Advertisement
DÖVİZ ABONE OL

Yabancı bankaların seçime doğru son analizleri müşterilerine ulaşıyor.

Bank of America (BofA) da 'Saha notları: Hiçbir taraf için net bir zafer, ekonomi için kolay çare yok" başlıklı notuyla seçime ilişkin değerlendirmesinde senaryolar yer aldı.

Aralarında Zümrüt İmamoğlu'nun da bulunduğu ekonomistlerin hazırladığı raporda seçimlerin ilk turda sonuçlanmasının olası olduğu başlığına yer verildi.

BofA raporunda yatırımcıların mali taraftaki düzenlemeler dolayısıyla tedirgin olduğu vurgulandı. Raporda yatırımcıların, muhalefetin kazanması durumunda, para birimindeki değer kaybının ve faiz artışlarının bankacılık sektörü bilançolarında ve hükümetin yükümlülüklerinde sorunlara yol açabileceğini düşündüğü ifade edildi.

BofA ekonomistlerinin değerlendirmesinde bazı yatırımcıların da bazı kurumların bilançolarındaki gizli yükümlülük ve maliyetlerin seçimlerden sonra ortaya çıkabileceği yönünde endişeleri olduğu ifadeleri yer aldı.

BofA, Türkiye'de borcun milli gelire oranının faizlerde ve kurda yaşanacak artışlara karşılık olarak potansiyel olarak kamu bankalarına sermaye konulması ve depreme yönelik finansman ihtiyaçları da dahil olmak üzere yüzde 50-55 seviyesinde öngördü. Banka Eylül ayıyla birlikte faizlerin yüzde 50'ye ulaşması ve TL'de yüzde 20-25 değer kaybı beklentisini yinelerken, kampanya döneminde ücret artışları taahhütleri ve enflasyona ilişkin revizyon görüşmelerinin beklentileri üzerinde yukarı yönlü bir risk yarattığını ifade etti.

Tahvil ve kur beklentileri

Bankanın değerlendirmesinde kur ve tahvillere ilişkin senaryolar da yer aldı.

Banka ekonomistleri muhalefetin seçimleri kazanması durumunda politika faizinin yüzde 50 olduğu ortamda 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 30 ile zirve yapmasını öngördü. Banka Dolar/TL 'de adil değerin de 24 olacağını tahmin etti. Kurdaki seviyenin genelde adil değeri aştığını ifade eden BofA muhalefetin kazanması durumunda kurun 25 seviyesine çıkabileceğini belirtti.

Goldman Sachs, seçimlere ilişkin analizinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) keskin düşüş kaydeden rezervlerinin kurda oynaklık riskini artırdığını ifade ederek, piyasanın Türk lirasında keskin bir değer kaybını fiyatladığına dikkat çekti.

Goldman Sachs ekonomistleri Başak Edizgil ve Clemens Grafe tarafından hazırlanan 10 Mayıs tarihli raporda seçimlerin, makroekonomik dalgalanmaların arttığı bir ortamda gerçekleştiğinin altı çizildi.

Raporda ekonomi yönetiminin döviz kurunu görece oalrak istikrarlı tutmasına rağmen enflasyonun yüzde 40'a yakın seyrettiği belirtildi.

Raporda TCMB'nin gerileyen rezervlerinin etkisi de ele alındı. Ekonomistleri TCMB'nin rezervlerinin keskin bir düşüş gösterdiğini ve bunun da döviz kurlarında yeniden dalgalanma riskini artırdığını ifade etti.

Goldman Sachs ekonomistleri dalgalı makroekonomik ortamla birlikte farklı politika gündemlerinin piyasalarda keskin bir yeniden fiyatlamaya yol açtığını düşündüklerini belirtti. Goldman Sachs ekonomistleri raporda "Bize göre fiyatlanan faiz beklentileri, muhalefetin kazanma olasılığının piyasa beklentilerinde daha yüksek olduğunu ve muhalefetin iktidarında fiyat istikrarına odaklanma programı doğrultusunda faizleri kararlı bir şekilde artıracağı olasılığının öne çıktığını gösteriyor" ifadeleri kullanıldı.

"TL'de keskin kayıp fiyatlanıyor"

Ekonomistler lirada keskin bir değer kaybının da piyasalar tarafından fiyatlandığını belirtti ve “Liranın aşırı değerli olduğunu düşünürken bir düzeltme zamanlamasını öngörmenin zorlu olduğunu ve seçim süreci ile sonucuna bağlı olacağını düşünüyoruz” dedi.

Ekonomistler döviz beklentileri keskin bir şekilde yeniden fiyatlanırken döviz tahvil getiri makaslarının görece istikrarlı kalmasını şaşırtıcı bulduklarını belirtti.

Fitch Ratings yayımladığı notta “Türkiye notuna yönelik aşağı yönlü baskının yumuşamasında seçim sonrası güveni istikrara kavuşturacak, makroekonomik ve finansal istikrar riskleri azaltacak ve dış finansmana erişimi iyileştirecek politika değişimlerine odaklanacağız” denildi.

Notta regülasyonlara yönelik ve sermaye akışını düzenleyen önlemlerin potansiyel politika değişikliklerinin karmaşıklığını artırdığı belirtildi.

Fitch bankaların karlılıklarının azalan iş hacmi ve marj sıkılaşması sebebiyle zayıflayacağını öngördü.

Fitch halihazırda Türkiye'nin kredi notunu "B", görünümünü ise "negatif" olarak değerlendiriyor.