Advertisement
HABERLER ABONE OL

Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan açıklamada, Suriye sınırında güvenli bölge önerisine olumlu yaklaşıldığı belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy tarafından yapılan açıklamada, "Kararlı duruşumuz ABD'ye Suriye'den çekilme kararı aldırdı. ABD bürokrasisinde Trump'a karşı bir direnç oluştu. ABD'nin Suriye'den çekilmesi YPG'ye hizmet etmemeli" denildi.

Aksoy, "YPG'nin Suriye rejimini Münbiç'e sokmaya çalışmasına izin verilmemeli. ABD askerlerine saldırı, Münbiç'in temizlenmesinin önemini ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy ayrıca "Provokasyonların İdlib mutabakatını aşındırmasına izin vermeyeceğiz" dedi.

ABD'den satın alma görüşmeleri yapılan Patriot'larla lgili konuşan Aksoy, "S-400'ü acil ihtiyacımız için aldık, o iş kapandı. Patriot'ta fiyat, zaman ve teknoloji transferi önemli" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun  6 Şubat'ta DEAŞ'la mücadele toplantısı için ABD'ye gideceği belirtildi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nde ve ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi'nde yaşanan tartışmalar da ortaya çıktı

Türkiye-ABD-Rusya üçgeninde Suriye'de oluşan yeni durum, ABD askerlerinin çekilmesi, terörden arındırılmış güvenli bölge başlıklarında önemli görüşmeler yapılırken, ABD'nin kendi içinde yaşanan tartışmalar ve görüş ayrılıkları da kulis bilgileriyle ortaya çıktı.

Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefonla görüşürken, Erdoğan'ın kararlı tutumu ve ikna etmesi üzerine, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a, "Suriye'den askerlerimizi çekiyoruz" talimatı vermişti. Bu görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'a, "DEAŞ kalıntılarını biz temizleriz" de demişti. Sonrasında ABD'nin farklı isimlerinden çekilme kararına ilişkin çelişkili-tutarsız-farklı açıklamalar geldi. Ankara, ısrarla Trump'ın kararının kesin olduğunu, çekilmeyi tavsatmaya, Trump'ı vazgeçirmeye dönük girişimler olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu süreçte ısrarla Trump'ın kararının kati olduğunu vurguladı. Son olarak Münbiç'te ABD askerlerini hedef alan saldırının, çekilme kararını etkileme anlamına gelebileceğini ifade etti.

ÇEKİLME KESİN; DETAYLAR BELİRSİZ

Trump'ın askerleri çekme kararı net ve kati olmasına rağmen, Savunma Bakanı Mattis, Trump'la yaşadığı görüş ayrılığı nedeniyle istifa etti. Trump'ın henüz çekilmeye dair şartları, süreci ve takvimi ortaya koyan Başkanlık kararnamesi yayımlanmadı ya da açıklanmadı. Pentagon ve ABD Dışişleri, Mattis'ten çekilme kararını talimat/belge olarak aldıklarını açıklarken, Suriye sahasındaki CENTCOM, önce malzeme, ardından asker çekmeye başladı. Tam da bu noktada Suriye'nin kuzeyinde yönetimin/güvenliğin kime teslim edileceği ve bunun şartları netleştirilemedi. Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, 8 Ocak'ta Ankara'da temaslarda bulundu ve bu ziyaretin ardından 5 maddelik bir non-paper (anlayış dokümanı) ortaya çıktı. Bunun Ankara'ya iletildiği belirtilirken, Ankara'nın da buna mukabil ABD'li muhataplarına 5 maddelik bir non-paper verdiği ifade edildi. Ardından, ABD'lilerin, "tampon bölge", Ankara'nın, "terörden arındırılmış güvenli bölge" olarak tarif ettiği bir çözüm konuşulmaya başlandı.

ABD'DEKİ TARTIŞMALAR

CENTCOM'un Suriye'den çekilmesi kararı, ABD askerlerinin çekildiği yerlerin kime bırakılacağı, hava sahasının kontrolü, silah ve sistemlerin ne olacağı, PKK/YPG konusunda nasıl bir strateji izleneceği konusunda kararların alındığı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ile ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi'nde yaşanan tartışmalara ilişkin kulis bilgiler de gelmeye başladı. S Bilişim Danışmanlık'ın bu konuda yayımladığı raporda; Başkan Trump, Başkan Yardımcısı Mike Pence, müstafi Savunma Bakanı James Mattis, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Enerji Bakanı Rick Perry, İç Güvenlik Bakanı Kirstjen Nielsen ve Sekreter Bolton'dan oluşan NSC'de yaşanan çekişmeler ortaya konuldu. Uzun süren NSC toplantısının akabinde Türkiye hakkında diplomatik teamüllere ve nezakete aykırı bazı demeçler verilirken, 10 Ocak'ta ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi'ne, NSC'deki gizli müzakere şartlarına ilişkin bilgi verildi.

KOMİTEDE TARTIŞMA

Savunma Bakanlığı'nın politika müsteşarı J. Rood, Özel Operasyonlar Komutanı General R. Clarke Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'ne yaptıkları sunumda; Suriye'den çekilmeyi kasıtlı olarak ağırdan alma nedenleri, CENTCOM ile birlikte çalışan yerel unsurlara, terörist PKK/YPG, desteğin kesilmediğini nakletti.

Komite Başkanı J. Inhofe, İsrail ve ABD destekli Kürtler'e güvence girişimlerinden memnuiyetini dile getirirken; çekilmenin şartlara dayalı olduğunu ve bu şartların tersine çevrilmemesini olumlarken, Başkan Trump'a olan bağlılığı bir yana, Trump'ın Amerika'nın "yapmaya hazır olmadığı bir şey yapmayacağını", toplantıda bunun güvencesini aldığını ifade etti. Diğer bir komite üyesi T. Tillis, Suriye'den çekilmenin sadece zaman esaslı şarta bağlanmamasını, başka şartlara dayandırılmasını isterken, K. Cramer, Başkan Trump'ın tekrar fikir değiştirebileceğini ifade etti.

Komite üyesi Senatör J. Shaheen Suriye'den çekilmeye tümden karşı çıkarak meydanın Rusya-İran'a kalabileceğini dile getirdi. Üye J. Reed ise çekilmenin sağlam diplomatik-siyasi ve askerî güvencelere bağlanmasını istedi. Reed, IŞİD'in tekrar canlanacağını, çekilmenin ABD Ortadoğu dış politikasında hasara yol açacağını söyledi. Reed, "Trump'ın istişare etmeksizin karar alması tatsız" ifadelerini kullandı. Sonuçta Trump, CENTCOM'u Suriye'den çekiyor ama nereye?

 

 

HT