Bloomberght
Bloomberg HT Haberler TCMB: Gıda enflasyonu yavaşlayacak

TCMB: Gıda enflasyonu yavaşlayacak

  • TCMB, "Ocak ayına ilişkin göstergeler gıda yıllık enflasyonunun temelde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olarak yavaşlayacağı yönünde sinyal vermektedir" dedi

Giriş: 27 Ocak 2015, Salı 15:18
Güncelleme: 28 Ocak 2015, Çarşamba 10:35

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Ocak ayına ilişkin göstergeler gıda yıllık enflasyonunun temelde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olarak yavaşlayacağı yönünde sinyal vermektedir" denildi.

Kurulun, 20 Ocak 2015 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, 2014 aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,44 düştüğü ve yıllık enflasyonun yaklaşık 1 puan azalarak yılı yüzde 8,17 seviyesinde tamamladığı anımsatıldı.

Bu azalışta enerji ve gıda fiyat gelişmeleri temel belirleyici olurken alt grupların genelinde enflasyon yavaşladı. Uluslararası petrol fiyatlarındaki düşüşler paralelinde enerji fiyatlarındaki azalış güçlenerek sürdü. Ana eğilim itibarıyla hizmet enflasyonundaki düşüş belirginleşirken temel mal grubundaki iyileşme daha sınırlı oldu.

Özete göre, gıda grubu yıllık enflasyonu 1,64 puan azalarak yüzde 12,73'e geriledi ve 2014 Ekim Enflasyon Raporu yıl sonu varsayımına yakın gerçekleşti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler işlenmemiş gıda grubu fiyatlarında son dört aylık dönemde meyve ve sebze fiyatları kaynaklı kısmi bir düzeltme eğilimine işaret etti. Benzer şekilde, işlenmiş gıda fiyatlarında aylık enflasyon eğilimi uzun bir aradan sonra 2014 aralık ayında zayıflamış olsa da grup yıllık enflasyonu yüzde 13,16 ile yüksek seyrini korudu. Ocak ayına ilişkin göstergeler gıda yıllık enflasyonunun temelde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olarak yavaşlayacağı yönünde sinyal verdi.

Enerji fiyatları aralık ayında yüzde 1,86 gerileyerek düşüş eğilimini sürdürdü. Böylelikle yıllık enerji enflasyonu 4,22 puan azalarak yüzde eksi 1,54 ile endeks tarihinin en düşük seviyesine geriledi. Petrol fiyatlarındaki düşüşlerin enerji fiyatları üzerindeki ilk etkileri akaryakıt ve tüpgaz fiyatlarında izlendi. Temmuz-aralık döneminde Brent tipi ham petrol ortalama fiyatı yaklaşık 45 dolar gerilerken bu düşüşün anılan dönemde tüketici enflasyonuna akaryakıt ve tüpgaz fiyatları kaynaklı doğrudan etkisi eksi 0,76 puan civarında oldu. Bu iki kalemde gözlenen düşüşlerin ocak ayında da devam ettiği izlendi.

- "Yılın ilk çeyreğinde temel mal grubu enflasyonunda belirgin bir düşüş öngörülmektedir"-

Temel mal grubu yıllık enflasyonunun yaklaşık 0,5 puanlık bir azalışla yüzde 8,89'a gerilediği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Bu gelişmede dayanıklı tüketim malları ve yüksek oranda gerileyen giyim fiyatları etkili olmuştur. Dayanıklı tüketim malları fiyatları aralık ayında yüzde 0,30 oranında azalırken grup yıllık enflasyonundaki aşağı yönlü eğilim sürmüştür. Dayanıklı tüketim malı fiyatlarında süregelen ılımlı seyir ve döviz kurunun birikimli etkilerinin kademeli olarak ortadan kalkmasının etkisiyle, yılın ilk çeyreğinde temel mal grubu enflasyonunda belirgin bir düşüş öngörülmektedir.

Hizmet fiyatları yılın son ayında yüzde 0,18 oranında artmış ve grup yıllık enflasyonu 0,22 puan azalışla yüzde 8,59'a gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış hizmet fiyatları artış hızında özellikle son iki ayda belirgin bir iyileşme gözlenmektedir. Aralık ayında akaryakıt fiyatlarındaki düşüşlerin ilgili hizmet gruplarına olumlu yansımaları yavaşlamakla birlikte sürmüştür. Bunun yanında, diğer hizmetler grubunda enflasyon eğilimi son iki ayda daha zayıf seyretmiştir. Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarındaki belirgin düşüşlerin, akaryakıt fiyatları ile bağlantısı güçlü hizmet fiyatlarını olumlu yönde etkilemeye devam edeceği tahmin edilmektedir.

Mevsimsellikten arındırılmış veriler, çekirdek enflasyon göstergelerinin ana eğilimindeki iyileşmenin devam ettiğine işaret etmiştir. Hizmet grubu enflasyonu ana eğiliminde kayda değer bir yavaşlama gözlenirken temel mal enflasyonu eğilimindeki iyileşme daha sınırlı olmuştur."

- "Yatırım eğiliminde gözlenen iyileşme önümüzdeki dönem için yatırımlarla ilgili olumlu sinyaller vermekte"-

Geçen yılın son çeyreğine ilişkin açıklanan verilerinin iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sınırlı kaldığına işaret ettiği değerlendirmesine yer verilen özette, 2014 kasım ayında, aylık bazda yüzde 0,1 ile sınırlı oranda gerileyen sanayi üretiminin, ekim-kasım döneminde üçüncü çeyreğe göre yüzde 0,9 oranında düşüş kaydettiği belirtildi.

Özette şu değerlendirmeler yer aldı:

"Bu gelişmede dış talepteki zayıf seyrin yanında kayan bayram tatil günleri ile diğer ulaşım araçları sektörü kaynaklı oluşan oynaklık da etkili olmuştur. Diğer yandan, iktisadi faaliyete ilişkin diğer temel göstergelerde izlenen toparlanma sanayi üretimindeki hareketin ekonomideki ana eğilime ilişkin bilgi değerinin, dördüncü çeyrekte sınırlı olabileceğine işaret etmektedir. Zira yakın dönemde tarım dışı istihdamda genele yayılan artışlar gözlenmektedir. Ayrıca, ekim-kasım döneminde altın hariç ara malı ithalat miktar endeksi artışı güçlenirken, altın hariç ihracat sınırlı da olsa artış göstermiştir. Anket göstergeleri de son çeyrekte üçüncü çeyreğe göre daha olumlu bir görünüm çizmektedir. Üretime dair İktisadi Yönelim Anketi (İYA) ve PMI göstergeleri dördüncü çeyrekte üçüncü çeyreğe göre güçlü artışlar sergilerken, İYA gelecek üç ay üretim beklentisi ile gelecek üç ay toplam siparişler sorusu son çeyrekte iyileşmeye devam etmiştir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ana eğiliminde ılımlı bir toparlanma olduğu değerlendirilmektedir."

Harcama tarafına ilişkin verilerin yurt içi özel kesim talebinin son çeyrekte artış sergilediğine işaret ettiği dile getirilen özette, ekim-kasım döneminde tüketim malları üretimi bir önceki çeyrek ortalamasına kıyasla artarken, ithalatının gerilediği bildirildi.

Yatırımlara ilişkin göstergelerden makine-ekipman üretimi çeyreklik bazda değişim göstermezken ithalatının artış kaydettiğine yer verilen özette, "İç piyasaya yapılan otomobil ve hafif ticari araç satışlarında yılın ikinci yarısında güçlü artışlar gerçekleşmiştir. İnşaat yatırımlarına ilişkin verilerden mineral maddeler üretimi ile inşaat istihdamında ılımlı artışlar gözlenmektedir. Krediler ise ılımlı artış eğilimine devam etmektedir. Bu çerçevede, üçüncü çeyreğin ardından son çeyrekte de iç talepte toparlanma beklenmektedir. Yatırım eğiliminde gözlenen iyileşme önümüzdeki dönem için yatırımlar ile ilgili olumlu sinyaller verirken, tüketici güvenindeki zayıf seyir aşağı yönlü risk oluşturmaktadır" ifadelerine yer verildi.

- "İşsizlik oranlarında bir gerileme beklenmemektedir"-

Özette, dış talep göstergelerinin 2014 yılı üçüncü çeyreğinde duraklayan altın hariç mal bazında dengelenme sürecinde yılın son çeyreğinde de iyileşme olmadığına işaret ettiği belirtildi.

Avrupa ekonomisinde gözlenen yavaşlama ve jeopolitik gelişmeler çerçevesinde ihracatta bir miktar ivme kaybının gözlendiği ifade edilen özette, "Nitekim ekim-kasım döneminde bir önceki çeyreğe göre altın hariç ihracat sınırlı oranda artarken, altın hariç ithalat görece daha yüksek oranlı bir artış sergilemiştir. Bununla birlikte, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi destekleyecektir" denildi.

Geçen yılın ilk çeyreği sonrasında zayıf seyreden tarım dışı istihdamın ağustos-ekim dönemlerinde kayda değer bir toparlanma gösterdiği vurgulanan özette, şu değerlendirmeler yer aldı:

"Bununla birlikte son dönemde tarım dışı işgücü artışı istihdam artışını dengelemiş ve işsizlik oranları sabit kalmıştır. İstihdam artışı, tarım dışı sektörlerin tümünde yaşanmıştır. Özellikle sanayi ve inşaat sektörleri istihdamında Ağustos döneminde başlayan toparlanma eğiliminin sürdüğü gözlenmektedir. Hizmetler sektörü de tarım dışı istihdama katkı vermeye devam etmiştir. Ekim dönemi itibarıyla gerçekleşmeler ve öncü göstergeler yılın son çeyreğinde istihdamda toparlanmaya işaret etmekte ancak işgücündeki artış da dikkate alındığında işsizlik oranlarında bir gerileme beklenmemektedir."

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, Kurul'un gelecek dönemde büyüme kompozisyonunun iç talep lehine değişebileceğini tahmin ettiği ifade edildi.

PPK'nın 20 Ocak 2015 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, kredilerin bileşiminin de arzu edilen yönde ilerlemeye devam ettiği kaydedildi.

Tüketici kredilerinin yıllık büyüme oranı düşük seviyelerde seyrederken ticari kredilerin göreli olarak daha güçlü bir seyir izlediği aktarılan özette, kredilerdeki bu görünümün bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırladığı diğer yandan cari dengedeki düzelmeyi desteklediği vurgulandı.

Kurul'un, gelecek dönemde büyüme kompozisyonunun iç talep lehine değişebileceğini tahmin ettiği ifade edilen özette, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa ülkelerinde büyümenin zayıf seyretmeye devam etmesi ve çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeler sonucunda dış talepte yaşanan zayıflamanın ihracat büyümesini sınırlandırıcı etki yaptığı dile getirildi.

Özette, iç talepte ise finansal koşullardaki iyileşme ve petrol fiyatlarındaki düşüşün yarattığı gelir etkisiyle bir miktar toparlanma olacağının öngörüldüğü kaydedilerek, dış talebin zayıf seyrini koruduğu, iç talebin ise büyümeye ılımlı düzeyde katkı verdiği belirtildi.

- "Cari açığın azalmaya devam edeceği öngörülmektedir"-

Büyüme kompozisyonundaki bu değişim enerji dışı cari açığı bir miktar artırabilecek olsa da enerji ticareti dengesindeki iyileşmeye bağlı olarak cari açığın azalmaya devam edeceğinin öngörüldüğü aktarılan özette, şu ifadelere yer verildi:

"Önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyete dair aşağı yönlü riskler önemini korumaktadır. Küresel finansal piyasalarda oynaklığın devam etmesi ve güven endekslerindeki zayıf seyir özel kesim nihai talebinin büyümeye yaptığı katkıyı sınırlayabilecektir. Dış talepte ek zayıflama gözlenmesi ve küresel büyüme oranlarının önemli oranda gerilemesi durumunda, emtia fiyatlarında yaşanacak düşüşler enflasyonu azaltıcı etki yapacak, fakat aynı zamanda yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde belirgin olumsuz etkiler gözlenebilecektir. Bu durumda, Kurul politika araçlarını ekonomiyi destekleyici yönde kullanacaktır.

2015 yılında enflasyon görünümünü olumlu yönde etkileyebilecek birçok faktör bulunmaktadır. İktisadi faaliyette öngörülen toparlanmanın kademeli bir şekilde gerçekleşmesi ve toplam talep gelişmelerinin enflasyondaki düşüş sürecini desteklemesi beklenmektedir. Para politikasındaki sıkı duruş ve alınan makro ihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemektedir. Birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz yansımaları da kademeli olarak azalmaktadır. Ayrıca, başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki düşüş sürecini desteklemektedir. Nitekim son dönemde orta vadeli enflasyon beklentilerinde kayda değer bir düşüş gözlenmektedir. Bu olumlu gelişmeleri değerlendiren Kurul, bir haftalık repo faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir."

- "Yakın dönemde küresel finans piyasaları dalgalı bir seyir izlemiştir"-

Yakın dönemde küresel finans piyasalarının dalgalı bir seyir izlediği anımsatılan özette, 2015 yılında gelişmekte olan ülkelere olan sermaye akımlarındaki oynaklığın devam edebileceği dile getirildi.

Küresel para politikalarının normalleşme sürecine dair süregelen belirsizliklerin, küresel risk iştahının ve sermaye akımlarının verilere duyarlı kalmasına neden olduğu vurgulanan özette, Kurul'un, artan küresel oynaklık karşısında kısa vadede para politikasında esnekliğin korunmasının faydalı ve bu aşamada gecelik faizlerin değiştirilmemesinin uygun olacağını belirttiği aktarıldı.

Kurul'un, faiz koridorunun esnek bir şekilde kullanılmasının küresel piyasalardaki oynaklığa karşı koruyucu bir rol oynadığını ifade ettiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Bu çerçevede, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izlenmeye devam edilmesi ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Toplantıda Enflasyon Raporunda yer alması öngörülen tahminler de değerlendirilmiştir. Kurul, mevcut politika duruşu altında enflasyonun 2015 yılı ortalarında hedefle uyumlu seviyelere geleceğini tahmin etmektedir. Bununla birlikte, enflasyondaki düşüşün kalıcı olması için temkinli bir yaklaşım gerektiği ifade edilmiştir.

Kurul, maliyet ve talep faktörlerinin enflasyondaki düşüşü desteklediği mevcut konjonktürde enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için önemli bir fırsatın ortaya çıktığını düşünmektedir. Enflasyonun düşük seviyelerde kalıcı olması yatırımları ve potansiyel büyümeyi destekleyecek bir unsur olabilecektir. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam edeceği ve para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağı belirtilmiştir."

Özette, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği ifade edilerek, para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artışın gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı dile getirildi.

Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceği bilgisi verilen özette, "Kurul, Orta Vadeli Program'da enflasyonla mücadelenin öncelikli konu olarak yer almasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini belirtilmiştir. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır" değerlendirilmesinde bulunuldu.

AA