"2017'de Rusya'dan 2.5 milyon misafir bekliyoruz"

Türkiye turizm sektörünün 2014'te en iyi yılı yaşadığını ifade eden Ayık, "2015 yılında bir miktar kayıp olmuştu ama 2016'da çok daha kötü sonuçları gördük. Aslında bizim sektör olarak, teknik anlamda bir sıkıntımız yoktu. Türkiye'nin etrafında ve dünyada yaşanan global bir takım sıkıntılar ister istemez Türkiye'yi ve bir takım destinasyonları da olumsuz olarak etkiledi. Bunun neticesinde Türkiye uzun yıllardan sonra ilk defa çift haneli bir daralma yaşadı." diye konuştu.

Daralmanın hemen hemen tüm önemli destinasyonlarda gerçekleştiğini, kıyı bölgelerinde başta Antalya ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin her bölgesinde ciddi kayıpların yaşandığını vurgulayan Ayık, ama bunun geleceğe umutla bakmayacakları anlamına gelmediğini dile getirdi.

Ayık, "Sektör olarak 2017 her şeye rağmen bizim umutla baktığımız bir yıl. Son günlerde özellikle komşumuz Suriye'de yaşanan sıkıntılar barışa gidiyor gibi görünüyor. Bu barış bir an önce gerçekleşirse, ülkemizde ve dünyada yaşanan terör olayları da söndüğü takdirde, 2017 yılında tekrardan kaybettiklerimizin bir kısmını kazanmaya başlayacağız diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin turizmde önemli kaynak pazarlarının Rusya Federasyonu, Almanya ve orta Avrupa olduğunu belirten Ayık, 2016'da hem Türkiye'de hem de Avrupa'da yaşanan terör olaylarının ister istemez Avrupa'dan Türkiye'ye dönük akışlarda bir takım sıkıntılar getirdiğini kaydetti.

Rusya Federasyonu ile ilişkilerdeki yumuşamanın önemine işaret eden Ayık, "Bu bizi umutlandırıyor. 2017 yılında muhtemelen Rusya Federasyonu'ndan 2,5 milyon civarında bir misafir gelecek diye düşünüyoruz. Olaylar daha umutlu şekilde gerçekleşirse bu rakamın çok daha yukarılara gitmesi muhtemeldir." değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna ve İsrail'de gelen turistin 2017'de de artmasını beklediklerini anlatan Ayık, "Geçen yıl Almanya'da yüzde 30'lar mertebesinde kayıp yaşadık. Muhtemelen bu kaybın bir kısmını bu yıl geri kazanabiliriz." dedi.

Bu yıl ülke genelinde bir toparlanma beklediklerini vurgulayan Ayık, şöyle konuştu:

"Her şeye rağmen 2017 yılında 2016'nın üstünde bir rakamı ülkemizin tüm bölgelerinde göreceğimizi düşünüyoruz. Burada belki en hızlı toparlanmayı kıyı bölgelerinde yaşayabiliriz. Geçen sene potansiyelimizin bir kısmını İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Hırvatistan ve İtalya gibi ülkelere kaptırdık. Her şey sakin giderse ve etkin bir tanıtım faaliyeti yürütebilirsek önümüzdeki günlerde iyi sonuçlar almaya başlayabiliriz. Çünkü ocak ayından itibaren fuarlar başlıyor. Bunlar bizim için belirleyici olacak. Önce Hollanda'da Utrecht fuarı var. Bunun hemen arkasından İspanya'da fuar, sonra Türkiye'de EMITT fuarı var. EMITT'de hem iç pazar hem de dünya pazarları için önemli. Arkasından Berlin, Moskova, Kiev ve diğer fuarlar var. Bunların hepsi önemli. Yılın ilk 3 ayı insanların tatil için karar verdiği dönemdir. Suriye'de barışa dönem adımlar hızlanırsa, dünyada genel bir barış sağlanırsa, 2017 barış yılına dönüşebilirse sanıyorum turizm sektörü hem ülkemiz hem de dünya için önemli bir hale gelir."

Ayık, Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2016'da Avrupa'da da çok fazla turist akışı olmadığını, Belçika, Fransa, Almanya ve Türkiye'de yaşanan olayların ister istemez insanların seyahat dürtülerini olumsuz etkilediğini, buna karşılık Çin ve Güney Kore başta olmak üzere turizmdeki büyümenin Asya Pasifik'e kaydığını ifade etti.

- İç pazarda hedef 10 milyon turist

İç pazarda uzun yıllardır sürdürülen erken rezervasyon kampanyalarının olumlu sonuçlarının 2016'da aldıklarını dile getiren Ayık, iç pazardaki tempoyu 2017'de de devam ettireceklerini söyledi. Ayık, "Rekabet ettiğimiz birçok ülkede iç pazarın payı turizmde yüzde 25-30. Biz de ise bu oran yüzde 10-15. Ülkemize 2014 yılında 40 milyon civarında yabancı misafir geldi. Bunun yüzde 25'i 10 milyon civarındadır. Bizim hedefimiz iç pazarda 10 milyon kişinin tatil yapmasını sağlamak." dedi.

İran pazarının geliştiğini, fakat bunun istikrarsız olduğunu belirten Ayık, "İran sürekli bir takım yaptırımları devreye sokuyor. Aslında bunlar olmasa İran pazarında çok ciddi rakamları görebiliriz. Belki İran hükümetiyle yapılacak görüşmelerde turizm için özel bir başlık açmak lazım. Bu özel başlık altında sorunları aşmak lazım. Charterlerin uçuşları, hangi bölgelere uçacakları konusunda İran'dan sürekli engellemeler var. Bunlar bertaraf edilse İran bizim için çok önemli kaynak pazar haline gelebilir." diye konuştu.

AA