Bir intihar, ülkeyi yeniden ayaklandırdı

Emekli eczacının intiharının ikinci gününde olayın meydana geldiği noktaya gelen vatandaşlar çiçekler ve notlar bıraktı, mumlar yaktı.

Bırakılan notlar arasında yaşlı adamın torununun mesajı da dikkati çekti. Torun Konstantinos'un notunda ''Annem ve babam, katillerin cezalandırılıncaya kadar mücadele devam edecekler. İyi yolculuklar dede'' ifadeleri yer aldı.

Akşam saatlerinde ise parlamento önünde toplanan sol gruplar hükümet politikalarını sloganlar atarak protesto etti.

Gruptan bazılarının taş atması üzerine polis, copla müdahale ederek protestocuları dağıttı.

Yunanistan Fotomuhabirleri Derneği Başkanı Marios Lolos ve birkaç gazeteci de polisin müdahalesine uğradı.

-''İnanıyorum ki gençler, hainleri asacaklar''-

İntiharıyla, hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı protestoları yeniden canlandıran 77 yaşındaki emekli eczacı Dimitris Hristulas hakkındaki bilgilerse basın aracılığıyla gün ışığına çıkıyor.

Bilgilere göre eşinden ayrılmış ve bir kız çocuğu babası olan Hristulas, 35 yıllık çalışma hayatından sonra 800 euro emekli maaşı ile geçiniyordu.

Atina Eczacılar Birliği üyesi olan Hristulas, emekli olmadan önce Ambelokipus'da eczane işletiyordu ve birkaç yıl önce eczanesini bir meslektaşına satmış. Çevresinde sakin ve yardımsever bir kişi olarak bilinen Hristulas, dün sabah saat 08.00'de cebinde bir mektup ve bir tabancayla evinden çıkarak, Sintagma Meydanı'nda metro istasyonunun önüne geldi.

Görgü tanıklarına göre, ''Evlatlarımıza iflas etmiş bir ülke bırakmamalıyız'' diyerek tabancayla kafasına ateş etti.

Yakınlarının anlattığına göre, ileri görüşlü ve idealist bir kişi olan Hristulas, Yunanistan'ın iflas ettiğini hiçbir zaman kabullenememişti.

Sintagma meydanında gösteri olduğunda halkı gösterilere katılmaları için teşvik eden Hristulas'ın kızı Efthimia Hristula ise basına yaptığı açıklamada, ''Babam, söyleyeceği ne varsa, bıraktığı not ile söyledi. Bu konuda bizi uyarmadı, bir işaret vermedi'' ifadelerini kullandı.

Hristulas'ın bıraktığı notta ise şunlar yazılıydı:

''Çolakoğlu'nun (Çolakoğlu, ikinci dünya savaşında Almanların Yunanistan'ı işgali sırasında kurulan hükümetin başbakanı) işgal hükümeti, 35 yıldır devletten bir kuruş almadan sadece benim ödediğim haysiyetli bir emekli maaşına dayanan yaşam imkanlarımı tam anlamıyla yok etti.

Dinamik bir tepkiye olanak tanımayan bir yaşta olduğum için, (tabii ki eğer bir Yunanlı Kalaşnikofu eline almış olsaydı, ikincisi ben olabilirdim) yiyeceğimi çöplerde aramaya başlamadan haysiyetli bir sondan başka bir çözüm görmüyorum. İnanıyorum ki geleceği olmayan gençler, İtalyanların 1945'de Mussolini'ye yaptıkları gibi, bir gün silahları alacaklar ve Sintagma meydanında milli hainleri tersinden asacaklardır.''