geri dönülebilir şekilde iş birliğini geliştirmeye hazır olduğu kaydederken, Doğu Akdeniz’deki ihtilaflı hidrokarbon alanlarında yeniden keşfe başlaması durumunda yönetimi yaptırımlara hazırlıklı olma konusunda uyardı.
AB liderleri, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için konseyin yetki konusunda çalışmasını ve uygulanmasındaki zorluklarla ilgili Türkiye ile görüşmelerin yoğunlaştırılmasını isterken, göç yönetimi konusunda Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini de bildirdi.
Türkiye ile karşılıklı ilgi alanlarında yüksek düzeyli diyalog başlatmaya hazır olduklarını bildiren AB liderleri, AB Komisyonu'ndan da Türkiye ile iş birliğinin halklar arası temas ve seyahat konularında nasıl geliştirileceğini araştırmasını istedi.
“Türkiye yapıcı bir tutum takındı”
“Türkiye yapıcı bir tutum takındı” diyen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yine de aradaki gerginliğin azaltılması sürecinin hala kırılgan olduğunu belirtti.
AB liderleri ise açıkladıkları bildiride, “Uzmanlarımız Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesiyle ilgili bir yönetmelik üzerine çalışabilir” dedi.
Gümrük Birliği’nin genişlemesi, uzun zamandır AB’ye aday ülke konumunda bulunan Türkiye’nin dünyadaki en büyük ticari bloklarından olan bir iç pazara ulaşmasını sağlayacak.
Pekcan ve Erdoğan'dan güncelleme çağrısı
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, koronavirüs salgınının küresel ekonomiye getirdiği zorlukların, Gümrük Birliği'ni güncelleme ihtiyacını ve dünyadaki mevcut değer zincirlerinin yeniden yapılandırılması gerekliliğini daha da güçlendirdiğini belirtmişti.
Pekcan, Gümrük Birliği anlaşmasında mevcut yapının bugünün gereklerine cevap vermekte yetersiz kaldığına dikkati çekerek, “Türkiye olarak Gümrük Birliği’nin güncellenmesine büyük önem veriyoruz. Günümüz ekonomik ortamında Gümrük Birliği, tarafların beklentilerini karşılamakta yetersiz kaldı. Sistemik ve spesifik yapısal sorunların yanı sıra anlaşma, hizmetler, e-ticaret gibi sektörleri kapsamıyor. Yaşadığımız dijital çağda bu alanların önemi giderek artıyor” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da sene başında von der Leyen ile gerçekleştirdiği görüşmede, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanması ve üyelik müzakerelerinde adım atılması gerektiğini vurgulamıştı.
"AB’nin Kıbrıs konusunda taraflı ve önyargılı tutumu devam ediyor"
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye-AB ilişkilerini olumlu gündem temelinde ilerletme konusunda ortaya konulan çabayı olumlu karşıladıklarını belirterek, “AB’nin ortak çıkarlarımız yönünde atacağı olumlu adımlar, aday Türkiye tarafından olumlu adımlarla karşılanacaktır” açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, raporda Doğu Akdeniz’deki keşif faaliyetlerini ilişkin ifadeler ile ilgili ise, “Yunan-Rum ikilisinin maksimalist tutumunu, tek yönlü kışkırtıcı faaliyetlerini görmezden gelen ya da AB dayanışması ruhuyla engelleyemeyen AB’nin, ülkemizin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerini yasadışı olarak nitelendirmesi uluslararası hukuka aykırıdır. AB'nin bu konuda yetki ve yargı hakkı da bulunmamaktadır. Kıbrıs konusundaki ifadeler ise Kıbrıs Rum tarafının çıkarlarını savunmaya yönelik, gerçeklikten kopuk yazımlardır ve olası bir uzlaşıya da katkıda bulunmamaktadır. Bildiride Kıbrıs Türklerine ve meşru hak ve çıkarlarına yine atıfta bulunulmaması da, AB’nin Kıbrıs konusunda taraflı ve önyargılı tutumunun devam ettiğini göstermektedir” dedi.