SGK, avuç içi damar okuma sistemine geçiyor
SGK, bazı hastanelerde suistimal edildiği gerekçesiyle TC kimlik numarası yerine avuç içi damar okuma sistemine geçiyor
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, ''Bazı özel hastanelerde kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının kullanılarak hastaneye gitmiş ve muayene olmuş gibi gösterildiği tespit edildi. Suiistimalle yol açan bu konuda 1 Temmuz tarihine kadar özel hastanelere Avuç İçi Damar Okuma Sistemi'nin teknik alt yapısını kurma zorunluluğu getirdik'' dedi.
Gereksiz sağlık harcamalarının önüne geçebilmek için aldıkları önlemler hakkında bilgi veren Acar, yıl sonuna kadar sağlık harcamalarında önemli oranda düşüş yaşanacağını söyledi.
Ülke genelinde bin 286 hastanenin 1 Mart'tan itibaren denetimden geçirileceğini belirten Acar, 1 Temmuz'da hayata geçmesi planlanan Avuç İçi Damar Okuma Sistemi'nin (Biyometrik Kimlik Doğrulama) buna büyük katkı yapacağını belirtti.
Bazı özel hastanelerde kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının kullanılarak hastaneye gitmiş ve muayene olmuş gibi gösterildiğinin tespit edildiğini vurgulayan Acar, şunları kaydetti:
''Suiistimale yol açan bu konuda 1 Temmuz tarihine kadar özel hastanelere Avuç İçi Damar Okuma Sistemi'nin teknik alt yapısını kurma zorunluluğu getirdik. Kişi hastaneye gittiğinde o mudur değil midir görmüş olacağız. Sonuçta avuç içi damar izi kişiye özel. Muayene kimlik tespitinden sonra başlayacak. Ama şu anda bazı hastanelerimizde vatandaşlarımız hastaneye gitmeden Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları üzerinden gitmiş gibi işlem yapılabiliyor. Biz bunun önüne geçmek zorundayız. Hedefimiz inşallah yıl sonuna kadar üniversite hastanelerinde de bu işi tamamlamak. Daha sonra da tabi ki devlet hastanelerinde de düşünüyoruz. Bütçe Plan Komisyonu'ndan geçen İntibak Yasası'nın içine bunu da koydurduk. Artık kurum olarak bu uygulamaya geçmemizde hiçbir engel kalmadı.''
Denetimlerin 2012 yılında arttırılacağına işaret eden Acar, şöyle devam etti:
''Özel hastaneler, üniversite ve devlet hastanelerinde yapılan sağlık harcamalarının doğru olup olmadığı, bu konuda herhangi bir suiistimal olup olmadığı konusunda kesinlikle sistemli bir şekilde denetlenecekler. 2012 yılı suiistimalin çok büyük oranda ortadan kaldırıldığı bir dönem olacak. Bütün özel hastaneleri zan altında bırakmıyorum ama bir takım araçlar kiralanarak köylerden, ilçelerden hastalar toplanarak özel hastanelere getirildiği, gereksiz talep oluşturulduğu yönünde şikayetler alıyoruz. Sonuçta gereksiz yere hasta talebi oluşturmak suçtur. Bunları yapan varsa gereğini yerine getireceğiz.''
Hastanelerde çekilen gereksiz filmlerin önüne geçmek için de çalışma yapacaklarını kaydeden Acar, konuşmasını şöyle tamamladı:
''MR, sintigrafi, tomografi, röntgen gibi filmlerin gereksiz çekilmesi sağlık giderlerini aşırı miktarda artırıyor. Yani bir kişi hastane hastane gezip bu filmlerden çektiriyor ve bu da kuruma fatura ediliyorsa olmaz. Bunun önünü almak zorundayız. Türkiye, sağlık teminat paketi açısından bakıldığında dünyanın bir çok ülkesinin üzerinde vatandaşlarına sağlık imkanı sunan bir ülke. Ama tabi ki bunun da sürdürülebilir olması gerekiyor. O anlamda da vatandaşlarımıza önemli görevler düşüyor. Devlet hepimizin devleti. Gereksiz harcamaya sebep olabilecek uygulamalardan vatandaşlarımızın kaçınması gerekiyor. Bu tip gereksiz uygulamalar kuruma çok büyük finansman yükü getiriyor. 2012 yılı sağlık harcamamız 43.3 milyar liradır. Giderlerimiz içinde çok önemli bir paya sahip. Bu giderlerimizin sağlıklı olması için vatandaşlarımızın göstereceği hassasiyetler de önemlidir.''