Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Suudi Arabistan, Ortadoğu'daki diğer ülkelerde olduğu türden bir siyasi kaosu, para, din ve zor kullanma yoluyla önlemeye uğraşıyor.

Mısır ve Tunus'taki isyanların Bahreyn ve Yemen'e de sıçramasıyla, Suudi Arabistan'ın kraliyet ailesi Al Saud da kendisini risk altında hissetti ve Arap dünyasının en büyük ekonomisinde kontrolü ele almak üzere harekete geçti.

Kral Abdullah, bir yandan ülkedeki konut yardımları ve diğer arabulucu önlemler için 500 milyar riyal (130 milyar dolar) harcarken, diğer yandan kraliyet ailesine para ve daha fazla sansür hakkı tanıyor.

Al Saud ailesini "statükonun bekçiliği" görevini üstlenmekle niteleyen "Körfez ülkelerinde güç ve siyaset" kitabının yazarı Christopher Davidson, "burada gördüğümüz, tatlılarla acıları bir araya getirmeye çalışan ve reformlara sert şekilde direnen bir Suudi Arabistan" dedi.

Ortadoğu'daki siyasi kaos ortamı 4 aydır devam ediyor. Bölgedeki isyancılar, hayat standartlarının yükseltilmesi, otokrat rejiminin yıkılması gibi sivil haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak Suudi Arabistan bu noktada, Körfez ülkelerinde maddi anlamda söz sahibi olmasından ötürü, diğerlerinden biraz daha kaçak oynuyor.