Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Faiz artırım planlarını söz verdiği gibi gerçekleştirememesinin ardından kredibilitesi sorgulanmaya başlanan Fed’i yakın zamanda çok daha büyük bir tehlike bekliyor olabilir: Yeni başkanının geleceğine dair belirsizlik.

Dünya piyasalarını şekillendirme yetisi en büyük banka olan Fed’de Şubat ayı başında görevinden ayrılacak olan Başkan Janet Yellen’ın yerine kimin geçeceği henüz bilinmiyor. ABD Başkanı Donald Trump’a bu hafta kısa bir liste sunulmuş ve dört adayla görüşülmüş olsa da ABD’de üst düzey görevlilerin son dönemlerdeki makûs talihi Fed’in geleceği için de endişe yaratıyor.

Ocak 2017’de göreve başlayan Trump hükümetinin geride bıraktığı dokuz ay içerisinde aralarında FBI direktörü, Beyaz Saray sözcüsü, Beyaz Saray şefi, Trump’ın baş stratejisti gibi oldukça yüksek seviyede görevli 16 kişi ya kovuldu ya da istifa etti. Öyle ki 26 Temmuz’da Michael Dubke’nin yerine iletişim direktörü olarak atanan Michael Scaramucci yalnızca beş gün sonra 31 Temmuz’da kovuldu.

Kuşkusuz kovulmalar içerisinde en sansasyonel etkiyi yaratan Trump’a sadakat yemini yerine kurumların bağımsızlığını savunan FBI eski direktörü James Comey oldu. Comey, Trump’ın Rusya ile seçimlerde işbirliği yaptığı iddiasıyla açtığı soruşturmayı kapatmamakta inat etmesi ve ısrarla FBI’ın bağımsız bir kurum olduğunu vurgulamasının ardından Trump tarafından görevinden alındı.  

Her fırsatta bağımsız olduğunu vurgulayan bir diğer kuruluş ise dünyanın en büyük merkez bankası Fed.

Fed’in dünya piyasalarını yerinden oynatan parasal genişleme programını başlatan eski başkanı Ben Bernanke görev dönemine dair yazdığı kitabında bankanın bağımsızlığı konusunda “Fed’in bağımsız bir merkez bankası olarak kalmasının ana nedeni ülkenin uzun vadede çıkarına olacak fakat siyasi olarak popüler olmayan kararlar alabilmesidir. Banka tam olarak bunun için kuruldu: başkalarının yapmayacağı, yapamayacağı, fakat yapılmak zorunda olan şeyleri yapmak” ifadelerini kullanıyor.

Londra’da bulunan Adam Smith Institute görevlisi Tim Worstall, Forbes dergisinde kaleme aldığı bir yazıda Trump’a “Lütfen Fed’i bağımsız bırakın yoksa bu pahalıya mal olabilir” çağrısında bulundu.

Worstall, “Genel olarak başkanın düşüncelerine paralel görüşlere sahip kişileri atamak normal bir şeydir. Fakat bu kişilerin emir almaktansa bağımsız yöntemleri devam ettiren kişiler olması lazım” ifadelerini kullandı.

Fed başkanlığı için bir süre çok ciddi bir şekilde ismi geçen ve hatta Trump’ın geçtiğimiz yaz bizzat dillendirdiği yatırım bankacısı Gary Cohn’un yarışta geriye düştüğü konuşuluyor. Bloomberg'e konuşan Trump’a yakın kaynaklar, Cohn’un ABD’de yazın siyahiler ve beyazlar arasında çıkan şiddet olaylarına Trump’ın zayıf cevabını eleştirmesi sonucu Fed başkanlığı şansını da kaybettiğini söylüyorlar.

Kaynaklar, Yellen’ın eski Başkan Barack Obama tarafından atanmış olması ve Trump’ın daha çok tuttuğu bankacı geçmişi yerine akademisyen geçmişi olması nedeniyle şansının az olduğunu belirtiyorlar. Geriye ise Trump ile aynı partiden olan Fed guvernörü Kevin Warsh kalıyor.

Bahislerde en çok şans verilen Warsh’un ise ekonomik krizin en yoğun şekilde hissedildiği dönemlerde mali teşviklere karşı çıkması ve bu teşviklerin istihdam yaratacağından şüphe duyması, teşvikler ve istihdama çok önem veren Trump için belirsizliği daha da büyütüyor.

Fed başkanı, başkan yardımcısı ve iki guvernör seçme hakkı bulunan Trump daha önce yaptığı bir açıklamada kararını bu ay içerisinde duyuracağını belirtmişti. Yeni Fed başkanının daha önce kurumunun bağımsızlığını savunduğu için kısa sürede görevinden alınan James Comey’in talihini paylaşıp paylaşmayacağını ise zaman gösterecek.  

Akın Aytekin

Bloomberg HT TElevizyonu Editörü