Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

 Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti ve Sabancı Üniversitesi'nde kurulu İstanbul Uluslararası İklim ve Enerji Merkezi (IICEC) Uluslararası Danışma Kurulu Başkanı Dr. Fatih Birol, petrol fiyatlarının hem cari açığa hem de enflasyona baskı yapması konusunda çok önemli risk olduğunu belirtti.

Birol, IICEC Enerji Forumu kapsamında düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmelerin ve Fukuşima'daki nükleer kazanın petrol piyasasına etkilerini değerlendirdi.

Libya'nın olaylardan önce günlük 1.6 milyon varil petrol üretirken, bunun şu anda piyasalardan tamamen çekildiğine işaret eden Birol, ''Libya'nın ürettiği petrolün cinsi kaliteli. Bunun piyasadan çekilmesi büyük etki yarattı'' dedi.

Piyasalarda talep artışının devam ettiğini ancak üretimdeki artışın yeteri kadar hızlı olmadığını söyleyen Birol, bunun petrol fiyatlarının 100 doların üzerinde seyretmesine neden olduğunu anlattı. Birol, şunları kaydetti:

''Ocak ayının başında yüksek petrol fiyatları dünya ekonomisinin toparlanmasına engel teşkil edebilir diye konuşmuştuk. Şu anda bu tamamen gerçekleşiyor. ABD ekonomisi ciddi etkileniyor. ABD ekonomisinin GSMH büyümesi beklentilerin son derece altında. Bu, hepimiz için son derece kaygı verici. ABD ekonomisinde sallanma olursa bunun dünyanın geri kalanı için ne demek olduğunu 2008'de kavradık. Çin'de büyüme rakamlarında zayıflama olabilir, oradaki enflasyon baskısını artırabilir. Petrol fiyatları bu seviyede kalırsa dünya ekonomisi için riskli.''

Dünya petrol üretimindeki büyümenin yüzde 90'a yakınının Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden gelmesinin beklendiğini, ancak bunun için oraya yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Birol, ''Şu andaki jeopolitik durum içerisinde aranan yatırımların o bölgeye gideceğinden son derece şüpheliyim. Yatırımcılar risklerin çok yüksek olduğunu düşünebilirler. Bu, dünya petrol piyasalarının önümüzdeki 2-3 yıl içinde şimdikinden bile daha zor koşullarla karşılaşmasını getirebilir'' diye konuştu.



-''NÜKLEER BÜYÜMEZSE BAŞKA BİR ŞEY BÜYÜYECEK''-



Fukuşima'daki nükleer kazadan sonra birçok ülkenin mevcut nükleer programını revize etme durumunda olduğuna işaret eden Birol, nükleer enerjinin maliyetinin artacağını söyledi.

Nükleer kapasite artışının dörtte üçünün gerçekleşmesinin beklendiği Çin, Hindistan ve Rusya'nın mevcut nükleer programlarında önemli değişikliğe gitmediğini ifade eden Birol, ''Nükleer büyümezse başka bir şey büyüyecek. Üç aday var; kömür, doğalgaz ve yenilenebilir enerji... Bu, daha fazla kömür ve doğalğaz tüketimi ve bunların fiyatlarının yukarıya doğru gidebileceği demek. Elektrik üretiminde nükleerin payı şu anda yüzde 14 civarında, bu aşağı doğru giderse enerji çeşitliliği açısından iyi bir haber değil. Sepette daha az yumurta olacak'' dedi.

Soruları da yanıtlayan Birol, en büyük artışın doğalgazda olacağını, bunu yenilenebilir enerjinin takip edeceğini belirtti.

Fatih Birol, petrol fiyatlarına ilişkin olarak da şunları kaydetti:

''Petrol fiyatları şu an itibariyle son derece yüksek ve ekonomileri tahrip ediyor. En büyük kaygım şu, dünya petrol talebi önümüzdeki 6 ay içerisinde üç faktörden dolayı hızlı şekilde artabilir; birincisi ABD'de insanların tatile çıkmaya ve arabalarını daha çok kullanmaya başladıkları döneme giriliyor. ABD'de talep artacak. Avrupa'daki rafinerilerin bir çoğu bakımdaydı, bunlar bakımdan çıkıyorlar ve burada günlük 2.5-3 milyon varil artış olacak. Libya petrolüne ihtiyaçları var. Üçüncüsü ise Çin'de büyük bir kuraklık var ve bu yaz Çin'de önemli elektrik kısıtlamaları olacak. Bunu gidermenin yolu dizel jeneratörleri kullanmak. Bu da Çin'in petrol talebinin artışına neden olacak.

Üretim artmazsa bununla birlikte fiyatların bugünkü fiyatlardan daha da fazla artacağını düşünüyorum. 8 Haziran'da petrol ihraç eden ülkeler toplanacak. Umuyorum ki petrol üreticileri şu andaki petrol fiyatlarının dünya ekonomisine zarar vermekte olduğunu görüp, hızlı gelişen talebe uygun kararlar alırlar.''



-''DOĞALGAZDA YENİ BİR TİCARET AKSI KURULACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM''-



ABD'nin denizin dibindeki kayaları delerek oradan gaz elde etme şeklinde bir teknoloji geliştirdiğine de dikkati çeken Birol, bunun son derece düşük maliyetli olduğunu ve bütün dünyada bulunduğunu söyledi.

Birol, başka bir soruya karşılık da önümüzdeki 20 yılda dünya temiz enerji teknolojlerinin en büyük artışının Çin'den geleceğini belirtti.

Çin'in 1.5 yıl önce Türkmenistan ile masaya oturduğunu ve Türkmen gazının Çin'e aktığını ifade eden Birol, ''Biz 20 yıldır tartışıyoruz 'A yolu mu, B yolu mu C yolu mu?' diye. Çin bunu 1.5 yılda bitirdi. Doğalgazda Çin ile Hazar bölgesi ülkeleri arasında yeni bir ticaret aksı kurulacağını düşünüyorum'' dedi.

Güler Sabancı'nın toplantıda yaptığı konuşmada ''Türkiye gaz fiyatlarının tespit edildiği bir nokta olabilir'' sözlerinin hatırlatılması üzerine de Birol, ''Türkiye'nin böyle bir potansiyeli var. Rusya, Azerbaycan ve Nabucco projesi ile Türkiye'den gaz geçebilir. İran, Irak'ta gaz rezervleri var. Bütün bu şartlar bir araya gelirse Türkiye buna çok önemli bir aday'' diye konuştu.

Fatih Birol, cari açıkla ilgili olarak da şunları söyledi:

''Şu andaki petrol fiyatlarının, hem cari açığa hem de enflasyona baskı yapması konusunda çok önemli risk olduğunu düşünüyorum. Petrol fiyatlarındaki artışın doğalgazı tetiklemesi, cari açık tablosunu ve enflasyonu yukarı doğru çekme konusunda Türkiye ekonomisinin gidişatında önemli bir handikap olabilir. Özellikle doğalgaz konusunda Türkiye'nin bence bundan sonra yapacağı anlaşmalarda, doğalgaz piyasalarındaki mevcut rahatlamadan mümkün olduğu kadar faydalanması gerektiğini düşünüyorum.''