Şimşek: Belirsizlik olmasa Türkiye pozitif ayrışacaktı
-
Şimşek, "Seçimin oluşturduğu belirsizlik olmasaydı, Türkiye muhtemelen pozitif yönde ayrışacaktı" dedi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Ana muhalefetin genel başkanı ile maliye ile ilgili herhangi bir konuda, özellikle de seçim vaatleri konusunda, bir platformda bir araya gelip bu konuları tartışmaya dünden razıyım" dedi.
Şimşek, bir TV kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Burada, CHP'nin seçim vaatlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, kendilerinin 10 yıldır uyguladığı bazı programların da bu bildirgesinde yer aldığını söyledi.
Şimşek, geçen sene 1 milyon 300 bin kişiye, 2007'den bu yana da 6 milyondan vatandaşa istihdam sağladıklarını vurgulayarak, "Bunlar içi boş vaatler. Asgari ücretlimizin imkanlarını artırdık, daha da artırmak isteriz ama asgari ücretle ilgili vaatlerini yerine getirsinler, asgari ücretli kardeşlerimizin çoğu ya işini kaybedecek ya da tamamen kayıtdışılığa geçilecek" diye konuştu.
Türkiye'nin dünyada asgari ücretlerin 100-200 dolar olduğu ülkelerle rekabet ettiğini belirten Şimşek, işverenin maliyetinin bu kadar artırılması durumunda ya işyerini kapatacağını ya da tamamen kayıtdışılığa yöneleceğini kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, emeklilere ikramiye verilmesiyle ilgili notere gittiğini anımsatan Şimşek, "2011'de 220 milyar liralık içi boş vaatlerle geldiler ama vatandaş bunu satın almadı. 'Haydi be böyle şey olur mu?' dedi. Biz bile ciddiye almadık. Bugün aynı işi daha yüksek dozda tekrarlıyorlar. Biz vatandaşın güvenini kazanmışız, bir söz verdiysek hemen yapıyoruz ve gerçekten bu dönemde ülkenin temellerini sağlamlaştırdık" değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, bu vaatlerle milletin kafasının karıştırılmaya çalışıldığına dikkati çekti.
- "Ana muhalefet lideri ile bu konuları tartışmaya hazırım"-
Bakan Şimşek, "kendisinin maliyeden anlamadığı" iddialarıyla ilgili de şunları kaydetti:
"Maliyeyi anlamak için sadece hesap uzmanı olmak yetmiyor. Türkiye'nin en iyi bütçe performansları benim dönemimdedir. Çok büyük bir memnuniyetle Ana muhalefetin genel başkanı ile maliye ile ilgili herhangi bir konuda, özellikle de vaatleri konusunda, bir platformda bir araya gelip bu konuları tartışmaya dünden razıyım. Türkiye'nin kamu maliyesinin nereden nereye geldiğini herkes biliyor. Sayı saymasını bilmiyorlar ya da milleti kandırıyorlar. Genel başkanla ben bu konuları her platformda tartışırım. Çıksınlar, birkaç gün içerisinde hangi vergileri artıracaklarını, kimin maaşını keseceklerini, hangi harcamaları kısacaklarını, ne yapacaklarını bize anlatsınlar, biz de öğrenelim."
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP'nin seçim bildirgesinde yer alan ekonomiyle ilgili vaatlere ilişkin, "Ya bunlar sayı saymasını bilmiyorlar ya da milletin gözünün içine baka baka atıyorlar. Çünkü bunların hepsi içi boş vaatlerdir" dedi.
Dolardaki yükselişin nedenlerinin sorulması üzerine Şimşek, geçen yılın ağustos ayından bu yana doların, sadece Türk Lirası'na değil tüm para birimlerine karşı değerlendiğini söyledi. Türk Lirası'ndaki değer kaybını veya Türkiye piyasasındaki iniş çıkışları, yaşanan tartışmalara bağlamanın yanlış olduğunu belirten Şimşek, doların bu dönemde hemen hemen tüm para birimlerine karşı yüzde 20 değer kazandığını ifade etti.
"Seçimin oluşturduğu belirsizlik olmasaydı, Türkiye muhtemelen pozitif yönde ayrışacaktı" diyen Şimşek, seçimlerin ardından Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam edeceğini bildirdi.
Belirsizliğin çok önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin, bölgesindeki tüm belirsizliklere rağmen büyümesini güçlü bir şekilde sürdürdüğünü söyledi. Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu dile getiren Şimşek, "Seçim belirsizliği aradan çıkar çıkmaz ekonomi canlanacak. Ben inanıyorum ki piyasalarda da hızlı bir şekilde normalleşme olacak. Hatta TL'nin ve Türkiye'nin pozitif yönde ayrışması ama bir koşulla. Siyasi istikrar devam edecek ve 25 dönüşüm alanının kapsayan güçlü reform programını da uygulayacağız" diye konuştu.
- "Başkanlık sistemi Türkiye'yi uçurur"-
Güçlü hükümetler döneminde Türkiye'nin ekonomisinin de güçlü olduğunu hatırlatan Şimşek, 2002 yılında AK Parti'nin milli geliri 230 milyar dolar seviyelerinden devraldığını ve tüm olumsuzluklara rağmen bu rakamı 800 milyar dolara getirdiğini bildirdi.
Türkiye'nin, vergi gelirlerinin yüzde 86'sından fazlasını millete hizmet olarak sunduğuna dikkati çeken Şimşek, "Yönetimde istikrar açısından, başkanlık sistemi gerçekten Türkiye'yi uçurur" dedi.
Türkiye'nin son 3 yıldaki performansını da değerlendiren Şimşek, bu dönemdeki göreceli düşük performansın, bölgedeki gelişmeler dikkate alınmadan değerlendirilemeyeceğini bildirdi. Şimşek, "Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye, Çin ve Hindistan haricinde gelişmekte olan ülkelerden ve Avrupa'dan daha iyi performans gösterdi" ifadesini kullandı.
- "Koalisyon hükümeti olsaydı, Türkiye feleğini şaşırırdı"-
AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'nin Avrupa ile arayı kapattığını ancak son 3-4 yılda olağanüstü bir dönemin yaşandığını aktaran Şimşek, "Allah korusun Türkiye'de bir koalisyon hükümeti olsaydı, şimdi bu krizler, son 60 yılın en büyük küresel krizi, Avrupa'da yaşanan borç krizi ve Orta Doğu'daki bu kriz, Türkiye'yi öyle bir savururdu ki Türkiye feleğini şaşırırdı. Çünkü uyum, tecrübe ve güçlü bir istikrar çok önemli" diye konuştu.
Avrupa'da bazı ülkelerin "evini düzene soktuğunu" ancak, örneğin Yunanistan'da sorunların devam ettiğini dile getiren Şimşek, şöyle devam etti:
"Komşuda da bugünkü ana muhalefet gibi klasik, inanılmaz popülist birtakım vaatlerle şimdi yeni bir siyasi manzara var. Şimdi herkes, 'Yunanistan tekrar resesyona mı girecek, bir iki ay içinde iflas mı edecek' diye, tüm değerlendirmeler o yönde. Eğer biz Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini istiyorsak, orta gelir tuzağını engellemenin bir tek yolu var. O da 25 yapısal dönüşüm programı."
- "Bunların hepsi içi boş vaatler"-
CHP'nin seçim bildirgesinde yer alan ekonomik vaatlerin sorulması üzerine de Şimşek, şöyle konuştu:
"Ben iddia ediyorum. Ya bunlar sayı saymasını bilmiyorlar ya da milletin gözünün içine baka baka atıyorlar. Çünkü bunların hepsi içi boş vaatlerdir. 2011'de yine ana muhalefet partisi çıktı, 220 milyar liralık vaatte bulundu, vatandaşımız kanmadı. Çünkü insan biraz daha mütevazi bir şeyler atar da hiç olmazsa o zaman biraz kredibilitesi olur. Şimdi dünden beri televizyon televizyon dolaştılar. Bakın basit bir şey istedik. Ben, vaatlerin ne kadar ütopik olduğunu göstermek açısından siyaseten bayağı iddialı bir cümle kullandım. Şimdi yine söylüyorum. Çıksınlar bize önce dürüst bir şekilde bu vaatlerin toplam yükü nedir bir anlatsınlar."
Dün akşam, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yeniden Bakanlığa gittiğini ve söz konusu vaatlerin maliyeti üzerine ekibiyle tekrar çalıştıklarını anlatan Şimşek, "150 milyar liranın altına hiçbir şekilde inemiyoruz. Yani CHP'nin vaatleri bütçe açığını en az 150 milyar lira artıracak" dedi.
Mehmet Şimşek, 2016'da bütçe açık öngörüsünün 15,8 milyar lira olduğunu belirterek, yani CHP'nin, bu vaatlerle bütçe açığını en az 10'a katlayacağını ifade etti. Ayrıca, bazı vaatleri yorumlamadıklarını ancak yine de hesapladıklarını anlatan Şimşek, maliyetin, en az 150 ila 180 milyar lira arasında olduğu kaydetti. Şimşek, "Çıksınlar, bize bu vaatlerin yarısını, hatta üçte birini bugün, toplulaştırmasınlar ve net olarak hangi harcamaları nereye kaydıracaklarını, hangi harcamaları kısacaklarını, hangi vergileri artıracaklarını, nereden kaynak oluşturacaklarını lütfen söylesinler" diye konuştu.
Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin 2000'li yılların başında büyük bir kriz yaşadığını hatırlatarak, "Bugünkü CHP'nin zihniyeti var orada. Şimdi bu CHP, bugün, 'Ben bütçe açığını 10'a katlayacağım' diyor. Güzel, katlayabilir ama bütçe açığını siz 10'a katlarsanız, kim size borç verir? Eskiden para basıyorlardı, modern hırsızlık yapıyorlardı. 90'lı yılların başına gidin, para basılmıştır, enflasyon yüzde 65'lerin altına inmemiştir. Para basarak, Türk Lirasının değeri kaybettirilmiş ve Türkiye, 94 krizini yaşamıştır, kötü yönetmişlerdir" ifadelerini kullandı.
- "Kendisi hesap uzmanı olabilir ama ben de..."-
Şimşek, bütçe açığının bu sene 21 milyar lira olduğunu hatırlatarak, "Siz buna ilave en az 150 milyar liralık bir bütçe açığı ortaya koyarsanız, enflasyon patlar, faizler yükselir, Türkiye ödemeler krizine girer. Kendisi (Kemal Kılıçdaroğlu) hesap uzmanı olabilir saygı duyuyorum ama ben de 17 yıl uluslararası ölçekte, dünyanın saygın kuruluşlarında ekonomistlik, stratejistlik yaptım hatta makro ekonomik araştırmalar bölümü başkanlığı yaptım. İddia ediyorum, böyle bir açıkla Türkiye karşı karşıya kalırsa, ödemeler krizine girer, döviz bulamaz, mazot ithal edemez. IMF'ye giderler, programı da uygulayamazlar" değerlendirmesinde bulundu.
- "Herhalde Yunanistan'dan kopya çektiler"-
Yunanistan'ın bugün popülist vaatlerini uygulayamadığına işaret eden Şimşek, "Herhalde Yunanistan'dan kopya çektiler veya Cem Uzan'ın programından kopya çektiler. Popülizm bir tuzaktır ve siyasetçiler zaman zaman popülizmin dozunu aşabiliyorlar" dedi.
Şimşek, Türkiye'nin 1990'lı yıllarda popülist uygulamalardan çok çektiğini anlatarak, Türkiye'nin 2001'de fiilen iflas noktasına sürüklendiğini kaydetti.
Uygulamalarla bankaların yine batma noktasına geleceğini belirten Şimşek, "Tüketicinin kredi faizinin yüzde 80'inin sileceğim, geriye kalanı da 5 yıl taksit yapacağım diyor. Bankalar kaynağı bedava bulmuyor ki bankaların kaynağı mevduattır. Banka battığı zamana vatandaşın parası batacak. Böyle bir sisteme uluslararası kreditörler kaynak verir mi?" değerlendirmesinde bulundu.
AA