Elitaş: Türkiye'nin 2016'da yüzde 4.5 büyüme potansiyeli var

Türkiye'nin 2015 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 5,7, yıl genelinde ise yüzde 4 büyüdüğünü belirten Elitaş, şunları aktardı:"Orta Vadeli Program'da öngörülen yüzde 4'lük büyümeyi tam olarak yakalayan bu oran, Türkiye'nin son 13 yıldır geçirmekte olduğu dönüşümün ne kadar sağlam bir ekonomik temele sahip olduğuna işaret etmektedir. Bu başarı hükümetimizin kararlılıkla uyguladığı reformlarla, makroekonomik hedeflerimiz doğrultusunda oluşturduğumuz politikalarla ve hiç şüphesiz dünyanın dört bir yanına açılmaktan hiçbir dönem imtina etmeyen cesur ihracatçılarımızın, sanayicilerimizin ve müteşebbislerimizin alın terleriyle tescillenmiştir."

Geçen yılın hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ciddi sorunlar yaşadığı bir dönem olduğunu anımsatan Elitaş, IMF, Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası kuruluşların, 2015 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3 civarında büyüyeceğini öngördüğünü anımsattı. Elitaş, küresel ticaretin daraldığı, yatırım iştahının azaldığı ve sermaye piyasalarında sert çalkantıların olduğu bir dönemde elde edilen bu büyüme oranının, Türkiye ekonomisini bölgesel ekonomilerden olumlu yönde ayrıştırdığını kaydetti.

Son iki yıldır Türkiye'nin ekonomisini büyüttüğüne, dış ticaret açığını azalttığına ve uluslararası doğrudan yatırım miktarını artırdığına dikkati çeken Elitaş, ekonominin en temel ayaklarını oluşturan bu üç parametrede kaydedilen gelişmenin, bütüncül ekonomi politikalarıyla bundan sonraki dönemlerde de süreceğini ifade etti.

- "Türkiye büyüme beklentilerini geride bıraktı"

Kamu kesimi, reel sektör, sivil toplum kuruluşları, akademi dünyası ve diğer tüm paydaşlarla koordine içerisinde gerçekleştirecek yapısal reformların, ülkenin stratejik perspektifini güçlendireceği, başarıları daha kapsayıcı ve sürdürülebilir kılacağı değerlendirmesinde bulunan Elitaş, şöyle devam etti: "2015'in 4'üncü çeyreğinde yüzde 5,7 oranında, yılın tamamında ise yüzde 4 düzeyinde bir büyüme oranı elde eden Türkiye; IMF ve OECD gibi önde gelen uluslararası kuruluşların büyüme beklentilerini dahi geride bırakan bir tablo çizmiştir. Ülkemiz bu performansı ile 2015 yılında 23 Avrupa Birliği üyesi ülkeden daha hızlı büyümeyi başarmıştır.

2015 yılındaki ekonomik büyüme performansımız, birçok gelişmiş ülke grubu ortalamasının da oldukça üzerindedir. Ülkemiz 2015'in tamamında hem AB ortalamasının hem de Euro Bölgesi ortalamasının üzerinde büyümüştür. Benzer şekilde ekonomimiz G20 ülkeleri için IMF tarafından öngörülen yüzde 3,3'lük büyüme seviyesinin oldukça üzerinde bir performans ortaya koymuştur."

Türkiye'nin henüz kesinleşmemiş rakamlarla IMF öngörülerine göre Çin, Hindistan ve Endonezya'nın ardından 2015'te en hızlı büyüyen dördüncü G20 ülkesi olduğunu belirten Elitaş, "Bugün itibarıyla ülkemiz, G20 gibi itibarlı bir oluşum içerisinde büyüme lokomotifinin başında bulunan ekonomilerden birisi haline gelmiştir. 720 milyar dolarlık milli geliri ile Türkiye, 2014 yılındaki dünyanın en büyük 18’inci büyük ekonomisi olma konumunu da 2015 gibi sarsıntılı bir dönemde muhafaza etmeyi başarmıştır." ifadesini kullandı.

- "Net ihracatın etkisi pozitif"

Geçen sene net ihracatın büyüme üzerinde ilk çeyrekte -1,43 puan, ikinci çeyrekte -1,17 puan ve üçüncü çeyrekte ise -0,06 puan negatif katkı verdiğini belirten Elitaş, öte yandan 4'üncü çeyrekte net ihracatın büyüme üzerinde 1,32 puanlık pozitif katkı sunduğunu vurguladı. 2015'de büyümenin temel itici gücünün iç talep olduğunu ifade eden Elitaş, tarım, imalat ve hizmetler ana sektörlerimizin tamamında büyüme kaydedildiğine dikkati çekti.

- "Yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz" Türkiye'nin yaşanan her türlü konjonktürel olumsuzluğa rağmen dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme oranı yakaladığını belirten Elitaş, 2016 yılında bu performansı daha da ileriye taşıyabilmek için özveri ile çalışmaya devam edeceklerini aktardı.

Bakan Elitaş, cari açık sorununu çözme yolunda emin adımlar atan, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme patikasında ilerleyen Türkiye'nin, Orta Vadeli Program'da 2016 yılı için öngörülen yüzde 4,5'lik büyüme oranını yakalayabilecek potansiyele ve kararlılığa fazlasıyla sahip olduğunun altını çizdi.