Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Türkiye'deki genel seçim Amerikan basınında geniş yer bulmaya devam ediyor.

Amerikan Time dergisinin internet sitesinde yayımlanan seçim analizinde, Türk demokrasisinin canlı ve aktif olduğu yorumu yapıldı.

"Ülkede yakın tarihteki en uzun süreli ekonomik refahın zevkini çıkaran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, oyların yüzde 50'sini toplayarak seçimi kazandığına, ancak partisinin, TBMM'de muhalefetin rızasını almaya gerek duymadan Anayasa'yı değiştirebilecek üçte iki çoğunluğa erişemediğine" dikkat çekilen yazıda, "Erdoğan'ın, seçimler sonucunda, nihayet güçlü ve renkli bir muhalefete sahip olduğu" belirtildi.

"Herkes İçin Birşey: Türkiye'nin Seçimleri Demokrasi İçin Neden İyi?" başlıklı, Pelin Turgut imzalı yazıda, "yeni meclisin her zamankinden daha fazla kadın, daha fazla Kürt ve daha fazla insan hakları eylemcisini içerdiği" kaydedildi.

Yazıda, Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi ve köşe yazarı Şahin Alpay'ın, "Türk demokrasisi olgunlaşıyor. Seçim sonuçları hakkında çok iyimserim. Seçmenler, özellikle ekonomi alanındaki performansından dolayı Erdoğan'ı ödüllendirdi, ancak aynı zamanda Erdoğan'ın Anayasa'yı tek başına yazabilmesini istemediklerinin işaretini verdi" şeklindeki sözlerine yer verildi.

Yeni Anayasa'nın, Erdoğan'ın önceliklerinin en üst sırasında yer aldığı ifade edilen yazıda, "Birçok Türkün, 1980 askeri darbesinin ardından yazılan mevcut belgenin değişmesini istediği" belirtildi.

Yazıda, "Erdoğan'ın, Anayasa'da yapmayı istediği değişikliklerle başkanlık sisteminin yaratılması niyetini ortaya koyduğu" ifade edilerek, "bunun ülkede, Erdoğan'ı Rusya Başbakanı Vladimir Putin'i benzeten kesimlerce eleştirilere neden olduğu" kaydedildi.

Erdoğan'ın, seçimlerin ardından yaptığı "balkon konuşması"ndan alıntılar yapılan ve yeni Anayasa'nın yazım sürecinde uzlaşı arayışı içinde olacakları yönündeki sözlerine yer verilen yazıda, "Erdoğan'ın iktidarında, Türk siyasetinde bir zamanlar güçlü söz sahibi olan ordunun gücünü büyük oranda kaybettiği ve şimdi siyasi konularda kamuoyu önünde çok nadir yorumda bulunduğu" belirtildi.

Yazıda, "orduyla uzun süredir devam ettirdiği üstü kapalı ittifakına nihayet son veren ve yenilenmiş bir yönetimle seçime giren CHP'nin oylarının, son seçimlerdeki yüzde 21'lik orandan yüzde 26'ya yükseldiği" kaydedildi.

"CHP milletvekillerinin ilk kez liberal akademisyenler, insan hakları eylemcileri ve gençlik liderlerini içerdiğinin" belirtildiği yazıda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "AK Parti'ye başarılar dileriz, ancak şimdi karşılarında daha güçlü bir ana muhalefet partisi olduğunu bilmeliler" yönündeki sözleri hatırlatıldı.

"Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) de meclisteki sandalye sayısını 36'ya yükselttiğinin" kaydedildiği yazıda, "MHP'nin de yüzde 10 barajını geçmeyi başardığına" dikkat çekilerek, Şahin Alpay'ın, "MHP eğer barajı geçemeseydi, bu durum, daha zayıf ve temsil gücü daha az bir parlamento anlamına gelecekti" sözlerine yer verildi.

Yazıda, "Erdoğan'ın, 2007 yılındaki seçimleri kazanmasının ardından, AK Parti merkezinin balkonunda, köprülerin ve sosyal uzlaşının inşa edilmesi konusunda benzer bir etkili konuşma yaptığı ancak pratikte derin kutuplaşmaların ortaya çıktığı" ifade edildi.

Haberde, "Tanınmış gazetecilere yönelik hala izahatı yapılmamış tutuklamalar, polis mevcudiyetindeki artış ve muhalif medyaya karşı baskınlar, Erdoğan'ı eleştiren kesimlerde kaygı yaratıyor. Yeni, daha güçlü ve temsil gücü daha yüksek parlamento, Erdoğan'ın daha fazla güç hevesini dengelemede çare olabilir" denildi.