Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Geçtiğimiz gün risk açısından gayet olumlu bir gündü. S&P 500 endeksi %0,6 yukarda kapatırken, hemen hemen tüm Avrupa hisse senedi piyasaları %1’in üzerinde primli işlem gördü. Petrol fiyatları $4/bbl artış gösterirken, altında ise artış $20/oz olarak gerçekleşti.  Döviz kurlarının tepkisi ise Gelişen ülke kurları eğilimliydi. Güçlü performanslarıyla göz kamaştıranlar: INR, RUB, CLP, ZAR, PLN ve KRW idi. Genel anlamda döviz alımları için bir parça Asya ve emtia eğilimi baskındı diyebiliriz.  Risk barometresi VIX endeksi ise Mayıs başından bu yana en düşük seviyesinden işlem gördü.

-Avrupa tablosunu ne bozabilir?

1)Finlandiya ve Hollanda’nın EFSF ve ESM’in ikincil piyasadan tahvil alımını onaylamama ihtimali (Finlandiya’nın aynı zamanda İspanyol bankaları için teminat isteği de mevcut)

2)İtalya ve İspanya benzeri şartlar isteyen ülkelerin sayısında artış olması

3)IMF Başkanı Lagarde’ın Yunanistan’ın kurtarma paketinin şartlarının yeniden müzakere edilmesinden yana olmadığını belirtmesi.

4) Yatırımcıların borç piyasasını rahatlatmak adına ECB’den politika/mevduat oranının ötesinde bir aksiyon beklentisi

 

-Parasal Genişleme(ler)

Piyasadaki risk iştahıyla ekonomik koşullara yönelik göstergeler arasında derin boşluklar var. ABD, Çin ve Euro Bölgesi ekonomik sürpriz endekslerine baktığımızda son zamanlardaki en düşük seviyesinde seyrettiğini görüyoruz. ( Lehman batışına denk gelen zaman dışında). Yatırımcıların inancına göre ek teşvikler yolda. Ek teşviklerden kasıt olarak, Fed’in 3. Parasal genişlemeye gitmesi (QE3), ECB’nin faiz oranlarındaki indirimin yanı sıra daha efektif aksiyonları ve Çin’in bugüne kadar olduğundan çok daha agresif bir politika duruşu alması nitelendirebilir. Bu ek teşvikler her ne kadar mümkün görünse de engellerini de beraberinde barındırıyor

Yarınki İngiltere Merkez Bankası toplantısına yönelik analistlerin hemen hemen hepsinin bankanın varlık alım programının artırmasını bekledikleri görülüyor. İngiltere Merkez Bankasından Başkan King ve Başkan Yardımcısı Tucker’ın yorumlarının yanı sıra Haziran BOE toplantısının tutanakları da parasal genişlemeyi destekleyici nitelikte. Her ne kadar varlık alımı programı büyüklüğündeki artış beklentisi 50 milyon pound’da yoğunlaşsa da, artışın 75 milyar pound olacağını bekleyenler az değil.

 

-Sterlin nasıl etkilenir?

Yeni bir varlık alım programını çoktan benimseyen piyasa oyuncularının kafasındaki esas soru, bunun Sterlin’e yansımasının ne düzeyde olacağı… Daha önceden tahmin edilen miktar olan 50 milyar sterlinlik varlık alımının kura etkisinin nötr olacağı beklentisinin yanı sıra tahminlerden yüksek büyüklükte gelebilecek varlık alım programının tepkisel olarak sterlin üzerinde hafif negatif etki yaratabileceği düşünülüyor. Citi analistleri, piyasa risk algısında herhangi bir bozulma olmadığı varsayıldığında, Sterlin’in küçük ölçekli G10 kurları olan Avustralya ve Kanada dolarına karşı zayıf performansının sürebileceğini öngörüyor. Ancak büyük ölçekli G10 kurları olan Euro, ABD doları ve Japon Yen’ine yönelik beklentiler bu kadar keskin değil.

 

-Tek bir merkez bankası hareketi yetmez

İngiltere Merkez Bankasının 2009 yılında gerçekleştirdiği parasal genişleme zamanında Sterlin’in tepkisi aşağıdaki grafikte yer alıyor. Bir tarafta Mart 2009 toplantısı ve 1. Parasal genişleme yer alırken diğer tarafta Ağustos 2009 toplantısı ve 2. Parasal genişleme gözler önüne serilmiş.  Her iki grafikteki Sterlin’in Euro, Dolar ve Japon Yen’ine karşı tepkileri bir hayli farklı.  1. Parasal genişleme döneminde Sterlin rallisi dikkat çekerken, 2. Parasal genişleme döneminde Sterlin’in Euro, Dolar ve Yen karşısında değer kaybettiğini görüyoruz.



 

-BOE’nin 1. Parasal genişlemesi ile birlikte Sterlin’in performansı

Mart 2009’daki İngiltere Merkez Bankası(BOE)’nin parasal genişlemesi, tüm merkez bankalarının ortak çabasının bir parçası. Bilindiği üzere, BOE’nin parasal genişlemesi,  SNB (İsviçre Merkez Bankası), ECB(Avrupa Merkez Bankası) ,BOJ(Japonya Merkez Bankası)  ve Fed (ABD Merkez Bankası)’den daha önce gerçekleşti.  O dönemde parasal genişleme tedbirleri adeta küresel bir mali teşvik paketinin parçasıydı. Tüm bunlar, riskli varlıkların yanı sıra düşük seviyelerde bulunan sterlin’in yükselişine yardımcı olmuştu.

 

-BOE’nin 2. Parasal genişlemesi ile birlikte Sterlin’in performansı

Ancak BOE’nin Ağustos 2009’da açıkladığı ek varlık alım programı ortak bir merkez bankası çabası değildi. Bu dönem tam olarak da İngiltere’deki krizin şiddetinin vurgulandığı ve sterlin dalgalanmalarının başladığı zamana denk geliyor.  Bu noktada 30. ABD Devlet Başkanı Calvin Coolidge’in de dediği gibi, yol başındaki her 10 problemden en az 9 tanesi size ulaşmadan hendeğe takılabilir, ancak kimse size 10. Problemle nasıl başa çıkacağınıza yönelik tavsiye vermez.  

BloombergHT  Araştırma Bölümü

Ayşe İyigündoğdu

aiyigundogdu@bloomberght.com