Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "AB'deki bazı ülkeler verdikleri taahhütlerden caydılar. Geçen yıl koydukları hedefleri bir tarafa bıraktılar ve yeni hedefler de ilan etmediler" dedi.

Babacan, Capital ve Economist dergilerinin düzenlediği CEO Club Toplantısı'nda, CEO'ların sorularını yanıtladı. Babacan, Türkiye'de serbest bölgelerin son durumuna yönelik bir soru üzerine, serbet bölge sisteminin beklendiği gibi sonuçlar vermediğini belirterek, "Sıfır vergi dediğimiz halde tüm serbest bölgelere yapılan yatırımı toplayın, oradan yapılan ihracatı toplayın Türkiye'nin büyüklüğüne göre çok sınırlı kalmaktadır. Serbest bölge kavramını biraz değiştirmek istiyoruz. Yeni nesil serbest bölge diyebileceğimiz, belki farkılı isimler altında da tanımlayabileceğimiz bir şekle sokmak istiyoruz. Sadece verginin sıfır olması yatırımcı için yeterli olmayabiliyor" diye konuştu.

Serbest bölge tabirinin belki "yeni nesil endüstri bölgesi ya da yeni nesil serbest bölge" şeklinde değişebileceğini belirten Babacan, amaçlarının Türkiye'de uygulanan teşvik sisteminin oralarda da uygulanabilmesini, izin, ruhsat açısından yatırımcının işini kolaylaştırmak olduğunu söyledi.

Babacan, ulaslararası nakliyecilerin sigorta primleri ili ilgili bir soru üzerine de değerlendirmelerde bulunarak, sigortacılık sektörünün 2007 yılında sigortacılık kanununun yenilenmesinden sonra sürekli kendini yenilemeye çalıştığını ve arayış içinde olduğuna dikkati çekti.

Sigortacılık sektöründe karlılığın bankacılıktaki gibi olmadığını ve sıfıra yakın olduğunu aktaran Babacan, "Trafik sigortasına bakıyoruz, Kaskoya bakıyoruz, topladıkları prim kadar masrafları var. Türkiye'de daha çok risk odaklı sigortalama yaygınlaşıyor. Hangi tür araçlarda risk daha fazla, hangisinde daha az gibi bir bakış açısı var. Sigortacılık sektöründe fiyatlama tamamen serbest. Telefonla belki 20 dakika içerisinde on yerden fiyat alabilirsiniz. Rekabetin de yoğun olduğu bir sektör. Dolayısıyla risklerin çok olduğu alanda da primler eskiye göre daha yüksek oluyor" değerlendirmesinde bulundu.

- "AB'deki bazı ülkelerin verdikler taahhütlerden caydı

Başbakan Yardımcısı Babacan, AB'ye karşı olumlu görüşlerin yerini son birkaç aydır olumsuz görüşlinerin almasının sebebinin sorulması üzerine "Son yapılan G-20, Dünya Bankası ve IMF toplantılarıyla beraber, AB'deki bazı ülkeler verdikleri taahhütlerden caydılar. Geçen yıl koydukları hedefleri bir tarafa bıraktılar ve yeni hedefler de ilan etmediler" şeklinde cevap verdi.

Türkiye'de tasarruf sorununun çözümüne ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Babacan, şunları kaydetti:

"Tasarruf oranının artmasının pek çok nedeni var. Mesela Çin, tasarruf oranları en yüksek olan ülkelerden bir tanesi. Yüzde 50 gibi bir tasarruf oranı var. Gelişmiş ülkeleri ortalaması yüzde 30 civarında. Biz de ise yüzde 12'lere kadar inmişti, şu anda yüzde 14'lere yükseldi. Çin'de neden bu kadar yüksek diye bakıldığında, sosyal güvenlik sisteminin olmaması temel neden olarak yatıyor. Çin'de emeklilik diye bir kavram yok. Çalıştıkları dönemde ne kadar kenara para koyarlarsa emekliliklerinde de o kadar harcayabilecekler.

Halkta gelecek kaygısı var. Türkiye'ye bakıyoruz çok çok cömert. Devletin sağladığı sosyal güvenlik sistemi neredeyse Kuzey Avrupa ülkeleriyle mukayese edilebilir seviyelerde. Türkiye'de artık kimse muhtaç duruma düşmüyor. Hiçbir sosyal güvenlik sistemine dahil olmasanız dahi bir vatandaşımız 65 yaşına geldiğinde maaş almaya başlıyor.İstikrar ortamı içerisinde tasarruf oranlarını nasıl yükseltebiliriz diye bakıyoruz, o da teşviklerle mümkün. BES'i çok önemsiyoruz."