Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

(A.A) 14. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ve bölgesinin çok değişik ülke gruplarından oluştuğuna dikkati çekerek, ekonomik performansları, gelişmişlik düzeyleri ile farklı ülkelerin katıldığı bu zirvede ülkelerin birbirinden öğrenecekleri çok şey olduğunu söyledi.

Şimşek, son küresel krizin global düzeyde ülkeler arası işbirliğinin, koordinasyonun önemini ortaya koyduğunu belirterek, küresel resesyonun bir depresyona dönüşmemesi için yapılan işbirliğini anımsattı.

Son 60 yılın en büyük krizinden olağanüstü maliye politikası tedbirleri sayesinde 2009'un ikinci yarısından itibaren çıkılmaya başlandığını hatırlatan Şimşek, geçen yıl ise başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünya ekonomisinin hızlı büyüme sürecine girdiğini, bugünlerde de bazı risklerden dolayı büyüme beklentilerinin bir miktar zayıfladığını anlattı.

Son dönemde petrol fiyatlarındaki artışın yüzde 40'lar düzeyine ulaştığını, bu artışın büyüme ve enflasyon üzerinde risk unsuru yarattığını ifade eden Şimşek, fiyatlardaki yükselişin sürmesinin dünya ekonomisindeki büyümeyi aşağıya çekebileceğini hatırlattı.

Şimşek, Avrupa'daki sorunların da devam ettiğini de anımsatarak, böyle bir dönemde makro ekonomik temelleri sağlam olan Türkiye'ye ilginin artacağını düşündüğünü dile getirdi.

Türkiye'nin küresel krizden sağlam makro ekonomik temelleri sayesinde kalıcı tahribata uğramadan çıktığını söyleyen Şimşek, ''Biz uzun vadeli olarak ülkemizin, bölgemizin bir cazibe merkezi haline gelmesini arzu ediyoruz. Türkiye olarak elverişli nüfus dinamiklerimizi, girişimcilik ruhumuzu, güçlü ilişkilerimizi kullanmak arzusundayız'' diye konuştu.

Türkiye'nin yüksek büyümeyi sağlayabilmek için insan kaynağına önem verdiğini, özellikle eğitime ayrılan kaynaklardaki artışa dikkati çeken Şimşek, altyapı yatırımlarını da önemsediklerini belirterek, karayolu, demiryolu ve liman yatırımlarının altını çizdi.

Sağlanan başarının, konulara yaklaşım tarzından kaynaklandığını, 8-10 yıl önce ''tekel durumundaki THY'nin'' bugün devlet payının azaltılmasıyla Avrupa'nın 4. büyük havayolu şirketi konumuna geldiğini ifade eden Şimşek, hak ve özgürlüklerle ilgili de önemli reformlara imza atıldığını, bunun da ülkeler için örnek alınması gereken bir alan olduğunu kaydetti.

İş ortamının iyileştirilmesi konusunda da önemli çalışmalar yapıldığını ve AB üyelik sürecinin Türkiye için bir avantaj olduğunun altını çizen Şimşek, Türkiye'nin uyguladığı modelin, ülke içindeki rekabetin artırılmasının yanı sıra uluslararası rekabette de güçlü olunması şeklinde iki temel ekseni olduğunu anlattı.

Türkiye'nin bölgedeki istikrarı ve refahı önemsediğini, bölgedeki refahın Türkiye lehine olacağını kaydeden Şimşek, ''Bölgemizin kalkınmasını canı gönülden arzuluyoruz. Komşularımızla kendi deneyimizi paylaşmayı doğru buluyoruz'' dedi.

Bakan Şimşek, konuşmasının ardından gazetecilerin Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girme tarihinin ötelenip ötelenmeyeceğine ilişkin bir sorusu üzerine, ''Meclis'ten nasıl geçtiyse öyle...'' yanıtını verdi.