"Turizm geliri gastronomiyle 75 milyar dolara çıkabilir"

Turizmin bir zamanlar sadece güneş, kum ve deniz olarak düşünüldüğünü dile getiren Demirer, artık sağlık turizmi, gastronomi turizmi gibi alanların ön plana çıktığını ve bu turizm alanlarından ciddi gelirler elde edildiğini anlattı.

Demirer, Türkiye'de yeme-içme noktalarının sayısının 120 bin civarında olduğunu kaydederek, ev dışı tüketim tutarının 20 milyar dolar olduğunu aktardı.

"İspanya, gastronomiyle turizm gelirini artırdı"

Demirer, gastronomi turizminin hitap ettiği turist kitlesinin ekonomik gücünün ve kültürel düzeyinin yüksek olduğunu belirterek, yemeye-içmeye meraklı turistlerin dünyanın her yerinde bulunduğunu söyledi.

İspanya'nın eskiden deniz, güneş ve kum odaklı yaptığı turizmden kişi başı 750-800 dolar gelir elde ettiğini dile getiren Demirer, gastronomiyle bu rakamın yukarıya çekildiğini ifade etti.

Demirer, İspanya'da artık gelen turistin yeme-içmede, alışverişte, otelde, araba kiralamada ve seyahat gibi çok sayıdaki alanlarda daha yüksek harcamalar yaptığını kaydederek, halihazırda bu ülkede ev dışı yeme-içme tutarının Türkiye'nin 6 katı olduğunu ve 120 milyar dolar düzeyine yükseldiğini anlattı.

İspanya'nın bu rakamı 250 bin işletmeyle yaptığını kaydeden Demirer, Türkiye'nin ise 120 bin işletmeyle 20 milyar dolarlık yeme içme tutarının olduğunu anımsattı.

Demirer, İtalya ve Fransa'da da ev dışı yeme-içme sektörünün toplam hacminin 120'şer milyar dolar olduğunu belirterek, buraların daha verimli çalıştığını bildirdi.

"Yüksek turizm geliri turistin midesinden geçiyor"

Demirer, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde turizmde ciddi hedefler koyduğunu ifade ederek, turizm için belirlenen 2023 hedefinin "50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir" olduğunu vurguladı.

Halihazırda Türkiye'nin turist başı elde ettiği gelirin 700-750 dolar düzeyinde olduğunu ve bu rakamın bin lira olmasının da hedeflendiğini dile getiren Demirer, "Bu rakam gastronomiyle bin 500 dolara çıkarılabilir. İşte o zaman Türkiye'nin 2023'te turizm geliri 50 milyar dolar değil 75 milyar dolar olur." diye konuştu.

Demirer, turizmdeki yüksek gelirin turistlerin midesinden geçtiğini kaydederek, "Türkiye'nin dış ticaret açığının kapanması için de ciddi bir gelir sağlanmış olacak burada." ifadesini kullandı.

"Gastronomiden 12 ay elde edebilirsiniz"

Türk mutfağının Türkiye'nin gastronomide öne çıkması için fazlasıyla yeterli olduğunun altını çizen Demirer, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından gastronomi dalında "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilen Gaziantep'in "UNESCO Dünya 8. Mutfağı" olarak da nitelendirildiğini anımsattı.

Gastronominin yazı-kışı olmadığını, yılın 12 ayında da bu alandan gelir elde edilebileceğini dil getiren Demirer, gastronomi turistinin yılın tüm aylarında seyahate çıktığını söyledi.

Demirer, şöyle devam etti:

"Bugün Güneydoğu mutfağımız iyi bir gastronomi destinasyonu olma yolunda ilerliyor. İyi bir teşvik yakalarsak oradaki yatırımı artırabiliriz. Ancak Anadolu mutfağı genel olarak çok zengin. Müthiş bir tarih ve değişik kültürlerin harmanlandığı bir mutfak var. Ege'de bambaşka bir kültür. Akdeniz'de, Adana'da, Hatay'da, Mersin'de bambaşka bir kültür var. Karadeniz mutfağı zaten bir ayrı. Yöresel mutfağımızın çok güçlü. Nerede hangi devlet yaşadıysa onların kültürü de var."

Demirer, Türk insanının hoşgörüsü ve misafirperverliğinin de turistler tarafından beğenildiğini kaydederek, bunu turistlerin de sürekli söylediğini vurguladı.

"Yeme-içme sektörünün istihdamı yüksek"

Demirer, yeme-içme sektörünün hareketlenmesinin istihdama ve cari açığa da katkı sağlayacağını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Mesela 1 milyon dolarla açılan restoranda 40 kişi çalışıyor. 10 milyon dolarla 10 restoran açarsanız toplamda ortalama 400 kişiyi direkt istihdamın edersiniz. Ancak 10 milyon dolara bugün 50-60 odalı bir butik otel açıyorsunuz 40-50 kişi çalıştırıyorsunuz. Artı burada kasap, manav, balıkçı, otopark, vale gibi bir sürü dolaylı istihdam var. Restorancılığın istihdama çok ciddi katkısı var.

Bir AVM'de 200 metrekarelik giyim veya ayakkabı mağazasında ortalama 10 kişi çalışıyor. Ancak bu büyüklükteki bir lokantada 30-35 kişi çalışıyor. Her 100 metrekarede çalıştırılan direkt işçi sayısında en yoğun istihdam sağlayan perakende sektörü bizimkisi. Üstelik genç istihdam sağlıyoruz. Arkadaşları eğiterek bizim sektörde çalışmalarını sağlıyoruz."

Demirer, gastronomi turizminin ilerlemesiyle lokanta ve restoran gibi yeme-içme noktalarının artacağını dile getirerek, böylece istihdama da ciddi ve direkt katkı sağlanacağını vurguladı.

"Türkiye'de yemekler daha ucuz"

Demirer, Türkiye'nin yemek ücretlerinde ciddi avantajı olduğunu belirterek, "Özellikle İstanbul'daki maliyetlerimiz her ne kadar yurt dışındakilerden geride olmasa da girdi maliyetlerimiz onlara göre iyi. Kar marjı da düşük tutulduğunda önemli bir fiyat avantajı ortaya çıkıyor. Türkiye'nin muadillerindeki yemek ücretlerinin 3'te biri, 4'te biri fiyatına yemek yenilebiliyor." dedi.

Türkiye'de vergiler nedeniyle alkollü içkilerin fiyatlarının Avrupa'ya göre yüksek olduğunu ifade eden Demirer, müşterilerin zaman zaman bu durumdan yakındığını bildirdi.