G-20 ülkeleri, para birimlerinin değerlerinin düşürülmesinden kaçınma ve ekonomideki toparlanmayı tehdit eden küresel dengesizlikleri azaltma politikalarını izleme konusunda anlaştı.

G-20 sonuç bildirgesinde, ''Temel ekonomik esasları yansıtan piyasanın belirlediği döviz kuru oranlarını gözeteceğimizi ve rekabetçi devalüasyonlardan kaçınacağımızı taahhüt ediyoruz. Gelişmiş ekonomiler, döviz kurlarında aşırı oynak ve düzensiz hareketlere karşı ihtiyatlı olacak'' denildi.

Bu adımların gelişmekte olan ülkelere sermaye akışlarında aşırı oynaklık riskini azaltacağına işaret edilen bildirgede, G-20'nin korumacı önlemlerin bütün biçimlerine karşı koymaya devam edeceği vurgulandı.

Ayrıca, G-20 ülkeleri, Türkiye, Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere IMF'de daha fazla söz hakkı verilmesi konusunda anlaştılar.

IMF'de oy hakkının yüzde 6'dan fazlasının gelişmekte olan ülkelere geçeceği ve çalışmaların 2012'ye kadar tamamlanacağı belirtildi.

IMF'nin 24 sandalyeli İcra Direktörleri Kurulu'nda 9 sandalyeye sahip Avrupa ülkelerinin 2 sandalyeyi gelişmekte olan ülkelere bırakacağı kararlaştırıldı.

Bildirgede, gelişmekte olan ekonomilerde büyümenin güçlü, ancak gelişmiş ekonomilerde ekonomik faaliyetin hızının yavaş kaldığına işaret edildi. Toparlanmanın kırılgan olduğu uyarısı yapılarak işbirliği vurgusu öne çıkarıldı.

"Küresel ekonomideki toparlanma, kırılgan ve düzensiz olmasına rağmen devam ediyor. Aşağı yönlü riskler ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Organize olmamış tepkiler herkes için olumsuz sonuçlara yol açacaktır. İşbirliği içinde olmamız zorunlu. G-20 ülkeleri, işbirliği ve eşgüdüm içerisinde güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi sağlamada üzerine düşeni yapacaktır."