Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nda öngördükleri kadroların dağıtımını henüz yapmadıklarını belirterek, "Gelecek sene bir durum değerlendirmesi yapacağız. Bu, Sayın Başbakanımızın takdirinde olan bir konu. Eğer, bu kadroların büyük bir kısmını milli eğitime verelim, diğer alanlarda hiç personel almayalım denirse, o bizim için bir talimattır, öyle yaparız" dedi.

Mövenpick Otel'de düzenlenen 2. Türkiye Kamu-Özel İşbirlikleri Konferansına katılan Şimşek, burada yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BDDK tarafından tüketici kredileri ve kredi kartlarına ilişkin alınan tedbirlerin etkilerinin sorulması üzerine Şimşek, amaçlarının, Türkiye'de sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlamak olduğunu söyledi.

Tüketici kredilerindeki artış hızının şu anda sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Şimşek, bir taraftan ülkenin cari açık sorununun olduğunu diğer yandan da her alanda makroihtiyati yaklaşım içinde olduklarını ifade etti.

Daha önce de bankalara ilişkin bir takım düzenlemelerde bulunduklarını hatırlatan Şimşek, dünyada gayrimenkulün yüzde 100'üne kredi verilirken, Türkiye'de bunun yüzde 75'le sınırlandığını anımsattı.

Bakan Şimşek, şu anda proje kredilerini, KOBİ'lere, ihracatçılara verilen kredileri özendirdiklerini, bunların maliyetini aşağı çektiklerini belirterek, "Hanehalkının borcunun daha da artıracak veya bankaları risk altına koyacak veya sürdürülebilir büyümeyi etkileyecek ya da genel anlamda makroekonomik istikrarı, cari açık boyutuyla söylüyorum, bu trendleri yakından izliyoruz ve onları zaman zaman aldığımız tedbirlerle sınırlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Bu tedbirlere bazı örnekler de veren Şimşek, bunların hem vatandaşı hem de bankacılık sektörünü korumaya yönelik adımlar olduğunu ifade etti.

Bankacılık sektörünün şu anda bilançosunun çok sağlıklı olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:

"Şimdi biz, bu sağlıklı yapıyı korumaya çalışıyoruz, işin özü bu. Bankalar çok mu yükleniliyor? Son dönemde yapılan tartışmalar ve bir anlamda alınan tedbirlerle belki böyle bir algı uyanmış olabilir ama biz bankacılık sektörünün sağlıklı, sürdürülebilir, iyi sermaye yapısına sahip ve karlı olması için bu tedbirleri alıyoruz. Bence önemli olan burada şu; piyasaların etkin olmadığını 2008, 2009 yıllarında biz çok iyi anladık. Piyasalar, kendi başlarına bırakılırsa ne kadar büyük zararların doğacağını dünyada küresel krizle birlikte gördük. Biz artık biraz daha müdahaleci ama rekabeti, inovasyonu, yenilikçiliği sınırlamayan bir müdahale tarzındayız. Yani makroihtiyati bir mantıkla hareket ediyoruz. Özetle, BDDK'nın aldığı tedbirler... Yani gidip bir gıda ürününü 18 ay kredi kartına taksitlendirmek sizce mantıklı mı? Ne yaptık, o taksitlendirmelere sınır getirdik. Ben bunu aslında bankalar açısından da hanehalkı açısından da daha sağlıklı görüyorum."

- "Biz zaten daha mütevazi bir büyümeyi öngörüyoruz"-

BDDK'nın aldığı söz konusu tedbirlerin büyümeyi olumsuz etkileyip etkilemeyeceği yönündeki bir soru üzerine de Şimşek, kısa vadede bu tedbirlerin büyümeyi sınırlayıcı etkide bulunmasının beklenebileceğini söyledi.

Şimşek, şöyle konuştu:

"Biz zaten daha mütevazi bir büyümeyi öngörüyoruz. Türkiye'de bu yapısal reformlar devreye girip, cari açığı kalıcı bir şekilde, daha yönetilebilir, daha düşük düzeylere çekene kadar Türkiye'nin mütevazi büyüme oranlarıyla yoluna devam etmesini doğru ve sağlıklı buluyoruz. Yani sürdürülebilir yüksek büyümeden bahsediyoruz. Dünyanın içinde bulunduğu bir konjonktür var. Bizim en büyük ticaret ortağımız Avrupa Birliği (AB), resesyondan hala çıkamadı. Orta Doğu'daki gerginlikleri herkes biliyor. Dolayısıyla evet, aldığımız tedbirler büyümeyi sınırlayıcı tedbirler ama büyümenin kalitesini artıran, büyümeyi daha sağlıklı, sürdürülebilir kılan adımlardır."

- "İran çok büyük bir ülke, büyük bir potansiyele sahip ve bizim komşumuz"-

İran'la nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılmasının Türkiye'ye olası etkilerinin sorulması üzerine de Şimşek, bunun çok önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. Bakan Şimşek, İran'ın, Türkiye'nin en büyük komşularından biri olduğunu belirterek, potansiyel olarak da en büyük ticari ortak olabileceğini söyledi.

Şimşek, şöyle devam etti:

"Kimse belki fazla bilmiyor ama bizim şu anda en büyük ikinci ihracat pazarımız neresi biliyor musunuz? Kuzey Irak. Yani aslında Irak diye söylemek lazım ama özü itibarıyla bizim Irak'a yaptığımız ihracat, diğer bir takım sınır ticaretini de eklerseniz 16 milyar doları buluyor. Bunun yüzde 80'i Kuzey Irak kısmına yapılıyor. Şunu anlatmaya çalışıyorum. İran çok büyük bir ülke, büyük bir potansiyele sahip ve bizim komşumuz. Dünyaya baktığınız zaman komşularla ticaret çok önemli. Şimdi biz de komşularımızla ticaretimizin yüzde 60'ını yapabiliriz ama bu şunu gerektiriyor; komşularımızın daha demokratik, daha istikrarlı, daha müreffeh olmasını gerektiriyor. Bizim komşular daha istikrarlı, daha demokratik olursa en fazla kazançlı çıkacak ülke Türkiye'dir."

- "Bölgedeki jeopolitik gerginliklerin azalması, enerji fiyatlarını aşağı çekebilir"-

Jeopolitik gerginliklerin genelde uluslararası enerji fiyatlarına bir risk primi olarak yansıdığına dikkati çeken Şimşek, bölgedeki jeopolitik gerginliklerin azalmasınını, enerji fiyatlarını aşağı çekebileceğini söyledi. Şimşek, bunun Türkiye için çok önemli olduğunu kaydetti.

Öte yandan, İran'ın şu anda uygulanan amborgo kurtulmasıyla Türkiye ile arasındaki ticaretin bir kaç kat artabileceğine işaret eden Şimşek, "Çünkü biz araba, beyaz eşya, konfeksiyon, her şey satıyoruz. Çok büyük bir turizm destinasyonuyuz. Türkiye bundan bir kaç yıl önce 1 milyon İranlı'yı ve yarım milyon İsrailli'yi aynı anda, aynı bölgede misafir eden bir ülke ama bu rakam çok çok daha fazla olabilir. Yani bunun vatandaşa doğrudan doğruya yansımaları olacak, turizm, ticaret, her yönüyle" diye konuştu.

Bakan Mehmet Şimşek, İran'ın, Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından biri olmaya aday bir ülke olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani İran evini düzene koyar, istikrarını sağlar ve kaynaklarını halkı için kullanmaya başlarsa, bunun Türkiye'ye yansımaları çok ciddi olur. Ancak bu sadece İran için geçerli değil. Biz çevremizde daha demokratik, daha istikrarlı ülkeler istiyoruz. Kendimiz için istiyoruz. Bu bizim huzurumuz için önemli ama daha da önemlisi bizim ekonomik hedeflerimizi gerçekleştirebilmemiz için önemli. Öte yandan İran'da bankacılık işlemlerine ilişkin sınırlamalar kalkarsa, tabi ki Türkiye orada yerini alacak. Ticarete ilişkin sınırlamalar kalkarsa bir çok firma bundan yararlanacak. 6 ayda muhtemelen çok büyük bir esneklik sağlanmayacak ama karşılıklı bir takım iyi niyet adımları atılacak. Sonra bu anlaşmanın sağlıklı bir şekilde yürütüldüğü kanısına varılırsa ambargo da azalacak, İran da uluslararası denetime daha açık olacak."

- "Öngördüğümüz kadroların dağıtımını henüz yapmadık"-

Bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şubat'ta 10 bin öğretmen ataması yapılacak, Ağustos'ta da 40 bin olabilir diye söylemişti. Siz bütçeyi açıklarken, 34 bini istisna olmak üzere 74 bin personel alınacağını, yani 40 bin yeni personel alınacağını söylemiştiniz. Bu tabloya göre sadece öğretmen atamalarıyla bu rakam dolmuş oluyor. Dağılım nasıl olacak" sorusu üzerine de Şimşek, şunları söyledi:

"Biz, bütçe kanununda öngördüğümüz kadroların dağıtımını henüz yapmadık. Bütçe kanunu biliyorsunuz Plan Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Artık bundan sonra o kanunda harcama artırıcı bir değişiklik yapamayız. Dolayısıyla biz gelecek sene bir durum değerlendirmesi yapacağız. Yani gerekirse kamunun diğer birimlerine hiç eleman vermeyeceğiz. Yani öyle olması gerekiyorsa öyle olacak ama bu konuda verilmiş bir karar yok. Bunlar oturulacak, Sayın Başbakanımızın takdirinde olan bir konu. Eğer, bu kadroların büyük bir kısmını milli eğitime verelim, diğer alanlarda hiç personel almayalım denirse, o bizim için bir talimattır, öyle yaparız. Daha fazla eleman alalım denirse de o tabi oturulur, değerlendirilir. Ona göre de bütçeye yansımasını sınırlandırmak için tedbir alınmak zorunda kalınır. Çünkü daha fazla eleman alacaksak, daha fazla para harcayacaksak o zaman bizim ya borçlanmamız lazım ya da vergileri artırmamız lazım."

- Trafik cezaları-

Bir gazetecinin, CHP'nin eski trafik cezalarının gecikme faizi olmaksızın ödenmesi amacıyla başvuru süresinin uzatılması için verdiği kanun teklifinin hatırlatması üzerine de Şimşek, bunun, şu anda kendi dikkatine gelen bir konu olmadığını ancak her zaman böyle bir şeyin düşünülebileceğini, üzerinde çalışılabileceğini sözlerine ekledi.

AA