Goldman Sachs, Türkiye'ye yönelik yazdığı bir raporda ödemeler dengesinden kaynaklanan baskıların devam edeceğini tahmin ettiğini belirterek, bu baskının daha da yoğunlaşabileceğine dikkat çekti.

Goldman Sachs ekonomisti Ahmet Akarlı tarafından kaleme alınan raporda, ABD ekonomisinin "normalleşme"ye yakınlaşması ve Fed'in teşviklerde azalma önlemine hazırlanmasıyla, bu baskının "kayda değer bir makroekonomik adaptasyona" işaret ettiği belirtildi.

Raporda "Goldman, Türk Lirası'nın 12 ay içerisinde dolar karşısında 2.2 seviyesine düşeceği ve yüzde 16.5'lik değer kaybını yansıtacağı öngörüsünü koruyor. Ayrıca Merkez Bankası faiz oranı 2013 yılı sonu itibariyle yüzde 8.5'e yükselebilirken, daha fazla parasal daralma da gelebilir" ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan, raporda, net pozisyon açığının 1999 yılında 98.5 milyar dolardan yaklaşık 445 milyar dolara yükseldiği belirtildi ve Macaristan'dan sonra en kaldıraçlı gelişen piyasa ekonomisi olduğu ve net Döviz yükümlülüklerinin özellikle özel sektör şirketlerinin bilançolarında biriktiğine dikkat çekildi.

"Ödemeler dengesinin ekonomiye yansımaları Merkez Bankası'nın politika tepkisine bağlı olacak" diyen Goldman, TCMB'nin rezerv harcamalarının uygun bir çözüm olmadığını ve bankanın net döviz varlık pozisyonunun yaklaşık 40 milyar dolar olduğunu belirtti.

TCMB'nin TL'de değer kaybına izin vermesinin kaldıraçlı şirket sektörüne yönelik ciddi bir baskı yaratacağının ve enflasyonist etkisinin olacağının belirtildiği Goldman raporunda, yüksek faiz oranlarının da bankacılık sektörünü faiz riskiyle karşı karşıya bırakacağına dikkat çekildi.  

Goldman Sachs son olarak, TCMB'nin kur ve kısa vadeli faiz oranları arasında dikkatli bir denge kurmaya çalışacağını ifade etti.