Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, bağımsız yönetim kurulu üyesinin öcü, denetçi ya da hata arayıcı olmadığını belirterek, ''Kitapların yazdığı 'Bağımsız üye azınlığı korur' lafları bizi hakikaten ilgilendirmiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, o da şirketin toplam menfaatini kollamak'' dedi.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneğince düzenlenen ''Kurumsal Yönetim Uygulamalarının Neresindeyiz? Öncelikler & Hedefler'' konulu Kurumsal Yönetim Zirvesinin açılışında konuşan Akgiray, yeni sermaye piyasası kanunu konusundaki çalışmalarının kamu kurumlarının görüşüne açıldığını, bir iki hafta içinde kamuoyunun görüşüne sunulacağını belirtti.

Akgiray, sermaye piyasasını düzenleme ihtiyacının aciliyet kazandığını ve yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce Sermaye Piyasası Kanununun yürürlüğe girmesi gerektiğini kaydetti.

2006'dan bu yana yaşanan kriz ortamında muhatap olarak bir insanın görülemediğini, hep kurumlar ve sistemlerle karşı karşıya kalındığını söyleyen Akgiray, ''Bir tek finansallara bakarak, 'bu iyi bir yatırım' deme devri herhalde bitti. Yaklaşım olarak 1960'lara geri gideceğiz gibi. Bu iyi bir portföy, iyi bir firma ama kim bunun sahibi? Bunu görmek istiyor insanlar. Bundan sonraki dönemde yurt içinde ve yurt dışında finansal ürünlerimizi paketlerken bu öğeyi de göz önüne almak gerekecek herhalde'' diye konuştu.



-''Kısa vadecilik moda haline geldi''

Uluslararası sermayenin, büyük yatırım fonlarının, bir ülkenin fonlarına yatırım yapacağında iyi kurumsal yönetim aradıklarının altını çizen Akgiray, sürdürülebilir bir refah modelinde güçlü sermayenin şart olduğunu, Türkiye'nin de artan miktarlarda uluslararası sermaye çekmek için şirketlerdeki kurumsal yönetimi geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.

Şirketlerin yönetiminde kısa vadecilik sorununa da değinen Akgiray, fonların, yatırımcıların, piyasaların baskısıyla ya da yılı iyi kapatarak prim alma kaygılarıyla 3-5 yıl sonrasının düşünülmediğini, bunun da finans dünyasının yanı sıra ticaret ve sanayi sektöründe moda haline geldiğini ifade etti.

Vedat Akgiray, halka açık bir şirkette küçüklerin de büyüğünü sömürmemesi gerektiğini, bunun belki daha da tehlikeli sonuçları olabileceğini belirterek, ''Kurumsal yönetim kısa vadeciliği engellemeyi vadeder. çünkü ortakların, şirketin ilerideki uzun vadedeki menfaatini maksimize etme hedefi iyi yönetimdir, basiretli yönetimdir'' dedi.



-''Bağımsız yönetim kurulu üyesi büyük ya da küçük ortağa bağlı değildir''

Bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin önemine de işaret eden Akgiray, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin tek misyonu vardır, O da şirketin toplam menfaatini kollamak. Bağımsız yönetim kurulu üyesi büyük ortağa bağlı değildir, küçük ortağa hiç bağlı değildir. Azınlığın haklarını korumak için bağımsız üye getirilmesi kavramı demode olmuş bir kavram. Hatta eminim ki bir sürü hukukçu arkadaş bu tebliği, ilkeleri bekleyip, birkaç azınlık hissedardan vekaletname alıp birtakım paralar kazanma peşinde koşacaklar. Hiç istemiyoruz. O kapı bizde kapalı. Tersine bazı analizler yapılıyor. Yanlış, Öyle bir kasıt yok.''

ABD'de halka açık şirketlerde 2005'e kadar 55 yılda halka açık şirketlerde bağımsız üye oranının yüzde 25'lerden yüzde 75'lere çıktığını kaydeden SPK Başkanı Akgiray, şu görüşleri paylaştı.

''Bağımsız yönetim kurulu üyesini şirket seçiyor. Bağımsız yönetim kurulu üyesi öcü değil, denetçi değil, hata arayıcı değil. Sadece yeri geldiğinde şirketin uzun vadeli toplam yararına zarar verecek bir karar söz konusu ise ikaz etme görevi var. OECD'nin yazdığı, kitapların yazdığı 'Bağımsız üye azınlığı korur' lafları bizi hakikaten ilgilendirmiyor. Biz inanmıyoruz SPK olarak. Tabii koruyacak ama tek işi o değil. Toplam işinin içinde bir parçası o.''



-''Bağımsız üye sıkıntıya yol açıyorsa, gereğini yapmak bizim işimiz''

Bir bağımsızlık kriteri listesi oluşturulsa da, bunu sağlayan ancak kökünden bağlı milyonlarca insan bulunacağını söyleyen Akgiray, bir firma da bunu tercih ediyorsa, kendi menfaatini kollamadığı anlamına geldiğini, kendilerinin yapacağı bir şey olmadığını dile getirdi.

Akgiray, birçok ülkede kanun zoruyla bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin dayatıldığını, Batı Avrupa'da bağımsız olabilecek insanların listesinin oluşturulduğunu, kendilerinin böyle bir şeyi de istemediğini anlattı.

Bu sene uygulamanın başlayacağını, pratikte sıkıntıya yol açacak bazı sonuçlar olabileceğini, gelişmeleri izleyeceklerini, bunların değiştirilebileceğini ifade eden Akgiray, piyasa oyuncularından, bu kuralları şirketin daha iyi yönetilmesi için yorumlamaları talebinde bulundu. Akgiray, ''Eğer herhangi bir bağımsız yönetim kurulu üyesi pratik bir sıkıntıya yol açıyorsa, onun gereğini yapmak da bizim işimiz. Hem büyük hem küçük ortak için'' dedi.