Arslan: Kanal İstanbul Projesinde son aşamaya geldik
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Kanal İstanbul Projesinde son aşamaya geldik" dedi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Kanal İstanbul Projesi'nde şehircilik anlamında özellikle orman, sulak alanlar, tarım alanları ve etkileşen alanları da dikkate alarak 5 güzergahla ilgili çalışmayı son aşamaya getirdik" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "1915 Çanakkale Köprüsü ihalesi icin 24 firma şartname aldı. Neredeyse yarı yarıya yabancı, Türk firmalar var, Çinliler, Japonlar, Koreliler, İtalyanlar, gerek ülkemizde gerek yurt dışında iş yapmış çok büyük firmalar var. Şartname satın alanların öngörüleriyle hareket edersek, 4-5 grubun teklif vereceğini düşünüyoruz, daha da artabilir. Yarın teklifleri alacağız" dedi.
Arslan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmete girdikten sonra ağır vasıta trafiğinin bu köprüye kaymasıyla İstanbul trafiğinin çok rahatladığını, aynı zamanda dur-kalk kaynaklı sera gazı emisyonunun da azaldığını söyledi.
1915 Çanakkale Köprüsünün yarın gerçekleştirilecek ihalesine ve köprünün özelliklerine ilişkin bilgiler veren Arslan, köprünün 18 Martta temelinin atılacağını dile getirdi.
Arslan, yarın ihalede tekliflerin alınacağına dikkati çekerek, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle hayata geçirilecek köprünün ayak açıklığının 2023 metre olacağını, bununla dünyadaki en büyük köprü olacağını ifade etti.
Hedeflerinin Cumhuriyetin 100üncü yıl dönümü olan 2023te ayak açıklığı 2023 metre olan bir köprüyü Türkiyeye kazandırmak olduğunu belirten Arslan, "Amaç bölgede insanımızın hayatını kolaylaştırmak, ama bir o kadar da önemli olan bölgenin ekonomisini, sanayisini, gelişmesini tetiklemek, hızlandırmak, ona da hizmet etmek." dedi.
Arslan, ihale için 24 firmanın şartname aldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Neredeyse yarı yarıya yabancı Türk firmalar var. Çinliler, Japonlar, Koreliler, İtalyanlar var ve ülkemizin bu alanda gerek ülkemizde gerek yurt dışında iş yapmış çok büyük firmaları var. Beklentimiz, bunlar ortaklıklar, konsorsiyumlar kuracaklar. Bu tip büyük projelere kimse tek başına girmiyor, uzmanlık alanları birleştiriliyor. Çok net olmamakla birlikte piyasada konuşulan, şartname satın alanların öngörüleriyle hareket edersek 4-5 grubun teklif vereceğini düşünüyoruz. Daha da artabilir, inşallah yarın saat 10.00da teklifleri alacağız. Arkadaşlar hızlı bir şekilde ön değerlendirmesini yapacaklar. Yarın öğleden sonra muhtemelen kamuoyunu bilgilendirmiş oluruz. Hangi grupların teklif verdiğini, tekliflerin ne kadarlık süreyi içerdiğini paylaşacağız. Değerlendirmesini de kısa süre içinde yaparak teknik olarak yeterlilik alan bütün grupların süreye yönelik tekliflerini değerlendireceğiz. En kısa süreyi veren ihaleyi kazanmış olacak, ama başlangıçta en kısa süreyi veren değil, teknik yeterlilik alanların içinde en kısa süreyi veren kim ise yapım, işletme süresi dahil olmak üzere en kısa süreyi verene işi vereceğiz."
"Marmara Denizi etrafında ring oluşturuyoruz"
Avrupadan gelip İstanbul üzerinden Orta Anadoluya, Egeye, Batı Akdenize inen trafiğin tamamen 1915 Çanakkale Köprüsüne alınacağını ifade eden Arslan, köprünün süreyi ve mesafeyi kısaltacağını, İstanbulun üzerinde ilave bir yük oluşturmasını da engellemiş olacaklarını kaydetti. Arslan, şöyle devam etti:
"Çanakkale Köprüsünün avantajı şu, gerek Osman Gazi gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve onların devamındaki otoyolları düşündüğümüzde Marmara Denizinin etrafında bir ring oluşturuyoruz. Bu ringin avantajı, bu güzergahtaki bütün limanları, sanayiyi, endüstriyi birbirine çok daha hızlı ve kolay bağlamış olacağız. Ham maddeyi üretim yerine, fabrikaya, sanayi bölgelerine çok daha hızlı eriştirmiş olacağız. Burada üretilen mamul maddeyi de tam tersi yolda gerek Avrupaya gerek Egeye İzmir üzerinden, limanlar üzerinden deniz aşırı ülkelere gönderme konusunda çok büyük bir kolaylık sağlayacak. Bence 1915 Çanakkale Köprüsünün sadece yazın tatil için o güzergahı kullanıp, Trakyadan Anadoluya geçen sürücülerimiz için olduğunu düşünmesinler, bu köprü kendi trafiğini, kendi ekonomiye katkısını birlikte oluşturacak, o bölgede çok ciddi bir canlanma olacak. Biz Avrupa ile yaptığımız ticarette seyir mesafesinden, maliyetlerinden kaynaklı ekonomik olmayan birçok ticareti de bu süreyi ve mesafeyi kısaltarak çok daha ekonomik hale getireceğiz."