Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Yeni Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisi Paneli

Yeni Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisi Paneli

Yeni Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisi Paneli

Giriş: 27 Mayıs 2017, Cumartesi 16:20
Güncelleme: 27 Mayıs 2017, Cumartesi 16:21

Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, kendisinden en çok randevu isteyen kişiler arasında büyükelçilerin de olduğunu belirterek, "Büyükelçilerin görevi dünya çapında artık diplomasi ile beraber ekonomi diplomasisi... Şirketleri tanıtıp, ülkelerindeki fırsat alanlarını ortaya koyarak yatırım çekmeye çalışıyorlar." dedi.

Çakıroğlu, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV) tarafından düzenlenen "Yeni Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisi Paneli"nde, yaklaşık 6 ay öncesinde yaşanan ABDdeki seçim ortamı, AB ve Brexit oylamasına işaret ederek, "Gerçekten iş dünyası açısından önümüzü görmemizin kolay olmadığı dönemden geçtik. Bu belirsizlikler kısmen devam etse de bugün farklı bir noktaya gelmiş gibi hissediyoruz." diye konuştu.

Küresel piyasalarda yaşanan gelişmelere değinen Çakıroğlu, dünyada yatırım yapmak için bekleyen, kimi hesaplara göre 500 milyar doların, kimi hesaplara göre ise 1 trilyon doların üzerinde bir paranın yatırım fonlarının elinde olduğunu dile getirdi.

Çakıroğlu, gelişmiş ülkelerdeki aktif fiyatlarının çok yüksek olduğuna işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Şirket almaya kalktığınızda çok yüksek fiyatlarla karşılaşıyorsunuz. Gelişmekte olan ülkelerde ise uzunca bir süredir aktif fiyatları düşük seviyelerde. Bu sebeple son 1-2 aydır gelişmekte olan ülkelere doğru önemli bir fon girişi söz konusu. 2 gün önce büyük bir uluslararası bankanın başkanıyla yaptığım görüşmede şöyle bir rakam söyledi; Son 6 haftadır gelişmekte olan ülkelere giren para toplamı bir önceki yılın tamamından daha fazla."

"2012de yapılan düzenlemelerden sonra banka karlılıkları epeyce azaldı"

Levent Çakıroğlu, Türkiye ekonomisinde 4 ana bilançoya baktığını belirterek, "Birisi kamu sektörünün bilançosu diyebileceğim, mali disiplini ifade eden göstergeler, ki bence Türkiyenin yurt dışındaki en önemli hikayelerinin başında bu var. Çok uzun süredir kuvvetli bir şekilde mali disiplinden taviz vermeden, düşen borçluluk oranlarıyla, borcun risklere karşı dayanıklı yapısıyla finansal istikrarı destekleyen tablo söz konusu. Mali disiplinin kaybedilmemesi Türkiye ekonomisinin hikayesi açısından çok önemli." dedi.

Bankaların bilançolarının büyümeye devam ettiğini anlatan Çakıroğlu, öz sermaye karlılığına baktıklarında 2012de yapılan düzenlemelerden sonra banka karlılıklarının epeyce azaldığını, hatta öz sermaye maliyetinin altında seyrettiğini dile getirdi.

Çakıroğlu, buna rağmen Avrupadaki bankalarla karşılaştırdıklarında sermaye yeterlilik oranlarının halen güçlü seviyelerde olduğunu dile getirdi.

Hane halkı borçluluğuna değinen Çakıroğlu, Türkiyede hane halkının borçluluk yapısının ilave borçlanmaya fırsat verecek düzeyde olduğuna, yeterli koşullar oluşursa iç talebin canlanabileceğine dikkati çekti.

Çakıroğlu, emtia fiyatlarındaki artışın küresel çerçevede durulduğunu gördüklerini belirterek, "Enflasyon tarafında sanki en kötüyü gördük gibi hissediyoruz." ifadelerini kullandı.

Kendisinden en çok randevu isteyen kişiler arasında büyükelçilerin de olduğunu belirten Çakıroğlu, "Büyükelçilerin görevi dünya çapında artık diplomasi ile beraber ekonomi diplomasisi... Şirketleri tanıtıp, ülkelerindeki fırsat alanlarını ortaya koyarak yatırım çekmeye çalışıyorlar. Çok da doğru yapıyorlar. Bizim büyükelçilerimiz de yapıyor." dedi.

"Her şey çok çabuk tüketiliyor"

Sabancı Holding CEOsu Mehmet Göçmen ise Türkiyede her şeyin çok çabuk tüketildiğini söyledi.

Yapılan evlerin ortalama 20 yılda eskidiğinin söylendiğini ve yıkılıp yerine yenilerinin inşa edildiğini belirten Göçmen, kentlerin, fabrikaların ve insanların yer değiştirdiğini dile getirdi.

Göçmen, "Biz çok fazla hem sosyal, hem de ekonomik çevremizi değiştiren ve bundan da fayda uman bir toplum halindeyiz. Dolayısıyla enerjimizin ve kaynağımızın büyük bir kısmını yaptıklarımızı tekrar yapmaya harcıyoruz." diye konuştu.

Yerli sanayi geliştirmenin çok önemli olduğunu ama yaratılan sanayinin ne kadar rekabet gücünün olduğunun ondan çok daha önemli olduğuna dikkati çeken Göçmen, Türkiyenin hem beşeri sermayesini hem de finansal kaynaklarını mobilize ederken, dengeleri kavrayıp doğru yönlendirme ihtiyacı içinde olduğunun altını çizdi.

"Türkiye, gayrimenkul sektöründe çok iyi imtihan veremedi"

Alarko Holding CEOsu Ayhan Yavrucu da borçlanılan kaynaklarını verimli ve gelecekte ülke ekonomisine potansiyel kazandırabilecek alanlara yatırılması gerektiğini söyledi.

Türkiyenin gayrimenkul sektöründe çok iyi imtihan veremediğini belirten Yavrucu, gayrimenkul sektörünün bir çok sektöre girdi sağladığının tartışmasız olduğuna işaret ederek, "Kaynakların önemli bir kısmını sanayi yerine gayrimenkul sektörüne kaydırma Türkiyenin geleceği açısından çok doğru olmamıştır." dedi.

Yavrucu, bu yönüyle de kaynak planlaması gerektiğinin altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Evet gayrimenkul sektörü istihdam açısından, GSMH açısından, muhtelif sektörlerden aldığı girdiler açısından bazı avantajlar sağlamıştır. Ama gayrimenkul sektörü kapasite yaratıp da bize ihracat potansiyeli getiremiyor. Bunun tek yolu sanayiyi büyütmekten geçiyor, sanayiyi büyütmek de teknolojiden geçiyor."

Yavrucu, Hindistanda geçen yıl 47 milyar dolarlık software ihracatı yapıldığı bilgisini vererek, Türkiyenin kod yazılımına büyük önem vermesi gerektiğinin altını çizdi.

AA