Bozdağ: Moody's raporu ısmarlama, subjektif ve kurgu
Adalet Bakanı Bozdağ, "Türkiye ekonomisi, ısmarlama, subjektif ve kurgu Moody's'in not düşürme raporuyla çökecek, krize girecek bir ekonomi değildir" dedi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu revize etmesine ilişkin, "Türkiye ekonomisi, ısmarlama, subjektif ve kurgu Moody's'in not düşürme raporuyla çökecek, krize girecek bir ekonomi değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Türkiye'nin kredi notunu "Baa3"ten "Ba1"e çekmesi ve not görünümünü "durağan" olarak belirlemesine ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Üç gün önce "Türk ekonomisi, 15 Temmuz'un şokundan kolayca çıktı." diyen Moody's'in üç gün sonra Türkiye'nin notunu düşürdüğünü belirten Bozdağ, "Üç günde ne değişti? Son üç günde Türkiye'nin ekonomik dengelerini ve görünümünü değiştirecek hiçbir şey olmadığı halde Moody's'in not düşürmesinin sebebi ne? Sebep, objektif değil sipariş üzerine subjektif değerlendirme yaparak Moody's'in, güçlü Türkiye ekonomisini zayıflatma kararına desteğidir." ifadesini kullandı.
Türkiye ekonomisinin ısmarlama, subjektif ve kurgu Moody's'in not düşürme raporuyla çökecek, krize girecek bir ekonomi olmadığına işaret eden Bozdağ, Türkiye ekonomisinin, her türlü olumsuzluğa karşı direnci test edilmiş, istikrarlı, öngörülebilir ve güven veren güçlü bir ekonomi olduğunu vurguladı.
"Türkiye ve Türkiye'nin ekonomisi dimdik ayakta"
Bozdağ, son 13 yılda Türkiye'de yaşanan olayları sıralayarak, şöyle devam etti:
"2013'te, Gezi olayları, 17-25 Aralık hukuk darbeleri, 2014'te, 19 Ocak MİT tırlarının durdurulması, 30 Mart Mahalli Seçimleri, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimi, 6-7 Ekim Kobani olayları,12 Ekim HSYK üyeliği seçimi, 2015'te, 7 Haziran milletvekili seçimi, seçimde koalisyon çıkması, yeni hükümetin kurulamaması, anayasal geçici hükümet kurulması, seçim kararı, 1 Kasım'da seçim yapılması, yeni hükümet kurulması. Ayrıca bölücü terör örgütünün terör saldırılarını başlatması, hendek terörüyle mücadele, DAEŞ'in eylemleri, 2011'den beri Suriye'deki iç savaş, Irak'ta 2003'ten bugüne süren istikrarsızlık, Suriye ve Irak'tan Türkiye'ye terör saldırıları, Suriye ve Irak'tan Türkiye'ye gelen yaklaşık 3 milyon mülteci, Türkiye-Rusya krizi ve en son 15 Temmuz 2016 başarısız darbe teşebbüsüne rağmen Türkiye ve Türkiye'nin ekonomisi dimdik ayaktadır."
"İşimize ve önümüze bakalım"
Türkiye'de siyasi istikrarın, iyi yönetimin ve bunların doğurduğu güvenin güçlü bir şekilde devam ettiğine değinen Bozdağ, bu kadar sınamanın, Türkiye ekonomisinin şoklara karşı direncini kıramadığını aksine daha da güçlendirdiğini ifade etti.
Bozdağ, Türkiye'de son üç yılda yaşananların, başka bir ülkede yaşanması durumunda o ülkede siyasi istikrar ve ekonomiyi ne hale getireceğini, herkesin iyi düşünmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bütün bu hadiselere rağmen Türkiye'de siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve güven varlığını güçlü bir şekilde sürdürüyorsa, Türkiye ekonomisi de bütün bu sınamalara rağmen büyüyorsa, bütçe fazla veriyorsa, enflasyon ve faiz düşüyorsa, mali disiplin varsa, yatırımlar artarak devam ediyorsa, dünyanın en büyük hastaneleri, havaalanı ve köprüleri yapılıyorsa bütün bunlar ekonomimizin istikrarını, sıhhatini, büyümesini, güçlenmesini, öngörülebilirliğini ve her türlü iç ve dış olumsuz şoklara karşı dayanıklılığını gösterir. Moody's'in ısmarlama, subjektif raporlarıyla Türkiye'nin ekonomik istikrarı bozulmaz, ekonomisine zarar vermez. İşimize ve önümüze bakalım. Türkiye ekonomisi daha olumsuz hadiselere gücü, istikrarı ve direnciyle güçlü cevaplar vermiştir. Buna daha da güçlü cevap verecektir."
AA