Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Rusya'nın Türkiye için açıkladığı ekonomik yaptırımlara ilişkin, "Ticarete bu şekilde müdahale edilerek sonlandırılması çok doğru bir adım değil. Ticaret ve siyasetin birbirinden bağımsız hareket etmesi gerekir" dedi.

Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrası, Rusya'nın Türkiye'ye yönelik açıkladığı ekonomik yaptırımlara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Büyükekşi, Türkiye ile Rusya arasında uzun yıllara dayanan bir dostluk olduğunu, bu dostluğun göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. 

Büyükekşi, bir ülke pazarına girebilmek için 2-3 yıl uğraşılması gerektiğini dile getirerek, "Ticarete bu şekilde müdahale edilerek sonlanması çok doğru bir adım değil. Ticaret ve siyasetin birbirinden bağımsız hareket etmesi gerekir. Siyaset yarın düzelse bile ticaret hemen aynı gün yeniden başlayamaz. Rusya'daki iş adamları da ne yapacaklarını bilmiyorlar, o yüzden diyoruz ki karşılıklı iki ülke iş adamlarının barış elçisi olması lazım. Bu işin diplomasi, sulh yoluyla çözülmesi lazım" diye konuştu. 

Dünyanın globalleştiğini, ticarette yasak olmaması gerektiğini, artık malların milliyetinin olmadığını ifade eden Büyükekşi, "Kim cezalandırılıyor belli değil. Onlar da Türkiye de bu işten zararlı çıkar. İş adamlarının hedefi kazan kazan ilişkisinde olmak zorunda" dedi.

Büyükekşi, Türkiye'nin Rusya'ya ihracatında yüzde 40 düşüş olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Rusya ekonomisinde önümüzdeki 2 yılda petrol fiyatlarında bir artış beklenmediği için, biz de bu pazarda 2016-2017 yıllarında ihracatta bir artış öngörmüyorduk zaten. Bu getirilen yaptırımlar bir miktar yaş meyve sebze sektörüne sorun yaratabilir, onun dışında diğer sektörlerde geçici ve kısmi sorunlar yaşanabilir ama onları da biz diğer ülkelerle mutlaka telafi ederiz. Geçtiğimiz yıllarda da Avrupa'ya da büyük bir kriz gelmişti. O zaman da ihracatımızı özellikle komşu ülkeler politikasıyla telafi ettik. Bu sefer diğer ülkelere yükleneceğiz. AB özellikle önem kazanıyor, Uzakdoğu önem kazanıyor. Birtakım ülkelerle çalışmalara girerek ona göre hareket edeceğiz. Bu konuda da hükümetin yapacağı çalışmalar, alacağı önlemlere de güveniyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin alacağı kararlar her ne olursa olsun, bizim açımızdan son derece önemli, buradaki zararları en aza indirmekle ilgili alacağı kararlara da güveniyoruz. Türkiye önemli ve büyük bir ülke."

"Gıdada Rusya, Türkiye'ye daha bağımlı"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da Türkiye'nin, 2014 yılı gıda ve tarım ürünleri ihracatının 1 milyar 143 milyon dolarının, ithalatın ise 2 milyar 491 milyon dolarının Rusya ile gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bayraktar, Rusya'ya karşı tarım ve gıda dış ticaretinde 1 milyar 348 milyon dolarlık bir açığın olduğuna işaret ederek, Rusya'ya yapılan ihracat içinde en önemli payı, 622 milyon dolarla meyve ve 385 milyon dolarla sebzenin aldığını, meyveler içinde öne çıkan ürünün turunçgiller ve üzüm, sebzeler içinde ise domates olduğunu kaydetti. 

Rusya'ya diğer önemli ihracat kalemlerinin su ürünleri, yağlı tohum ve kanatlı eti olduğunu ifade eden Bayraktar, bu ülkeden daha çok tahıl ürünleri ve ayçiçeğinin ithal edildiğini belirtti.
 

Bayraktar, Rusya'nın, meyve ve sebzede Türkiye'nin yerine koyabileceği ülke sayısının çok sınırlı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Maliyetler düşünüldüğünde yoktur da diyebiliriz. Buna karşın Türkiye'nin Rusya'dan aldığı ürünleri başka ülkelere kaydırması çok daha kolaydır. Örneğin Ukrayna, ülkemizin hem tahıl hem de ayçiçeği yağı ihtiyacını Rusya ile benzer koşullarda sağlayabilir. Romanya, Bulgaristan gibi ülkeler de ayçiçeğinde önemli üretici ülkelerdendir. Bunlardan dolayı, özellikle tarım ve gıdada Rusya, Türkiye'ye daha bağımlıdır. Meyve ve sebzede Türkiye'nin yerine koyabileceği Brezilya, Arjantin, Çin gibi ülkeler, Rusya'daki tüketim pazarlarına çok daha uzaktır. Limonu, portakalı komşu ülke Türkiye'den almak yerine Brezilya'dan getirmenin ek maliyeti olacağı ortadadır. Zaten, Rusya, 7 Ağustos 2014 tarihinden geçerli olmak üzere bir yıl süreyle Avrupa Birliği (AB), ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç'in sığır ve kümes hayvanı eti, tüm meyve ve sebzeler, kaşar peynirleri ve süt başta olmak üzere tarım ve gıda mallarına ambargo kararı aldığında, bu ihtiyaçlarını karşılayacak 4 ülke arasında Brezilya, Çin ve Arjantin ile birlikte Türkiye'yi de saymıştır. Rusya'nın, bu ülkelere yönelik ambargo kararını bir yıl daha uzattığını da hatırlatmak gerekir. Rusya'ya yönelik tarım ve gıda ihracatımızda her ne kadar meyve ve sebze öne çıkmışsa da kış sezonuna girmemiz nedeniyle portakal, limon gibi turunçgiller, çiçek ve sera ürünleri hariç ihracatımız çok fazla etkilenmeyecek gibi görünüyor. Yine de Rusya riskine karşı acil önlem alınması gerekir."

"Türkiye alternatif pazarı yaratır"

Son yıllarda özellikle AB ülkelerinin dış ticaretteki ağırlığını azaltmaya yönelik alternatif pazarlar bulma, ihracatı çeşitlendirme politikalarının meyvelerini verdiğine dikkati çeken Bayraktar, Türkiye'nin Avrupa'da geleneksel pazarlarını korumakla birlikte Ortadoğu ve Afrika'ya açıldığını ve önemli ihracat imkanları bulduğunu söyledi.

Bayraktar, kısa vadede sıkıntılar yaşansa da Türkiye'nin orta ve uzun vadede alternatif pazarlarını yaratacağını ifade ederek, dış ticarette tek ülkeye, tek pazara bağlılığın hem ihracatta hem de ithalatta sorunlara neden olduğunu kaydetti.

"Üretici fiyatları düşecek"

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin de yaşanan olayların iki ülkenin ekonomik ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Özellikle Türkiye'deki yaş meyve sebze üreticilerinin bu durumdan derinden etkileneceğini dile getiren Yetkin, bununla beraber beyaz et ve süs bitkileri ihracatı da yapıldığını, bu alanlarda da yaptırım uygulanırsa üreticilerin sıkıntı yaşayacağını söyledi. 

Türkiye'nin alternatif pazar arayışına girmesi gerektiğini anlatan Yetkin, Rusya'ya gönderilecek malların bu yaptırımlar nedeniyle Türkiye'de iç pazarda satılmasının söz konusu olacağına dikkati çekti. Yetkin, "İç piyasaya sürüleceği için bu ürünlerin üretici fiyatları düşecektir, bu da üreticiyi zarara uğratacak ancak tüketici fiyatlarının azalacağını sanmıyorum. Çünkü aracılık yapanlar buna izin vermeyecektir. Şu anda zaten çarpık bir düzen var. Çiftçi yok pahasına satıyor ama tüketiciye 3-4 katı fiyatla ulaşıyor" diye konuştu.

Kriz masası oluşturulması gerektiğini anlatan Yetkin, "Neticede bu işi yapan insanların kredi borçları, devlete borçları var. Bu borçlarının da belli bir dönem askıya alınması ya da ertelenmesi gerekir" dedi.

2014 yılı Rusya ile tarım ve gıda ürünleri ihracat ve ithalatı rakamları şöyle:

     
Fasıl adı İhracat (Dolar) İthalat (Dolar)
Etler ve yenilen sakatat 23.130.410  
Balıklar, kabuklu hayvanlar, yumuşakçalar ve suda yaşayan diğer omurgasız hayvanlar 56.382.975 295.205
Süt ürünleri, yumurtalar, tabii bal, diğer yenilebilir hayvansal menşeli ürünler 554.586  
Diğer hayvansal menşeli ürünler (kıl, kemik, boynuz, fildişi, mercan, bağırsak, vb.) 20.483 490.471
Canlı ağaçlar ve diğer bitkiler, yumrular, kökler ve benzerleri, kesme çiçekler ve süs yaprakları 4.825.878  
Yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular 384.944.079 13.377.580
Yenilen meyveler ve yenilen sert kabuklu meyveler 622.404.132 1.083.792
Kahve, çay, paraguay çayı ve baharat 1.316.429 32.737
Hububat 623.977 1.451.392.056
Değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, inülin, buğday gluteni 326.026 11.236.076
Yağlı tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler, sanayide ve tıpta kullanılan bitkiler, saman ve kaba yem 41.637.940 137.117.456
Lak, sakız, reçine ve diğer bitkisel özsu ve hülasalar 315.377  
Örülmeye elverişli bitkisel maddeler, tarifenin başka yerinde belirtilmeyen veya yer almayan bitkisel ürünler 439.055  
Hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı yağlar, hayvansal ve bitkisel mumlar 5.727.551 875.510.440
Toplam 1.142.648.898 2.490.535.813