"Kurdaki dalgalanma ekonomik saldırı"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kurdaki dalgalanmanın bir ekonomik saldırı olduğunu belirtti
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kurdaki dalgalanmanın bir ekonomik saldırı olduğunu belirterek, "Nereden kaynaklandığını da biliyoruz. Bu esasen darbe girişiminin başarısız olmasından sonra adım adım planlanan, adım adım çalışılan bir konu. Ve işin içinde bazı finans kuruluşları da var, ülkeler de var, servisler de var." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır'ı makamında ziyaret etti. ATB yönetiminin de hazır bulunduğu ziyarette Bakan Çavuşoğlu, tarım, turizm ve ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çavuşoğlu, ATB'nin Antalya'nın en dinamik örgütlerinden biri olduğunu, her zaman yakın iş birliği içinde olduklarını, Antalya'ya hizmet etmek için birlikte çalıştıklarını, sorunlara birlikte çözüm bulmak için gayret sarf ettiklerini söyledi.
AK Parti'nin seçim beyannamesinin kısa bir süre önce açıklandığını hatırlatan Çavuşoğlu, beyannamede tarım ve ticaretle ilgili de önemli kısımlar bulunduğunu, özellikle tarımın milli gelir içindeki ağırlığını artırmak için projeler bulunduğunu bildirdi.
Bakan Çavuşoğlu, tarımın tüm dünyada öneminin her geçen gün arttığına işaret ederek, "Bugün birçok ülke farklı ülkelerden araziler satın alıyor, uzun vadeli araziler kiralıyor. Sadece üretim yapan insanlardan veya şirketlerden bahsetmiyorum, ülkeler araziler satın alıyor. Dolayısıyla tarım sektörünün hem günlük hayatımızda hem de ekonomide, milli gelirde ağırlığı artacak." diye konuştu.
Tarım ürünleri ihracatının önündeki engelleri kaldırmak için de çaba sarf ettiklerini anlatan Çavuşoğlu, yeni piyasalara ulaşmak için, tarımsal ürün çeşitliliğini artırmak için çalıştıklarını vurguladı.
Uçak düşürme hadisesinden sonra Rusya ile yaşanan sıkıntılı sürecin geride kaldığını, tarım ürünlerinin önündeki engellerin hepsinin kaldırıldığını belirten Çavuşoğlu, "En son domatesle ilgili şirket kısıtlaması vardı, onu da kaldırdık. Artık hiçbir engel yok diyebiliriz. Tek bir problem var, vize. Vizeyi de aşama aşama kaldıracağız. Bu konuda Rusya ile de mutabakatımız var. Ben inanıyorum ki birkaç sene içinde pasaportsuz seyahatin toplantılarına başlayacağız." ifadesini kullandı.
- Turizm Bakanlığı kaldırılacak mı?
Çavuşoğlu, son günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığının kaldırılacağına yönelik değişik yorumlar bulunduğunu, fakat bunların doğru olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, turizm konusunda ciddi hedefler bulunduğunu, turizm sektörünün milli gelir içindeki oranının artması için gayret sarf ettiklerini bildirdi.
Turistik tesisler, altyapı, arıtma, yeni havaalanları yapıldığını, sektöre destek verildiğine işaret eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"O yüzden Turizm Bakanlığı kalkmaz. Daha dinamik, daha aktif hale nasıl getirebiliriz, sektörün sorunlarını bakanlık kısa zamanda nasıl halledebilir, tanıtım stratejimiz daha dinamik nasıl olur, yeni destinasyonlar nasıl buluruz? Turizm Bakanlığı gibi benim bakanlığım da dahil tüm kurumlarımızın gerçekten kendisini yenilemesi lazım. Tamam köklü gelenek, bilgi birikimi önemli ama dünya değişiyor, öncelikler değişiyor, sektör içindeki tercihler değişiyor. Dolayısıyla bizim bunlara ayak uydurmamız lazım."
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
Referandumla beraber cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğini, bu sistemle koalisyon, yetki kargaşası, gereksiz siyasi ve ekonomik krizler gibi sorunların aşılacağını, hükümetin daha güçlü olacağını anlatan Çavuşoğlu, yeni sistemle birlikte Meclisin çok daha önemli ve dinamik hale geleceğini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bundan sonraki süreçte yasaları sadece milletvekilleri hazırlayıp Meclise sunabilecek, bürokrasi değil. Hükümet sadece yılda bir kere bütçe tasarısını Meclise getirecek. Meclis Cumhurbaşkanını da denetleyecek, hükümeti de denetleyecek. Güçler ayrılığının yanında güçler dengesinin de olması lazım. Aynı zamanda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı çok önemli. FETÖ'nün zedelediği yargı sistemini güçlendirmemiz lazım. Çünkü adaletle ilgili hiçbirimizin endişesinin, şüphesinin olmaması lazım. Yargıya güvenin tam olması lazım. Bu konuları hızlı bir şekilde çözmek için çalışıyoruz. Bir taraftan yargı bağımsızlığı, yargının da güvenilir bir hale gelmesi lazım. Anayasada bu var, uyum yasalarıyla bunu sağlamaya çalışıyoruz."
Güçlü Türkiye'nin ulaşımdan altyapıya kadar güçlü projelere ihtiyacı bulunduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, 16 yılda yol ve diğer konularda çok önemli yatırımlar yapıldığını, bu yatırımların yeni dönemde de devam edeceğini söyledi. Edirne'den Kars'a kadar hızlı tren inşa edilmesi gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, Antalya'yı da sahil ve iç bölgelere bağlayacak önemli otoyol ve hızlı tren projeleri planlandığını bildirdi.
İstanbul'da 3'üncü havalimanının inşa edildiğini, fakat 3'üncü havalimanı bittikten sonra şu andaki Atatürk Havalimanı'nda belki küçük jetler için özel bir alan bırakılarak söz konusu alanın "Millet Bahçesi"ne dönüştürüleceğini belirten Çavuşoğlu, Antalya'ya da 3'üncü havalimanının inşa edileceğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, batı Antalya'ya yapılacak havalimanının yeriyle ilgili tüm etütlerin tamamlandığına, projenin bitmek üzere olduğuna işaret etti. Yap-işlet modeliyle hayata geçirilmesi planlanan projeye iş adamlarının yatırım yapacağını düşündüğünü belirten Çavuşoğlu, Antalya'ya tarım ve tohumculuk dahil büyük bir teknoloji şehri kurmayı planladıklarını da ifade itti. Çavuşoğlu, "Buna teknoloji vadisi de diyebilirsiniz. Ama böyle 300 binlik değil, 4-5 milyonluk bir şehir kuracağız." dedi.
- Kurdaki dalgalanma
Döviz kurundaki dalgalanmalara da değinen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Kur dalgalanmaları vesair bütün bu oyunlar bizi durduramaz. Biz bunun bir ekonomik saldırı olduğunu, yani komplo teorisi falan değil, görüyoruz, biliyoruz. Nereden kaynaklandığını da biliyoruz. Bu esasen darbe girişiminin başarısız olmasından sonra adım adım planlanan, adım adım çalışılan bir konu. Ve işin içinde bazı finans kuruluşları da var, ülkeler de var, servisler de var. Bunların hepsinin nereden kaynaklandığını, ne yaptıklarını da çok iyi biliyoruz, takip ediyoruz. Biz de tedbirlerimizi alırız. 24 Haziran'dan sonra bu tür çabaların da boşa gittiğini hep birlikte göreceğiz."