Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Babacan: Derviş ya da diğer adı geçen arkadaşlarımız IMF için donanımlı

Babacan: Derviş ya da diğer adı geçen arkadaşlarımız IMF için donanımlı

Babacan, ''Gerek Derviş olsun gerek başka adı geçen arkadaşlarımız olsun hepsi tek tek IMF başkanlığını rahatlıkla yürütebilecek donanıma sahip'' dedi

Giriş: 20 Mayıs 2011, Cuma 10:44
Güncelleme: 20 Mayıs 2011, Cuma 10:44

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Gerek Derviş olsun gerek başka adı geçen arkadaşlarımız olsun hepsi tek tek IMF başkanlığını rahatlıkla yürütebilecek bilgiye, beceriye, donanıma sahipler. Türkiye'den bir baksak etrafa, en az 10 tane, IMF başkanlığını rahatça yapacak isim çıkarabiliriz'' dedi.

Babacan, SKY Türk televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtladı. Babacan, hükümetin, Kemal Derviş'in IMF Başkanı olması noktasında bir destek, bir diplomatik çabası olup olmayacağı yönündeki soru üzerine, bugün itibariyle hükümetin bir aday gösterip göstermeyeceği ya da bir aday gösterecekse bunun kim olacağı konusunda bir karar vermediğini belirtti. Babacan, şöyle devam etti:

''Ama gerek Sayın Derviş olsun gerek başka adı geçen arkadaşlarımız olsun hepsi tek tek IMF Başkanlığını rahatlıkla yürütebilecek bilgiye, beceriye, donanıma sahipler. Türkiye'den bir baksak etrafa, en az 10 tane, IMF Başkanlığını rahatça yapacak isim çıkarabiliriz. Teknik beceri, donanım, yani daha önce yaptığı, uğraştığı işlere şöyle bir bakacak olursak, dediğim gibi en az 10 tane isim Türkiye rahatlıkla çıkarabilir. Ama bu en sonunda ülkeler arasında bir siyasi al-ver, siyasi pazarlık ortamına dönüyor. Şimdiye kadarki usul 'İşte Dünya Bankası Başkanı Amerika'dan olsun, IMF Başkanı Avrupa'dan olsun' şeklindeydi. Gayri resmi bir centilmenlik anlaşması gibi bir durum vardı. Fakat gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki ağırlığının artması, IMF Başkanlığıyla alakalı da başka ülkelerin de aslında hani başkan önerebileceği, Başkanın illa Avrupa'dan değil başka gelişmekte olan ülkelerden de olabileceği konusunda bir kanaatin yaygınlaşmasını beraberinde getirdi. Bu sefer, 'illa kural böyledir, illa Avrupa'dan olacak' diye fazla bir baskı, fazla bir dayatma olmayabilir. Ama sonunda oy kullananlara, karar verenlere baktığımızda ki gayri resmi bir oylama mutlaka olacak. Amerika'nın tek başına yüzde 17'ye yakın bir hissesi var. Sadece üç tane Avrupa ülkesi bir Amerika kadar hisse ediyor ve hisse nispetinde, hisse ağırlığında oluyor bu oylamalar. Dolayısıyla, şöyle dört başın rızası olmadan kolay kolay başkan seçmek de pek mümkün değil. Önümüzdeki bir iki haftada herhalde bu iş öyle ya da böyle şekillenir diye tahmin ediyoruz.''

-''KAYIT DIŞI TÜRKİYE'DE HALA ÇOK YÜKSEK''-

Babacan, bir başka soru üzerine de, başarılı olamadıkları alanlardan birisinin kayıt dışılıkla mücadele olduğunu belirterek, ''Açıkça söyleyeyim, biz 8,5 yılda pek çok alanda ilerleme kaydettik, fakat kayıt dışıyla mücadeledeki ilerlememiz çok zayıf kaldı. Yani, kayıt dışı Türkiye'de hala çok yüksek maalesef. Bunun vergi mevzuatından tutun da, denetime kadar, yaptırımlara kadar uzanan bir boyutu var. Biz vergi oranlarını düşürdük ve iddiamız şuydu, 'Biz sürümden kazanacağız' diyorduk, fakat olmadı. Vergi oranlarını düşürdük ama kayıt içilik çoğalıp da o tekrar hani insanların daha çok vergi ödemesini sağlayacak bir tablo maalesef oluşmadı Türkiye'de'' dedi.