Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ANKARA (A.A) - 23.02.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya'da 25 bin civarında Türk vatandaşı olduğunu belirterek, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en geniş kapsamlı tahliye çalışmasını yürüttüklerini söyledi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Libya'da yaşanan olaylar nedeniyle kurulan kriz merkezinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda harita üzerinde gazetecileri bilgilendiren Davutoğlu, "Bölgemiz gerçekten tarihi günler yaşıyor. Çok yaygın bir şekilde bütün bölgede sosyal toplumsal hareketlilik söz konusu. Tabii bunun getirdiği çok ciddi yeni sorunlar, meydan okumalar da söz konusu. Biz bölgeye olan tarihi sorumluluğumuz, küresel ve bölgesel barışa olan bağlılığımız dolayısıyla gelişmelerin en başından beri ilkesel bir politika takip ettik" dedi.

Bu ilkesel politikanın üç ayağı olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Birincisi, bu toplumsal dönüşümün halkların taleplerini de göz önüne alacak şekilde barışçıl bir şekilde tamamlanması ve bölgemizde bir kaosun değil, yeni bir düzenin oluşması. Bu yeni düzenin insan haklarına, siyasi katılıma, şeffaflığa, karşılıklı ekonomik bağımlılığa dayalı bütün bölge halklarının ortak geleceğini tayin edecek bir ortak bilinçle şekillenmesine önem verdik" diye konuştu.

İkinci önceliğin ise bölgedeki toplumların iç barışlarına önem vermek ve bu toplumlarla dayanışmak olduğunu anlatan Davutoğlu, "Onların geleceğiyle ilgiliyiz. Onlarla ilgili kaygılıyız" dedi.

Davutoğlu, üçüncü önceliğin, bölgede Türkiye'nin stratejik perspektifi, bölgeye dönük hedefleri ve en önemlisi de Türk vatandaşlarının can güvenliğini korumak olduğunu belirtti.

Davutoğlu şöyle konuştu:

"Bu ilkeleri hayata geçirmeye çalıştık. Doğru zamanlama yapmaya gayret ettik. Yaptığımız açıklamaların bu ülkelerin iç barışına olumlu tesir yapmasına önem verdik. Yine yaptığımız girişimlerin, sergilediğimiz tavırların, Türkiye'nin ali stratejik menfaatlerine ve vatandaşlarımızın can güvenliğine halel getirmemesi için büyük bir özen gösterdik. Hükümetimiz, başta Başbakanımız olmak üzere, bütün bakanlıklarıyla, devlet kurumlarımızla hep beraber çok yoğun bir çalışma içinde olduk. Çünkü tek boyutlu bir meydan okumayla karşı karşıya değiliz. Bütün kamuoyumuzun bunu çok iyi değerlendirmesi lazım. Çok boyutlu bir meydan okumayla karşı karşıyayız ve bu tarihi dönüşümün yönlendirici ülkelerinden birisi olarak hata yapmamız söz konusu olamaz. Doğru zamanlamayla doğru mesajları vermek, doğru adımları atmak, doğru girişimlerde bulunmak öncelikli hedeflerimizdir."



-"EN BÜYÜK TAHLİYE OPERASYONU"-



Libya'da çatışmalar başladığı andan itibaren çok yoğun bir çalışma içinde olduklarını kaydeden Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya lideri Muammer Kaddafi ile iki kez görüştüğünü, Dışişleri Bakanlığındaki 400 diplomatın 120'sinin kriz masasında çalıştığını belirtti.

Türkiye'nin kendi vatandaşlarının geleceğini korumaya muktedir olduğunu ifade eden Davutoğlu, bölgede çıkabilecek her türlü soruna yardım anlamında müdahale etme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.

Kriz yönetim mekanizmasına katkı veren diğer bakanlık ve devlet kurumlarına çalışmalarından dolayı teşekkür eden Davutoğlu, Libya'da hangi vatandaşın hangi noktada olduğunu belirlediklerini ve her türlü hareketliliği takip ettiklerini kaydetti.

Hangi şantiyede ne kadar güvenlik riski olduğunu takip ettiklerini ifade eden Davutoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en geniş kapsamlı tahliye çalışmasını yürütüyoruz" dedi.

Kriz merkezindeki harita üzerinde bilgiler veren Davutoğlu, Libya'daki 25 bin vatandaşın çok farklı noktalarda bulunduğunu ve bu kadar kalabalık bir kitlenin yönlendirilmesinin zorluğuna işaret etti.

Tahliye edilen vatandaşlara ilişkin bilgi veren Davutoğlu, "Trablus'tan şu ana kadar tahliye edilen vatandaşlarımız 1422 kişi. Bunların önemli bir kısmı tarifeli ve THY'nin katkısıyla yapılmış charter ve tarifeli seferlerle geldi. Bingazi'den uçakla gelen vatandaşlarımız 429 kişi. Mısır İskenderiye üzerinden gelen vatandaşlarımız ki biz bu karayolunu da kullanıyoruz, İskenderiye'den havayoluyla irtibatı sağlıyoruz, 248 kişi. Deniz yoluyla bu sabah Bingazi limanından aldığımız toplam vatandaş sayısı 3 bin. Yani 72 saat gibi kısa bir süre içinde 5099 vatandaşımız salimen tahliye edilmişlerdir" diye konuştu.

Libya'dan bu sayının çok daha azı kadar bile tahliye yapabilmiş herhangi bir ülke olmadığını anlatan Davutoğlu, bunun Türkiye'nin "imkan ve kapasitesi ile kudret ve şefkat elinin ne kadar geniş olduğunu" gösterdiğini söyledi.

Osman Gazi ve Orhan Gazi feribotlarının Bingazi limanına gece yarısı ulaştıklarını hatırlatan Davutoğlu, 3 bin kişiyle Türkiye'ye hareket ettiklerini belirterek, kamu düzeninin olmadığı bir ülkeden 3 bin kişiyi organize bir şekilde tahliye etmenin önemine değindi.

Davutoğlu, 20 saat içinde gemilerin Marmaris Aksaz'a ulaşmasını planladıklarını, ardından da süratle geri dönerek güvenlik önceliğine göre, tahliyeye devam edeceklerini söyledi.



-LİBYA'DAKİ TÜRK VATANDAŞLARINA ÇAĞRI-



Libya'daki vatandaşlara da seslenen Davutoğlu, "Bizim elimizde güvenlik önceliklerine ilişkin sağlıklı bilgiler var. Herhangi bir güvenlik riski içinde olmayan vatandaşlarımızın paniğe kapılmamalarını rica ediyoruz. 25 bin kişinin aynı anda boşaltmanın güçlüğünü herkes herhalde takdir eder" diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, vatandaşlardan bulundukları yerleri çok zor durumda kalmadıkça terk etmemelerini ve Türkiye'den tahliye için gelecek işareti beklemelerini istedi.

Davutoğlu, Bingazi'deki tahliyelerin tamamlanmasının ardından deniz yoluyla tahliyeleri Trablus ve diğer limanlara kaydıracaklarını söyledi.

Tahliyeleri hızlandırmak için Bingazi ve Trablus limanlarından alınacak vatandaşları önce Tunus limanına götürmeyi, ardından bu vatandaşları havayoluyla Türkiye'ye getirmeyi düşündüklerini kaydeden Davutoğlu, dolayısıyla gemilerin geriye dönüşünü çok daha hızlı yapmak istediklerini dile getirdi.

Davutoğlu, Türkiye'nin bu çalışmayı başarıyla yapması dolayısıyla şu ana kadar 21 ülkenin, kendi vatandaşlarının da Türkiye tarafından tahliye edilmesi için resmi olarak başvurduğunu anlattı.

Sadece Türk vatandaşlarının güvenliğini düşünmediklerini ifade eden Davutoğlu, "Libya'daki kardeşlerimize de iç barışın bir an önce gelmesini istiyoruz. Oradaki diğer ülke vatandaşlarının da salimen ülkelerine dönmelerini arzu ediyoruz. Onun için imkanlarımız el verdiği ölçüde o ülkelerin taleplerini de karşılamaya çalışacağız" dedi.

Libya halkına da seslenen Davutoğlu, Libya halkı ile Türk halkının tarihin derinliğine giden manevi kardeşlik bağına sahip olduğunu kaydederek, "Libyalı her bir kardeşimizin canı bizim vatandaşlarımızın canı gibi azizidir" diye konuştu.

"Yaptığımız tahliye hareketi Libya'yı terk etmek değildir. Bunun özellikle bilinmesini istiyoruz" diyen Davutoğlu, bu hareketin Türk vatandaşlarının güvenliğinin geçici bir şekilde temin edilmesine dönük bir hareket olduğunu kaydetti.

Bütün imkanlarıyla Libyalılara her türlü yardımın ulaşması için çaba sarf edeceklerini bildiren Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın verdiği talimat üzerine artık Libya'ya gidecek gemilerin, ilaç ve gıda yüklü olarak gideceklerini belirterek, "Libyalı kardeşlerimize ilaç, gıda götüreceğiz ve ailesini özleyen vatandaşlarımızı da geri getireceğiz. Ancak o vatandaşlarımız inşallah en kısa sürede, Libya'da kamu düzeni sağlandığında tekrar Libyalı kardeşlerinin yanlarına geri dönecekler. Türkiye Libya'yı terk etmiyor, geçici tedbir alıyor" diye konuştu.

Davutoğlu, şantiyelerde zor durumda kalan vatandaşlara Libyalıların evlerini açmaları ve yardım etmeleri dolayısıyla da teşekkür ederek, bu yardımın unutulmayacağını belirtti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bütün Türk vatandaşlarının Libya'dan tahliyesinin gerekmeyebileceğini belirterek, "Bizim niyetimiz Libya'yı boşaltmak değil" dedi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Libya'da yaşanan olaylar nedeniyle kurulan kriz merkezinde düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bakan Davutoğlu, gazetecilerin Libya'da Türk vatandaşlarından hayatını kaybeden olup olmadığını sorması üzerine, "Bize maalesef üzücü bir olay ulaştı, bir vatandaşımızın can kaybıyla ilgili" dedi.

Hayatını kaybeden Türk vatandaşının Yunus Emre Çelik olduğunu belirten Davutoğlu, Çelik'in Trablus yakınlarında bir şantiyede yaşamını yitirdiğini kaydederek, yakınlarına başsağlığı diledi.

Davutoğlu, bu olayın dışında ufak tefek gerilimler haricinde herhangi bir yaralanma ve can kaybı olmadığını kaydetti.

Kaddafi'nin açıklamalarının sorulması üzerine de Davutoğlu, "Birinci önceliğimiz Libyalı kardeşlerimizin can güvenliği ve orada insani bir trajedinin çıkmasının önüne geçmek. Bu konuda atılacak her türlü adımı atarız. Bu konuda verilecek her türlü mesajı veririz. Her bir Libyalı kardeşimizin canı azizdir. Kaddafi'nin mesajları ötesinde ilkesel tutumumuz budur. Ümit ederiz ki Libya'da bir an önce iç barış sağlanır ve bütün bu tecrübelerden alınan derslerle toplumsal talepleri karşılayan bir yönetim, bir kamu düzeni oluşturulur" dedi.

Gazetecilerin, özel medya kuruluşlarının Libya'ya giden gemilere niçin alınmadığını sormaları üzerine Davutoğlu, bu tür durumlarda medyanın ne kadar büyük katkı yapabileceğinin farkında olduklarını belirtti.

Libya'da 25 bin civarında Türk vatandaşı varken orada bulunan toplam büyükelçilik ve konsolosluk çalışanı sayısının 20'yi geçmediğini anlatan Davutoğlu, her bin kişiye bir memurun bile düşmediğini kaydederek, medyadan tabloyu doğru okuyarak, devletin vatandaşlara karşı duyarsız kaldığı izlenimi oluşturmamasını istedi.

Şu ana kadar 10 binlerce vatandaşı Libya'da bulunan ülkelerin hiçbirinin tahliye gerçekleştiremediğini kaydeden Davutoğlu, bu durumun bilinerek ona göre yorumların yapılması gerektiğini belirtti.

Medyanın eleştiri hakkı olduğunu, ancak bunun da insaflı ve araştırıldıktan sonra yapılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, ilk giden gemilerde neyle karşılaşılacağının bilinmediğini ve geri dönecek kişilerin de sayısını da düşünmek zorunda olduklarını belirterek, "Düşünün, 100 medya mensubu alsak 100 kişiyi daha az tahliye edebileceğiz demektir. Deniz şartlarında geminin kapasitesinin üstünde bir şey alamazsınız. İlk tahliye önemli olduğu için en az sayıda ve en çok medya kuruluşuna ulaşabilecek kuruluşları tercih etmek zorunda kaldık" dedi.

Davutoğlu, bundan sonraki seferlerde daha çok medya mensubunu götürmeye gayret edeceklerini söyledi.



-TAHLİYE ÖNCELİKLERİ-



Davutoğlu, tahliye öncelikleri hakkında bilgi vererek, Libya'da statik bir durum olmadığını, Pazar günü birinci önceliğin Bingazi'de olduğunu, ama Salı günü önceliğin Trablus'a kaydığını kaydetti.

Gemileri öncelikle Libya açıklarına yönlendirdiklerini, gelen bilgilere göre nerede tahliye öncelik taşıyorsa gemileri oraya yönlendireceklerini ifade etti.

Davutoğlu, Bingazi, Tobruk civarındaki 5 bin vatandaşın 3 binin tahliye edildiğini, güney bölgelerin şu an için sakin olduğunu belirterek, "Duruma bakarak sayıyı ona göre tayin edeceğiz. Ama bütün Türk vatandaşlarının boşaltılması gibi bir ihtiyaç da söz konusu olmayabilir. Bizim niyetimiz Libya'yı boşaltmak değil. Niyetimiz, mümkünse vatandaşlarımızın bulunduğu yerde güvenliğini sağlamak, değilse diğer yerlere transfer ederek güvenliğini sağlamak, ama Libya içinde kalmalarını sağlamak. Bunlar mümkün değilse tahliye işlemini sağlamak" diye konuştu.

Davutoğlu, şu anda Libya'dan gelen tahliye talebinin 4-5 bin kişi civarında olduğunu ifade ederek, öncelikle onların taleplerini karşılayacaklarını söyledi.

Tahliye yardımı isteyen ülkelerden bazılarının Almanya, ABD, Avustralya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Fransa, Hırvatistan, Çin, İngiltere, İran, Suriye, Sırbistan, Ukrayna, Kazakistan, Kosova, Romanya, Ürdün olduğunu belirten Davutoğlu, dört kıtadan talebin söz konusu olduğunu bildirdi.

Gazetecilerin gözaltında Türk vatandaşının olup olmadığını sorması üzerine de kendilerine bu konuda ulaşan bilgi bulunmadığını kaydeden Davutoğlu, bazı bölgelerde geçici süreyle bazı muamelelerin olabileceğini, ama herhangi bir gözaltı bilgisinin kendilerine ulaşmadığını anlattı.

Davutoğlu, basın toplantısının ardından kriz masalarını da gezerek Nazlı Mavigül adındaki vatandaşın telefonuna cevap verdi. Davutoğlu, Mavigül'ün bir yakınının Libya'nın güney bölgesinde olduğunu belirterek, kendilerinden yardım istediğini söyledi.

Güneyde şu an için bir güvenlik problemi olmadığını belirten Davutoğlu, ancak bazı vatandaşların yiyecek sıkıntısı çektiğini ifade ederek, Libya'da gıda işi yapan bir firmanın bütün imkanlarını sıkıntıda olan vatandaşlara sunduğunu söyledi.