Zeybekci: Türkiye reel ekonomi önderliğinde büyümeyi destekledi

Bu savaşların hepsinin ticaret, barış, refah ve paylaşım ortamının önemini açık bir şekilde gösterdiğini belirten Zeybekci, dışa kapalı yaşanılan refah ve barış ortamının, çevredekiler tam tersini yaşıyorsa sürdürülebilir olmadığını söyledi.

Zeybekci, mevcut kaynakların adil bir şekilde paylaşılması ve kullanılmasının, 1. ve 2. Dünya Savaşı'ndan alınan en önemli ders olduğunu aktararak, "Devletlerin kaynaklar için savaştığı bir dünya istemiyoruz. Amaç herkes için barış ve refah oluşturmak. Ancak günümüzde maalesef, ülkeler kapsayıcı ekonomik kalkınma ve refaha yoğunlaşmak yerine halen savaşlara, iç savaşlara ve teröre yol açan politikalara engel olamamakta. Ticaretten sorumlu bakanlar olarak, bütün ülkelerin teröre karşı iş birliği içerisinde çalışması gerektiğinin altını çiziyorum çünkü terör tüm insanlığın düşmanıdır" diye konuştu.

Kendilerinin, "Komşunuz açken siz tok yatamazsınız" anlayışını benimsediklerini vurgulayan Zeybekci, "İnsanoğlunun aynı erdemi paylaştığına inanıyoruz. Ticaret, bunu gerçekleştirmenin en kolay ve pratik yoludur. Barış ve ticaret, karşılıklı refahı artıracak, bütün taraflar için fayda sağlayacaktır" değerlendirmesini yaptı.

Zeybekci, çevreye bakarak, "Gerçek problem nedir?" diye görmeye çalışılırsa o zaman kolay bir şekilde çözüm üretilebileceğini anlatarak, "Çözüm insani, hukuki, demokratik ve ticari kapsayıcılıkla birlikte basit kurumsal standartları oluşturarak, kapsayıcı kurum ve kuralların tüm dünyaya egemen olmasından geçmekte" ifadesini kullandı.

Katılımcılara, "Akıllı çiftçinin hikayesi"nden bahseden Zeybekci, bu hikayeden "Eğer biz kazanmak istiyorsak başkalarının da kazanmasını sağlamalıyız" dersinin çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

Zeybekci, komşulara yardım etmek suretiyle ortak bir refaha ulaşmak için G20 ülkelerinin öncü olması gerektiğine dikkati çekerek, "Bunun da en hızlı yolu büyümeyi, inovasyonu ve yatırımı hızlandıracak ticaret ilişkilerini kurup, bunları güçlendirmekte. İşte bu nedenle G20 Dönem Başkanı olarak biz küresel büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek üzere ticarete çok büyük önem atfediyoruz" dedi.

Bugün gerçekleştirilecek toplantıda, küresel ekonomi, ticaret ve iş yapma ortamıyla alakalı konuların ele alınacağını aktaran Zeybekci, toplantıda paylaşılacak görüş ve düşüncelerin azami önem taşıdığını vurguladı.

Zeybekci, Türkiye'nin son dönemde reel ekonominin önderliğinde bir büyüme ve istihdam trendini desteklediğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Küresel ekonomide bugün büyümeden bahsediyorsak ve eğer dengeli, güçlü ve sürdürülebilir bir kalkınma istiyorsak bu sadece yatırım, ticaret ve reel ekonomi ile istihdam yaratmayla mümkün olabilir. Verimli olmayan ekonomik yapılar, istihdam yaratamazlar ve bu da sürdürülebilir olmayan bir büyümeye neden olur. Daha da kötüsü, ekonomi için kaldırılamayacak kötülükte sonuçlar doğurabilir.

Ekonomilerimiz reel sektörle yani üretim, büyüme ve istihdamla desteklenmeli, şişirilmiş değerlerle, kurgusal faktörlerle değil. Aksi halde bunun sonucunda krizler yaşarız. Politikacılar olarak bizler ne kadar karar alırsak alalım, ne kadar yapısal reform yaparsak yapalım, eğer bunların iş dünyasına bir yansıması yoksa ne ekonomik büyümeye ne de yüksek istihdam oranlarına ulaşmamız mümkün olur."

- "Küresel büyüme hızımızı tekrar canlandırabiliriz"-

Zeybekci, küresel ticaretin büyüme hızının, hala kriz önceki seviyeye erişemediğinin altını çizerek, "Son 40 yıl içinde ilk defa küresel ticaret, küresel ekonomiden daha az büyüdü. Ticaret, küresel büyümeden beslenir ve onu besler. Bu nedenle uygulamaya sürekli olarak baskı ve vurgu yapmak istiyoruz. Bu düşüncelerle 2. oturumda küresel ticaretteki yavaşlamanın arkasındaki nedenleri irdeleyecek ve buradan çıkış yolları arayacağız" diye konuştu.

Küresel ticaret seyrinde, hem döngüsel hem de yapısal faktörlerin rol oynadığını belirten Zeybekci, şöyle devam etti:

"Döngüsel faktörler olarak gelişmiş ekonomilerdeki zayıf talep, bu tablonun bazı noktalarını bize açıklayabilir. Diğer taraftan yapısal faktörler olarak dünya ticareti ve gelir arasındaki ilişkideki değişiklik de tabloyu tamamlar. Daha derin ve daha geniş ticaret reformları sayesinde bizler ancak küresel büyüme hızımızı tekrar canlandırabiliriz. İşte bu nedenle sistemin ihtiyaçlarına uygun politikaların uygulanması suretiyle bu trendi tersine çevirme zamanı gelmiştir ve bu bizim elimizdedir."

Zeybekci, KOBİ'lerin, istihdamın ana yaratıcıları olduğuna da değinerek, toplantının 3. oturumunda KOBİ'ler ve düşük gelirli gelişen ülkelerin karşılaştığı sıkıntıları tartışacakları bilgisini verdi.

Toplantının son oturumunda ise çok taraflı ticaret sistemini güçlendirmenin yollarını değerlendireceklerini aktaran Zeybekci, şunları da söyledi:

"Dünyada şuan, TTIP, TPP, Şanghay Beşlisi ve Avrasya Gümrük Birliği gibi siyasi, ekonomik ve ticari haritaların yeniden çizildiği bir dönemdeyiz. Küresel ticareti artırmanın yolu, bölgesel entegrasyonlar arasında iş birliğini artırmaktan ve dünyanın dört bir yanında kurumsal yapılar kurup bunların ticari, ekonomik ve yasal özelliklerini ortak hale getirmekten geçmekte. Bölgesel entegrasyonlar, bizlerin tarafları dahil etmemizi sağlayacak mekanizmalarla çalışmamızı sağlayacak. Aynı zamanda gerçekten küresel ticareti artırmaktan samimiyetle bahsediyorsak, ticaretin önündeki görünmez olanlar da dahil bütün engelleri kaldırmamız lazım."

Açılış konuşmalarının ardından toplantı basına kapalı gerçekleştirildi.

Toplantının ilk arasında 26 ülkenin yanı sıra Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Ticaret Örgütü'nün katılımıyla aile fotoğrafı çekildi.

AA