Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Tuncay Özilhan, "Başkanlık tartışması bir noktaya varmalı dedi." 

Özilhan, "Yeni anayasa uzlaşma içinde hazırlanmalı.Yapısal reformların hayata geçirilmesi gerekiyor" dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, "Ekonomik ve jeopolitik gelişmeler baş döndürücü bir hızda ancak bu durum reform ajandamıza odaklanmamızı engellememelidir" dedi.

Sheraton Otel'de gerçekleştirilen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısının açılış konuşmasını yapan Özilhan, gerek Türkiye gerekse dünya açısından çeşitli sıkıntılar ve trajediler ile dolu bir yılın geride kaldığını ifade ederek, sadece yeni bir yıla değil, yeni bir döneme de girildiğini söyledi.

Özilhan, gerilimli bir siyasi tartışma ortamının ardından 1 Kasım seçimlerinin güçlü bir iktidar ortaya çıkardığını ve siyasi gerilimin artık geride kaldığını belirterek, seçimsiz geçecek 4 yıl bulunduğunu, bunun da büyümenin çok hızlı, reform dinamiğinin çok yüksek olduğu 2002 - 2007 dönemindeki gibi yüksek bir performans şansı yarattığını vurguladı. 

Bu 4 yıllık dönemde küresel koşulların eskisi gibi elverişli olmayacağının altını çizen Özilhan, politik ve ekonomik gelişmelerin birbirini sıkı sıkıya etkilediği büyük bir belirsizlik dönemine girildiğini kaydetti. Bu belirsizlik ve istikrarsızlığın ilk bulgusunun düşük büyüme olduğunu dile getiren Özilhan, 2008 krizinin bir türlü tam olarak atlatılamadığını belirtti.

Özilhan, gelişmiş ülkelerde büyümenin zayıfladığını, gelişmekte olan ülkelerde de büyümenin hızla yavaşladığını ifade ederek, bu ülkelerden Brezilya'nın resesyonda olduğuna, Çin'de ise büyüme hızının neredeyse yarıya düştüğüne dikkati çekti. 

IMF'nin Çin'in gelecek 3 yılda yüzde 6,1 büyüyebileceğini öngördüğünün altını çizen Özilhan, ABD para politikası değişiminin uluslararası piyasaları sarsmaya ve sıkıştırmaya devam edeceğini söyledi. 

Özilhan, dünyanın 2002-2007 döneminde olduğu gibi cömert davranmayacağını belirterek, dünya ekonomisi kaynaklı bir boyutun ekonomik mimarideki dönüşüm olduğunu dile getirdi.

Ekonomik politikaların 2008 krizi öncesindeki gibi olmayacağını ve bu politikaların değişeceğini dile getiren Özilhan, ikinci boyutun ise küresel güç mücadelesi ve güç dağılımındaki değişim olduğunun altını çizdi.

Özilhan, gelişmekte olan ülkelerin artık ekonomik ağırlığını siyasete tahvil etmek istediğini, bunun sonucunda kutuplaşmalar ve çatışmaların sıklaştığını kaydetti. 

Özilhan, dünya sisteminin, nispeten istikrar içerisinde olmasını sağlayan tek kutuplu bir dünya yerine çok kutuplu bir dünyaya dönüşme sürecinde bulunduğunu dile getirerek, birçok ülkede iç siyasette de değişimlerin ortaya çıktığına dikkati çekti. 

Yıllardır istikrarlı biçimde yürüyen iki partili sistemlerin çatırdadığını belirten Özilhan, "Yapılan seçimlerde eskinin merkez partileri güç kaybediyor, daha önce siyaset sahnesinde olmayan partiler ve liderler zafer kazanıyor" dedi. 

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes "Türkiye'nin küresel gündemden kopmaması gerekiyor.Türkiye reformlara odaklanmalı.Türkiye önümüzdeki 4 yılda reformlara yoğunlaşırsa pozitif ayrışır.Reformlar ekonomide çok hızlı karşılık buluyor.Siyasal Bünyemizdeki yaraları sarmak için hukukun üstünlüğü şart.İfade ve basın özgürlüğünün kırmızı çizgi addedilmesi önemli. Hükümet programı iş dünyası açısından öncelikli hedefleri içeriyor. Eğitim, sanayide dönüşüm, KOBİ alanlarında uygulamada iyileşmeye ihtiyaç var. İvme kazanan AB sürecini çok önemsiyoruz" açıklamalarında bulundu.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran-Symes, "Toplum olarak çok gerildik, çok da yorulduk. Gerilimlerin düşmesini doğal hayat tempomuza dönmeyi terörün değil, barışın, kaygıların değil geleceğe güvenin hakim olduğu bir ortamı arzuluyoruz." dedi. 

Cansen Başaran Symes, "Sayın Başbakanın hükümet programında belirttiği üzere kendi sözleri; ülkemizin ve siyasetin normalleşmesi hayati bir meseledir. Bu anlayışla artık ileriye olumlu bakmak ve küresel rekabette kaybettiğimiz ivmeyi geri kazanmak istiyoruz. Küresel krizden bu yana işler bir türlü rayına girmiyor. Kuşkusuz ülkemizdeki ekonomik ve sosyal gelişmeler de küresel koşullardan etkileniyor. Küresel ölçekte siyasi istikrarsızlık, ihtiyaç duyulan ekonomik ve sosyal reformların hayata geçirilmesini zorlaştırıyor." şeklinde konuştu. 

TÜSİAD Başkanı, ayrıca "Birkaç hafta sonra yeni yıla giriyoruz. Bugünün dünyasında, nesnelerin interneti, mobil teknolojiler, temiz ve verimli enerji teknolojileri, akıllı kentleri konuşuyoruz. Sanayide 4.0 dönemine giriyoruz. Toplumlar, devletler değişiyor. Her yeni genç kuşak topluma farklı beklentiler ile katılıyor. Gerçeklikle, sanalı ayırmakta güçlük çekiyoruz. Bu sadece teknoloji ile değil tavır ve tutum ile ilgili." ifadelerini kullandı. 

Başbakan Yardımcısı Lütfü Elvan "Muhalefet partilerinin de reform sürecine destek vermesi önemli. Reformları uygularken şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerini gözeteceğiz. İşgücü piyasasında arz-talep uyumu sağlamak için adımlar atacağız" dedi.

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, yeni dönemin Türkiye açısından tarihi fırsatlar sunduğunu belirterek, "Bu dönem 13 yılda elde ettiğimiz demokratik, ekonomik, sosyal kazanımlarımızın daha güçleneceği, reformlarımızın gerçekleştirildiği, büyük ölçekli mega projelerin tamamlandığı ve yeni projelerimizin başlatıldığı bir dönem olacaktır" dedi.

Elvan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında yaptığı konuşmada, 1 Kasım seçimlerinin ardından Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini söyledi. 

AK Parti hükümetleri döneminde üst-orta gelir grubuna yükselttikleri Türkiye'yi, yüksek gelir grubundaki ülkeler arasına sokmanın en önemli hedefleri arasında yer aldığına dikkati çeken Elvan, "64. Hükümetimiz bir reform hükümeti olacaktır. Seçim beyannamemiz ve hükümet programımızı hazırlarken toplumun tüm kesimlerinin düşüncelerini, yaklaşımlarını ve karşılaştıkları sorunları teker teker dinledik" diye konuştu. 

Yeni dönemin Türkiye açısından tarihi fırsatlar sunduğunu dile getiren Elvan, "Bu dönem 13 yılda elde ettiğimiz demokratik, ekonomik, sosyal kazanımlarımızın daha güçleneceği, reformlarımızın gerçekleştirildiği, büyük ölçekli mega projelerin tamamlandığı ve yeni projelerimizin başlatıldığı bir dönem olacaktır" ifadesini kullandı.

Elvan, gelecek dönemde bir yandan makroekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik kazanımlar güçlendirilirken, diğer yandan mikroekonomik ve sektörel dönüşümlere odaklanacaklarını belirtti.

Gelecek 4 yılın 64. Hükümet için çok yoğun geçeceğini vurgulayan Elvan, reformları gerçekleştirmek yönünde yoğun bir çaba sarf edeceklerini kaydetti. Bu anlamda hükümete çok önemli görevler düştüğünün altını çizen Elvan, "Ancak TBMM'de partimiz dışında siyasi grubu bulunan diğer partilerin de reformlara yönelik ciddi destek vermesi bizler açısından büyük önem arz ediyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Lütfi Elvan, reformların kısa sürede gerçekleştirilmesi için muhalefet partileri ile işbirliği yapmaya hazır olduklarını dile getirdi. 

Toplumun önemli bir kesiminin yeni bir anayasa hazırlanmasını beklediğini vurgulayan Elvan, darbe döneminden kalan mevcut anayasanın değiştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Yeni anayasanın oluşturulabilmesi için muhalefet partilerinin destek vermelerinin önemine işaret eden Elvan, "Biz insanın devlete karşı görevlerini değil, devletin insana karşı görevlerini hatırlatan bir anayasa arzu ediyoruz" dedi. Elvan, toplumun tüm kesimlerini kapsayan, vatandaşların "işte bu benim anayasam" diyebileceği bir anayasa hazırlamayı arzu ettiklerini söyledi.

Reformları gerçekleştirirken katılımcı, kapsayıcı ve insan odaklı bir yaklaşım içerisinde olacaklarını kaydeden Elvan, açıklık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini esas alacaklarını belirtti. 

Demokratikleşme ve adalet reformu alanında çok önemli düzenlemeler yapacaklarını ifade eden Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Elbette anayasa, önceliğimiz olacak. Anayasa dışında Siyasi Partiler Kanunu, Siyasi Etik Kanunu, cemevlerinin hukuki statü kazanması, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yeniden yapılandırılması, bilirkişi müessesinin yeniden yapılandırılması, sektörel ihtisas mahkemelerinin tesis edilmesi, kişisel verilerin korunması, devlet sırrı, iş mahkemelerinin işleyişinin gözden geçirilmesi, alternatif uyuşmazlık çözüm önerileri gibi pek çok alanda önemli reformlar gerçekleştireceğiz."

Eğitim alanına ilişkin hayata geçirilecek reformlara da değinen Elvan, kalite ve nitelikli eğitimin en önem verdikleri konular olacağını ifade etti. 

Bu kapsamda eğitim müfredatını gözden geçireceklerini bildiren Elvan, özellikle fırsat eşitliği konusunda ülkenin temel eksikliğini önemli ölçüde gidereceklerinin altını çizdi. Öğretmen Stratejisi Belgesi hazırlayacaklarını bildiren Elvan, eğitim ile istihdam arasındaki bağı da güçlendireceklerine dikkati çekti.