Ağbal: TCMB araç bağımsızlığına sahip
Maliye Bakanı Naci Ağbal, TCMB araç bağımsızlığına sahip" dedi
(Güncellendi 11:13)
Maliye Bakanı Naci Ağbal, TCMB araç bağımsızlığına sahip" dedi.
Ağbal,"Geçen yıl bütçe giderleri 583,7 milyar lira, bütçe gelirleri 554,4 milyar lira, bütçe açığı ise 29,3 milyar lira olarak gerçekleşti. Sene başında 29,7 milyar lira olarak öngördüğümüz bütçe açığı, 2016 yılı başlangıç hedefimizin 430 milyon lira altında gerçekleşmiştir" açıklamasını yaptı.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2016 yılında bütçe giderlerinin 583,7 milyar lira, bütçe gelirlerinin 554,4 milyar lira, bütçe açığının ise 29,3 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirterek, "Bütçe gider gerçekleşmesi hedefe göre 13,2 milyar lira, bütçe gelirleri ise 13,6 milyar lira daha fazla gerçekleşmiştir. Böylece sene başında 29,7 milyar lira olarak öngördüğümüz bütçe açığı, 2016 yılı başlangıç hedefimizin 430 milyon lira altında gerçekleşmiştir." ifadelerini kullandı.
Ağbal, Bakanlıkta 2016 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Aralıkta bütçe gelirlerinin 45,8 milyar lira, bütçe giderlerinin 73 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 71,2 milyar lira, vergi gelirlerinin 39,6 milyar lira olduğunu kaydeden Ağbal, bu kapsamda aralık ayında bütçe açığının 27 milyar lira olduğunu bildirdi.
Bakan Ağbal, 2016 yılının tamamına ilişkin rakamlara bakıldığında da bütçe gelirlerinin 554,4 milyar lira, bütçe giderlerinin 583,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini ifade etti.
Söz konusu dönemde, faiz hariç giderlerin 533,4 milyar lira, faiz giderlerinin 50,2 milyar lira, vergi gelirlerinin 458,7 milyar lira olduğuna işaret eden Ağbal, bütçe açığının ise 29,3 milyar lira olduğunu aktardı.
Bakan Ağbal, "Bu gerçekleşmelere göre bütçe gider gerçekleşmesi hedefe göre 13,2 milyar lira, bütçe gelirleri ise hedefe göre 13,6 milyar lira daha fazla gerçekleşmiştir. Böylece sene başında 29,7 milyar lira olarak öngördüğümüz bütçe açığı, 2016 yılı başlangıç hedefimizin 430 milyon lira altında gerçekleşmiştir. Yıl içerisinde birçok olumsuz gelişme oldu ama uyguladığımız bütçe politikası neticesinde başlangıçta söylediğimiz bütçe açığı hedefine ulaşmış oldu, hatta bunun bir miktar altında kaldık. Yıl içerisinde Türkiyede bütçe açığı şu noktalara gidecek yönündeki bütün spekülasyonları tamamen ortadan kaldıracak, çok net şekilde bütçedeki disiplin duruşumuzu ortaya koyan bir sonucu da elde etmiş olduk." diye konuştu.
Bu çerçevede 2016 yılında bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1 civarında gerçekleşmesini beklediklerini bildiren Ağbal, "Böylece, son 6 yıldır bütçe açığımızın milli gelire oranını sürekli bir şekilde yüzde 1ler seviyesinde tutmayı başardık. Merkezi yönetim bütçesindeki iyileşme genel devlet açığını da aşağıya çekecektir. Bu sonuçlar, ülke olarak yaşadığımız zorlayıcı tüm iç ve dış koşullara rağmen mali disiplinden taviz vermediğimizi ortaya koymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen yıl vergi gelirleri tahsilatının bir önceki yıla göre yüzde 12,5 artarak 458,7 milyar liraya çıktığını ve hedeflerin tutturulduğunu belirterek, "Vergi gelirlerine ilişkin bütçe hedeflerine ulaşmada en önemli katkı vergi alacaklarının yeniden yapılandırılmasından geldi. Bu kapsamda 2016 yıl sonu itibarıyla yapılandırmadan 13,7 milyar lira gelir elde ettik." dedi.
Ağbal, Bakanlıkta 2016 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Bakan Ağbal, mali disiplinin korunmasının her zaman ekonomi politikasının temel önceliklerinden biri olduğuna dikkati çekerek, 2002 yılından bu yana uygulanan mali disiplin ile kamu maliyesinin ekonominin en güçlü yanlarından birisi haline geldiğini, 2002 yılında yüzde 11,2'ye kadar yükselen bütçe açığının milli gelire oranının, hızlı bir şekilde aşağı çekilerek düşük oranlı bütçe dengelerinin kalıcı hale getirildiğini bildirdi.
Global kriz sonrası dönemde Türkiye’de genel devlet ortalama bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 0,9 olduğunun altını çizen Ağbal, aynı dönemde bu oranın OECD'de yüzde 5,2, Avro Bölgesi’nde 3,6 ve gelişmekte olan ülkelerde yüzde 2,1 olduğunu vurguladı. Bu durumun Türkiye’de kamu maliyesinin sürdürülebilir ve istikrarlı yapısını ortaya koyduğunun altını çizen Ağbal, düşük düzeyde gerçekleşen bütçe açıkları sayesinde kamu borç yükünün de önemli ölçüde düştüğünü ifade etti.
Ağbal, 2002 yılında yüzde 72 olan borç stokunun milli gelire oranının 2015 yıl sonu itibarıyla yüzde 27,5'e gerilediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu oran G7 ve OECD ortalamasının yaklaşık dörtte biri, Avro Bölgesi’nin yaklaşık üçte biri kadardır. Yine bu oran gelişmekte olan ülkelerin ortalamasından 18 puan, Maastricht kriterinden de 33 puan daha düşüktür. Hükümetlerimiz döneminde bütçe disiplini açısından en önemli kazanımlarımızdan birisi de bütçeden faize yaptığımız harcamaların önemli ölçüde düşürülmüş olmasıdır. 2002 yılında bütçe harcamalarımızın yüzde 43’ü faiz harcamalarına gidiyordu. Hükümetlerimiz döneminde bu oranı her yıl daha aşağıya çekmeyi başardık. 2015 yıl sonu itibarıyla bu oran yüzde 10,5’e kadar düştü. Yani bütçeden yaptığımız her 100 liralık harcamanın daha önce 43 lirası faize giderken, şu anda bütçeden yaptığımız her 100 liralık harcamanın 2015 sonu itibarıyla 10,5 lirası faize gidiyor."
Merkezi hükümet bütçesinden faize yapılan harcamaların milli gelire oranı bakımından da "olağanüstü" performans kaydettiklerini anlatan Ağbal, 2002 yılında milli gelirin yüzde 14,4'ünü merkezi yönetim olarak faize harcarken, 2015 yıl sonunda bu oranının yüzde 2,3’e kadar düştüğünü söyledi.
Ağbal, "Faiz harcamalarını 'dramatik' bir şekilde aşağıya düşürmek sayesinde bütçeden ekonomik kalkınmaya, toplumsal refaha, eğitime, sağlığa, istihdama çok daha fazla kaynak ayırma imkanına kavuştuk. Öte yandan bu dönemde hem dolaysız hem de dolaylı vergilerde önemli indirimlere de gittik." ifadelerini kullandı.
Bakan Ağbal, 2016'ya girerken, mali disipline kararlı bir şekilde devam edeceklerini, bütçe hedeflerine ulaşmak için azami derecede gayret göstereceklerini ve bu yolla ekonomik istikrarın korunması ve büyümenin desteklenmesine özel bir önem vereceklerini ifade ettiklerini hatırlattı.
Geçen yılın küresel ekonomide dalgalanmaların yaşandığı, global kriz sonrası dönemde en düşük küresel büyüme oranın beklendiği, küresel ticaretin yavaşladığı, korumacılık eğilimlerinin artış gösterdiği, küresel ve bölgesel jeopolitik gerginliklerin yükseldiği, terörün küresel bir tehdide dönüştüğü "sıkıntılı" bir yıl olduğunu belirten Ağbal, 2016'da küresel ve bölgesel dış ekonomik ve jeopolitik olumsuz gelişmelerin ekonominin üzerinde dış ticaret, turizm, finansman ve yatırım kanalları üzerinden baskı oluşturduğunu kaydetti. Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçen yılın ilk yarısında olumlu yönde gerçekleşen büyüme, 15 Temmuz darbe girişiminin doğrudan ve dolaylı etkileri, terör ve küresel finansman koşullarındaki dalgalanmaların da etkisiyle ikinci yarıda aşağı yönlü bir trend içine girdi. Hükümet olarak tüm bu gelişmeler karşısında, ekonominin gerek arz tarafında, gerek talep tarafında iyileşme sağlayacak önemli kararları ardı ardına aldık, almaya da devam ediyoruz. Ekonomide meydana gelen bu etkilerin gerek bütçe üzerinde oluşturabileceği baskıları hafifletmek, gerek bütçe üzerinden ekonomiye destek oluşturmak üzere ihtiyatlı ve odaklı bir bütçe politikası yürüttük. Özellikle, ekonomide bir yandan talebi destekleyecek geçici vergi indirimlerini devreye sokarken diğer yandan yatırım, üretim, istihdam ve ihracat üzerindeki vergi yüklerini bütçe imkanlarımız dahilinde aşağı çektik. Ayrıca, vergi ve prim yeniden yapılandırması ve tedbir düzenlemeleri neticesinde bütçe gelirlerine katkı sağladık. Kamu harcamaları kanalında ise özellikle kamu yatırım harcamalarına daha fazla kaynak ayırdık. Tüm bu etkin ve proaktif bütçe yönetimi sayesinde bir yandan bütçe disiplinini koruduk, diğer yandan ekonomiyi canlandıracak önemli destekler sağladık."
Vergi gelirlerinde hedefler tuttu, tahsilat yüzde 12,5 arttı
Konuşmasında 2016 yılı bütçesi gelir gerçekleşmelerine de değinen Ağbal, geçen yıl bütçe gelirlerinin bir önceki göre yüzde 14,8 oranında artarak 554,4 milyar lira olduğunu belirtti.
Geçen yıl bütçede gelir hedefinin 540,8 milyar lira olarak belirlendiğini anımsatan Ağbal, Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan revize hedefin ise 546,5 milyar lira olduğunu söyledi. Ağbal, "Ancak yıl sonu bütçe gelir gerçekleşmemiz başlangıç hedefimize göre 13,6 milyar lira daha fazla gerçekleşti, OVP'de orta koyduğumuz hedefe göre ise 7,9 milyar lira daha fazla gelir elde ettik." diye konuştu.
Vergi gelirleri tahsilatının ise bir önceki yıla göre yüzde 12,5 artarak 458,7 milyar lira olduğunu belirten Ağbal, "Vergi gelirlerinde yıl başında ortaya koymuş olduğumuz vergi gelirleri hedefini yakalamış olduk, bu da son derece önemli." dedi.
Ekonomide yaşanan gelişmelerin esasen bütçe hedeflerine göre gelir vergisi ile dahilde ve ithalde alınan KDV gelirlerinde aşağı yönlü gelir etkisi meydana getirdiğine dikkati çeken Ağbal, "Diğer yandan kurumlar vergisi ile özel tüketim vergisi gelirlerinde ise hedefe göre yukarı yönlü gerçekleşmeler oluşmuştur. Vergi gelirlerine ilişkin bütçe hedeflerine ulaşmada en önemli katkı vergi alacaklarının yeniden yapılandırılmasından gelmiştir. Bu kapsamda 2016 yıl sonu itibarıyla yapılandırmadan 13,7 milyar lira gelir elde ettik." ifadelerini kullandı.
Geçen yıl ekonominin rekabetçi yapısını güçlendirmek ve iş yapma ortamını daha da iyileştirebilmek için önemli düzenlemeleri de hayata geçirdiklerini anlatan Ağbal, bu kapsamda, yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve finansman üzerindeki vergisel yükleri azalttıklarını, yatırımlar üzerindeki işlem maliyetlerini ve belirsizlikleri azaltmak amacıyla damga vergisi ve harç istisnası düzenlemeleri yaptıklarını söyledi.
Ağbal, yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi amacıyla, mevcut yatırım teşvik sistemini iyileştirdiklerini ve kalıcı hale getirdiklerini belirterek, ayrıca yatırımlar için süper teşvik sistemini hayata geçirdiklerini kaydetti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen yıl sonu itibarıyla bütçeden faiz ödemelerine yapılan harcama tutarının 50,2 milyar lira seviyesinde kaldığını belirterek, "Yani bütçeden faize 5,8 milyar lira daha az kaynak harcadık. 2002 yılında topladığımız her 100 lira verginin 86 lirası faize giderken, 2016 yılında sadece 10,9 lirası faiz harcamalarına gitti. Geriye kalan kısmı ise eğitime, sağlığa, yatırıma, tarıma sosyal yardımlara kısaca halkımızın refahına gitmiş oldu." ifadelerini kullandı.
Ağbal, Bakanlıkta 2016 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Geçen yıl vergi dışı gelirlerin bir önceki yıla göre yüzde 27,8 artarak 95,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirten Ağbal, bütçe hedefine göre vergi dışı gelirlerin yüzde 17 daha fazla gerçekleştiğini söyledi. Ağbal, bu kapsamda merkez bankası temettü geliri olarak 4,3 milyar lira, hazine faiz geliri olarak 3,9 milyar lira ilave gelir elde edildiğini kaydetti.
2016 yılı bütçesinde özelleştirme fonundan genel bütçeye aktarılacak tutarı 10,8 milyar lira olarak belirlediklerini, daha sonra Orta Vadeli Programda (OVP) bu tutarı 15 milyar lira olarak revize ettiklerini anımsatan Ağbal, "Yıl sonu itibarıyla özelleştirmeden elde edilen ve bütçeye aktarılabilecek tutar 15 milyar lira olarak gerçekleşti. Ancak yaptığımız değerlendirme çerçevesinde elde etmiş olduğumuz ilave 4 milyar liralık özelleştirme gelirini bütçeye aktarmak yerine, özelleştirme fonunda değerlendirmeyi uygun bulduk" dedi.
Ağbal, geçen yıl Hazine taşınmazlarının değerlendirilmesinden 3,5 milyar lira gelir elde ettiklerini belirterek, bunun 1,9 milyar lirasının hazine taşınmazlarının satışından, 1,2 milyar lirasının kira gelirinden, 415 milyon lirasının ise irtifak hakkı gelirlerinden oluştuğunu bildirdi.
Geçen yılın bütçe harcamaları hakkında da bilgi veren Ağbal, bu kapsamda personel giderlerinin 148,9 milyar lira, mal ve hizmet alım giderlerinin 53,9 milyar lira, cari transferlerin 224,9 milyar lira, sermaye giderlerinin 59,4 milyar lira, sermaye transferlerinin 8,9 milyar lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.
- "Faiz harcamalarında dramatik düşüş"
Ağbal, 2016 bütçesinde faiz harcamaları için 56 milyar lira ödenek öngördüklerini hatırlatarak, "Yıl sonu itibarıyla bütçeden faiz ödemelerine yapılan harcama tutarı 50,2 milyar lira seviyesinde kaldı. Yani bütçeden faize 5,8 milyar lira daha az kaynak harcadık. Bundan 14 yıl önce yani 2002 yılında bütçeden yapılan faiz harcamaları 51,7 milyar lira idi. Bu tablo AK Parti hükümetleri döneminde reel faiz harcamalarında meydana gelen dramatik düşüşü açıkça ortaya koymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Diğer taraftan faiz giderlerinin bütçe içindeki payının 2015 yılında yüzde 10,5 iken geçen yıl yaklaşık 2 puan düşerek yüzde 8,6’ya düştüğüne işaret eden Ağbal, "2002 yılında topladığımız her 100 lira verginin 86 lirası faize giderken, 2016 yılında topladığımız her 100 lira verginin sadece 10,9 lirası faiz harcamalarına gitti. Geriye kalan kısmı ise eğitime, sağlığa, yatırıma, tarıma sosyal yardımlara kısaca halkımızın refahına gitmiş oldu." dedi.
- "En fazla kaynağı eğitim için harcadık"
Geçen yıl bütçenin yüzde 19’unu eğitim harcamaları için kullanarak en fazla kaynağı eğitime harcadıklarına dikkati çeken Ağbal, böylece toplam eğitim harcamalarını 112 milyar liraya ulaştırdıklarını kaydetti. Ağbal, şöyle devam etti:
"Başka bir ifadeyle, 2016 yılında vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 24’ünü eğitim için kullandık. Öğrencilerimizin eğitime erişimlerinin artırılması ve kaliteli eğitim almalarına yönelik olarak uyguladığımız programlar kapsamında 2016da 1,8 milyon öğrencimizin faydalandığı burs ve öğrenim kredisi için 8,7 milyar lira, 1,4 milyon öğrencimizin faydalandığı taşımalı eğitim ve yemek yardım programı için 2,8 milyar lira harcama yaptık. Bunun yanı sıra özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerimizin eğitime erişebilmelerine imkan sağlayan programlarımıza ayırdığımız kaynakları da artırdık. 2016 yılında 332 bin kişinin faydalandığı engelli eğitim programı için 2,1 milyar lira harcama yaptık. Teknoloji kullanımını yaygınlaştırarak eğitimde kaliteyi artırmak için başlattığımız Fatih projesi için 2016 yılında 1,1 milyar lira harcadık."
- Sağlık yatırımları ve Ar-Ge harcamaları
Eğitimden sonra bütçeden en yüksek harcamayı sağlık hizmetleri için yaptıklarına işaret eden Ağbal, "Tüm vatandaşlarımız için sağlanan sağlık hizmetleri için yaklaşık 100 milyar lira bütçeden kaynak kullandık. Bu kapsamda tedavi hizmetleri için 47 milyar lira, ilaç harcamaları için 21,7 milyar lira, aile hekimliği için 5,7 milyar lira kaynak kullandık. Üniversitelerimiz dahil 5,4 milyar lira sağlık yatırım harcaması yaptık." ifadelerini kullandı.
Ağbal, 2016 yılında bir taraftan bütçe disiplinini korurken diğer taraftan özel sektör yatırımlarına kaldıraç oluşturacak kamu yatırımları için ilave harcama yaptıklarını belirterek, bu kapsamda başlangıç ödeneklerine göre yatırımlara harcanan ilave kaynak tutarının 8,2 milyar lira olarak gerçekleştiğini söyledi.
Bu harcamalarla Türkiyenin ihtiyacı olan altyapı yatırımlarına hız kazandırdıklarını anlatan Ağbal, okulların tamamında tam gün eğitime geçilmesi amacıyla yeni derslik yapımını hızlandırdıklarını, geçen yıl yaklaşık 20 bin dersliği hizmete açtıklarını kaydetti.
Geçen yıl inşası tamamlanan binalar da dahil olmak üzere YURTKURun kapasitesinin yaklaşık 116 bin artarak 556 bine ulaştığına işaret eden Ağbal, "Ayrıca 2016 yılında Ar-Ge harcamaları için ilave 500 milyon lira kaynak tahsis ettik, bu şekilde toplam Ar-Ge harcamaları 5 milyar liraya ulaştı." dedi.
Ağbal, 2016 yılında 154 sağlık tesisinin yapımını tamamladıklarını ve ilave 6 bin 630 yatak kapasitesi oluşturduklarını söyledi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen yıl önceki yıllarda olduğu gibi kamu çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmediklerini belirterek, "2016 yılında kamu görevlilerinin ve memur emeklilerinin maaş ve ücretlerinde kümülatif bazda yüzde 12,25 zam yaptık. 2016 yıl sonu enflasyonu yüzde 8,53 oldu, bu çerçevede kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarında reel yüzde 3,4 iyileştirme sağladık." dedi.
Ağbal, Bakanlıkta 2016 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Geçen yıl üretime ve ihracata kısaca reel sektöre verdikleri destek ve teşvik unsurlarını artırarak özel sektör aracılığıyla büyüme stratejisine devam ettiklerini vurgulayan Ağbal, reel kesim destekleri içerisinde en büyük payı sosyal güvenlik işveren prim desteklerine verdiklerini söyledi.
Bu çerçevede 2016 yılında işletmeler tarafından sosyal güvenlik kurumuna ödenmesi gereken yaklaşık 19 milyar lira tutarındaki işveren primini bütçeden karşıladıklarına işaret eden Ağbal, "Bu tutarın 7 milyar lirası asgari ücret desteği olarak işletmelerimiz adına Hazine tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ödendi." diye konuştu.
Geçen yıl ihracata yaptıkları destekleri önemli ölçüde artırdıklarını belirten Ağbal, ihracatın ve ihracatçıların desteklenmesi için bütçeye konulan 1 milyar 50 milyon lira ödeneği yıl içinde 750 milyon daha artırdıklarını ve böylece ihracata yaptıkları destekleri 1,8 milyar liraya çıkardıklarını kaydetti.
Bu desteklerin yanı sıra reel sektöre ayrıca bütçeden doğrudan veya dolaylı olarak faiz ve sigorta prim desteği gibi nakdi destekler de sağladıklarına işaret eden Ağbal, "Bu çerçevede yatırım yapan işletmelerimize sağladığımız destekler için bütçemizden 2016 yılında yaklaşık 600 milyon lira kaynak kullandık." dedi.
Ağbal, reel sektörün en önemli ihtiyaçlarından birinin finansmana ucuz maliyetle erişim olduğuna dikkati çekerek, bu kapsamda Halk Bankası aracılığıyla kullandırdıkları esnaf kredileri için bütçeden yaklaşık 1 milyar lira kaynak sağladıklarını bildirdi.
Bakan Ağbal ayrıca tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin ihtiyaç duyduğu finansmanın düşük maliyetle karşılaması için Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla tarımsal kredilere toplam 1,8 milyar lira faiz desteği sunduklarını kaydetti.
Geçen yıl tarım sektörünü güçlü bir şekilde desteklemeye devam ettiklerini vurgulayan Ağbal, "Bu kapsamda tarım sektörüne doğrudan ya da dolaylı olarak yaptığımız desteklerin tutarı 15 milyar lirayı geçti. 2016 yılında çiftçilerimize 11,5 milyar lira tarımsal destekleme ödemesi yaptık." diye konuştu.
- "Çalışan ve emeklileri enflasyona ezdirmedik"
Ağbal, geçen yıl önceki yıllarda olduğu gibi kamu çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmediklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"2016 yılında kamu görevlilerinin ve memur emeklilerinin maaş ve ücretlerinde ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 6,90 ve temmuzdan geçerli olmak üzere de yüzde 5 olmak üzere kümülatif bazda yüzde 12,25 zam yaptık. 2016 sonu enflasyonu yüzde 8,53 oldu, bu çerçevede kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarında reel yüzde 3,4 iyileştirme sağladık.
SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarını ise önce yüzde 3,86 artırdık ve bu artışın üstüne 100 lira ilave ettik. Temmuz ayında ise SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında yüzde 3,63 ilave artış yaptık.
Bu artışlar sonrası, aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 2015in aralık ayında 2 bin 175 lira iken 2016nın aralık ayında 2 bin 475 liraya çıktı, artış yüzde 13,8 oldu, reel olarak en düşük memur maaşı yüzde 4,8 artmış oldu.
En düşük memur emekli aylığı 2015in aralık ayında bin 514 lira iken, 2016nın aralık ayında bin 699 liraya çıktı, artış yüzde 12,3 oldu. En düşük SSK emekli aylığı 2015in aralık ayında bin 144 lira iken 2016nın aralık ayında bin 339 liraya çıktı, nominal olarak yüzde 17 artış meydana geldi.
En düşük BAĞ-KUR esnaf emekli aylığı 2015in aralık ayında bin 14 lira iken bu rakam 2016 sonunda bin 199 liraya çıktı, nominal artış yüzde 18,3, reel artış yüzde 9 oldu.
Muhtar aylığı 2015 Aralık ayında 940 lira iken 2016 Aralık ayında bin 365 liraya çıktı, nominal artış yüzde 45,2, reel artış yüzde 33,8 olarak gerçekleşti. 2016 yılında net asgari ücret bin liradan bin 300 liraya çıktı. Nominal olarak yüzde 30 artış meydana geldi."
Ağbal, geçen yıl merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde yaklaşık 150 bin yeni personele istihdam sağladıklarını belirtti.
- "Mali disipline devam"
Maliye Bakanı Ağbal, geçen yıl 42 milyar lira seviyesinde sosyal harcama yaptıklarına işaret ederek, sosyal harcamaların yıldan yıla artması ile sosyal adaletin de güçlendiğini söyledi.
Orta Vadeli Program (OVP) döneminde de mali disiplinden taviz vermeyeceklerinin altını çizen Ağbal, "Mali disiplini sürdürürken kamu yatırımlarına, üretim ve ihracatı destekleyecek programlara devam edeceğiz. Özellikle işletmelerin finansmana erişimlerini kolaylaştıracak uygulamalara, Ar-Ge ile inovasyona ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine daha fazla kaynak ayıracağız." ifadelerini kullandı.