ABD'nin en itibarlı gazetelerinden biri New York Times, ekonomi sayfalarında önemli bir iddiayı ortaya attı. Gazete, 2010 boyunca üst üste kâr açıklayan bankaların ödemeler bilançosunun dikkatli okunması gerektiğini söyledi.

Ödemeler bilançolarına göre Amerikan bankaları 2009'daki kayıplarının büyük çoğunluğunu 2010'da kazanca çevirmeyi başardı. Birçok bankanın ödemeler bilançosundaki kazanç kalemleri buna işaret ediyor. Ancak bilançolardaki gelir kalemine bakıldığında, 2007'den bu yana yüzde 17'lik gerileme göze çarpıyor.

Finansal kriz döneminde bankalar, borç ödeme aczi endişesiyle, kayıplarını önlemek üzere kenara para ayırdı. Bankalar şimdi ise ayrılan karşılıkların gereğinden fazla biriktiğini kabulleniyor.

Karşılıklarını gelirler kalemlerine dahil etmeye başlayan Amerikan bankalarının kazançları da böylece artışa geçti. Ayrılan karşılıkları, bankaların kazançlarının neredeyse üçte birini kapsıyor. Bu da bankaların 2008'deki finansal krizden sonra yaşadıkları kazanç sezonunun abartılmasına yol açıyor.

New York Times bu sebeple bankaların sağlığının anlaşılması için kârlara değil, gelirlere bakılması gerektiğini öneriyor.

Bankacılık analisti Michael Mayo, ABD bankalarının, Büyük Depresyonun yaşandığı onyıldan bu yana son on yılın ABD bankaları için en kötü gelir büyümesinin yaşandığı dönem olduğunu ifade ediyor. Mayo, bu durumun uzun vadeli yatırımcılar için ciddi bir problem olduğuna da dikkat çekiyor.

Gazete, Salı günü 2010 yılına ait 10.6 milyar dolarlık kazanç açıklayan Citibank'ı örnek göstererek, bankanın bir önceki yıla kıyasla hasılasının yüzde 5 düştüğünü ve 86.8 milyar dolara gerilediğini belirtiyor.

JP Morgan da 2010'da 17.4 milyar dolar kazanç açıklayan, ancak aslında gelirinde yüzde 3'lük düşüş kaydeden bankaların arasında yer alıyor.

ABD Bankacılık sektörü 2010 yılında 70 milyar dolar kâr açıkladı. Ancak Foresight Analytics'in araştırmalarına göre bunun 20 milyar doları karşılıkların kazançlara eklenmesinden kaynaklanıyor.