Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Sanayici yatırım yapacak sonra da fabrikasının çarklarını döndürmeye çalışacak. Aynı parayla büyükşehirlerin bir yerinde arazi aldığı zaman iki yılda o arazinin değeri ikiye katlanacak. Onun için ben sanayiciye kahraman diyorum. Hele bu dönemde Türkiye'de sanayicilik yapmak kahramanlıktır" dedi.

Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) tarafından düzenlenen toplantıda Işık, dünyada ülkeler, şirketler ve şehirler arasında çok ciddi bir yarış olduğunu, bu yarışta bir adım öne geçmenin çok önemli olduğunu anlattı.

Türkiye'nin dünyada varlığını güvenle sürdürebilmesi için reel sektörün güçlenmesi gerektiğine dikkati çeken Işık, "Gayrimenkul sektörü son dönemde çok hızlı büyüdü. Bu büyüme Türkiye'ye olan ilginin göstergesidir ve bu açıdan sevinmeliyiz.

Diğer açıdan da bir sanayici ciddi bir yatırım yapacak, arsa alacak, üzerine bina yapacak, makine ekipman alacak ondan sonra da işte yıllık ortalama yüzde 5,5-6 karla ki ilk yılda kara geçmek çok kolay değil, fabrikasının çarklarını döndürmeye çalışacak. Diğer yandan aynı parayla İstanbul'un, Ankara'nın, İzmir'in veya en azından büyükşehirlerin bir yerinde bir arazi aldığı zaman iki yılda o arazinin değeri ikiye katlanacak. Onun için ben sanayiciye kahraman diyorum. Hele bu dönemde Türkiye'de sanayicilik yapmak kahramanlıktır. Bizim de üzerimize düşen önce kahramanlara saygı duyacağız, onlara gereken hürmeti göstereceğiz, karşılaştıkları zorluklarda yanlarında olacağız ve problemlerini çözmek için gece gündüz çalışacağız" diye konuştu.

Bakan Işık, sanayinin ve reel sektörün büyümesi ve güçlenmesi için çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti. İmalat sanayisinin, Türkiye'nin ortalama büyümesinin üzerinde bir büyüme performansı olduğuna işaret eden Işık, bunu daha da artırmanın gayreti içinde olduklarını söyledi. Işık, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye, hem milli gelir, hem de üretim düzeyi olarak belli bir noktaya geldi. Artık patinaj yapmaya başladık. Sebebi de verimlilik artışı ve atıl kaynakların kullanımı bizi 11 bin dolar seviyesine taşıdı. Ama 15 bin dolara taşımaya artık bu yetmiyor. Türkiye'nin bundan sonra sürümden kazanarak, ihracatını artırması, milli gelirini yükseltmesi çok mümkün değil. Bir ülkenin bir teknoloji şirketinin yaptığı ihracat, Türkiye'nin toplam ihracatından daha fazlaysa bizim gitmemiz gereken başka bir yön var demektir.

Elbette güçlü olduğumuz sektörlerden vazgeçmeyeceğiz. Ama artık Türkiye daha katma değeri yüksek ürüne ve nitelikli üretime yönelmek zorunda. Bilgi ekonomisine daha fazla enerji ve zaman harcamak zorunda. Kim kürsüye çıksa bu söylediklerimizi söylüyor ama bunu başarmak çok ciddi bir irade, çok ciddi bir kararlılık ve uygulamada çok sıkı bir takip gerektiriyor. Bu açıdan da biz Türkiye'nin katma değeri yüksek ürün üretmesi için tek bir yol görüyoruz. O da Ar-Ge ve inovasyon."

AA