Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı grubunda gerilerken giyim dışında kalan temel mallarda Türk Lirası'ndaki değer kaybının gecikmeli yansımalarıyla yükselmeye devam etti

Giriş: 31 Ocak 2012, Salı 15:24
Güncelleme: 31 Ocak 2012, Salı 15:27

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantı özetinde, 2011 Aralık ayında yıllık enflasyonun giyim ve ayakkabı grubunda gerilerken giyim dışında kalan temel mallarda Türk Lirası'ndaki değer kaybının gecikmeli yansımalarıyla yükselmeye devam ettiği belirtilerek, ''Döviz kuru kaynaklı gecikmeli etkilerin, hafifleyerek de olsa, temel mal fiyatları kanalıyla Ocak ayında da hissedileceği tahmin edilmektedir'' denildi.

Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu'nun 24 Ocak'ta yaptığı toplantının özetini açıkladı.

Toplantı özetinde, geçen yıl Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,58 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 10,45'e yükseldiği hatırlatıldı.

Aralık ayında yayımlanan Para Politikası Kurulu toplantı özetinde de belirtildiği üzere, yıllık gıda enflasyonunun islenmemiş gıda fiyatlarına bağlı olarak önemli ölçüde yükseldiği dile getirilen toplantı özetinde, temel mal grubu yıllık enflasyonunun döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkileri ile artmaya devam ederken, hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyir ile temel enflasyon göstergelerinin yükseliş eğiliminin durakladığı kaydedildi.

Gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarının geçen yıl Aralık ayında yüzde 1,97 oranında artığı ve yıllık gıda enflasyonunun yüzde 12,21'e yükseldiği anımsatılan toplantı özetinde, işlenmiş gıda fiyatlarındaki artışların hız kesmekle birlikte devam ettiği belirtildi.

Aralık ayında en önemli gelişmenin islenmemiş gıda fiyatlarında yaşandığı ifade edilen toplantı özetinde, bu grupta fiyatların temelde sebze fiyatlarına bağlı olarak yüksek bir oranda arttığı, böylelikle grup fiyatlarının son çeyrekte endeks tarihindeki ''en yüksek çeyreklik artışı'' kaydettiği bildirildi.

Özette, söz gelişmenin düşük baz etkisiyle birleşince islenmemiş gıda fiyatlarının yıllık tüketici enflasyonuna yaptığı katkının üçüncü çeyrek sonuna kıyasla 2,5 puan artış gösterdiği hatırlatıldı.

-''Yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı dışında yükseldi''

Aralık ayında hizmet fiyatlarının yüzde 0,29 oranında arttığı ifade edilen toplantı özetinde bu grupta yıllık enflasyonun haberleşme hizmetlerindeki yüksek baz nedeniyle yüzde 6,27'ye gerilediği belirtildi.

Aynı dönemde yıllık enflasyonun kira ve lokanta otel hizmetlerinde sınırlı oranda yükseldiği kaydedilen toplantı özetinde, diğer taraftan, Türk Lirası'ndaki değer kaybı ile son dönemde artış eğilimine giren ulaştırma hizmetleri fiyatlarının ise bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişim göstermediği bildirildi.

Özette, mevsimsellikten arındırılmış hizmet fiyatları ile yayılım endeksinin ise anılan dönemde hizmet fiyatlarının ana eğiliminde yavaşlamaya işaret ettiğine dikkat çekildi.

Temel mal grubunda yıllık enflasyonun 2011 Aralık ayında yüzde 10,09'a yükseldiği anımsatılan toplantı özetinde şunlar kaydedildi:

''Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı grubunda gerilerken giyim dışında kalan temel mallarda Türk Lirası'ndaki değer kaybının gecikmeli yansımalarıyla yükselmeye devam etmiştir. Döviz kuru kaynaklı gecikmeli etkilerin, hafifleyerek de olsa, temel mal fiyatları kanalıyla Ocak ayında da hissedileceği tahmin edilmektedir.''

Enflasyonu etkileyen unsurlara da değinilen özette, 2011 yılının son çeyreğine ilişkin verilerin iktisadi faaliyetin, bir miktar yavaşlamakla birlikte, gücünü koruduğunu gösterdiği vurgulandı.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle sanayi üretiminin 2011 Ekim-Kasım döneminde üçüncü çeyreğe göre güçlü bir artış sergilediği kaydedilen özette, kapasite kullanım oranının iki çeyrek geriledikten sonra yılın son çeyreğinde artış gösterdiği, hizmet sektöründe ise istihdamın yukarı yönlü seyrini istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü belirtildi.

-''Yurtiçi talep büyümesinde ılımlı seyir bekleniyor''

Özette, ''Ekim ayından itibaren uygulanan parasal sıkılaştırmanın ve süregelen küresel sorunların etkisiyle önümüzdeki dönemde yurtiçi talep büyümesinin ılımlı bir seyir izlemesinin beklendiği'' bildirildi.

Yakın dönemde tüketici kredilerinde ve firmaların iç piyasa siparişlerinde gözlenen eğilimlerin söz konusu bu görünümü desteklediği ifade edilen özette, bunun yanı sıra, imalat sanayi yurtiçi reel ciro endekslerinde 2011 yılı başından bu yana gözlenen ılımlı seyrin Ekim-Kasım döneminde de devam etmesinin nihai yurtiçi talepte ek bir ivmelenme olmadığına işaret ettiği duyuruldu.

-Dış talep

Dış talebin ''zayıf seyrini koruduğu'' kaydedilen toplantı özetinde şu ifadelere yer verildi:

''Son dönemde Euro Bölgesi'ne ilişkin sorunların artmasıyla birlikte küresel büyümeye ilişkin orta vadeli tahminler aşağı yönlü güncellenmiştir. 2012 yılına dair küresel görünüm, ekonomilerin büyük bir bölümünde yavaşlamaya işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, döviz kuru hareketlerinin sağladığı rekabet avantajı ve pazar çeşitlendirmesine rağmen küresel sorunların dış talebi sınırlamaya devam edebileceğine dikkat çekmiştir.

Öte yandan Kurul, yurt içi talepte süregelen yavaşlamanın ve Türk Lirası'ndaki birikimli değer kaybının ithalat talebini sınırlayıcı etkilerinin açıkça gözlendiğini belirtmiştir.''

2011 yılı Ekim döneminde mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı istihdamın uzun bir süre sonra ilk kez gerilediğine ve işsizlik oranlarındaki istikrarlı düşüş eğiliminin kesintiye uğradığına dikkat çekilen özette, tarım dışı istihdamın azalmasında inşaat ve sanayi sektörlerinin etkili olduğu belirtildi.

Özette, Kurul'un, kısa vadede inşaat sektöründeki istihdam kaybının devam edebileceğini, sanayi sektöründe ise tekrar artış gözlenebileceğini ifade ettiği aktarıldı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, geçici fiyat hareketlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalması ve özellikle 2012 yılının son çeyreğinde baz etkisinin de katkısıyla enflasyondaki düşüşün hızlanmasının beklendiğini bildirdi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 24 Ocak 2012 tarihli toplantısına ilişkin özette, son dönemde açıklanan verilerin iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit ettiği belirtildi.

Yurt içi nihai talep yavaşlarken net ihracatın büyümeye katkısının arttığı vurgulanarak, bu çerçevede önümüzdeki dönemde ekonomideki dengelenme eğiliminin süreceği ve cari işlemler açığının kademeli olarak azalmaya devam edeceğinin öngörüldüğü ifade edildi.

Kurul'un, 2011 yılının son çeyreğindeki birikimli fiyat artışları nedeniyle kısa vadede enflasyonun yüksek seyrini sürdüreceğine dikkati çektiği aktarılan özette, bu durumun beklentileri bozmasına izin vermemek için Merkez Bankasının, Ekim ayından bu yana para politikasında önemli bir sıkılaştırmaya gittiği bildirildi.

Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde yurt içi talep büyümesinin ılımlı bir seyir izlemesinin beklendiği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

''Yakın dönemde tüketici kredilerinde ve firmaların iç piyasa siparişlerinde gözlenen eğilimler bu öngörüyü desteklemektedir. Dolayısıyla, geçici fiyat hareketlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalması ve özellikle 2012 yılının son çeyreğinde baz etkisinin de katkısıyla enflasyondaki düşüşün hızlanması beklenmektedir.''

-Enflasyon tahminleri

Kurul'un, toplantıda son üç aylık gelişmeler çerçevesinde Ocak Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen enflasyon tahminlerini de değerlendirdiği belirtilen özette, şöyle devam edildi:

''Kurul üyeleri, para politikasının mevcut durumda yüzde 10,45 olan enflasyonu 12 ay içinde yüzde 5 düzeyine düşürecek şekilde uygulanmasının iktisadi faaliyette arzu edilmeyen dalgalanmalara yol açacağını ifade ederek, hedefe ulaşma sürecinin yaklaşık bir buçuk yıllık bir zaman dilimine yayılmasının daha uygun olacağı değerlendirmesinde bulunmuştur. Dolayısıyla, enflasyonun yüzde 5'lik hedefe 2013 yılının ortalarında ulaşacağı bir çerçeve esas alınmıştır. Öte yandan, önümüzdeki dönemde risk iştahının belirgin şekilde iyileşmesi ve gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının tekrar hızlanarak Türk Lirasında güçlü bir değerlenme eğilimi yaşanması durumunda, 2012 yılının sonunda hedefe ulaşılmasının mümkün olabileceği vurgulanmıştır.

Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki sıkı duruşun bir müddet daha sürdürülmesi gerektiğini ifade etmiştir. Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, bir hafta vadeli repo ihalesi ile yapılan Türk Lirası fonlamasının miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacaktır.''

-''Gün içi döviz satım ihaleleri daha etkili''

Özette, kurulun ayrıca cari denge dinamiklerindeki düzelme eğilimi ve küresel koşullardaki ani değişimler göz önüne alındığında, gün içi döviz satım ihalelerinin düzenli döviz satım ihalelerine kıyasla daha etkili ve para politikası amaçlarına daha uygun olacağı değerlendirmesinde bulunduğu kaydedildi.

Kurul'un, kısa vadede enflasyonun yüksek seyrini sürdürecek olmasının ikincil etkiler konusunda risk oluşturduğunu ifade ettiği aktarılan özette, Merkez Bankasının Ekim ayından itibaren gerçekleştirdiği parasal sıkılaştırmanın ikincil etkilerin ortaya çıkma olasılığını azaltmış olsa da önümüzdeki dönemde enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dikkatle takip edileceği ve orta vadeli enflasyon görünümünün hedefle uyumlu olması için gereken tedbirlerin alınacağı bildirildi.

Kurul üyelerinin, Avro Bölgesi'nindeki sorunların çözümünün beklenenden uzun ve sancılı olma olasılığının hem küresel büyüme hem de risk iştahına dair aşağı yönlü risk oluşturduğunu belirttiği ifade edilen özette, şu ifadelere yer verildi:

''Öte yandan, çözüme yönelik atılan adımların beklenenden daha hızlı ve kararlı bir şekilde sonuçlandırılması halinde ise küresel ekonomiye dair öngörülenden daha olumlu bir algılama ortaya çıkabilecektir. Böyle bir durum, gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının uyguladığı miktarsal genişleme politikasının da etkisiyle risk iştahını güçlendirerek gelişmekte olan ülkelere yönelen sermaye akımlarını tekrar hızlandırabilecektir. Dolayısıyla, Avro Bölgesi'ne ilişkin süregelen sorunlar ve buna yönelik tedbirlerin etkililiğine ilişkin belirsizlikler, önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki oynaklığın süreceğine işaret etmektedir.

Bu görünüm, birden fazla aracın kullanıldığı esnek para politikası yaklaşımını gerekli kılmaktadır. Kurul, önümüzdeki dönemde küresel ekonomideki gelişmeleri yakından izleyerek üzerine düşen tedbirleri gecikmeksizin almaya devam edecektir.''

-Petrol fiyatlarına ilişkin belirsizlikler

Önümüzdeki döneme dair bir diğer risk unsurunun da petrol fiyatlarına ilişkin belirsizlikler olduğu aktarılan özette, her ne kadar küresel iktisadi görünümün zayıf seyri emtia fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluştursa da son dönemde petrol arzına dair sorunların belirginleşmesinin, enerji fiyatlarının görünümüne ilişkin yukarı yönlü bir risk unsuru olarak ortaya çıktığı kaydedildi.

Böyle bir riskin gerçekleşmesi halinde Kurul'un, geçici fiyat hareketlerinden kaynaklanan etkilere tepki vermeyeceği, ancak beklentilerin bozulmasına da müsaade etmeyeceği vurgulandı.

Kurul'un, para politikası stratejisini oluştururken maliye politikasına ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiği ifade edilen özette, ''Mevcut para politikası duruşu Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlenen çerçeveyi esas almakta, dolayısıyla mali disiplinin devamını öngörmektedir. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir'' denildi.

Önümüzdeki dönemde para politikası fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesine odaklanmaya ve finansal istikrarı gözetmeye devam edileceği vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:

''Bu süreçte Merkez Bankası ve diğer kurumlarca finansal istikrara yönelik alınan önlemlerin enflasyon görünümü üzerindeki etkileri de dikkatle değerlendirilecektir. Orta vadede mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi, ülkemizin kredi riskindeki göreli iyileşmeye katkıda bulunarak fiyat istikrarını ve finansal istikrarı destekleyecektir.

Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refahı destekleyecektir. Bu çerçevede, OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır.''